Gurur Dünyası
Gurur DünyasıSalaam Bombay!, Kama Sutra ve Muson Düğünü gibi filmleriyle uluslararası üne kavuşan Mira Nairin 2004 yılında çektiği, İngiliz edebiyatının yüksek sosyete parodileriyle tanınan yazarı William Makepeace Thackeraynin ünlü Vanity Fair – Gurur Dünyası adlı romanından aynı adla uyarlanan filmi nihayet Türkiyede de vizyonda. Oscar ödüllü oyuncu Reese Witherspoonun, sosyete çevresinde yükseklere tırmanmak için güzelliğini ve aklını cömertçe ve kurnazca kullanan Becky Sharpı canlandırdığı film, 1800lerin İngiliz sosyete toplantılarını, sosyete halkının savaşa karşı kahramanlık taslayan tutumunu, İngiliz sömürgeciliğinin izlerini ve evlilik kurumunu teşhir eden bir portre çiziyor. Ne yazık ki, Gurur Dünyası alıştığımız kostüm dramalarının tadını verememekle birlikte, filmin bel kemiğini oluşturması beklenen eleştirel yaklaşımı derinlikle ve tutarlılıkla aksettiremiyor ve atmosfer yaratma, sürükleyen bir hikaye kurma bakımlarından da sönük kalıyor.
Simon Langtonın Aşk ve Gururu (1995) ve Douglas McGrathın Emmasının (1996) 19. yüzyıl sınıfsal ayrımlarını ve toplumsal davranış ve ahlakını ele alan filmlerinin derinliği, sıcaklığı ve izleyiciyi o döneme götürmeyi başaran mekan, kostüm ve senaryo tasarımları Gurur Dünyasında eksikliğini sık sık gösteren öğeler. Nair dönemin yaşam tarzını sergileyen doyurucu diyaloglar ve görkemli sahnelerdense, Becky Sharp ve çevresindeki karakterlerin hiçbir zaman sivrilmeyen, döneme ya da dönem toplumuna belirgin bir yorum getirmeyen bulanık sahneleri tercih etmiş.
Örneğin filmde savaş olgusu fazlasıyla geri planda ve neredeyse sosyete toplumunun herhangi bir çay saati kadar değer buluyor. Filmin konu edindiği karakterler için savaşın yalnızca kahramanlık vaktini çağrıştırdığına ilişkin tavırları filmin vurgu noktası olabilir elbette. Ama filmde karakterlerin bu ilgisizliği ve sığlıklarının altı çizilmektense, kısa bir savaş sekansı, Witherspoonun parodi anlatımını bile aşan hafiflikteki ciddiye alması güç performansının da yardımıyla, izleyicide bir "hay allah" duygusu yaratmaktan öteye geçemiyor. Halbuki karakterler için bir oyun gibi deneyimlenen olay –aslında öyle olmadığı için– seyircide toplumsal analizi mümkün kılan yeterince ironisi yüksek bir çerçevede yorumlanabilmeliydi.
Filmde gerek evlerin Hintli hizmetçileri, gerek Hindistana göreve giden İngilizler, gerekse Hint dans ve müziklerinin İngiliz salon eğlencelerine dahil olmasıyla vurgulanan Hindistan motifinin hikayeyi geliştirmesi ya da öykünün atmosferi ve dokusu açısından olumlu bir etken olması söz konusu değil. Witherspoonun hint ezgileri eşliğinde, geleneksel kostümlerle sergilediği dans sekansı oyuncunun üstüne hiç oturmadığı gibi, hikayede de kocası Rawdon Crawleyi (James Purefoy) kıskandırmasından başka hiçbir anlam taşımıyor. Bu gibi sahneler Gurur Dünyasını kasti olup olmadığı anlaşılamayan bir komedyaya dönüştürüyor.
Mira Nairin romanın uyarlanmasında nasıl bir üslup kuracağı konusundaki belirsiz tutumu filmin tüm karakterlerine de yansımış. Becky Sharpın zengin ve saf arkadaşı Amelia (Romola Garai) fazlasıyla aptal ve saplantılı; Amelianın bıçkın sevgilisi George (Jonathan Rhys Meyers) fazlasıyla kötü; Georgeun dostu, Amelianın sadık aşığı Dobbin (Rhys Ifans) ise nedeni belli olmayan bir israrla fazlasıyla aşık. Gurur Dünyasında karakterler belirgin özelliklerini ya siyah ya beyaz şekilde gösteriyorlar. Üstelik bu özellikleriyle ne kendi kişiliklerine ne parçası oldukları hikaye bloklarına pek bir katkıda bulunmuyorlar.
Karakterlerin iki boyutluluğu en çok da filmin merkezinde yer alan Becky Sharp karakterinde kendini gösteriyor. Romanda hesapçılığı, fırsatçılığı, bencilliği, küstahlığı ve iki yüzlülüğüyle bir anti-kahraman olan karakter, Witherspoonun Bu Nasıl Sarışın filmindeki yorumunu hatırlatan, sempatik, çaresiz ve sevimli bir portre çiziyor. Dolayısıyla filmin sonunda her şeye rağmen yolunu bulan Becky Sharp, seyircide "vay be yine dört ayağının üstüne düştü" duygusundansa, "yolu açık olsun" duygusu yaratıyor. Başrol karakterini sevdirmek üzere harcanan çabalar filmin genelini sıradanlaştırdığı gibi, filmin sonunu da sönükleştirmiş.
Gurur Dünyası kostümleriyle göz doldursa da 20 yıllık bir zaman sürecinde karakterlerin hiçbir yaşlanma belirtisi göstermeyişleri nedeniyle sanat yönetmenliği açısından zayıf kalıyor. Filmin farklı karakterlerinin hikaye zincirleri ise senaryoda birbirine bağlı hareket etmediği için kurguda da gerekli akıcılığı sağlayamıyor. Yan hikayeler, dizi anlatımını çağrıştıracak biçimde, birbirini doğurmadan ve nedenlendirmeden rastlantısal şekilde ilerliyor.
Eğer eski ve klasikleşmiş bir eserin adaptasyonu radikal bir dil ve anlatım benimsenerek baştan yaratılacaksa, Gurur Dünyası bu başarıyı gösteremiyor. Örneğin Baz Luhrmannın Shakespearein Romeo & Julietini modern bir oyuncu kadrosu ve kostümlerle yeniden yapılandırdığı filmi, hem dönemin ruhunu taşıyabilmiş hem de yepyeni bir tat vermeyi başarabilmişti. Gurur Dünyasında ise Nair kararsızlığının getirdiği gevşek ve oturaksız sinema dilinin kurbanı olmuş.
Mira Nairin üstlendiği bu başa çıkması zor proje çoğu bakımdan hedeflenen başarıya ulaşamayacak gibi görünüyor. Filmin derinliği ve güçlü duyguların temellendirdiği akıcılığı eksik de olsa Gurur Dünyası çekilmez ve sıkıcı bir seyirlik de değil. Film hiçbir şey için değilse de kostüm dramalarını özleyen, biraz salon dansı ve İngiliz üst sınıflarının burnu büyüklüğünü izleyip eğlenmek isteyenler için taze bir alternatif sunabilir. Ancak Mira Nairin güçlü ve cesur sinemacılığını aratıyor.
Selin Sevinçselinlesinema@gmail.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |