Firenze

[Bluesky24]

FirenzeMevsim Firenzeyi gezme mevsimiydi. Yani tek akıllılar biz değildik... Herkes Firenze aşkını yaşamak için oradaydı. Çünkü daha İstanbuldayken otel bulamadığımız için bunu anlamıştık. Firenzenin merkezinde hiç yer yoktu.

Biz de Firenzeye yakın, Scandicci adında küçük bir yerde, mütevazi bir otelde yer ayırttık.

Firenze sınırlarına gece girdik. Elimizde otelin adresi... Dolandık durduk ama oteli bulmak mümkün değil. Scandicci terkedilmiş gibiydi... Saat henüz 21:00 di ama sokaklarda kimse yoktu... Adresi soracak birini bulamadık. En sonunda insan üstü gayretlerimizle caddeyi bulduk ve 16 numarayı aramaya başladık. Kuzenim arabayı kullanıyor ben de kapı numaralarını okuyordum... bu arada bütün Scandicciyi gezdik, sevimsiz bir yer... Hatta biran Firenze için bile şüpheye düştüm... 16 numarayı bulduk ama otel yerine bir apartman vardı karşımızda... Biraz ürktük... Tekrar geri döndük. En sonunda otobüs durağında sakin sakin oturan tombik bir İtalyanda şansımızı denemeye karar verdik. Eniştem elindeki adres yazan minik kağıdı gösterdi adama... Adam gülümseyerek yerinden kalktı "Uno paralello... bla blu blı" gibi bir sürü şey söyledi... Biz elbette anlamış gibi yaptık. Bunu en iyi yapan eniştemdi. Hatta bir de üstüne teşekkür etti. Yolda yürüyen birkaç kişi daha, içinde "uno paralello" geçen cümleler söylediler. Bir yerin paraleline gidecektik ama nereye? Kim kime paraleldi?.. Offf ki offfff....

Issız caddelerde oteli telefonla arayana kadar dolaştık. Otelden bize cevap veren adam İtalyan tarzı İngilizceyle cevap verdi. Türk usulü düşündük ve bulduk.

Oteli görünce halam baygınlık geçirmeden önce enişteme sevimli bir bakış fırlattı. Eniştem akıllı adam, görmemiş gibi yaptı. Onun için en iyi seçim oydu o anda.

Bavulları odalara fırlattıktan sonra açlığımızı bastırmak için taksiyle Firenzeye gittik... Gece... Firenze... Vuruldum..

Eniştem takside giderken "Firenzede on günden fazla kalırsan alışkanlık yapar, bir daha ayrılamazsın" dedi. Ben ertesi sabah o haldeydim zaten. Orada dört gün kalmamız bile beni durduramadı.

O gece tarihi sokakların içinde, muhteşem bir restoranda yemek yedik... "Zaza"... Firenze nin meşhuru. Tahta masalar, tarihi bir hava, bıcır bıcır İtalyanlar, kocaman omletler.

İlk anda hepimizi büyülendi.

Firenzeden bu kadar etkileneceğimi beklemiyordum. Orayı görene kadar benim aşık Portofino olmuştu. Orada yaşanmaz ama Firenzede ölene kadar yaşar hatta oraya gömülürüm.

Bir sayfada Firenzeyi size anlatmam mümkün değil. Oradaki tarihi, rönesansı, resimleri anlatmak için birkaç yazı yeter sanırım.

Prenses29