09-04-2010, 11:15 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cinnet Geçiren Geçirene Gün geçmiyor ki gazetelerin birinci yada üçüncü sayfasında bir cinnet haberi ile karşılaşmayalım.
İçerik genellikle aynı, sadece olayın ne kadar sansasyonel olduğuna bağlı olarak gazetedeki yeri değişiyor. Eğer bir polis işin içine karışmışsa yada anne çocuklarını öldürmüşse 1. sayfaya, bir erkek karısını, kaynanasını vurmuşsa 3. sayfaya. Yazılan haberde olayın nasıl olduğunun yanında alttan alta cinnet geçirenin de kader kurbanı olduğuna dair yorumlar.
Peki nedir cinnet; gerçekten yoğun baskılar altında ezilen mazlum insanların kendilerini bir an için kaybedip etraflarını kana bulamaları mı; yada anlık sebepsiz öfke nöbetleri mi?
Bir kere cinnetin kendini ortaya koyuş tarzı kültürel ve öğrenilen bir şey. Örneğin ülkemizde cinnet geçirenler hemen her zaman aileden kişilere yada bir şekilde yakın ilişki içerisinde olduklarına zarar verirken İskandinav ülkelerinde ve ABDde hedef genellikle yabancılar yada rasgele kişiler. Bu da cinnetin pek de bir anlık öfke patlaması olmadığını ortaya koyuyor; çünkü işin içinde o taraf yada bu taraf diye bir seçim var.
Aslına bakacak olursanız, tüm psikiyatrik hastalıkların bir düzen içerisinde sıralandığı ve tanımlandığı Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders sınıflaması içerisinde cinnet yer almıyor. Bu da cinnetin kendi başına ayrı bir klinik durum yada hastalık sayılmadığı anlamına geliyor. Cinnet farklı klinik durumların sonucu ortaya çıkabilen bir tablo gerçekte. Ağır depresyona bağlı psikotik hezeyan yaşayanlarda, manik depresif bozukluğu olanların manik eksitasyonlarında, paranoid şizofrenlerde yada organik akıl bozukluğu olanlarda görülebilen, kişinin kendine ve çevresine zarar verdiği bir durumdur cinnet diyor psikiyatri uzmanı Dr. Vehbi Keser.
Çocuklarını öldürüp r eden anneyi anlamakta güçlük çeker çoğumuz; ama ona göre bu dünya öyle kötülükler ve acılarla doludur ki çekip gitmek ister bir an önce. Fakat kendisi gidince ortada kalacak çocuklarına acır, kıyamaz savunmasız yalnız kalmalarına; öyle derin depresyondadır ki, onları da öldürüverir.
Bir kısmını derdi ise daha dünyevidir. Amaçları geride kalanlara ders vermek, onlara yaşayabilecekleri en büyük acıyı çektirmektir. Depresyonun psikotik alanında gezinen bu insanlar hedeflerine ulaşmak için kendininki de dahil başkalarının canına kıyar en kestirmesinden.
Önemli bir grup ise psikoz boyutundaki şüphecilikleri yada alkol ve madde bağımlılığının yarattığı organik durum nedeni ile yaşadıkları sanrılar sonucu cinnet geçirirler. Etrafındakilerin kendisine zarar vereceği yada canına kast edeceği düşüncesi içlerini yiyip bitirirken bundan kurtulmanın tek yolu önce davranmaktır onlara göre. Bir de bakarsınız maktulün başında huzur içinde oturan zanlı.
Şizofrenlerde ise kontrol edemedikleri içsel bir ses yada dürtü onları böyle eylemlere girişmeye yönlendirebilir. Tedavi altında olmayan şizofrenlerin bir kısmı zaman zaman olmayan sesler duyar hayaller görür. Bu sırada bu tür cinai girişimlerde bulunanlar, çevresini katledenler mevcuttur.
Peki hiç mi toplumun yada yaşam yükünün suçu yoktur cinnette? Elbette vardır; çünkü yukarda saydığımız klinik durumdaki çoğu kişi kendi halinde yaşamlarını sürdürür. Fakat ağır travmalar karşısında savunmaları daha farklıdır onların diğer insanlara göre. Böyle bir olay cinnet denilen silsileyi tetikleyebilir sonunda.
Nedir çare diye düşürsek herkesin yeterli tıbbi bakıma ulaştığı, refahı yüksek, adaletin olduğu, insanların huzur içinde yaşadığı bir topluma ulaşmak olduğunu görürüz. Fakat kimse sanmasın ki Ütopyada cinnet yok, insanlık varsa cinnet de olacaktır.
Dr. Eren Eroğlu
Aile Hekimliği Uzmanı, Clinica Gayrettepe Tıbbi Direktörü
_________________
Hayatta Ya Tozu Dumana Katarsın Ya Tozu Dumanı Yutarsın... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |