KBB Hastalıkları

[Bluesky24]

KBB HastalıklarıBugün...

· Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans sistemleriyle organların tümünün görüntülenebilmesi mümkün oluyor.

· Lazer birçok alanda olduğu gibi, burun etleri, horlama ve gırtlak ameliyatlarında da güvenle kullanılıyor.

· Ses teli içine enjekte edilen materyallerle ses tellerindeki kapanma kusurları giderilebiliyor.

· Gırtlak kanserlerinde, gırtlağın bir bölümünün cerrahi olarak alınmasıyla hastalara sağlıklı yaşam şansı veriliyor.

· Videostoroboskopinin rutin kullanıma girmesiyle ses hastalıklarında kesin tanı konulabiliyor.

· Mikrocerrahi yöntemiyle ses teli zedelenmeden içindeki nodüller, polipler, hatta erken dönem kanserlerin bile temizlenmesi artık mümkün.

· Kulakta enfeksiyon temizlendiktensonra ona uygun protezler yerleştirilerek, hastanın yeniden işitmesi sağlanabiliyor.

· Biyonik kulak ve iç kulakta salyangozun içine yerleştirilen elektrotlarla, hiç duymayan ya da doğuştan sağır çocukların duyması ve yeniden konuşma eğitimine geçmesi mümkün olabiliyor.

· İç kulaktaki denge sistemi günümüzde daha iyi tanınıyor. Buna bağlı olarak, baş dönmesi şikayetleri, hastaya uygulanan küçük manevralarla tedavi edilebiliyor.

· Kemoterapi tedavisiyle baş ve boyum kanserlerinde daha yüksek başarı elde ediliyor.

· Obstüktif uyku apnesi ve horlama şikayetiyle başvuran hastalarda çeşitli testlerle sorunlar, medikal veya cerrahi yöntemle ortadan kaldırılabiliyor.

· Gırtlak kanserinde, gırtlağın bir bölümünün cerrahi olarak alınması, sağlıklı yaşam şansı veriyor.

Yarın...

· Uygun bilgisayar sistemleriyle koku kaybı olan kişilerin tedavisi için araştırmalara devam ediliyor.

· Kulak çınlamasıyla ilgili olan yçalışmalarda, grevnet denilen beyin haritası çıkartılarak, sorunun altındaki nedenin ortaya çıkartılmasına çalışılıyor.

· Özellikle genetik bilimindeki ilerlemelerle doğumsal hastalıkların pek çoğu genetik olarak aktarılacak. Dolayısıyla ileri yaşlarda ortaya çıkan alerji ve buna benzer hastalıklar tümüyle kontrol altına alınacak.

· Gen mühendisliğindeki ilerlemelerle kanserlerin ortaya çıkma olasılığı azalacak, seçici kemoterapiler ve sınırlı fakat yüksek dozda kullanılabilen ışın tedavileriyle kanser kabur olmaktan çıkacak.

· Patolojik biyokimyasal ve mikrobiyolojik inceleme yöntemlerindeki gelişmeler tanıya gitmeyi ve tanının ayrıntılanmasını çok daha kolaylaştıracak.

"Organ kaybının önüne geçiliyor"

"Günümüzde doku kaybının ameliyatla tekrar yerine konulması mümkün. Çünkü uzmanlar, vücudun yedek organları olduğunun bilincindeler. Kulağı ya da burnu alınan bir hastaya uygun bir kulak ve burun yapmak artık mümkün. Burda teknolojiyle cerrahinin üstünlüğü çıkıyor karşımıza. Doku transferlerinde, önce kaybedilen dokunun vücuttaki yedek organı bulunuyor; ardından, implantların devreye girmesiyle, dokunun reddetmeyeceği küçük plaklar ve vidalar kulanılarak baş ile boyundaki kırıklara sabitleniyor. Doku transferlerinde sadece görüntü kazanılmıyor, taşınmış dokunun hissi de sağlanabiliyor. Örneğin çene alındığında, bacaktan bir kemik damarlarıyla beraber alınıp, boyundaki damarlara mikrocerrahi yapılıyor. Yemek borusu alındığında, bağırsaktan alınan parça, damarlarıyla beraber boyuna mikroanastamozlar ve mikrocerrahi sayesinde taşınabiliyor. Dil çıkarıldığında ise hastanın göğsünden bir kas alınıyor ya da midesinden bir doku transfer edilerek yeni bir dil yapılıyor."

Doç. Dr. Dilaver Özturan

MEDİ KBB ve Ses Merkezi

"Cerrahiden başka yöntemler gerekli"

"Biz baş ve boyun kanserinde her türlü cerrahiyi uyguluyoruz. Ancak bazen basında yer alan ‘kansere karşı yeni bir ilaç bulundu haberleri branşımız için pek geçerli değil. KBBde birincil tedavi olarak, kemoterapi pek uygulanmadığından yine cerrahi yöntemle tedavi uygulamak zorundayız. Keşke, günün birinde cerrahi müdahaleye başvurmadan, ya da çok değişik ilaç ve cihazlar kullanarak cerrahi sınırlar içinde yok edebilme şansımız olsa. Örneğin, fotodinamik terapi yöntemiyle, tümöre, lazerin tutulmasını sağlayan bir boya veriliyor ve yalnızca sorunlu bölge etkilenmiş oluyor. Bu yöntemin bizim branşta da olmasını istiyoruz. Oysa, kanser cerrahisinde ancak çok küçük teknik değişiklikler söz konusu."

Prof. Dr. Asım Kaymaz

İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

KBB Anabilim Dalı Öğr. Üyesi