Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Kadınlarla ilgili haberler

Uyarılar

Artık Her Yere Sığınıyorlar!

Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler Artık Her Yere Sığınıyorlar! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kadına yönelik şiddet inanılmaz boyutlarda.. Ama şiddet kadınları için sığınma evi sayısı komik sayılarda. Kadınlar ise patlama noktasında. Artık "gidecek yerim yok" demiyorlar. TVlere sığınıyorlar. Örneğin geçenlerde kocası tarafından camdan atılan bir kadın evindençocuğuyla kaçıp terminale geldi. TVyi arayıp şöyle ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi

Artık Her Yere Sığınıyorlar!

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08-04-2010, 10:47 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Artık Her Yere Sığınıyorlar!





Kadına yönelik şiddet inanılmaz boyutlarda.. Ama şiddet kadınları için sığınma evi sayısı komik sayılarda. Kadınlar ise patlama noktasında. Artık "gidecek yerim yok" demiyorlar. TVlere sığınıyorlar. Örneğin geçenlerde kocası tarafından camdan atılan bir kadın evindençocuğuyla kaçıp terminale geldi. TVyi arayıp şöyle dedi: "Ben buradan alın. Gidecek hiçbir yerim yok!" TV'lerdeki "gündüz kuşağı" programları da son günlerde şiddet gören kadınların uğrak yeri gibi oldu. 2005 yılında kadına yönelik şiddetin patlama üçüncsayfalardan taştı ve TVlere sıçradı. Katılan kadınlar akıl almaz hikayeler anlatıyorlar bu programlarda.. Örneğin Atvde BBO adlı yapım şirketinin hazırladığı ve Ayşenur Aslanın sunduğu "Yalnız Değilsin" adlı program bir çok şiddet mağduru kadın için "sığınma evi" gibi oldu! Kadınlar burada deşifre de olsalar, şimdiye kadar ki suskunluklarının acısını çıkarıyorlar! Hiçbir yerde seslerini duyurammış, hiçbir kurum ciddiye almamış.. Ailesinden, kendisine şiddet uygulayanlardan intikam alırcasına 70 milyonun önüne çıkıyor artık kadınlar. İzmirden, Gaziantepten, Urfadan gelen bu kadınlar canlı tanıklar önünde öykülerini anlatıyorlar..







2005 yılının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününkutlarken Türkiyede en önemli konunun "Aile içi şiddet" ve bu şiddete karşı mücadele eden kadınlar.. 2005 yılı 8 martı her yönüyle kadına yönelik şiddeti tartışma platformlarına taşıyacak.. Geçtiğimiz yıl Güldünya Tören adlı kadının öldürülmesi ile birlikte ayyuka çıkmıştı kadına yönelik şiddet. Bu olayın ardından o kadar çok yaşanmışlıklara tanık olduk ki.. Örneğin Zeynepin birlikte yaşadığı adam, genç kadını 52 yerinden "seyredenlerin" gözönünde bıçakladı.. Genç kadın bu darbelere rağmen inatla yaşadı. Birlikte yaşadığı bu adamı mahkemeye verdi. Adam cinayete teşebbüsten yargılanmaya başlandı. Ancak Zeynepin çilesi bununla da bitmedi. Adamın yakınları genç kadını ve avukatlarını öldürmekle tehdit etti..







Kadınlar değil adamlar kenetleniyor! [/b]



Güldünya ve Zeynep gibi dramlar medyaya yansıdıkça şiddetin boyutları çıkıyor ortaya. Şu açık ki Türkiyede binlerce kadının şiddet görüyor. Kadınlara yönelik şiddet aynı zamanda onların yaşama hakkını da elinden alıyor. Kadın haklarını korumada kurumlar o kadar yetersiz ki, çok sayıda kadın çaresizlikten sokaklara düştü. Kocalar, erkek kardeşler ve babalar kendilerini kadınların önüne dikip, en temel haklarından yararlanmalarını engelliyor.. Onlara namus uğruna "ceza" biçen bu erkekler, Doğu ve Güneydoğuda "Aile meclisi" denilen ve kadınlar adına cinayet örgütgibi çalışan bir kurumun içinde kararlar veriyorlar.



Kadınlara yönelik saldırılara ilişkin mahkemelerde binlerce dava dosyası var. şikayetleri hakkında yürütülen soruşturmalar genellikle sonuçsuz kalıyor. Evlerinden öldürülme korkusuyla kaçan bu kadınların peşinden yine bu baba, ağabey ya da amcaoğlu her neyse geliyor. Bir "Namis temizleme" uğruna kadınları katletme planları yapıyorlar. Korku ve panik içinde kaçan bu kadınların sığınacağı kurum ise o kadar az ki...







Ödürme bahaneleri çok



Korkudan şikayette bulunmayan kadın sayısı binlerce. Türkiyede kadınlara yönelik şiddet "aşk" adına da yapılabiliyor. "Aşkından" (Çoğu kez kendisi ile evlenmeyi kabul etmemişse bir kadın, o erkek onu öldürme hakkı bulabiliyor kendisinde) dolayı ölüm saçan adamı da toplum hoş görebiliyor. Kıskançlık, gelenek bahaneleri kadınların yaşam hakkının önünde duruyor. Şiddet tehdidi altındaki kadınlar için " sığınma evi " sayıları çok komik sayıda. Pek çoğu yaşadığını "olağan" görüyor ve bu nedenle karşı çıkmıyor bile.. Oysa Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi kadınlara yönelik şiddeti tanımlamış: "İster kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma."







"Törem böyle söylüyor!"



Türkiyede aile içindeki kadının özgürlüğçok sınırlı. Özellikle Doğu ve Güneydoğuda Kadınlara yönelik "töre cinayetleri" çok sayıda kadının yaşamını aldı. Bu arada töre baskısından korkup r eden kadınlar da kayıtlara başka sebeplerle geçiyorlar. Çoğu da zaten ra bilerek zorlanıyor. Sadece töre cinayete mi? Bu arada çok sayıda kadın da tecavüze ve cinsel tacize uğruyor. Evlerinde ve çevrelerinde yaşadıkları cinsel taciz sonucunda utanca sahip oluyorlar. Kendilerini suçlu görüyorlar. Ki, bu tecavüz yaşı da son yıllarda iyice düştü: Örneğin önceki yıl, 12 yaşındaki bir küçük kız ile cinsel ilişkiye giren 30e yakın erkek tutuklandı. "12 yaşındaki bir kızın para karşılığında... ırzına geçmek ve şehvet hissi ile alıkoymak, fahişeliğe tahrik ve teşvik, alıkoymak suçuna iştirak"tan bu adamların haklarında dava açıldı. Sanıklar arasında kamu görevlisi de bulunuyordu. Duruşmada yine büyük bir "dayanışma" sergilendi. Burada her şey o kadar tezattı ki. Onlarca kadın o şehirde ayağa kalkıp o küçük kız için kenetlenecekken tecavüz eden adamların yakınları kenetlenmişti. Bu gürüh halindeki insanlar kızın avukatlarına ve az sayıda onunla dayanışmak için gelen sivil toplum kuruluşundan kadınları tehdit ettiler üstelik!



Türkiyedeki kadınların kurduğu bazı sivil toplum örgütleri kadın sığınakları istiyor. Telefonla danışma ve avukatlık hizmetleri veren bağımsız bir kadın örgütolan Mor Çatı Vakfı talepleri karşılayamıyor. Ki şu an Mor Çatının bir sığınma evi bile yok. Helen var olan ve bazı belediyelerin çalıştırdığı sığınaklar ise çok az sayıda kadının yarasını sarıyor. 1998de yürürlüğe giren Ailenin Korunmasına Dair Kanun, ev içi şiddete karşı ileri bir mevzuat. Ne var ki bu yasanın uygulanmasında da çok sayıda sorun yaşanıyor.







TVlere kaçıyorlar![/b]



Özellikle TV'lerdeki "gündüz kuşağı" programları da son günlerde şiddet gören kadınların uğrak yeri gibi oldu. 2005 yılında adına yönelik şiddetin patlama noktası TVler oldu. Katılan kadınlar akıl almaz insanlar, akıl almaz hikayeler anlatıyorlar bu programlarda. Örneğin Atvde BBO yapım şirketinin hazırladığı Ayşenur Aslanın sunduğu "Yalnız Değilsin" adlı program bir çok şiddet mağduru kadın için sığınma evi gibi oldu! Kadınlar burada deşifre de olsalar, şimdiye kadarki suskunluklarının acısını çıkarıyorlar! Hiçbir yerde seslerini duyuramamış, hiçbir kurum onu ciddiye almamış.. Ailesinden, kendisine şiddet uygulayanlardan intikam alırcasına 70 milyonun önüne çıkıyor. İzmirden, Gaziantepten, Urfadan gelen kadınlar canlı tanıklar önünde öykülerini anlatıyor. Tabii burada tavuk ve yumurta ilişkisi de var. Fiziksel şiddetin yoğun olarak işlendiği diziler, filmler ve bazı haber programlarının etkisiyle insanların şiddete yönlendirilmesi de söz konusu. Ve yine bu şiddetin birinci dereceden özneleri kadınlar.. Şimdi de TVlere "sığınarak" çözüm arama yoluna gidiyorlar. kanal Ddeki "Kadının Sesi" programına da "kaçan" kadınlar var! Yasemin Bozkurtta burada tecavüze uğrayan kadınlardan, kandırılan kızlara kadar kadar en sert konular işliyor. "Kan içsen de kızılcık şurubu içtim de" sözsanki bizim atalarımıza ait değil! Kadınlar hiç de "kızılcık şerbeti" yalanına başvurmuyor artık" Evde, sokakta yaşadıkları şiddet, tecavüz her neyse Türkiye halkı ile paylaşıyorlar, çözüm arıyorlar...



Keşke buralar gelip de "malzeme" olmasalar, keşke kendilerini teşhir etme zihniyetine araç olmasalar.. Ama başka yol hangisi? Var mı gidecekleri bir sığınma evi. Hani bu formatı eleştirenlere de ben şunu söylemek istiyorum: "Siz bir sığınma evi açtınız da, onlar mı kapınızı çalmadılar!"



NOT: Bu konu ile ilgili görüşleriniz için mail bekliyoruz. Bir tartışma platformu oluşturabiliriz birlikte..



Mail: ayla@kadinvizyon.com







8Mart ilk kez nasıl gündeme geldi?[/b]



Bundan tam 148 yıl önce, Amerikanın New York kentinde, dokuma işçisi kadınlar ağır iş koşullarına isyan ettiler. 8 Mart 1857 tarihinde, sayıları 40 bin dolayında olan dokuma işçileri, 12 saatten fazla olan günlük iş saatlerinin azaltılması ve düşük ücretlerin sona erdirilmesi için büyük bir eylem başlattılar.. O gün, iş bırakıp, kentin sokaklarına çıktılar. Bu eylem kanlı bir şekilde bastırıldı ve onlarca kadın yaşamını yitirdi.. Bu acı olayın ardından yaklaşık 50 yıl sonra, Clara Zetkin, 1910 yılında, 8 Martın Dünya Kadınlar Günolarak kabul edilmesini sağladı. İşte o tarihten bu yana, her yıl bütün dünya kadınları, bu günkutladılar, sorunlarını, taleplerini dile getirdiler...







Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletlerin de gündemine geldi. 8 Martın daha geniş anlamda ele alıp kutlanmasını isteyen binlerce kadın vardı. Ve Birleşmiş Milletler, 16 Aralık 1977 tarihinde, 8 Mart tarihini "Kadın Hakları Birleşmiş Milletler Günü" olarak kabul etti. Böylece, Birleşmiş Milletlere üye tüm ülkelerde, 8 Mart "Uluslararası Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı.







Kaynak:Kadınvizyon

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Artık Her Yere Sığınıyorlar!

Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler Artık Her Yere Sığınıyorlar! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kadına yönelik şiddet inanılmaz boyutlarda.. Ama şiddet kadınları için sığınma evi sayısı komik sayılarda. Kadınlar ise patlama noktasında. Artık "gidecek yerim yok" demiyorlar. TVlere sığınıyorlar. Örneğin geçenlerde kocası tarafından camdan atılan bir kadın evindençocuğuyla kaçıp terminale geldi. TVyi arayıp şöyle ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:15 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.