Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Erkek çocuk daha dayanıksız ve hassas Erkek çocuk daha dayanıksız ve hassas[/b]
Amerikan U.S.News World Report dergisi, erkek çocukların hem biyolojik hem de ruhsal açıdan kızlardan farklı olduklarına ilişkin bir dosya yayınladı. ABDdeki araştırmalar, güçlü olması beklenen erkek çocuğun daha dayanıksız olduğunu, okullarda
öğrenme güçlüğü çekenlerin üçte ikisinin oğlan olduğunu ortaya koyuyor. Zayıf notların yüzde 70"i yine erkek çocuklara ait. Konsantrasyon zorluğu çekenlerin yüzde 80"i oğlan. Uzmanlar, erkeklerin her toplumda güç ve başarıyla
özdeşleştirildiğini, ancak güçsüz olabileceklerinin göz ardı edildiğini söylüyor. Amerikan U.S.News World Report Dergisi, ‘‘Oğlanlar daha dayanıksız cinsiyet mi? Gerçek hayatta kızlar neden daha başarılı? kapağıyla oğlan çocuklara
ilişkin son gerçeklere parmak basıyor. Dergi araştırması, erkek evlatların daha hassas, daha duygusal, ama en önemlisi ‘‘farklı oldukları sonucuna varıyor ve temel hatalarımızın, onları sürekli kızlarla kıyaslamak, ‘‘güçlü ve başarılı imajını
pompalamak olduğunu hatırlatıyor. Daha çok şefkat, anlayış, dertleşme bekleyen, biyolojik yapıları nedeniyle tepkileri de farklı, toplumun biçtiği rol yüzünden tökezleyen erkek evlatlar hakkındaki Amerikan araştırmasına göre, erkek çocuklar
gri bir tablo çiziyor. Harvard Üniversitesi"nden klinik psikolog William Pollack, ‘‘Okullarda öğrenme güçlüğü çekenlerin üçte ikisi oğlanlar. Zayıf notların yüzde 70"i yine onların. Alkol, şiddet sorunları var. Liseyi terk edenlerin ve konsantrasyon
zorluğu çekenlerin yüzde 80"i oğlanlar tespitini yaparken, meslektaşı Michael Thompson, ‘‘Erkekler güç ve prestijle özdeşleştiriliyor. Başarıya şartlanıyor. Dertleri olabileceği ve güçsüz kalabilecekleri göz ardı ediliyor diyor. Bilim,
kızlarla delikanlıların biyolojik farklılıkları olduğunu resmen doğruluyor. Bu veriler delikanlıların ‘‘daha özel, bir başka deyişle şefkat eksikliğinden daha çok etkilenen, daha dayanıksız olduğu gerçeğini aydınlatıyor. Güçsüzlük yüzyıllardır
kadına layık görülen bir özellikti. Yeni gerçekler asıl güçsüz olanın, sorunların üstesinden gelemeyen cinsiyetin erkekler olduğuna işaret ediyor. Son 20 yılda eğitimde kızlara eşit haklar için çırpınan uzmanlar, şimdilerde, ‘‘Kızlarla pek fazla
ilgilenmiş, oğlanları ihmal etmişiz diyorlar. Fort Worth kentindeki Aile Merkezi"nde ‘‘Oğul Yetiştirmek seminerlerinden de önemli dersler çıkıyor. Anne-babalar neler mi öğreniyor? Erkek evlatların duygularını ifade edebilmesi için onlara
en azından 60 saniye zaman tanımak gerektiğini, tepkileri için biraz sabretmeyi. Erkek çocuğun duygularını, hassasiyetini maskelemeye çalışırken öfke patlamaları normal. Başlarının okşanması o çok susadıkları şefkati, yakınlığı sağlıyor,
sakinleştiriyor. Oğlanlarla otururken dertleşmenin çok daha zor olduğu, konsantrasyonlarının çok kısa sürede yitirdikleri de gözlenmiş. Erkek ceninin düşük ihtimali daha fazla Erkek evlatların dayanıksızlığının öyküsü
doğum öncesine uzanıyor. Londra"dan çocuk psikiyatristi Sebastian Kraemer"in araştırması şu sonuçları ortaya koyuyor: Döllenmede, kızlardan daha fazla erkekler oluşuyor. Çünkü Y kromozomunu taşıyan spermin daha hızlı yol aldığı söyleniyor.
Ancak hayatın başlangıcındaki bu üstünlük pek uzun vadeli değil. Annenin strese girmesi halinde erkek ceninlerin düşük ihtimali daha yüksek. Dünyaya geldikleri anda da gelişim açısından kızlar avantajlı ve erkek bebeklere kıyasla 6 hafta
ileride. Duyguların dışavurumunda da tepkiler farklı. Oğlanlar duygusal zamanlarda daha fazla strese giriyor, ama bunu çaktırmama gayretinde oluyor. Çığlık çığlığa bir bebek, kızlara kıyasla oğlanların kalbinin daha fazla çarpmasına
ve avuçlarının terlemesini getiriyor. Oğlanların duygularıyla davranışları birebir örtüşmüyor. Anne açısından oğlu gelecek için yatırım Türkiye"nin ilk psikolojik danışmanlık merkezi AŞAM"ı kuran, UNICEF danışmanlığı
yapan, ABD"de 11 yıl mesleki çalışmalarda bulunan Uzman Psikolog Fatma Torun Reid"e, ‘‘Erkek evlat farklıdır tezinin evrensel olup olmadığını sorduk. İşte yanıtı: ‘‘Kız ve erkek beyinleri fiziksel olarak farklıdır. ABD"deki tespitler, bütün
toplumlara dönük uygulanabilir. Biyolojik kökenliyse zaten evrenseldir. Toplumsal beklentiler şekillendiriyorsa değişik bile olsa yine evrensel olacaktır. Türk ve Amerikan toplumlarında tabii ki kültürel farklılıkların yansımaları var. Bizler
geleneksel toplumuz. ABD"de içsel fırtınaların dışa vurumu için koşullar daha elverişli. Bizler gibi geleneksel toplumlarda anneler, oğullarını çok büyük yatırım olarak görüyor. Kendi geleceklerinin sigortası olarak düşünüyor. Anneye bağımlı bir
erkek, evliliğinde mutsuz oluyor. Sağlıksız ana-oğul ilişkisi, evladın geleceğini sakatlıyor. Neler önerilir? Gençlik kendi sınırlarını koymak ihtiyacında, buna saygı duymak gerekli, müdahale etmemek, sürekli akıl
vermemek, ama bir şeyler sorduğu zaman azımsamamak, aktif olduklarında ortak hobiler geliştirmek. Erkek çocuk geç konuşuyor
Pennsylvania Üniversitesi Beyin Davranışı Laboratuvarı Direktörü Ruben Gur anlatıyor:
Kadınların beyinleri ortalama yüzde 11 oranında erkeklerden daha küçük, ancak daha komplike gelişimi var. Ancak hacim farklılığı erkeklerin daha zeki olduğu anlamına gelmiyor. Erkek beyinlerinde gri madde daha az ve beyaz madde daha fazla. Gri madde
enformasyonun değerlendirilmesine, beyaz madde ise beyinden bedene sinyaller gönderilmesine yarıyor. Beyin yarıküreler arasındaki bağlantılar kadınlarda çok daha fazla. İşte bu biyolojik ayrım nedeniyle kadınlar sözel ifadede, duygularını ortaya
dökmede erkeklerden üstün. Bu yüzden oğlanların konuşmayı sökmesi zaman alıyor. Kızların beyin yapısı daha kolay öğrenmelerini getiriyor. Erkek beynindeki beyaz madde üstünlüğü ise mekanikte kızlara fark atmalarını, beyindeki sıvının fazlalığı da
çarpmalarda kafataslarının daha dayanıklı olduğunu açıklıyor. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |