Arkadaşlarla Bir Akşam Yemeği

[Bluesky24]

Arkadaşlarla Bir Akşam Yemeği

Erkan Erten











Fikstir, her hafta ya da her ay, bir kere de olsa tüm arkadaşlar toplanılır ve yemeğe gidilir. Fakat bir türlü anlayamadığım, yemeğe giderken neden bir erkeğin giydiği gömlek eşi için dünyanın en büyük problemi olur. Bırakın da istediğimizi giyelim desek, o zaman da afra tafra çekeriz... ve finalinde ne olursa olsun onların dedikleri olur.



Yine bir cumartesi gecesi arkadaşlarla sözleşilmiş ve döngü tekrar başa sarmıştı. Gömleklerimin arasında debelenirken, çizgili mi çizgisiz mi yoksa kareli mi olsun diye başımda boza pişerken, sevgilim makyaj fırçasını suratında doğaçlama bir şekilde gezindiriyordu. Evet finalinde güzel bir eser çıkıyor ama o esere ara verip bana yardım etmesi için birden "Aşkım... aşkımmmm," diye yarım oktav sesle içeri seslendim.



Kendimi daha da yardıma muhtaç bir hale sokup onun yanıma gelmesini bekledim. Elinde fırçasıyla içeri giren sevgilim bana "Neden bağırıyorsun?" diyince ben de gömleklerin arasından bir matador edasıyla çıkıp "Yahu çizgili gömleğimi bulamıyorum," dedim.



Evet, birkaç yıldır giymediğim ama onunla beraber aldığımız yeşil gömleği arıyordum. "Yeşil mi? Saçmalama bari başka gömlek giy," demesi ile kafamda bir ay önce arkadaşımın giydiği mor gömleğe gösterdiği ilgi ve alaka geldi.



"Sen mor gömleği beğendin ama yeşilin nesi var?" deyince de "Mor asil renk, yeşil öyle mi?" cevabını aldım.



Allahım sabır ver, ben bu akşam yeşil gömlek giymek istiyorum, neden şimdi bana bunları söylüyor derken

"Aa sana aldığım yeşil sweat shirti neden giymiyorsun?" önerisi suratımda patladı.



Yeşil sweat-shirt mü, hani o benim hiçbir zaman istemediğim ama nezaketten mangal yapmaya ya da denize giderken giydiğim sweat-shirt mü? Aman Tanrım, zorlu bir gece daha beni bekliyor.



"Ama aşkım hava biraz sıcak gibi, onu giymesem?" dediğimde, "Zaten benim aldığım hiçbir şeyi giyme sen," diyerek odadan fırçası ile beraber çıkması bir oldu. O odadan çıkar çıkmaz yeşil gömleğim karşıma çıktı. Hemen onu oradan usulca alıp üstüme geçirdim ve tataaa işte hazırdım.



"Aşkım nasıl olmuş dediğim kadar güzel değil mi?" sorusuna aldığım yanıt "Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün toplantısı mı var?" oldu.



Feshupanallah çekerek arabanın anahtarının nerede olduğu sordum. "Çantamda," cevabı bende yıkıcı bir etki yarattı, çünkü 6 kapılı dolabın ilk 1,5 dolabı çanta ile doluydu.



"Hangi çantada?" dememe fırsat vermeden elindeki fırça ile yüzünü boğmaya başladı. Yeşil gömleğim üzerimde, çantaların arasına daldım ve 64 deneme sonunda 65. çantada anahtarı buldum. Bu arada sevgilim telefonda arkadaşımız Simge ile benim gömleğimi çekiştirip birazdan çıkacağımızı söylüyordu.



"E, hadi ben hazırım çıkalım," dediğimde "Ya bu gömleğin Feng Shui'si bozuk, yeşil ayrılıktır," dedi.



Feng shui mi? Feng shui kimdi, sevgilim kimlerle görüşüyordu, yoksa feng bir gömlek giydi ve sevgilim onun da gömleğini beğenip "Evet Feng, işte bu senin rengin," diyerek ona fikir mi verdi soruları kafamda dönerken "Feng Shui bir felsefe saçmalama," cevabını aldım.



"Sen git o Feng Shui'ye söyle, bir ayrılık varsa fikir ayrılığı var ve bu alanda Feng efendi kendi gömleğine baksın," diyerek bir F1 pilotu kıvraklığıyla konudan sıyrıldığımı sanıyordum ki, birden sevgilim bana bakarken suratını astı.



"Ne oldu aşkım?" soruma "Yok bir şey," cevabını aldım. Bir şeyler ters gidiyordu.



"Sen bu gömleği seviyorsun ama sana yakışmadı bak benden söylemesi, sonra yemekte arkadaşların da aynı şeyi söyleyince bana hak verirsin!" cümlesi aynanın karşısına koşup son bir kez bakmama neden oldu ve evet galiba haklıydı.



Kot pantolonun üstünde bu yeşil biraz çiğ mi durdu, hem ayakkabılar da yeşille hiç gitmedi ki. Ama bu benim seçimim, yoksa sevgilimin atakları golle mi sonuçlanacaktı. Teslim mi olacaktım, hayır... hayır mı? Evet evet, hayır yeşil gömlekle yola devam derken, odanın kapısından bana garip garip bakan sevgilimle göz göze geldik.



"Hadi istiyorsan giy ama bence yakışmadı, tercih senin."



Ya hava sıcak gibi ve bu gömlek biraz kalın galiba, yok yok yakası da tam istediğim gibi kıvrılmadı zaten...



"Pekala aşkım, mavi çizgili olan nerede?"





22 Temmuz 2008









Kaynak: Joy Dergisi





Kaynak: Joy Dergisi