Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Serhan Yavaş "Beni keşfeden odamdaki aynadır!" Son günlerde hemen herkesin dilinde O var. ‘Menderes nam-ı diğer Serhan Yavaş. Fox TVde yayınlanan ‘Yemin dizisindeki oyunculuğu ve yakışıklığığıyla dikkat çeken biri O. Sayısı giderek çoğalan hayranları, onun hakkında hiç bir bilgiye rastlayamadıklarını belirtince iş başa düştü! Serhan Yavaşı buldum ve hayranları için onunla keyifli bir röportaj yaptım.
İlgiyle izlenen ‘Yemin dizisiyle dikkatleri üzerinize çektiniz. Diziden önce çikolata reklamında oynadınız. Diziyle birlikte sizi tanıyanların sayısı çoğaldı. Peki bu bilgilerin dışında kimdir Serhan Yavaş? Sizi tanıyarak başlayalım mı?
Öncelikle benimle röportaj yaptığınız için size teşekkür ederim. Serhan Yavaş; 1972 doğumlu, Marmara Üniversitesi Spor Akademisi Bölümü mezunu, bir kız çocuğu babası, huzuru ve mutluluğu her daim yaşamaya çalışan, duygularından çok aklıyla hareket etmeyi öngören bir bakış açısı oluşturmuş, düzenli, titiz, disiplinli, yaptığı işe ve tüm iş arkadaşlarına saygı duyan, insanları ve canlıları seven, kendi halinde biri.
Spor Akademisinde eğitim aldınız. Branşınız da tenis hocalığı. Ne kadar süre tenis hocalığı yaptınız?
Üniversitede 2. sınıftayken ders vermeye başlamıştım. Hiç unutmam, oturduğum
yerden tam 125 km uzağa İstanbul dışında bir yere ders vermeye gidiyordum hafta sonları. Daha sonraları daha uygun şartlar ve koşullar ortaya çıktı. 6 sene kadar severek ve eğlenerek bu işi sürdürdüm.
Tenis hocalığı yaparken modellik yapmaya başlamanız nasıl oldu?
Ben zaten Akademiye girdiğimde bir ajansa bağlı olarak reklam oyunculuğu ve modellik yapıyordum.
Sizi bu anlamda ilk keşfeden kim oldu peki?
Bu işe girmemi sağlayan keşif odamdaki aynadır!
1990dan 1998e kadar modellik ve reklam oyunculuğu sonrasında 1998 yılından 2005e kadar başka bir sektöre yönelmişsiniz. Hangi sektördü bu? Ve o sektöre yönelmenizin nedeni neydi?
1999da evlendim. Evlenince bu işi bıraktım. Ailevi mecburiyetten dolayı da tekstille, ticaretle uğraşmam gerekti.
2005 yılında sizi asıl yapmak istediğiniz mesleğe yani modellik ve oyunculuğa döndüren ne oldu?
Boşanmış olmam!
‘Yemin dizisi için teklif nasıl geldi? Veya şöyle soralım kimin aracılığıyla ya da tavsiyesiyle bu rolü size sundular?
Bildiğim kadarıyla bahsettiğiniz çikolata reklamını sevgili yapımcımız Nilgün Sağyaşar , televizyonda izlerken ‘İşte Menderes demiş ve bana ulaşmış. Bizzat benim deminki soruda geçen keşif olayım Nilgün Hanımın kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Teklifi de bana kendisi yapmıştır.
"Her zaman oyunculuğa ilgim ve yatkınlığım vardı" diyorsunuz. Oyunculuğunuzu keşfeden kim oldu?
Ben reklam çekimlerini seviyorum. Hep aynı disiplinle severek yaptım. Reklam setleri bana hep eğlenceli gelmiştir. Bundan ileri de gitmedi. Tabiî ki büyük bütçeli Holywood aksiyonlarını izlerken hep o gerçekçiliği takdir ederdim. Ayrıca bu tarz yapımların içinde düşünürdüm kendimi nacizane. Bunun dışında kendimi bir oyuncu olarak görmedim, görmüyorum da.
Çok mütevazisiniz. Aslında şunu farkediyorum ki, yaptıklarınıza bakınca; bir insan yapmayı çok istediği bir işse bu konuda doğru yer ve doğru zaman önemli rol oynuyor değil mi?
Kesinlikle... Her an yeni bir oluşumun içindeyiz. Her oluşum kendine ait zamanı da beraberinde getiriyor.
Ailevi nedenlerden dolayı modellik ve reklam filmlerine bir süre ara verseniz de vazgeçmediniz ve ne mutlu ki şimdi istediğiniz işi yapıyorsunuz. Bu anlamda zorluklarla ya da engellerle karşılaştığınızda neler yaptınız?
Zor dediğiniz aslında o an için sizin kendine güveninizin zayıfladığı ‘andır. Ben önüme çıkan engellerin nasıl aşılması gerektiğini düşünüp, araştırıp yöneliyorum ve bu süreç sonunda da sizin zorunuz yok oluyor.
Modelliğin, oyunculuğa kamera alışkanlığı dışında başka nasıl katkıları oluyor?
Rahat olma açısından katkısı var. Sizin evde yalnızken hissettiğiniz o rahatlığın sanıyorum kamera önünde de yaşanması gerekiyor. Reklam setlerinde de dizi setleri kadar kalabalık bir kadro var.
Modellikle oyunculuğun kıyaslamasını yapın demeyeceğim ama ikisini ayrı ayrı anlatmanızı, sizdeki yerini, bıraktığı izleri sorarsam ne der, nasıl anlatırsınız?
Modellik bir ürün tanıtımı ile ilgili bir gösteri diyebiliriz. Tanıtılan ürünün gerektirdiği bir rol vardır aslında ve bu roller de hep bizim yaşamımızdan karelerdir.
Yemin dizisinin öncesinde sayısız reklam filminde rol almanızın yanı sıra bir de Türk-Fransa ortak yapımı olarak çekilen Osmanlının son dönemleriyle ilgili 4-5 bölümlük bir dizide rol aldınız. Tarihi bir dönemin ele alındığı projede yer almak neler kattı size ve oyunculuğunuza?
Bu gerçekten uzun zaman önceydi. Diziyi Fransız ekip çekiyordu. Benim Fransa da ünlü bir balerin olan başrol oyuncusuyla bir sahnem vardı.Bir ara çekim esnasında bayanın morali bozuldu çekim durdu sonradan benimle ilgilenen ajans yetkilisi yönetmenin bana olan iltifatlarını duyduğu için Kızın sinirlendiğini söyledi. Yani benim reklam dışındaki ilk işimdi ve tamamen yabancı bir ekip çekiyordu. Açıkçası ben oyuncu değildim şimdi de değilim. Sadece benden istenileni iyi anlayıp en iyi nasıl verebileceğime konsantre oluyorum.
‘Menderes rolünü kabul etmenizde neler ön plandaydı? Ne etkili oldu, neydi cezbeden?
O sırada televizyonda dönen reklam filmini gördüğümde, içimden ‘Sen yakında bir dizide oynayacaksın dedim ve kısa süre sonra da Nilgün Hanım bana ulaştı. Öncelikle hikaye değişikti. Gündemdeki dizilerden farklı bir başlangıcı vardı. En önemlisi Nilgün Sağyaşar. Onun yaklaşımı, onun bana verdiği çok şey var. "Serhan Yavaş, ‘Menderes karakterini iyi canlandırıyor" deniyorsa bu Nilgün Hanımın ve yönetmenimiz Sadullah Celenin emeğindendir. Yok eğer denmiyor ise de oda benim beceriksizliğimdendir.
Estagfurullah. ‘Yemin sizin ilk dizi çalışmanız ama birçok oyuncuya göre daha rahat oynadığınızı gözlemliyorum. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Bunun sırrı nerde?
Valla ben de bilmiyorum açıkçası. Öyle mi gerçekten?
Evet... Çevremdeki bir çok insan dizinin takipçisi ve bu da demek oluyor ki, sizin ve diğer oyuncuların oyunculukları iyi olduğu ve ekip olarak başarılı olduğunuz için.
Çok teşekkür ederim.
Diziye başlamadan 2,5 ay bir ön çalışma yapmışsınız. Oyuncu koçuyla da çalışıyorsunuz. Oyuncu koçuyla çalışmak neyi fark ettiriyor? Role bürünüşte etkisi ne şekilde oluyor koçların?
Evet Sayın Süreyya Güzelle çalıştık. Hikayedeki ‘Menderes karakterini oluşturduk. 2.5 ay kadar sonra motor denildi. İlk iki bölüm neyi nasıl yapmam gerektiğini öğrenme sürecimdi teknik olarak bilgilenmeye başladıkça daha rahatladım. Daha sonra Sinan Mıhçı yardımcı oldu. Benim gibi konservatuar okumadan bu işin içine girmiş kişilere rollerinin gerektirdiği karaktere bürünmek için gerekli bir yol gösterici bence oyuncu koçları.
Sizin öğrendiğiniz en bariz şey ne oldu, oyuncu koçunuzdan?
Duyarak oynama.
Kendinizi eleştiriyor musunuz izlerken? Ne şekilde...
Evet... ‘Aferin bravo diyorum. (Gülüyor)
Günümüzde ekranlarda fazlasıyla işlenen konulardan biri ‘töre. Size töreyle ilgili roller teklif edilse, bir de ‘Yemin dizisi teklif edilseydi...
‘Yeminin senaryosunun yanında töre ile ilgili başka bir teklif gelseydi, ‘Yemini seçerdim. Çünkü dediğiniz gibi zaten bir sürü töre ile ilgili dizi var. Sahneler ve olaylar benzerlik gösterecektir mutlaka, bu yüzden de tercih etmezdim.
Bir şeyi yapıyorsanız onu en iyi şekilde yapabilmek için çok uğraştığınızı düşünüyorum. Neler yapıyorsunuz en iyi olmak, en iyiyi yapmak adına?
Ben meşhur olmak için şöhret olmak için bu işi kabul etmedim. Bu yüzden de benzeri olan projelerin içinde yer almak çok da mantıklı gelmiyor. Nilgün Hanıma inandığım için bu işe girdim. Bu konuda da bana neyi öğrenmem, neyi geliştirmem gerektiği söylenirse de hedefimi o konunun üzerine yönlendiririm. Benim şu aşamada seslendirme ve yabancı dil üzerine eğitim almam gerekiyor.
Oyunculuğunuzu nelerle besliyorsunuz?
Hayatla aslında derler ya... Şunu izle, bunu izle diye bilinçli olarak çevrenizi izlerseniz çevrenizdeki her bir insanın tavrı, duruşu, mimikleri, bakışı, sözleri, yürüyüşü yani tüm hayatınız aslında sizi besleyendir. Çünkü her bir insan farklı güler, farklı ağlar, farklı bakar. Sizin yapacağınız; canlandırdığınız karakterinizin bunu nasıl yapması gerektiği.
Siz de ekranlarda yeni yüzler görmek isteyenlerdensiniz. Ekranlarda yeni yüz olmanın avantajları ve dezavantajları neler sizce?
Yeni yüzden ziyade ben yeni karakterler görmek istiyorum. Bir dizi ya da filmdeki rolüyle öne çıkmış ya da tanınmış bir oyuncunun aynı karakterle başka bir dizide oynamasını çok doğru bulmuyorum. Yeni yüz eğer başarılıysa herkes onun peşine düşüyor. Onlar da ‘Akarken kabımı doldurayım diye düşünüp, gelen her işi kabul ediyorlar. Bu, diğerlerine göre avantaj sayılabilir. Ama benim için değil. Dezavantajı ise tanınmak ve artık topluma karşı sorumluluk duyarak yaşamaktır. Fakat bunu yapabilen maalesef çok az.
‘Türkiye de jön yok' diyorlar ya... Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bu ve bu tarz konulara açıklama yapmak ve yorum getirmek kesinlikle bana göre değil Melike.
Tan Sağtürkle yaptığım röportajda "Bale içtiğimiz su kadar önemli" demişti. Peki tenis sizin için ne kadar önemli?
Su kadar değil tabiî ki spor bedenimiz ve sağlığımız için önemli bir yaşam aktivitesi. Aklına esince ya da ‘Kilo aldım, vermem lazım deyip spor yapmak anı kurtarmaktır, geçici çözümdür. Bu yüzden düzenli ve sürekli spor yaparak yaşamak gerekir. Şu anki çalışma temposundan dolayı tenisle aramız açıldı fakat zaman buldukça tenis oynuyorum.
Peki yoğunluğunuz nedeniyle, tenis oynayamamanın eksikliğini hissediyor musunuz?
Evet tabiî ki hissediyorum. Tenis ferdi bir spor. Ben koç burcuyum, kişiliğimle çok uyumlu bir yapısı var tenisin.
İnsanların sizinle ve diziyle ilgili görüşleri nasıl? Neler söylüyorlar?
Olumlu yorumlar duyuyorum. Dizideki karakterlerin oyuncularla birebir uygunluğundan ve senaryonun değişik bir konuyu işlemesinden dolayı izlendiğini duyuyorum. Çekimlerin resimlerdeki güzelliğinden bahsediyorlar. Güzel şeyler söylüyorlar.
Bu kadar çok dizi arasından ‘Yemini öne çıkaran, ilgiyle izlenmesiyle ilgili olarak farkı ne oldu diğerlerinden?
Öncelikle yönetmen Sadullah Celen. Çok başarılı ve çok bilgili bir hoca ve onu artık sinemada da görmek istiyoruz. Senaryodaki karakterleri oynayan oyuncu seçimi ve senaryonun konusu ve tabiî ki dizi müzikleri oldu diziyi bu kadar öne çıkaran.
Sizin beğenerek izlediğiniz diziler hangisi?
Şu anda belirli bir diziyi izleyemiyorum sürekliliğim olmuyor çalışma saatlerimden dolayı. Ama yapılan işleri takip etmek anlamında denk geldiklerime inceleyerek bakıyorum, seyirci gözüyle değil.
Ya kendinize oyunculuğunu örnek aldığınız isimler kimler? Neden?
Kendime kimseyi örnek almıyorum. Örnek almak kişinin kendindeki doğallığını etkilediğini düşünüyorum. İster istemez izlediklerimizden etkileniyoruz. Zaten bu beynin çalışma sistemi gereği olan bir şey.
Dizinin kamera arkası nasıl? Ya Tuğba ve Zeyno ile aranızdaki iletişim?
Yönetmenimiz Sadullah Celen; çok espri üreten biri ve ben ona çok gülüyorum. Tuğba ve Zeynoyla aramız iyi şimdilik.
Sormam istenen sorulardan biri de şu: dizide Cihan karakteri (Barış Yalçın) tehlikeli olmaya başladı. Neler bekliyor Menderes ve Leylayı?
Açıkçası ben de bilmiyorum sadece tahmin edebilirim. Menderes, hiçbir zaman Leyladan vazgeçmeyecektir. Aynı şekilde Leylada Menderesten... Fakat kavuşmalarını engelleyen bir takım olaylar olacaktır. Tabiî ki bunu da en iyi yapan Cihan. Ama vakti ve zamanı gelince de o engel de ortadan kalkacaktır elbet.
Hiç düşündünüz mü şu rolü iyi canlandırabilirim diye? Hangi rolü iyi canlandırabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Öyle kafamda belirlediğim ya da üzerinde düşündüğüm bir rol yok. Fakat aksiyona karşı bir hevesim var. Başarabileceğime inandığım her rolü canlandırmaya çalışırım. Her karaktere öyle pat diye giriş yapamıyorsunuz. Ön hazırlığı, araştırması, gözlemi ve bunun sizden nasıl açığa çıkartılacağı süreci var. Hiç düşünmediğiniz bir rolü çok gerçekçi ve zengin bir karakter olarak canlandırabilirsiniz.
Sinemada oynama hayaliniz var mı? Varsa sinema ve oyunculuk adına yapmak istedikleriniz arasında neler var?
Ben yaptığım işte yükselme anlamında çıkılabilecek en üst noktaya ulaşmak isteyen bir dürtüye sahibim. Bu işte başarılı bulunuyorsam bunun en iyisini yapmaya çalışıyorum. Sinema diziden apayrı bir çalışma sistemi ve beceri gerektiriyor. Bu beceri ve gerekli özelliklere kavuşursam elbette her oyuncunun hayali olan sinemada yer almak isterim. Artık ülkemizde sinema sektör olmalı. Türkiyenin ileri gelen iş adamları bu sektöre yatırım yapmalı bizim atalarımızın ve kültürümüzün getirdiği olağanüstü konular kişilikler efsaneler ve kahramanlar var bunlar teknik yetersizlikten ve finans sorunlarından dolayı değerlendirilemiyor bence bunlar aşılması gereken bu sektördeki öncelikli konular.
Şöhret, tanınmak neler hissetiriyor, neler yaşatıyor?
Toplumu dikkate alarak yaşamayı gerektiriyor bence. Onun dışında insanların size olan hayranlığı ve beğenisini hissetmek tabiî ki güzel bir şey ama bunun müptelası olmak ve beklentisine girerek yaşamak o egoya bürünmek bir o kadar da tehlikeli.
Serhan için nedir başarı?
Yapılan iş doğrultusunda bana güvenen kişilerin bu güvenini sarsmamak ve memnuniyetlerinin devamı içinde çalışmaktır.
Dizide Leylaya (Tuğba Ünsal) çok aşık bir adam Menderes. Aşk olunca gözünüz bir şey görmez mantıklı düşünemezsiniz, kalırsınız, hep sonraya atarsınız" diyorsunuz ya. Gerçek hayatta da gözü kara mısınız aşkta?
Ben gerçek hayatta aşkı yaşamamışım! Bu zamana kadar bir beğeniymiş yaşadıklarım. Yunusun Mevlananın yaşamları gerçek aşkmış tüm varlığa olan. Leyla ile Mecnununki aşkmış.
Gerçek hayatta dizideki durum başınıza gelse Serhan Yavaşın tepkisi canlandırdığınız Menderes gibi mi olur yoksa daha başka mı?
Benim yapım Menderesten farklı bir yapıda. Yeminimi bozmazdım. Asuman benden uzaklaşmadan etrafa başka bakmazdım.
Aşkı nasıl yaşarsınız? Gözün bir şeyi görmeme ve mantıklı davranamama durumu olur mu sizde de? Ya da başka neler...
Dediğim gibi bunu bilmiyorum. Aşk; sevdiğinin haliyle hallenmekmiş. Bunu yaşayan kaç kişi var? ‘Aşığım deyip, bir süre sonra ayrılık yaşayan ve birbirine düşman olanların görüntüleri ‘Aşk diye adlandırılır olmuş.
Peki aşk bittiğinde çok acı çekenlerden misiniz?
İşte anlatmak istediğim bu. Aşk bitmez, bitemez! Bitenler aşk değildir, beğenidir! Hayat sürekli yenilenen anlardan ibaret. Bu yüzden neyi yaşıyorsanız getirdiği anı bir öncekinde kayıtlı kalarak karşılamamalısınız. Yoksa ateşiniz yanmaya devam eder sizi yakarak.
Sizinle röportaj yapacağımı duyanlar kendinden geçti.
(Gülüyor) Neden kendilerinden geçtiler?
Bilmem! Yakışıklı buldukları, sevdikleri bir kişiyi görüp, konuşacak olmam sebebiyledir belki bu kendinden geçmeler... (Gülüşmeler) Onlar adına şimdiki sorum: nasıl biri sizi etkiler?
Benim dikkatim kişinin hayata bakışı ile ilgili.
Yani?
Yaşam tarzı, alışkanlıkları vazgeçmeye hazır oldukları, vazgeçemeyecekleri... Hayata; şartlanmalarla, değer yargılarıyla, yoğun duygularla bakmak yanmayı getiriyor. Bu yaşıma gelirken bunları öğrendim.
Üç yıl önce boşanmışsınız sanırım. Bu nedenle evlilik kavramı uzak mı size?
2005te boşandım evet. Evet uzak görünüyor ama yine de görünüyor. (Gülüyor)
Gelelim babalığınıza... 7 yaşında kızınız var. Nasıl onunla aranız?
Birinci sınıfa başladı. Aramız iyi çok şükür.
Nasıl zaman geçiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz onunla beraberken?
Onun istekleri doğrultusunda zaman geçiriyoruz. Genelde oyun ve eğlence ağırlıklı oluyor yaşının gerektirdiği gibi. Bu sene okula başladığı için ders de çalışacağız beraber. Onu mutlu görmem gerek. Kendi doğrularımı ona empoze etmek yerine doğruyu bulmasına yardımcı olmak üzerine bir ilişki kuruyorum kızımla.
Çok güzel... Televizyonda sizi gördüğünde nasıl tepki veriyor?
İçindekileri bilemiyorum. Dışarıya pek bir şey belli etmiyor açıkçası.
Oyunculuğun güzel yanları ve olumsuz yanları neler?
Öncelikle yaptığınız işi sevmelisiniz. Ben şu anda yaptığım işi severek yapıyorum. Bu yüzden de mutlu ve huzurluyum. Olumsuz yanları; çalışma saatleri normal bir iş gibi değil. Bir de maalesef kendinize pek vakit ayıramıyorsunuz.
Takım sporları ve toplu sporlar, binicilik su sporları ve extreme sporların dışında nelerle ilgilenmekten keyif alırsınız?
Aslında bunlar eğitimim sırasında yaptığım ve öğrendiğim aktiviteler. Şu anda vakit sıkıntısı çekiyorum. Ama gece hayatı, sigara ve alkolden hoşlaşmam. Film izliyorum, kitap okuyorum işten arta kalan vakitlerimde.
Neler sizi mutlu eder?
Huzur. Nerde, nasıl, ne şekilde yaşadığınızın önemi yok. Bunlar gelip geçici şeyler. Ne yapıyor olursanız olun o anda içinizdeki huzurun ve mutluluğun derecesidir sizi yaşama ve hayata bağlayan.
Ya kızdıran konular?
Bu bakış açınızla alakalı. Kızdığım şeyler tabiî ki var. Mesela işteki disiplinime aykırı tavırlar bana göre yanlış. Toplumu ilgilendiren konulardaki yanlışlar beni kızdırıyor. Yoksa şahsımın gocunması söz konusu değil.
Ev hayatını seviyorsunuz.
Evet... Ev hayatını sevmekten kasıt; evde vakit geçirmek, kitap okumak, internette araştırma yapmak, film izlemek daha yapıcı işlevler.
Yaşam felsefenizi soracak olursam...
Sevgi. Mevlananın Hacı Bektaşın Yunusun, tüm erenlerin dilinden dökülen gerçekler istikametinde hayata bakabilmek. Her an senden çıkanın farkında olarak yaşamak. Bir sonraki karşılaşacağın algılamanın senden çıktığının neticesi olduğunu bilerek yaşamak. Benim amacım bunu idrak edip hissetmek ve hazmetmektir.
Bundan sonra sizi hep oyuncu olarak göreceğiz değil mi? Oyunculuktan başka sektörlere geçmeyi düşünmüyorsunuzdur sanırım. Tekrar tekstile dönmek gibi...
Bunu bu projenin sonunda anlayacağız. Sanırım şimdiden bir şey söylemek için erken. Şu an tek düşüncem bu projeyi başarıyla sürdürmek. Bu işi başarıyla yapabiliyorsam ne mutlu bana. Tekstile döneceğimi zannetmiyorum. Ama tenise dönebilirim.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Size tekrar teşekkürlerimi sunuyorum, çok keyifliydi. Röportajımızı duyduğunda kendilerinden geçenlere selamlarımı iletin lütfen. Yaptığımız bu röportajı keyifle okurlar dilerim.
Teşekkür ederim. Selamınızı da ileteceğim sizi sevenlere. MELİKE BİRGÖLGE ekolay.net
Kaynak: Alıntıdır Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |