Parisin bistro mutfağı, sanayileşme sırasında kadınların fabrikalarda çalışmaktan mutfakta yemek yapacak zamanları kalmadığı için, özellikle yoksul halkın yemek yediği yerler olarak ortaya çıkmış. Öğle paydoslarında çabucak ve evdeki gibi hesaplı yemek yiyebilecekleri yerler...
Mütevazı mekanlar...
Paris birahaneleri bolluk ve zenginlik içinde yaşarken, bistrolar daha alçakgönüllü mekanlar olarak görülüyor. Buralarda yaşam kalitesinin tadı çıkartılıyor: İyi ev yapımı yemek, çoğunlukla mükemmel şarap ve her zaman dirsek teması… Yemekler çeşitlilik gösteriyor; birkaç bistroda kimi zaman sahibinin geldiği yöre, kimi zaman da moda olan Fransız bölgesel yemekleri sunuluyor. Bazı bistrolar güneybatı, taşra ya da Alsas yöresinin mutfaklarını sergilerken bazıları da Astierdeki gibi birçok yörenin klasik yemeklerini tercih ediyor: Sirkeli, zeytinyağlı ve salçalı dana başı, ördek kavurması gibi. Astierin sahipleri ikram konusunda oldukça cömertler. Örneğin Bertrandın, masaya koyduğunda tüm masayı kaplayan koca peynir tabağı bunun en iyi göstergesi. Her bistro da bu kadar eli bol değil. Bertrand ve Jean Luc büyük kavramına göre yaşıyorlar. Özellikle "muhteşemlik" onlar için önemli.
Fransız rüyası…
Onların büyük rakamlarla işi var. Bertrand Vergnaud, her yıl
le 9000 km.yi geride bırakıyor. Yemek tabaklarını büyük porsiyonlar halinde masaya getiriyor ve kutlama yaptığında 18 litrelik şişelerden şarap dağıtıyor. Ama en büyük işleri, başka bistroların sahip olamadığı şarap mönüsü... Mahzeninde 500 farklı markadan tam 10.000 şişe şarap yatıyor.
İnsan Astierde Fransanın ekili arazilerini düşlerken, İspanyol, İtalyan ve Güney Afrika şaraplarının tadına bakabilir. Burada başka yerlerden daha uygun olan, özenle seçilmiş günlük şarapların yanında özel şaraplar da sergileniyor. Şarap, Bertrandın tutkusu... Hazırladığı şarap mönüsü 5000 farklı liste arasında ipi göğüsleyerek "Grand Prix de la Presse du Vin" yarışmasında birinci gelmiş. Bertrand mahzenle ve servisle uğraşırken ortağı Jean Luc Clerc ise kendini mutfağa adamış.
Şarapla beslenen "tarih aşkı"
La Cave De Lınsolite, Parisin bir başka bistrosu. Sahibi Michel Moulherat tam bir çılgın. Şarapla ilgili konuşmaya başladığında dünyayı adeta unutuyor. "Tarih Aşkı"nı şarapla besliyor. İddiasına göre onunki koşulsuz bir sevgi. Şarabı doğrudan bağcıdan satın alıyor: Bazen Almanya, İspanya ve Kaliforniyadan da şarap satın aldığı oluyor ama temel olarak Fransa yörelerini tercih ediyor. Beyaz şarabı kuzey bölgelerinden getirtiyor, kırmızıyı ise güneyden. Şarap yöreleri Orléansdan Macona dek genişleyebiliyor. Moulheratın yolculuklarında en sevdiği şey şarap üzerine tartışmak ve şarabın felsefesini yapmak. Eğer o şarap üreticilerinin yanında değilse, bağcıları ve üreticileri onun masasında bulmak mümkün.
"Şarap basitçe içilmemeli"
Aile atmosferini taşıyan bu bistroda hem müşteriler hem de şarap satıcıları kendilerini evlerinde gibi hissediyor. Michel Moulherat onlara iyi dostları gibi davranıyor ve müşterilerinin nelerden hoşlandığını araştırıp buluyor. "Şarap öyle basitçe içilmemeli. O, dünyanın en ruhsal konusudur" diyen Moulherat, her cumartesi müşterilerini ücretsiz degüstasyona davet ediyor. Parisin şarap ve yöresel yemekleri mutlaka bu sıcak mekanlarda, bistrolarda tadılmalı...
PARİS'TEN...
Franck Lamet
Fırın, pastane ve çikolata dükkanı Franck Lamet, Fransız geleneğini eksiksiz sürdürüyor. Ekmeği hala ekşi hamur ve mayayla karıştırıp en az üç saat beklettikten sonra pişiriyor. Yumuşacık bademli bisküvileri, kestane kreması ve kestane şekerlemeleri en az kayısılı-fındıklı bisküvileri, fındık kremaları ya da kıtır kıtır çikolata muslu tartöletleri kadar baştan çıkarıcı.
61 Rue Oberkampf, 75011 Paris
Pazartesi günleri kapalı.
Le Bouclar
Le Bouclar Parisin 50 kişilik mütevazı mekanlarından. Akşam yemeği servisinin 20.00-23.30 arasında yapıldığı restoranda, mönüler yabancı konuklar düşünülerek İngilizce açıklamalarla hazırlanmış. Özellikle aperatifleri ve Fransız mutfağının özel ana yemekleriyle ağırlıyor konuklarını. Ve elbette farklı tariflerle hazırlanmış tatlılar da unutulmamış.
1 Rue Cavalotti, 75018 Paris.
Pazar günleri kapalı.
Chez Jenny
Chez Jenny Restoran, sabah saat 07.30da kahvaltı servisiyle başlıyor güne. Garsonlar servis esnasında yerel kıyafetler giyiyorlar. Özel kutlamalar için 20 kişilik özel odaları mevcut. Haftanı 7 günü açık olan Chez Jenny Restoran, farklı mönü seçenekleri sunuyor müşterilerine.
39, Boulevard du Temple, 75003 Paris.
Le Bouillon Racine
Bouillon Racinein tarihi, 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Bir kasabın önerisi ile özel bir et yemeği ile ünlenip, ilk ünlü zincir lokantalardan biri haline gelmiştir. Özellikle dekorasyonu ile dikkat çeken mekanda oymalı aynalar, renkli vitraylar, titizlikle hazırlanmış duvar doğramaları, mermer mozaikler yer alıyor ve tarihi eser havası yaratıyor. Le Bouillon Racine, geçmişin göz kamaştırıcılığı ile gündelik Paris hayatına eski zamanların Parisini sunuyor.
3 Rue Racine, 75006 Paris.
Pazartesi günleri kapalı.
Kaynak: Yemektarifleri