Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Evlilikte Kariyerin Önemi
Evlilikte Kariyerin Önemi
Son yıllarda toplumun çekirdeğini oluşturan ailede büyük sarsıntılar yaşanmakta. Boşanma oranları günbegün artmakta. Bunun pek çok sebepleri olmakla beraber istatistiklere göre önemli bir oran teşkil eden kariyer evliliği konusuönemli bir konu... Evlilikte, aile hayatında kariyerin, yüksek öğrenimin kaliteyi artırması beklenirken; diplomalar enâniyet (benlik) yarışma yol açmakta, o da sinir harbi başlatmakta, sonunda incir çekirdeğini bile doldurmayacak konular yüzünden çıkan tartışmalar büyük meydan muharebelerine dönüşmekte ve sonunda mahkeme yolu görünmektedir. Gerekçe bildiğiniz gibi: Şiddetli geçimsizlik...Peki, yuvayı yapan dişi kuş yüksek öğrenim görünce neden problem yaşanır? Neden üniversite okumuş hanım birikimini aileyi cennete çevirip kendisine, eşine ve çocuklarına iki cihan saadeti yaşatmak için kullanmaz? çünkü tahsil onda, eğitim onda, bilgi ve beceri onda, problem çözme kabiliyeti onda, geniş düşünmek onda, akademik yaklaşım onda... Fakat gelin görün ki, bizim köyün çobanı Haydar Amcanın, elleri orakla yonca otu dermekten nasır tutmuş kızı Gülsüm Hanım mutlu bir evlilik sürdürüyor. Boğaziçi üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) bölümünü derece ile bitirmiş Emel Hanımın aile hayatı cehennem! Evlilik işkence halini almış, her saat kimsenin üstün gelmediği ve gelemeyeceği bir tartışma var. Emel Hanım elâleme psikolojik danışmanlık ve rehberlik yapmada çok marifetli ama eşine bu danışmanlık hizmetini veremiyor bir türlü... Olmuyor, yürümüyor, gitmiyor işte!Yürüyenler de mecburiyetten yürüyor. İmajı ve klası zarar görmesin diye yıllardır aynı evde bekâr gibi yaşayan, evi pansiyon olarak kullanan öyle evliler var ki. örneğin Melih Bey, ABDdeki meşhur bir üniversitede doktora öğrencisiyken tanışmış meslektaşı ve eşi Figen Hanımla... 4 yıl flört ederek evlenmişler. Evlilikleri mecburen yürüyor, her tartışmada boşanmaya karar veriyorlar ama çevrenin baskısıyla buna cesaret edemiyorlar bir türlü... Melih Bey anlatıyor: Figen onuruna ve kişiliğine çok düşkün. Ben ise ondan daha fazla düşkünüm. çok basit bir şey, meselâ diş macununun bitmiş olması bile birkaç dakika içinde kariyer yarışı ve münakaşaya dönebiliyor. Figen sinirlenince dev bir ateş topunu andırıyor; kızgınken ağzından çıkanları teybe kaydedip Nobel Jürisine dinletsem, duyduklarıma sabrettiğim için Nobel Barış ödülünü bana verirler.Gerçek olan şu ki: Kendisine ve kariyerine güvenen, icabında eşine bağlı kalmadan geçinebilecek durumda olan, her halükârda kendi çarkını çevirebileceğine inanan, enesine (benlik) toz kondurmayan, muhatabından kayıtsız şartsız saygı bekleyen, özgürlüğüne uzanacak elleri derhal kırmaya hazır bir kişilik. Hal böyle olunca niçin boyun eğsin!Her gün binayı 7.4 şiddetinde sarsan tartışmaları, kavga-döğüşleri, bağırış çağırmaları dinlemekten apartman sakinleri bile rahatsız olur. Tartışacaksanız sessiz olun be kardeşim! Birbirinizi dinlemeyi öğrenin önce... İkiniz de konuşuyorsunuz habire, hiç susmuyorsunuz ki! Biraz da tartışmayı deneyin be kardeşim! diye ikaz etmek zorunda kalırlar.Olup bitenlere seyirci olan akraba ve taallukat da muztarip: Bunlarda aile mahremiyeti denen şey hiç mi yok Allah aşkına? Biraz da kol kırılsın yen içinde yahu; Allah Allah! Herkes her şeyi bütün incelikleriyle biliyor, anında öğreniyor; böyle aile mi olur? Bunlarınki sadece gurur ve kibir yansı, başka bir şey değil! Sizinki nasıl yüksek eğitim? Koca koca diplomalarınızdan utanın! diye müdahale ederler.Evlilikte esas güzel huylu olmaktırDinimiz her hususta olduğu gibi, evlilik hususunda da nelere dikkat etmek gerekli olduğunu bildirmiştir. Dikkat edilecek hususlardan biri de, evlenilecek kadının güzel huylu olmasıdır. Eğer güzel huyu esas alınmaz, mesleği, kariyeri esas alınırsa kişinin hem dünyası hem de âhireti kararır. Huzur yuvası olması gereken ev Cehennem azabına dönüşür. Bunun nice acı örnekleri vardır. Sadece güzellikten, tahsilden yola çıkan yolda kalır. Bu kaide sadece bizim için değil, her millet için geçerlidir.Meselâ, üçüncü Napolyon dünyanın en güzel kadını sayılan Teba Kontesi Marie Evgenie ile evlenmeye karar verdiğini açıkladığında, ortalık karıştı. Tecrübeliler, Bu iş olmaz dediler. Napolyon tepkilere kulak asmadı. Sevdiğim kadını tercih ediyorum diyerek güzelliği esas alarak evlilik kararını gerçekleştirdi.İkisi de birbirlerini çok seviyorlardı. Şöhretliydiler. Güzeldiler. Büyük servete sahiptiler. İyi bir öğrenim görmüşlerdi. Fakat bir şey eksikti. O da, kadın, güzelliğinin aksine çok huysuzdu. Napolyonun gözünü güzellik kamaştırdığı için, bu yönünü göremedi. Fakat çok geçmeden bu evlilik yıkıldı. Ne Evgenienin imparatoriçe olması, ne aşklarının kuvveti, ne de tahtın göz kamaştırıcı kudreti bu evliliğin yok olmasını önleyemedi. Evgenie, Napolyon için tam bir baş belâsı olmuştu. Şüpheler içinde kıvranan Evgenie, Napolyonun en meşgul anında yanına gider, en önemli görüşmelerini keser, bağırır, çağırırdı. Aklına estikçe kızkardeşinin yanma kaçar, eşini şikâyet eder, ağlar, sızlar, sonunda dönüp yine Napolyona hakaretler yağdırırdı.Bir sürü muhteşem sarayın sahibi olan Napolyon, bir an başını dinleyebilmek için bir oda bulmaktan âciz kalıyordu. Karısının o eşsiz güzelliği, onun için korkulu rüya hâline gelmişti. Eskiden onun yüzüne baktığında rahatlayan Napolyon, artık onun yüzünü görmediği anlar rahat olabiliyordu. Huysuzluğun zehirli dumanları, bu evliliği de boğmuştu. Kadın dırdırı bir imparatoru bile evinden kaçırtmıştı.Meşhur Rus yazarı, Tolstoy da güzelliği dillere destan, iyi öğrenim görmüş bir kadınla evlenmişti. Kısa zaman sonra, karısının bir işkence makinesinden farkı kalmamıştı. Tolstoy düşündüğü gibi yaşamak istediğini söyledikçe, karısı kendini yerlere atar, yeminlerle r edeceğini söyler, ağlar, bağırır, çağırır, hakaret ederdi.öyle bir an geldi ki, Tolstoyun biricik isteği bu sinir krizlerinden kurtulabilmek oldu. Etrafına yalvarıyordu: Ne olur, karımın yanıma gelmesine müsaade etmeyin!En sonunda, evindeki bu Cehennem hayatı, içindeki huzuru tarumar etti. Karlı bir gecede soğuk karanlığa doğru atıldı. Evinden uzaklaştı. Onbir gün sonra bir istasyonda zatürreden ölürken, yine tek isteği vardı: Karımı yanıma sokmayın! Mezarıma da gelmesin!Kötü huylu bir kadının güzelliği, kariyeri çirkin insana güzel bir elbise giydirmeye benzer. Elbisenin güzelliği o şahsa hiçbir şey kazandıramaz.İstanbulda20 yıl boşanma davalarına bakan meşhur bir avukat diyor ki: Kocaların evlerini terketmelerinin en önemli sebebinin, karılarının dırdırı olduğunu gördüm. çoğu kadın, işte evliliklerinin mezarını böyle kazıyorlar. Aile hayatınızı huzurlu kılmak ve evliliği Cehennem azabına çevirmemek için, herşeyden önce kadında güzel huy aramalıdır. Sevgili Peygamberimiz, 1400 sene evvel aile huzurunun formülünü şöyle bildirmiştir:Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yâhud dini için alınır. Siz dini olanı, güzel huylu olanı alınız! Malı için alan, malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.www.kadinhayat.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |