Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Çocuklar ve Yaz Hastalıkları
Çocuklar ve Yaz HastalıklarıYAZ AYLARINDA TATİLDE SAĞLIKLI YAŞAM REHBERİ
A. ÇOCUK VE TATIL
A.1. Çocuk ve Güneş
A.2. Çocuk ve Yüzme
A.3. Çocuk ve Seyahat
A.3.1. Uçakta dikkat edilecekler
A.3.2. Trende dikkat edilecekler
A.3.3. Arabada dikkat edilecekler
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm.Dr. İbrahim Çelik
B. ÇOCUKLAR YAZ AYLARINDA NASIL BESLENMELİ ?
Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Gamze Şarbat
C. ÇOCUKLAR YAZIN NASIL GİYİNMELİ ?
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzm.Dr. Özhan Dedeoğlu
D. ECZA VE TUVALET ÇANTASINDA OLMASI GEREKENLER
Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Özhan Dedeoğlu
E. ÇOCUKLARDA YAZ HASTALIKLARI ve
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
F.1. Kusma ve ishal
F.2. İsilik
F.3. Göz iltihaplanmaları
F.4. İdrar yolları enfeksiyonları
F.5.Antibiyotikler hakkında bilmeniz gerekenler
F.6. Yanınızda Bulunması gereken İlaçlar
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzm.Dr. Özhan Dedeoğlu
YAZ AYLARINDA TATİLDE SAĞLIKLI YAŞAM REHBERİ
A. ÇOCUK VE TATIL
A.1. Çocuk ve Güneş
Altı aydan küçük çocuklar güneşin şiddetli olduğu saatlerde (Güneşin en şiddetli ve ışınların en tehlikeli olduğu saatler saat 10.00 ile 15.00 arasındadır. ) güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır. Daha büyük çocuklara ise güneşe çıkmadan en az 15 dakika önce güneşten koruyucu kremler sürülmelidir. Bu koruyucu, bebeğin ağız ve gözlerine kaçırılmamalıdır.
Güneş altında tüm çocuklara göz ve yüzü korumak için siperliği olan şapkalar takılmalıdır. Vücudunun üst kısmı giyinik olmalı ve bu giysi suda dahi çıkarılmamalıdır.
Güneş ışınlarının %80i bulut tabakasını aşar. Bu nedenle hava bulutlu bile olsa koruma gerekir.
Su ve kum yansıma ile ışığın şiddetini arttırır. Bu nedenle hasara uğrama riski ve korunma ihtiyacı artar.
Şu nokta kesinlikle unutulmamalıdır ki; çocukluk yıllarında geçirilen oldukça hafif görünüşlü yanmalar bile ileride oluşabilecek deri kanserleri ve cildin yaşlanması ile ilişkilidir.
Güvenli bronzlaşma diye bir şey söz konusu değildir.
Güneşten koruyucu krem seçerken nelere dikkat edilmeli?
Koruma faktörlü kremlerin etiketlerinde 2den 20ye kadar (nadiren 50ye kadar) içerdiği koruma faktörü sayısı yazar.Çocuklara en az 15 faktör tavsiye edilir. Hassas cildi olanlar ise 30 faktörü seçmelidir. Bronzlaşma için önerilen ürünler kullanılmamalıdır.
Hem UVB hem de UVA filtreli ürünler seçilmelidir.
Tüm ürünler alerji yapabilir. Bunun için kolun iç yüzünde küçük bir alana ürünü sürün. Bu bölgeyi kapatın. 24 saat sonra açıp 15 dakika süre ile güneşe tutun , şişme ve kızarıklık olmaz ise kullandığınız ürün sağlıklıdır.
Suya dayanıklı veya su geçirmeyen ürünler kullanın.
A.2. Çocuk ve Yüzme
Amerikan Pediatri Akademisi 3 yaşın altındaki çocuklara yüzme dersi aldırılmasını önermemektedir.(Üç yaşın altında yüzme öğrenmesi iyi yüzücü olacağı anlamına gelmez, Genel kullanıma açık olan bu havuzlara erken gitmesi orta kulak iltahabı, cilt enfeksiyonları ve ishallere neden olabilir.) Sık tekrarlayan orta kulak iltahabı olanlar doktor onayı olmadan havuza sokulmamalıdır.
Sudan korkan çocuk suya girmesi için zorlanmamalıdır. Bir bebek kafasını mükemmel düzeyde dik tutma kabiliyetine erişene kadar (4 ay civarı) deniz veya havuza sokulmamalıdır. Suyun sıcaklığı 29-30 derece arasında , hava sıcaklığı ise bunun 2-3 derece üstünde olmalıdır.Suda kalma süresi ise 30 dakikalık seanslar halinde olmalıdır. Suyun kenarından birkaç saniye bile ayrılmayın , boğulmak için bu süre yeterlidir.
Can simitleri , kolluklar, deniz yatakları veya diğer yüzücü cihazlar sahte bir güvenlik duygusu yaratırlar. Ancak çocuğun simitten veya yataktan kayması anlık bir olaydır. Bebekler ve çocuklara suyun etrafında can yeleği giydirilmeli ancak bu önlemlerin kesintisiz bir gözetimin yerini tutmayacağı unutulmamalıdır.
A.3. Çocuk ve seyahat
Çocuk sahibi olmanız tatile çıkamayacağınız anlamına gelmez. Sadece anlık kararlar ile verilmiş hafta sonu tatilleri artık size uzaktır.
Eğer uzun bir seyahate çıkacak iseniz ve son kontrolünden itibaren uzun bir süre geçmiş ise çocuğunuzun sağlığının iyi olduğundan emin olmalısınız. Son bir ay içinde muayene oldu ise sadece doktorunuz ile yapacağınız bir telefon görüşmesi yeterli olabilir.
Yola günün hangi saatinde çıkacağınız çocuğunuzun değişikliklere verdiği yanıt, seyahat şekliniz ve süresi ile yakın ilgilidir.Seyahatlerinizin yolcu sayısının az olduğu saatlerde olmasına dikkat edin. (Daha fazla koltuk boş olabilir, bebeğiniz daha geniş bir hareket alanı bulur ve daha az kişi rahatsız olur). Eğer bebeğinizde arabada uyuma alışkanlığı varsa ve uzun bir araba seyahati düşünüyorsanız yol aldığınız saatlerin çoğunluğunu onun uyku saatlerine getirin, eğer araçlarda uyuyamayacak kadar çok heyecanlı oluyor ise o zaman uykusunu uyutup sonra yola çıkmalısınız.
Özellikle uçak yolculuğunda çocuğunuza özgü menü siparişini 24 saat önceden verebilirsiniz. Bununla birlikte yanınıza bir miktar kahvaltılık alın, bu uzun süren gecikmeli yolculuklarda size yardımcı olacaktır.
Uçakla seyahatte ön koltuklardan , uygun değil ise koridordan yer alın . Eğer uçak tamamen dolu değil ise o zaman yanı boş olan bir koltuktan yer ayırtmayı deneyebilirsiniz.
Çocuklar için klüplerin bulunduğu otelleri tercih edin.
Seyahat sırasında gereksiz problemlerden kaçınmak istiyorsanız hemen öncesinde gereksiz değişiklikler yapmayın; örneğin seyahatin hemen öncesinde çocuğunuzu memeden kesmeye çalışmayın. Alışılmamış ortamlar ve günlük programdaki değişiklikler zaten yeterince stres oluşturur, bunları arttırmayın.
Yola çıkış gününden önce tüm rezervasyonlarınızı kontrol edin.
A.3.1. Uçakta dikkat edilecekler
Bagaj için erken gidin, ancak bu süre zarfında beklemenizin bebeğinizi rahatsız edeceğini unutmayın.
Bebeğiniz uçak inip kalkarken basınç değişikliği nedeniyle rahatsız olabilir, bu nedenle bu sıralarda emzirmek veya yiyecek vermek kulakta basınç artışını engellemeye yardımcı olur.
Uçak personeli biberonu veya sütü ısıtabilir, ancak mikrodalga fırınlarının homojen ısıtmayacağı düşünülünce sütü çocuğa vermeden önce iyice çalkalayıp karıştırın, ısısını iki defa kontrol edin.
Uçağı en son terk edin.
A.3.2. Trende dikkat edilecekler
Kondüktörden sigara içilmeyen bir kompartman isteyin.
Özel kompartmanlar en uygun alanlardır.
A.3.3. Arabada dikkat edilecekler
Emniyet kemeri ve küçükler için araba koltuğu bulunmalıdır.
Sıcak havalarda döşemeleri havlu ile kaplayın.
Her iki saatte bir veya iki mola verin.
Bebeğin koltuğuna oyuncakları yapıştırın veya 10 cm den uzun olmayan bağlarla bağlayın.
Bebeği sıcak veya ılık havalarda asla park ettiğiniz araçta yalnız bırakmayın, pencereler açık bile olsa arabada ısı tehlikeli boyutlara yükselebilir.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm.Dr. İbrahim Çelik
B. ÇOCUKLAR YAZ AYLARINDA NASIL BESLENMELİ ?
2-6 yaş arası, çocukların besinlerle tanıştıkları ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının gelişmesi için ilk adımları attıkları kritik bir dönemdir. Bu dönemde anne-babaya ve okul öncesi kurumlara çok önemli roller düşmektedir. Bu yaşlarda çocuklar, çevrelerindeki dünya ile iletişime girmeye başlarlar, gördükleri her şeyi keşfetmeyi ve denemeyi amaçlarlar. Bu, aynı zamanda, değişik tatları denemesi ve kendi seçimlerini geliştirmesi için onlara şans vermemiz gereken bir dönemdir.
Çocukların tat alma tomurcukları erişkinlerden çok daha duyarlıdır, Erişkinler için cazip olan bazı besinler çocuklarda keskin, buruk, tuhaf bir tat olarak algılanabilir. Greyfurt, çilek, portakal, elma, şalgam, brokoli, yeşil fasulye gibi besinlerin içerdiği bazı kimyasal maddeler bu tada neden olabilir . Çocuklar bunlara karşı duyarlı olabilirler ve bu besinleri yemek istemeyebilirler.
Bu dönemde en sık karşılaşılan sorun çocukların belli besinleri yemek istemeleri, aşırı seçici olmaları ve beslenmelerinin birkaç gıda ürünü ile kısıtlı kalmasıdır. Ancak bu durum geçicidir ve sağlıklı çocuklarda beslenme eksikliği yaratmaz. İştahları da bu dönemde çok iyi olmayan 2-6 yaş grubu çocuklar genellikle bir öğünde iyi yer, ihtiyaçları olan besin maddelerini ara öğünlerde alabilirler. 3 ana öğün, 2-3 ara öğün de değişik tat, renk ve çeşidin sunulması çocukların dikkatini çeker. Ancak şekerli besinlerin ağırlıklı olması diğer besinlere isteksizliğe, gereksiz yere boş kalori alımına ve şişmanlığa, tokluk hissine ve diş çürüklerine neden olur.
Bu dönemde sağlıklı beslenme alışkanlığının sağlanması için:
Öğün saatlerinin düzenli olması
Besleyici değeri yüksek çeşitli gıdaların sunulması.
Küçük tabaklarda küçük porsiyonların sunulması.
Çocukların tekrar istemelerine izin verilmesi.
Tatlıların besleyici değeri yüksek besinler tüketilinceye kadar sofraya getirilmemesi, ancak ödül olarak da sunulmaması.
Çocuğun masada rahat oturduğundan emin olunması.
Çocuklarla birlikte masaya oturulması.
Çocukların masada yeni tatları denemesini ve uygun davranış göstermelerinin övülmesi.
Yemek zamanının pozitif eylemler, iyi davranışlar, ve yapılan olumlu şeylerin konuşulduğu bir ortam olmasına özen gösterilmesi
Bu dönemde çocukların büyüme ve gelişmelerini olumsuz etkileyebilecek vitamin ve mineral eksikliğine yol açmaması, demir eksikliğine bağlı kansızlığın ve özellikle lifli gıdaların yetersiz tüketilmesine bağlı kabızlığın gelişmemesi için çocuklara sunulan öğünlerin çok dikkat ve özenli hazırlanması gerekir.
Kalsiyum (800 mg/gün), demir (10 mg/gün), çinko (10 mg/gün), A vitamini (500 mg/gün), C vitamini (45 mg/gün) alımına dikkat etmek gerekir. İyi bir kalsiyum kaynağı olan inek sütünün aşırı tüketilmesi kansızlığa ve diğer besinlerin yetersiz tüketilmesine neden olur, 400 ml den fazla tüketilmesi önerilmemektedir. İki yaşından sonra yarım yağlı sütler kullanılabilir.
Demirden zengin besinler arasında yağsız kırmızı et, yumurta sarısı, demirle zenginleştirilmiş tahıllar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler, C vitamininden zengin besinler olarak turunçgiller (portakal, mandalina gibi), çilek, kivi, nektar, şeftali, ahududu, brokoli, domates sayılabilir.
Özellikle bu besinlerle zenginleştirilmiş sağlıklı ara öğünler için liften zengin ekmeklerle hazırlanmış küçük sandviçler, küçük peynir dilimleri, yoğurt, taze meyvelerden hazırlanan meyve salataları, meyve suları ve hazırlanma-pastörizasyon ve saklanma koşullarına dikkat edilmek şartı ile özellikle yaz aylarında çocukların çok sevdikleri dondurma düşünülebilir.
Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Gamze Şarbat
C. ÇOCUKLAR YAZIN NASIL GİYİNMELİ ?
Yaz günlerinin aşırı sıcaklarından etkilenmemek için hafif, açık renkli giysiler seçmeli, güneşte çalışırken mutlaka başı korumak için şapka giyilmelidir. Güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde çocukların dışarıda dolaşması engellenmelidir. Sıvı alımını arttırmalı ve bu amaçla çocuklara sevdikleri içecekleri vermelidir. Güneşteyken mutlaka güneşten koruyucu faktör içeren losyon ya da kremler kullanılmalıdır.
D. ECZA VE TUVALET ÇANTASINDA OLMASI GEREKENLER
Ateş düşürücü,
Antibakteriyel krem
Bebek sabunu
Tırnak makası
Antihistaminikli bir losyon
Flaster
Termometre
Sağlık sigortası ile ilgili tüm bilgiler
Diş fırçası
Muhtemel gecikmelerde yetecek sayıda bez ve ıslak mendil
Pişik merhemi
Çocuğunuzun en sevdiği oyuncak
Geçireceğinizi hesapladığınız öğün sayısından iki fazla kadar yiyecek
Bir plastik torbada bir düzine plastik kaşık
Diş çıkaran bebek için diş çiğneme lastiği
Biletler, paranız,kredi kartlarınızla birlikte cüzdanınız , reçeteler, doktorunuzun adresi ve telefonu gibi kişisel eşyayı küçük ve ellemekle kolayca tanıyabileceğiniz bir el çantası ile bez çantasına koyunuz.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzm.Dr. Özhan Dedeoğlu
E. ÇOCUKLARDA YAZ HASTALIKLARI ve ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
E.1. Kusma ve ishal
Kusma ve ishal özellikle ülkemizde sık görülen çocukluk çağı hastalıklarındandır. Bozulmuş veya mikroplarla enfekte olmuş gıdaların veya suların içilmesi ile olan besin zehirlenmeleri de sıklıkla kusma ile başlar ve ishalle devam eder. Besin zehirlenmeleri dışında olan ishal ve kusmaların en önemli nedeni virüslerle olan barsak enfeksiyonudur. Bazen özel bakteriler de bu hastalığa neden olabilirler. Hastalık genellikle bir hafta içinde kendiliğinden düzelir. Amipli ve basilli dizanteri gibi nedenlerle olan ishaller ise kendiliğinden düzelmezler, azalma gösterseler de etken yok edilmedikçe tekrarlarlar.
İshal ve kusmada en önemli konu çocuğun sıvı ihtiyacının karşılanmasıdır. Sıvı kaybı dışında hayati tehlike olmayacaktır. Hastalığın başlangıcından yani ilk kusmadan hemen sonra çocuğunuzu yemeğe zorlamadan şekerli ve tuzlu (ağızdan sıvı tozları) su hazırlayıp vermeye başlamanız uygun olacaktır. Bunun yanında ayran ve yoğurt, ıhlamur, elma suyu, çay da kaybedilen sıvının karşılanması için kullanılabilir.
Giardia denilen parasitle olan ishaller çok uzun sürebilir. Bu nedenle düzelmeyen ishallerde bu parazit aranmalıdır. İshalle birlikte sümüksü bir yapının bulunması, kan görülmesi kaka tetkikini gerektirir ve mutlaka amip aranmalıdır.
Çocuklar çok az bir sıvı kaybetseler bile halsizlik hissedeceklerdir. Çocuğunuzun sıvı ihtiyacı ağızdan alamaması halinde çok ciddi boyutlara ulaşabileceğinden az da olsa mutlaka sıvı verilmesi gerekir. Eğer ağızdan sıvı kaybı karşılanamıyorsa, ve dehidratasyon denilen kalp hızının çok artması, nefesinin sıklaşması, derisinin sıvı kaybından dolayı gerginliğinin kaybolması, dilinin ve ağzının kuruması gibi bulgular ortaya çıkıyorsa çocuğunuza hastaneye yatırılarak veya bir klinikte damardan sıvı verilmesi gerekebilir.
İshalde kaka kültürü alınmadan ve neden ortaya konmadan antibiyotik ve ishal durdurucu ilaçların verilmesi kesinlikle sakıncalıdır. Bu yaklaşım çocuğunuzun ileride sık ishal olmasına veya barsak sisteminin düzensizleşmesine neden olacaktır.
E.2. İsilik
Özellikle yaz aylarında kaşıntılı ve kabarık bir deri döküntüsü ile karakterizedir. Ter bezlerinin tıkanıklığı sonucu oluşur. Çocuklarda daha sıktır. Ortam ne kadar nemliyse belirtiler o kadar ağırdır. Kaşıntı sonucu deride açılmalar olursa ikincil enfeksiyonlar olabilir.
Önlemede pamuklu giysiler giyilmesi, sık banyo yapılması ve derinin mümkün olduğunca havalandırılması gereklidir. Ağır olgularda doktor tavsiyesine göre ilaçlar kullanılabilir.
E.3. Göz iltihaplanmaları
Çocuğunuzun gözlerinin beyazında kırmızılık görüyorsanız, büyük olasılıkla bu "konjonktivit" denen göz iltihabıdır. Bu kırmızılık tahriş, alerjik reaksiyon ya da daha ciddi bir hastalık belirtisi de olabilirse de neden çoğunlukla konjonktivitdir. Konjonktivitte gözlerde yanma, yaşarma veya akıntı da olabilir.
Gözlerde kırmızılık varsa çocuğunuzu bir doktora götürmelisiniz. Hiçbir zaman daha önce açılmış ya da başkasının daha önce kullandığı göz ilaçlarını çocuğunuzda kullanmayınız.
Konjonktivite genellikle virüsler, bazen de bakteriler neden olur. Tedavisinde antibiyotik ilaçlı göz damlaları kullanılmalıdır. Tedaviye yanıt alana kadar çocuğunuzun gözleriyle doğrudan temas etmeyin. Bulaşıcılığı yüksek olan bir enfeksiyon olduğundan ellerin çok dikkatli yıkanması gerekmektedir. İyileşene kadar çocuğunuzu kreş ya da okula göndermeyiniz.
E.4. İdrar yolları enfeksiyonları
İdrar yolları enfeksiyonları küçük çocuklarda özellikle kızlarda oldukça sıktır. Genellikle bakterilerle oluşur. Enfeksiyonun tutulum yerine göre değişik isim alır. En sık enfeksiyon olan bölge idrar kesesidir ve iltihabına sistit denir. Genellikle bakterilerin idrar kesesine gaita yoluyla bulaşmalarıyla oluşur. Kızlarda çok daha fazladır, nedeni üretra denen idrar kesesinden sonraki tüpün kızlarda daha kısa oluşudur. Sistitin belirtileri alt karın ağrısı, hassasiyet, idrar yapılırken, sancı, sık idrar çıkma, kanlı idrar ve ateştir. Piyeloneftnt böbreklerin enfeksiyonuna denir ve daha yaygın karın ağrısı ve yüksek ateşle seyreder.
İdrar yolları enfeksiyonları en kısa zamanda antibiyotik tedavisi gerektirdiğinden yukarıdaki yakınmalar olan çocuklarda idrar tahlili ve kültürü yapılmalıdır. Enfeksiyonun şiddetine ve tutulum yerine göre ek testler (ultrason)gerekebileceğinden böbrek hastalıkları uzmanına danışmak gerekebilir.
E.5.Antibiyotikler hakkında bilmeniz gerekenler
Bilindiği gibi çocukluk çağında en sık görülen hastalıklar enfeksiyonlardır. Enfeksiyonları yapan başlıca etkenler (mikroplar) bakteriler ve virüslerdir. Virüsler soğuk algınlığı, anjin, boğaz yanmaları, öksürüğün en sık nedenlerindendir ve ateşe de neden olurlar. Virüslere antibiyotiklerin etkisi yoktur. Bakteriler ise antibiyotiklerle tedavi edilebilen mikroplardır. Gerekmeden kullanılan her ilaç gibi antibiyotikler de lüzumsuz kullanıldıklarında zararlıdır. Lüzumsuz kullanılan antibiyotiklerin yol açtığı en ciddi sorun antibiyotiklere dirençli bakterilerin gelişmesidir. Bu tip bakterilerle olan enfeksiyonların tedavisi için çok daha güçlü antibiyotikler gerekir ve bunların birçoğu da hastanede damar yoluyla verilmelidir.
Orta kulak enfeksiyonları, ağır sinüs enfeksiyonları, A grubu beta hemolitik streptokokların yaptığı boğaz enfeksiyonları genellikle antibiyotiklerin kullanıldıkları hastalıklardır. Bunun yanında soğuk algınlığı, öksürük ve bronşit genellikle virüslerle olduğu için antibiyotiklerin gerekmediği enfeksiyonlardır ve doğal seyirleri içinde 1-2 hafta sürerek düzelirler.
Bazı viral enfeksiyonlarda bakterilerin neden olduğu ikincil enfeksiyonlar görülebilir. Ancak bu tip enfeksiyonların önlenebilmesi için önceden antibiyotik başlamanın yararı yoktur.
Çocuğunuz her hasta olduğunda antibiyotikleri tek tedavi yöntemi olarak görmek yanlıştır.
E.6. Yanınızda Bulunması Gereken İlaçlar
Yanınızda basit yaklaşımlar için ilaç bulundurulmalıdır. Bunun dışında amaçsız ve süreli olabilecek ilaçların evde saklanması hem zararlı hem de gereksizdir.
En sık gereksinim duyacağınız ilaç ateş düşürücüdür. Bunun için en güvenli ilaç parasetamoldür. Bunun birçok preparatı olabilir. Her ölçeğinde (bir tatlı kaşığı=5 ml dir) ne kadar madde olduğunu bilmenizde yarar vardır.
Ateşi parasetamol ile düşüremediğinizde hafif ılık bir duş çok etkili olacaktır. Bu da etkin olmazsa denebilecek ilaçları mutlaka doktorunuzla danışarak kullanmalısınız.
Ateş Düşürücüler
Eğer çocuğunuzun 37-37,5oC olan hafif bir ateşi varsa ancak oyun oynuyor, sıvı şeyleri rahatlıklar içiyor ve genellikle aktif ve keyfi yerindeyse ateşi düşürmek için bir neden yok demektir. Hafif şikayetleri varsa asetaminofen veya ibufen'in uygun dozları ile (doktorunuza danışmalısınız) ile ateşi düşürebiliri ve hafif ağrıları azaltabilirsiniz. Bu iki ilaç aşı yapılan bölgede oluşan hafif ağrıları da yok edecektir. Bu ilaçların genellikle şurupları bulunmaktadır. Ancak bazı ülkelerde damla olarak da satılmaktadır. Damlalardaki dozlar şuruplardakinden daha kuvvetlidir.Ibufen daha etkili olmasına karşın mide ülseri riski açısından daha dikkatli olunmalıdır.
Aspirin kullanımı birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de ölümcül Reye sendromu denilen ağır bir karaciğer-böbrek yetmezliği tablosuna yol açabileceği nedeni ile çok tercih edilmemektedir.
Antihistaminikler
Antihistaminikler alerjik bir uyarıya bağlı burun tıkanıklığı ve akıntısını azaltırlar.Birçok nedenle (böcek sokması, yanık, döküntü gibi) oluşabilecek deri kaşıntılarında da etkilidirler. Antihistaminikler beklenin tersine bazı çocuklarda aşırı harekete ve sinirliliğe yol açabileceği için ilk dozları akşam verilmelidir.
Kortizonlu kremler
Böcek sokmaları, hafif deri döküntüleri, ot ile temas sonucu oluşan kaşıntı ve yanmalar, egzema tipi döküntüler hafif etkili kortizonlu kremlerle tedavi edilebilirler. Suçiçeği, yanıklar, enfeksiyonlarda, açık yaralarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Kortizonlu kremleri kullanmadan tercihen hekiminizin görüşünü almalısınız.
Öksürük Şurubu
Öksürük akciğerlere ulaşan bazı tahriş edici madde veya mikropların atılmasını sağladığı için aslında yararlı bir reaksiyondur. Sıvı veya sekresyon içeren bir atılım varsa bunu "prodüktif" öksürük olarak nitelemekteyiz. Bu tip öksürüklere bulunulan ortamı nemlendirerek ve buhar uygulayarak yardımcı olunmalıdır.İlaç olarak "ekspektoran" denilen ilaçlar da yardımcı olabilir. Eğer öksürük kuru bir öksürük ise nedeni çok daha farklı olabilir. Örneğin sinüzit öksürüğü bazen böyle olabilir. Ortamdaki tozların neden olduğu öksürükler de böyledir. Bu öksürüklere ekspektoranlar faydalı olmayacaktır.
Bir yaşa kadar olan bebeklerin öksürüklerinde mutlaka doktorun görmesi gerekmektedir.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzm.Dr. Özhan Dedeoğlu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |