08-04-2010, 10:46 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Prof.Dr.Gülseren Akyüz'ün Başarısının Sırrı, Özgüven ve Çok Çalışmak-2
Bu yazının ilk bölümünProf.Dr.Gülseren Akyüz'ün Başarısının Sırrı, Özgüven ve Çok
Çalışmak-1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Gülseren Akyüz'ün o kadar
özelliği var ki.. Biz mesleki yanıyla da, özellikle osteoporozla ilgili de kendisinden bilgi almak istediğimizi
ifade edince o çerçevede de bizi
ayrıntısıyla bilgilendirdi. Tabii onun uzmanlık alanı sadece osteoporoz
değil. Bel, boyun ağrıları, fıtık, kireçlenme ve romatizmal hastalıklar da Akyüz'ün
alanına giriyor. Ama bu söyleşideki sorularımızı sadece osteoporozla ilgili
olarak yönelttik. KadınVizyon : Genel olarak osteoporozun
artmasının nedeni, yaşamın
uzamasıyla mı ilgili? [/b]
[/b]
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Evet. Kalp, astım
ve şeker gibi hastalıklara beraber
osteoporoz da insanlarda daha sık
görülmeye başladı.. Ülkelerin hemen
hepsinde ömür uzuyor. Şu an
Türkiye'de kadınlar için 73 erkekler için ise 71 yaş ortalaması var. Amerika'da bu süre 81, İskandinav
ülkelerinde
ise 85.
[/b]
KadınVizyon: Kemik
erimesi yaşlılığın kaçınılmaz
sonucu mu? Yoksa beslenme ve başka faktörlerle de ilgili mi?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Şimdi 40 yaşında da osteoporoza yakalanabiliyor insan ama bu
yaşlarda daha az görülüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde, 50 yaşından
sonra her üç kadından ve her 8
erkekten birinde osteoporoz görülüyor Bu bir hastalık. Bunun doğal yaşlanmadan
bir farkı var tabii..
KadınVizyon: Yani
sağlıklı yaşlanıp, kemik erimesi ile karşılaşmayıp ölen insan sayısı daha mı az,
yoksa fazla mı?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Var tabii ama bu oran gittikçe azalıyor. Yani 75 yaşından sonra bu
oran neredeyse her iki kişiden birine isabet ediyor. Ama 40 ya da 50 yaşında tesbit edilirse
eğer , çok dikkat etmek gerekir. Bu insan tahmin olarak 80'e kadar
yaşayacağı için, 30 yılı çok iyi
geçirmesi gerekir. İşte biz o süreden sonra yaşamı kaliteli hale getirmeye
çalışıyoruz.
KadınVizyon:
Kadınlarda niye daha sık görülüyor.
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Çünkmenapozla beraber, kemikleri en güzel koruyan maddelerden biri
östrojen hormonu. Bu hormon menapozda azalıyor. Özellikle genç menapoza
girilmişse, en aktif, en dinamik çalıştığı dönemde bir anda östrojenden yoksun
kalıyor beden. Ve osteoporoza daha meyilli hale geliyor.
[/b]
KadınVizyon:
Osteoporozun tanımını yapar mısınız?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Bu hastalığa "kemik gücünde azalma" diyebiliriz. Kemiğin hem kalitesinde hem de yoğunluğunda bir
bozulma oluyor ve kemiğin kırılma riski artıyor. Aynı zamanda ciddi ağırlarla
seyreden bir hastalık.
KadınVizyon:
Osteoporozun belirtileri neler?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Osteoporoz genelde çok sinsi bir hastalık. Bundan on yıl öncesine
kadar, osteoporozu tarif ederken diyorduk ki "bu kırıklar ile ortaya çıkan bir
hastalık". Halbuki son on yılda bu
tanımda şöyle bir değişikliğe gittik; Uzun süren sinsi bel ve sırt ağrıları,
gece bacaklara giren kramplar ile karakterize ediliyor. İleri dönemlerde ise
sırtta kamburluk yapabiliyor. Bir çok belirti gösterebiliyor: Beş santimi aşan
boy kısalığı, karında bombeleşme, kaburgaların karına batması dolayısıyla
karında şişkinlik, çabuk doyma gibi bir çok bariz belirti oluşuyor. Dolayısıyla
süreç içinde tanımı da farklılaştı. Biz artık osteoporozu "kas-iskelet sistemi hastalığı" olarak
adlandırıyoruz. Artık " kemik hastalığı" demiyoruz. Çünkbir yerde kasları da
etkilediğini biliyoruz.
KadınVizyon: Kasları
nasıl etkiliyor?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Kemik zayıf olduğu
zaman, bütün yük kasa biniyor. O zaman da kas zorlanıyor. Bazen gerilmelere
bağlı, bazen güçsüzlüğe bağlı kas ağrıları da devreye giriyor. Yoksa kası tutan
bir hastalık değil, sadece kası da etkiliyor.
KadınVizyon:
Türkiye'de insanların bu hastalık konusunda bilgi durumu
nedir?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Türk halkını şu anda bilinçlenmiş olarak kabul edemeyiz. Büyük
şehirlerde medya ya da herhangi bir arkadaşı kanalıyla bir şekilde haberdar
olabiliyor ama Türkiye iki ya da üç şehirden oluşmuyor maalesef. Yani
osteoporozun ne olduğunu biliyorlar diyemeyiz. "Kemik erimesi" diye duymuş
olabiliyorlar ama onun nelere sebep olacağını bilmiyorlar.
KadınVizyon: O kadar
bilinçsiz mi insanlar?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Genellikle bunun nasıl ortaya çıktığını bildiklerini
söyleyemeyiz. Kırık olmadan önce
tanınabileceğini bilmiyor insanlar. Genellikle kırıkla ortaya çıkıyor zaten. Ama
kırıldığı zaman da iş işten
geçiyor. Osteoporozda daha kolay kırılma oluyor. Şunu belirtmek isterim: Önce
kırılıyor sonra düşüyor diye bir şey yok.
Osteoporozda böyle bir şey olmaz. Mutlak bir travma gerekir. Eğer
düşmeden kırık olursa biz ona
"patolojik kırık" deriz. Yani o kanser gibi kemiği yiyen bitiren bir hastalığa
bağlıdır. Ancak o zaman kemik kırılır, öyle düşer insan. Osteoporoz böyle bir
şey değil. İşte bir travma,
başkasında bir sorun yaratmazken osteoporozu olan bir insanda kırığa yol açabiliyor. Mesela yerden bir şey almak için eğilen
insanlarda, sadece bundan dolayı omurgası kırılan insan bilirim. Öne doğru
eğilmekle o kadar çok yük biniyor ki omurgaya.
KadınVizyon: Peki
nasıl beslenmeliyiz, neler yapmalıyız önlemek için?
Prof.Dr.Gülseren Akyüz
: Türk insanının en önemli risk faktörleri arasında spor ve egzersizi
sevmemesi geliyor. Ve ikinci bir risk faktörümüz de biz sütsevmiyoruz. Gençken sevmiyoruz diye burun
kıvırıyoruz. Yaşlandığımız zaman da "kolestrol" diyoruz. Nedense süte gelince
herkes kolestrol derdine düşüyor. Halbuki kolestrol açısından çok daha zengin bir ürünrahat rahat tüketirken, iş süt ve
süt ürünlerine geldiğinde
kolestrolgündeme getiriyorlar
Bu röportajın devamını Prof.Dr.Gülseren Akyüz'ün Başarısının Sırrı, Özgüven ve Çok
Çalışmak-3 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Kaynak:Kadınvizyon Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |