İyi aile olmanın kuralları İyi aile olmanın kuralları[/b]
Eşinize ve çocuklarınıza hitap tarzınızdan tutun da sabırlı ve dengeli olmanıza kadar pek çok etken, kurduğunuz yuvanın kalitesini belirliyor. Nasıl bir aile olduğunuzu tanımlamakta güçlük çekiyor ya da sorunların kaynağını merak ediyorsanız ‘iyi
aile olmanın evrensel doğrularına kulak vermelisiniz. Eşinizle ve çocuklarınızla ilişkilerinizde zaman zaman sıkıntıya düşersiniz, çözüm üretemezsiniz. Kızınızın üç yaş asilikleri, oğlunuzun ergenlik sorunları, eşinizin işten yorgun gelip,
televizyon başında sızması... Bazen hepsi üst üste gelir, bazen sadece birisi oturur gündeminize. Bir sorunla karşılaştığınızda genellikle olaya farklı bir açıdan da bakabileceğinizi unutup, bozuk plak gibi takılır kalırsınız. Sonra biraz
sakinleşip, eşe dosta danışır ya da meselenin ciddiyetine göre bir uzmandan yardım alırsanız çözümsüz problemin olmadığını görür ve daha önceki hatalı davranışlarınızdan ötürü mahcubiyet hissedersiniz. Mesela, ilköğretim birinci sınıfa giden
oğlunuz, bütün uyarılarınıza rağmen çantasını akşamdan hazırlamak yerine sabaha bırakıyor ve servise yetişme telaşı içinde tüm aileye gergin dakikalar yaşatıyor. Siz düzeni ve tertibi seven bir annesiniz; ama eşiniz biraz daha esnek ve rahat
olmaktan yana olduğu için "Çocuğu bu kadar bunaltma canım." diyor size. Üstelik bu düşüncesini oğlunuzun yanında dile getiriyor ve artık sözünüzün dinlenmeyeceğini, isteklerinizin dikkate alınmayacağını hissedip öfkeleniyorsunuz. Bu durumda eğer bir
çıkış yolu bulamazsanız siz her akşam "Oğlum, çantanı hazırla öyle yat." demeye, oğlunuz bir türlü sizi dinlememeye, eşiniz sabah sabah havayı gerginleştirdiğiniz için size çıkışmaya devam edecek. Peki meseleye farklı bir çerçeveden nasıl bakarsınız;
Öncelikle, her olayda olduğu gibi bu olayda da hatayı, sorumluluğu ve çözümü yarı yarıya paylaşmalısınız. "Ben düzen ve tertip konusunda acaba aşırıya mı kaçıyorum?" sorusunu kendinize yöneltmeli ve her sabah oğlunuz servisi kaçıracak korkusuyla hem
ona çıkışıp hem de çantasını kendi ellerinizle toplamaktan vazgeçmelisiniz. Ona sadece servisin saatini ve yetişebilmek için kaç dakikası olduğunu bir kez hatırlatmakla yetinin. Belki o gün birşeylerini evde unutacak hatta servisi kaçıracaktır; ama
meselenin ciddiyetini anlayabilmesi için etkili bir yöntemdir bu. Eşinize de uygun bir zamanda uygun bir dille, çocukların yanında kendisini eleştirmemesini, bunun doğurduğu olumsuz sonuçları örnek vererek anlatmalısınız. Bu örneği farklı olaylar
için de kullanabilirsiniz. İşin püf noktası bozuk plak gibi takılıp kaldığınızı hissettiğiniz an farklı bir pencereden bakmayı denemektir. Psikolog Neşe Özkarslı, nasıl bir aile olduğunuzu tanımlamanızın gerektiğine inanıyor ve bir de ipucu
veriyor size; "Pencerelerinizin açık olduğunu düşünün. Dışarıdan nasıl görünüyorsunuz? Işıklar saçan bir aile misiniz? Yoksa şimşekler mi çakıyor içeride? Sabah saatlerinde iyisiniz de akşamları mı yaşanıyor huzursuzluklar?" Ailenizi tanımlamakta
zorluk çekiyorsanız, ailelerde olması gereken evrensel doğrulara kulak verip, bu doğruların hangilerine sahip olduğunuza bakarak bir sonuca varabilirsiniz: Kişisel bütünlük: Duygularınızı iyi tanımalı ve ne düşünüyorsanız
ona uygun davranmalısınız. Sabahleyin kayınvalidenizle atışıp akşam yemek tabaklarını eşinizin önüne fırlatırcasına koyarsanız kişisel bütünlük içinde değilsiniz demektir. Eşiniz yaptığınıza anlam veremeyecek, kendisine sinirlendiğinizi zannedecek
ve size öfkeyle karşılık verecek. Eşiniz sizin duygularınızı okuyan bir müneccim değildir, bu yüzden ne hissediyorsanız onu açıkça söyleyin. Koşulsuz sevgi: Eşinizi ve çocuklarınızı her türlü zaaflarına rağmen sevmelisiniz.
Özellikle çocuğunuza "Dersini yapmazsan senin annen olmam." demek yerine " Dersini yapmadığın için üzülüyorum." deyin. Hakkaniyet: Hiçbir zaman kendinizin tamamen haklı karşı tarafın ise tamamen haksız olduğunu düşünmeyin.
"O da haklı ben de haklıyım" diye düşünürseniz ortak bir paydada buluşmanız kolaylaşır. Bir adım geri atıp kendinizin ve eşinizin haklı olduğu yanları görmeye çalışın. ‘Birin değeri: Eşiniz ve çocuklarınız sizin bir
uzantınız değildir. Herkesin farklı ilgi alanları, farklı giyim tarzları olabilir ve çocuklarınızın biri diğerine hiç benzemeyebilir. Aile ‘birey olmaya giden yolda atılan ilk adımdır. Denge: Bir gün neşeli, diğer gün
hüzünlü olabilirsiniz; ama bir gün içinize kapanır, diğer gün herkese bağırırsanız tutarsız bir görüntü sergilersiniz. Diyelim ki, işten eve çok yorgun geldiniz ve oyun oynarken odayı dağıtan çocuklarınıza "Nedir sizden çektiğim?" diye bağırmaya
başladınız. Çocuklar ürküp bir kenara sindiler. Aradan bir hafta geçti, patronunuz çalışmalarınızdan dolayı bir maaş ikramiye verdi. Eve uçar adımlarla geldiniz, çocuklar yine oynuyorlar ve evi dağıtmışlar. Sizi görünce tedirgin oluyorlar ancak siz,
müthiş bir enerji ve güleryüzle onları kucaklıyor, oynamaya devam etmelerini söylüyorsunuz. Sizce çocuğunuz nasıl davranması gerektiğini öğrenebilir mi bu tutarsızlık karşısında? Bilinçli çalışma: Her işe ve herkese yeteri
kadar vakit ayırmalısınız. Hayatınızı yuvarlak bir pasta olarak düşünün. Eşinize, çocuğunuza, kendinize ve işinize ayırdığınız dilimleri ihtiyaca göre ayarlamalısınız. Çocuğunuz hastaysa işinize ayırdığınız dilimi iyice küçültebilirsiniz, ya da
eşinizin yardıma ihtiyacı varsa o an kendiniz için yapacağınız bir aktiviteden vazgeçebilirsiniz. Ama hiçbir zaman dilimler arasında uçurumlar olmamasına dikkat etmelisiniz. Sabır: Sizi öfkelendiren bir olayla
karşılaştığınızda bağırmak yerine o olayda sizi neyin rahatsız ettiğini tespit etmeye çalışın. İçinize döndüğünüz, kendi duygularınızı sorgulamaya başladığınız an öfkenizin hafiflediğini hissedeceksiniz. Onura saygı: Eşlerin
birbirine hakaret etmesi, aşağılayıcı sözler söylemesi ilişkinin kalitesini düşürür hatta hiç silinmeyecek izler bırakır. Eşinizi çok iyi tanıdığınız için onun zaaflarını bilirsiniz; ama öfkelendiğiniz anda zayıf noktalarından vurmaya çalışmak
aranızdaki saygıyı bir daha belki hiç düzelmemecesine zedeler. Karşılıklı hizmet: Eşler birbirlerine hizmet etmekten gocunmamalı. Eşinizin perdeleri takması, sizin ona bir fincan çay ikram etmeniz, yemek masasını birlikte
kurup, kaldırmanız ve en önemlisi de yaptığınız her şeyi canı gönülden isteyerek yapmanız aranızdaki sevgi bağlarını kuvvetlendirecektir. Gelişme–geliştirme: Aile aşırılıkların törpülendiği, zıtlıkların uyum içinde
yaşayabileceğinin öğrenildiği ve tüm bireylerin düşlerini gerçekleştirmesi için desteklendiği bir yapı olarak düşünülmeli ve tasarlanmalıdır. Ülkü Özel Akagündüz Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |