Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Doğru Beslenme Alışkanlığının Öğretilmesi
Doğru Beslenme Alışkanlığının ÖğretilmesiTüm çocuklar, bazı besinleri tercih ettikleri, bazılarını ise şiddetle reddettikleri bir dönemden geçerler. Yeni doğan bebekler tatlı tada düşkün, tuzluya kayıtsız, acı ve ekişiyi ise sevmezler. Besin seçimi konusunda bebekler daha birinci günden itibaren kişisel farklılıklar göstermeye başlarlar. Örneğin ikisi de tatlı olmasına karşın bir hazır mamayı ötekine tercih edebilirler. Çocuğun damak zevkini kişisel deneyimleri, televizyon, anne-baba ve kardeşlerinin damak zevki etkiler. Dünyada reklamların %70I çocuklara yönelik hazırlanmaktadır. Bebeğin anlam veremeden izlediği reklamlar, bilinç altında iz bırakarak sonradan edineceği beslenme alışkanlığını etkiler.
Bebeklik çağını geçen çocuklar dişlerin de çıkmasıyla birlikte genelde kıtır kıtır, çıtır çıtır yenilen besinlere yönelirler. Örneğin çiğ sebzeyi, pişerek yumuşayana tercih ederler. Çiğ havuç ya da salatalığı kıtır kıtır zevkle yiyen çocuk, bol havuçlu sebze yemeğini reddedebilir. Heme her sebze çiğ ya da hafif pişmiş yedirilebilir. Sebzeleri az pişirmek besin değerinin (vitaminler) korunmasını sağlarken, çocuğunda damak zevkine uyar.
Çocuklara doğru beslenmealışaknlığı kazandırılırken ceza ve ödüllendirme yöntemi kullanılmamalıdır. Ne yemeleri gerktiği konusunda baskı ve kısıtlama yapılmamalıdır. Örneğin hiç ıspanak sevmeyen bir çocuğa "ıspanağını bitirirsen dondurma yiyebilirsin" denildiğinde, çocukta dondurmaya düşkünlük, ıspanaktan ise yaşam boyu hoşlanmama alışkanlığı gelişecektir. Çocuk, erişilmesi güç ve değerli bir besin olan dondurmaya ulaşmak için kötü ve değersiz olan sebzeleri yemek zorunda olduğu fikrine kapılacaktır. Sebzeyi sadece dondurma ya da herhnagi başka bir tatlı için yiyen çocuğun sebzeler hakkında olumlu düşünceler geliştirmesi beklenemez. Sebzeyi sevmeyen çocuklara baskı yapmadan, ödül vaat etmeden sabır ve anlayışla sunmak, sebze yeme alışkanlığı edinmelerine yardımcı olur. sebze yemeğini bitiren ya da yeni bir sebze tadan çocuğu "aferin" gibi övücü bir sözle ödüllendirmek yeterlidir. Tatlı yerine genelde meyve, arada bir ise evde yapılan tatlılar verilmelidir. Örneğin aşure, kuru üzüm, havuç, ceviz gibi yemişler katılarak yapılmış kurabiyeler, kekler, sütlü tatlılar gibi. Evde tatlı pişirirken şeker yreine incir, üzüm, kayısı, dut gibi meyve kuruları, konsantre meyve suları, pekmez, tahin ve bal kullanılabilir. Yukarıda sayılan tatlılar şekerin yanında bir miktar protein, nişasta, vitamin ve lif içerirler. Oysa şekerlemeler, çikolata, sade bisküvi, pasta ve benzerleri boş kalori içerirler. Bu besinleri yiyerek yoğun kalori alan çocuk kendini yeterince protein, mineral ve vitamin almadan tok hisseder.
Ağız tadı zamanla değişir. Bunu bilen anne, sevilmeyen bir besini 3-6 ay arayla tekrar sunarak bu değişimi yakalayabilir örneğin bir yaşındayken patatesten nefret eden bir çocuğun iki yaşında en favori yiyeceği patates olabilir.
Yemek saatleri bazen ana-baba ve çocuk arasında uyuşmazlığa neden olur. bazen anne-baba ve çocuk arasında uyuşmazlığa neden olur. Erişkinler sabah-öğle-akşam öğünlerinde yemek yerler ve bu düzenin doğru olduğuna inandıklarından, zorla çocuklarına da Kabul ettirmeye çalışırlar. Oysa hareketli ve büyüyen çocuk, doğasına uygun aralıklarla acıkır ve bir şeyler yemek ister. Erişkinler ise stress, üzüntü, hayal kırıklığı gibi duygusal durumlarda aç olmasalar bile yemek yerler. Erişkinlerdeki fazla kilonun öenmli bir nedeni, acıkmadan sırf yemek saati geldiği için yenen yemeklerdir. Kendi çocukluğumuzda hiç acıkmadığımız halde sırf yemek saati geldiği için ısrarla nasıl yemeğe çağrıldığımızı hatırlayalım. Bu tür davranışlarla çocuğun biyolojik saatini bozmak anneyle çocuk arasında gereksiz çatışmaların olmasına yol açar. Bu nedenle yemek saatleri konusunda katı olunmamalı, çocuğun acıkma ritmine uyulmalıdır. Örneğin akşam üzeri çok acıkan çocuk akşam yemeğini erkenden yiyebilir, gerekirse daha geç saatlerde hafif bir şeyler atıştırabilir. Oysa, henüz yemek saati gelmedi diye kahvaltılıklarla çocuğun açlığını gidermek akşam yemeğini hiç yememesine yol açar. Öte yandan anne-baba kendi yemek saatlerini düzensiz aralıklarla acıkabilen çocuklarına göre ayarlamamalıdırlar.
Çocukların aç olmadıktan ya da istemedikleri zaman beslenmeye zorlamak, ya da sevmedikleri bir besini yedirmeye çalışmak beslenme sorunlarının gelişmesine yol açar. Fazla ısrarcı olmamak ve yiyeceğin mikatrını çocuğa bırakmak en doğrusudur. Ancak hepimiz çocukken tabaklarımızı bitirme zorunluluğu ile büyütülmüş olduğumuzdan bunu yapabilmemiz zordur.
Yalnız kahvaltıda yenilen besinler, ya da akşam yenilenler gibi bir düzenleme ya da kısıtlama yapılmamalıdır. Örneğin akşam yemeğinde kahvaltılık besinler yemenin, sabah ise makarna ya da tarhana çorbası içmenin çocuğa hiç bir zararı yoktur. Sofrada kahvaltılık malzemeler dururken çorba istenmesi sinir bozabilir. Böyle bir durumda çocuğa esnek davranılmalıdır. Çocuğun beslenme alışkanlıklarından endişeleniliyor, yeterli beslenmediği düşünülüyorsa gün boyunca neler yediği bir deftere kaydedilerek, dört ana besin grubundan ne miktarda yediğine bakılmaldır. Örneğin et yemeyen çocuğu aynı gün içerisinde peynirden, yumurtadan ve fıstık ezmesinden protein ihtiyacını karşıladığını görürek şaşırabilir. Herhnagi bir besini eksik aldığı düşünülürse, diğer öğünlerde hoşgörüyle bu besini daha fazla yemesine özen gösterilebilir.
Dr. Şirin Göker SEÇKİN Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |