09-04-2010, 09:17 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Firenzede İkinci Günüm
Firenzede İkinci GünümSabah erkenden kalktık. Rönesansın doğduğu yer için bunu yapmak zorundasınız.Tatile gidip sabahın köründe kalkmak çok hoş değil kabul ediyorum ama bunu yapmazsanız Floransa yı görme şansınız çok az... Orayı yaşamak başka... Gidenler bilir, gidecek olanlar da bilecektir.
Şimdi sanat sanat diye kendimi parçaladığım halde Firenzede gördüğüm ilk yerin meşhur Firenze Pazarı olduğunu öğreneceksiniz ve dehşete düşeceksiniz. Ne yapabilirim sizce? Alışveriş hakkımı kullanmak istedim. Çok güzel şeyler vardı. Aldım da aldım... Dayanamadım geri dönüp yine aldım. Pazar olayına Piazza S.Corocceden başlayabilirsiniz.
Alışverişimizi bitirince Firenze sokaklarında yürümeye başladık. "Ortaçağa Hoş geldiniz" pankartı eksikti. Muhteşem gizemli. Büyüleyici... Benim o zamanlara olan garip bir bağlılığım var belki o yüzden ama gerçekten orada çok heyecanlandım. Zaten küçük bir şehir... Toplu taşıma sistemi pek gelişmemiş. En iyisi her şeyi yürüyerek keşfetmek, yakından görmek.
Biz de yürüme şansımızı kullandık ve Duomoya geldik, burası Hristiyan dünyasının Meryem Anaya sunduğu en görkemli kiliselerden biri. Orijinal adı Piazza del Duomo, diğer adı Santa Maria del Fiore (Çiçeklerin Mariası)... Hala şehrin en yüksek binası. Bugünkü haline gelmesi tam 150 yıl sürmüş ama değmiş.
Duomonun yanında da Vaftizhanesi (Baptisery)... 3 bronz kapısı var. En önemlisi doğu kapısı olan "Gate of Paradise". Üzerindeki rölyefler 15.yüzyılın nadide parçalarından. Adem ve Havva‘dan başlayan dini anlatımlar ve üzerinde. Aynı zamanda kapı üzerinde Lorenze Ghiberti, oğlu ve diğer çalışan sanatçıların başları işlenmiş.
Bu kapıya ve Duomonun tüm dış yüzeyine hayran kaldım. Çok fazla ayrıntı vardı ve muhteşemdi. Duomonun büyüklüğü ise içine girince daha da dehşete düşürüyor insanı. Ciddi anlamda büyük...
Laf aramızda ben buraları dolaşırken aklım yine de dışarıdaydı. Dışarıdaki hava beni büyülemişti. Tabi bir de çok kalabalık oluşu ve insanların panik çıkmış gibi her şeyi görme çabası da cezbetti beni. Kalabalık yerlere bayılırım...
En sonunda dışarı çıktık, yine o büyülü sokaklarda yürüdük. Firenzenin en önemli meydanlarından biri olan "Piazza Del Republica"da bitti yürüyüş... Firenze deyince elbette "Caffe Gilli"... Tarihi bir kafe... Doğumu 1733... Piazza Del Republica ‘daki yerine 1910 da taşınmış. Muhteşem Tortellini yapıyorlar. Tortellini bir çeşit mantı, özel bir sosu var. Kereviz sapı kullanıyorlar. Yedikçe yiyesin geliyor ama porsiyonları çok ufak. Gerçekten kabarık bir hesap istemiyorsanız bir tabak yiyip kalkmaktan başka çare yok.
Gilli de otururken kuzenimin arkadaşı geldi yanımız, hayatımda gördüğüm en sevimli kızlardan biriyle Firenzede tanıştım ve gezmem gereken yerleri onun sayesinde gördüm. Bıcır bıcır bir kız... Tam İtalyaya ya yakışacak bir kız, o da İtalyada lisan kursu için kalıyormuş... Tam bize göre... Zaten içimize fenalık gelmişti bu adamlarla nasıl anlaşacağız diye. Bundan sonra da sevgili Eda için sıkıntılı anlar başladı, çünkü ona bir İtalyanmış gibi davranıp her şeyi sormaya başladık. Bu arada kısa bir not. Güler yüzlü insanlar kendilerini çok çabuk sevdiriyorlar, Eda da öyle biriydi.
Tekrar yürümeye başladığımızda gittiğimiz yer "Piazza d.Signoria". Bu da diğer önemli meydan. Dar sokaklarda yürüyüp köşeyi dönüyorsunuz kocaman bir meydan karşınızda görkemli Neptün Çeşmesi ve Vecchio Sarayının kapısında unutulmaz David...
Ben Edadan medet umarken "Ay bu çeşme neydi?" dedi... Arkadan hemen ekledi. "Venüs çeşmesi"... Hemen düzelttim... "Neptün Çeşmesi"... Ah Edacığım, karşında kocaman çıplak bir erkek dururken bunu Venüs sanmak... Çok güldük...
Sonra da gidip Palazzo Vecchioyu gezdik.
Prenses29 Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |