10-04-2010, 12:13 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Şeytanın Oteli – Eski Moda Bir Korku Klasiği
Şeytanın Oteli – Eski Moda Bir Korku KlasiğiAvrupa sinemasının son zamanlarda yükselen değerlerinden olan Norveç sinemasının son ürünü Şeytanın Oteli, dünya korku sinemasına klasik ama kendine has bir örnek kazandırmış. Bir grup genç Norveçin ıssız ve uçsuz bucaksız karlarla kaplı dağlık bölgesi Jotunheimenda alışılagelmedik bir kayak tatiline çıkar. Ancak küçük kaçamakları bekledikleri gibi geçmez; aralarından biri yaralanır. Geç olmadan bir yere sığınabilmek için buldukları terkedilmiş otelde grubu bir sürpriz beklemektedir: yalnız değillerdir ve tehlike çok yakındadır. Roar Uthaugun yönettiği ve öyküsüne katkıda bulunduğu filmde korku sineması takipçilerini şaşırtacak pek bir yenilik yok. Ama İskandinav sinemasına özgü olgun, soğuk, çiğ ve sade nitelik, filme orijinal bir hava vermiş.
Son derece klasik ve klişeleşmiş öykü yapısı Şeytanın Otelini sivri eleştiri oklarına hedef yapıyor tabii ki. Uthaugun bunun bilincinde olarak bu işe giriştiği açık. Bir grup aşık, heyecanlı, neşeli insanın ıssız bir yerde kalakaldığı ve ne olduğu bellisiz bir sapık tarafından teker teker öldürüldüğü birçok korku filmi var. Üstelik Şeytanın Otelinde bunun böyle olacağı daha ilk kareden belli. Korku sinemasının bel kemiği olan merak, bu filmde ‘ne, ‘kim ve ‘nasıl üzerine değil, ‘ne zaman üzerine kurulu. Tehlikenin ne zaman vuracağını iştahla beklediğimiz filmde kan, dehşet ve korku daha çok yerini gerilime bırakmış.
İzleyiciyi korkutmanın yöntemleri izleyicide ciddi gerilimler yaratmaktan her zaman çok daha kolaydır. Gerilim uyandırmak için Uthaug mekan ve atmosfere ağırlık vererek ıssızlık, yalnızlık ve çaresizlik duygularını ön plana çıkarmış. Filmde karlı dağların muhteşem görüntülerine sık sık başvuruluyor. Terkedilmiş otel ise kimsesizliği vurgulyan dağlardan bile daha tüyler ürpertici diyebilirim. Tüm dekor öyle bir bırakılmışlık ve tehlike duygusu uyandırıyor ki, karakterlerin kaderleriyle bir an önce buluşup bu işkenceyi sonlandırmasını diliyorsunuz.
Sinematografi, renkler ve ışık da Şeytanın Otelinin ürkütücü atmosferine büyük katkıda bulunmuş. Mavi, gri, beyaz ve elbette kırmızı izleyiciyi koltuğunda rahat ettirmeyecek bir etki yaratıyor. Oyunculuklar gerçekçi ve temiz olmakla birlikte altı kısık; karakterleri tanıyoruz ama serin bir uzaklıkta kalıyoruz; diyaloglar kısa ve öz, dram arttırıcı açıklamalara, ballandırmalara yer yok.
Uthaugun böylesine bilindik bir öyküyü, korku türünde daha önce defalarca –hem de aynı şekilde– tatmin edilmiş bir izleyici için hala ilgi çekici kılabilmesinin en önemli nedeni şüphesiz mekan, dekor ve görüntü yönetimi. Bu alanlarda belli ki kendine çok inanan yönetmen güvendiği silahlarına sıkı sıkıya tutunmuş. Neticede bu öyküyü kotarmakta da yanılmıyor.
Şeytanın Oteli gibi türünün tüm geleneklerine harfiyen uyan klasik bir korku filmi Hollywooddan çıksaydı, artık Hollywoodun tükendiğini, bayağılaştığını düşünebilirdik. Ama Hollywood böyle bir film yapmaya kalksaydı Şeytanın Otelindeki sıkıntı verici çiğlik ve sadelik, yerini bol dram ve aksiyonla beslenmiş pahalı bir prodüksüyona bırakırdı. İskandinav sinemasının boşluk ve çaresizlik kokan, uzaklık ve kayıtsızlıkla işlenmiş ruhunun getirdiği korkuyu veremezdi. Bana göre bu filmin özelliği ve izlenilebilirliği de buradan doğuyor. Şeytanın Oteli korku-severler için koleksiyonlarına ekleyebilecekleri gıcır gıcır bir eski moda klasik.
Selin Sevinç
selinlesinema@gmail.com
Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |