09-04-2010, 11:14 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kanunsuzlar - Çocuksu Komplekslerin Kurbanı
Kanunsuzlar - Çocuksu Komplekslerin KurbanıDaha önce dram, gerilim ve suç türlerini komediyle harmanlayarak daha radikal bir çizgiyi tutturduğu The Football Factory (2004) ve The Business (2005) gibi filmleri yazıp yöneten İngiliz yönetmen Nick Love, bu kez İngilterenin hukuksal zayıflıklarını ve adaletsizliklerini yükselen bir suç grafiği üzerinden gösterdiği Kanunsuzlar ile sevenleriyle buluştu. Ne yazık ki yönetmenin aksiyon ve suç türlerini sığ bir politik söyleme alet ettiği ve iki türün de üstesinden gelemediği proje, izleyici kitlesi tarafından da olumlu karşılanmadı. Love ne video çekimi ve hareketli kamera yönetimiyle, ne de senaryosu, karakterleri ve oyunculuk yönetimiyle dikişi tutturamamış. Film, olgunlaştırılmamış çocuksu bir fikir ve oturmamış tekniğiyle çoğu öğrenci filmlerinin hevesli ama prematüre havasını çağrıştırıyor.
Kanunsuzlarda başlangıçta kendilerine has problemleri, haksızlıklara yenilmişlikleriyle bir grup ilginç karakterle tanışıyoruz. Durumlar gerçekçi, kişiler esaslı. Bu karakterlerin yollarının Bryant (Sean Bean) adlı kabuk bağlamış bir eski askerle kesişmesiyle beraber, İngiliz polis teşkilatı, kanunsuzlukları, medya propagandası, suç tırmanışı gibi vaadedilen temalar, daha çok erkeklerin aşağılık komplekslerinden ibaret çocuksu bir girdaba saplanıyor.
Motivasyonları açıklanmamış ve kişisel öyküleri dengeli bir şekilde senaryoya yayılmamış karakterler hiç de organik bir şekilde bir araya gelmiyor. Nedensiz yere onlara cesaret ve özgüven dersleri vermeye başlayan Bryantın önderliğinde aniden girdikleri bar kavgasında ise film gözlerimiz önünde iyice çözülmeye ve zayıflamaya başlıyor. Sağlam bir hikaye; karakter öyküleri arasında etkin bağlaçlar; etkileyici diyalogları dillendiren oturaklı karakterler olmadıkça cesaret ve özgüven mesajlarını bol keseden savurmak ne cesarettir anlamak güç.
Senaryonun detaylarına indiğimizde gördüğümüz boşlukların haddi hesabı yok. Ordudan dönen çetin Bryantın eşini kendi evinde başkasıyla görmesiyle dönüp gitmesi mi bu adamın bir takım ödleklere hayatın çetrefilini anlatmaya yeltenmesine kaynak oluşturuyor? Üstelik Bryantın verdiği eğitimin tam olarak ne olduğunu da anlamak mümkün değil. Kocaman bir spor salonuna eşofmanlarıyla gelen grup, sadece bir takım içi boş adalet zırvalarıyla ve yeniyetme erkek çocuklarının maço babalarından işitebilecekleri "ayakta kalmak için gerekirse önüne geleni çiğne" mesajlarını dinleyerek mi kendilerinde adam öldürme ve polisle silahlı çatışmaya girme yetisini buluyorlar. Bu süreçte bu insanlar arasında büyüyen bir bağlılıktan, bir duygu ve düşünce birliğinden, herhangi bir geçmiş ortaklıktan eser yok.
Kanunsuzlarda Nick Love elindeki materyalle ne yapacağını bilemeyen bir yazar/yönetmenin beceriksizliğiyle hiçbir ‘şey olamayıp, herhangi bir şeymiş gibi yapmakla yetiniyor. Çetenin sağduyulu üyesi avukatın (Lennie James) gruba katılma konusundaki yinelenip duran çelişkileri yoluyla izleyicide ahlaki bir ikilem yaratılmaya çalışılıyor. Artık ‘kanunsuzlar olarak güya medyada isim yapmaya başlayan çetenin haberlere çıkmasıyla aksiyon sahneleri ve diyaloglarda sağlanamayan gerilim suni olarak sağlanmaya çabalanıyor. Finalde, henüz ortada ciddi bir bağlılık, gelişim ve yükseliş trendi gerçekleşmemişken grup dağılıyor. Biz de var olmayan bir dramatik ağın parçalanışını, dünyanın adaletsizliğine kahrederek benimsemek göreviyle başbaşa bırakılıyoruz.
Kanunsuzlarda anlatılamayanlar karakterlerin ağzına yama yapılıyor; yaratılamayan dinamizm ve gerilim çırpıntılı kamera hareketleri ve ani zoomlarla sağlanmaya çalışılıyor; politik doku basit tekrarlamalar, çocuksu vaazlarda kalıyor; suç dünyası atmosferi nerden çıktığı belli olmayan birkaç silah patlamasına dayalı çatışmalarla işleniyor; karakterler ne başlangıçları ne değişimleri ne de son durumlarına nasıl gelindiği bilinemeden gelip geçiyor.
Kanunsuzlarda aynı zamanda yetenekli İngiliz oyuncularına da yazık edilmiş. Sean Bean ve Bob Hoskins Loveın acemi senaryosuna ve tekniklerine kurban gitmiş. Danny Dyerın (Gene) ürkek sevimsizliği; Rupert Friendin (Sandy) tabanı zayıf dramatik ifadesi; filmde en büyük trajediyi yaşayıp da hiç belli etmeyen Lennie Jamesin (Cedric) duygusal kıtlığı; Sean Harrisin (Simon) başlangıçta gerçeklere dokunup da filmin yanlış gidişatının içinde eriyip gidişi, Kanunsuzların eksi listesine ek oluyor.
Göz alıcı açılış kredilerinden sonra hızla düşüşe geçen Kanunsuzlar her açıdan vahim. Bu filmi aksiyon, gerilim ya da macera arayışıyla izlemek yanlışlık olur. Tüm tür kategorilerini ‘mış gibi yaparak tüketen Nick Love görüntüleri, renkleri ve şehir görüntüleriyle öykündüğü usta sinemacı Michael Mannın eşsiz zanaatına, ya da tematik yapısı ve diyaloglarıyla taklit ettiği İngiliz suç sinemasının kahramanı Guy Ritchienin Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998) ve Snatch (2000) hitlerine yaklaşamayacak durumda. Kanunsuzlar maalesef İngiliz sinemasının sert gerçekçiliğini yaşatan öncü yapıtlarından olamayacak. Kanunsuzların, Nick Loveın bu yolda ilerlemesini ümit ettiğimiz trendini izlemek üzere bir başlangıç noktası olarak alınmasını dilerim.
Selin Sevinç
selinlesinema@gmail.com
Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |