Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Songül Öden: Bu kez Gümüş değil İnci ‘Kadıncıklar adlı tiyatro oyununda siz de varsınız.
Tuncer Cüceneoğlunun kitabından uyarlanan bir oyun. Ben, Kerem Alışık (Parlak) ve Nurseli İdizle (Neriman) başrolleri oynuyoruz. Yönetmeni Galip Erdal. Çolpan İlhan ve Faruk Saraç oyunun köstümlerini hazırlıyor. Oyun genelevde geçiyor ve oradaki kadınların dramlarını anlatıyor.
Sizin rolünüz... Nasıl biri İnci?
Çok genç ve zarif bir kız İnci... Bir adama kapılıyor. Ailesi "Evlenme" diyor ama kız dinlemiyor. Adam İnciden zevkini alıyor. Nikáh da yapmıyor, kızı sokağa atıyor. Geneleve düşüyor İnci. Ama hep bir korku var aileden yana, bir gün bulup onu vuracaklar korkusu... Parlakla (Kerem Alışık) birbirlerine aşıklar ama bu sorunu aşamıyorlar.
Aslında milyonlarca kişi sizi ‘Gümüş dizisiyle tanıdı ama onun öncesinde tiyatro oyunculuğu yaptınız. Nasıl başladı tiyatro maceranız?
Çocukluğumdan beri çok büyük bir ilgim vardı tiyatroya.
Konservatuarda okudunuz, eğitimini aldınız bunun.
Evet konservatuarda okudum. Tiyatro eğitimi aldım, ayrıca yarı zamanlı şan eğitimi aldım. Devlet Tiyatrosunda çalıştım.
Şan eğitimi almaya sizi iten neydi?
Tiyatro oyuncusu olmak için ASTda (Ankara Sanat Tiyatrosu) gördüklerimin beni ittiği açlıktı sanırım. Yani bir oyuncunun; dans edebilen, şarkı söyleyip akrobasi yapabilen ve diğer disiplinlerde de fikir sahibi olup, bu fikirlerle tiyatro arasında köprüler kurabilen bir formda olması gerekliliği gibi bir düşünce sebebiyle...
Ankara Sanat Tiyatrosunun (AST) size kattıkları...
Daha üniversiteye bile gitmeden; ASTda tiyatronun ne demek olduğunu öğrenmeye, rutin derslerin, yani ses ve konuşma, mimik, rol vs yanında tiyatro yaşamını, disiplini ve gerçek özverinin ne demek olduğunu anlayıp, kavramaya başladım. Sanırım benim hayatımda atılan bu ilk adımın doğruluğu beni tiyatro konusunda hep düzgün adım atmaya zorladı. AST sadece bir okul gibi öğretmenin ötesinde eğitimin de anlamını kavratan bir yaşam alanıydı.
ASTda kursiyerlikle başlayan, şan eğitimiyle devam eden, sonrası bir sezon Trabzonda ve üç sezon Diyarbakır Devlet Tiyatrolarında çalışmalarınız olmuş galiba…
Ankara Sanat Tiyatrosunda kursiyerlik yaptım. Altan Erkeklinin öğrencisi oldum. Sonra İstanbula geldim, Köksal Engürle çalıştım. Onunla bir tiyatroda Atilla İlhan projelerine uyarlanmış iki kişilik bir çalışma yaptık. Sonra televizyonda TRTde ‘Havada Bulut adlı dizide çalıştım. Evet Trabzon ve Diyarbakırda da çalıştım.
Sonra Gümüş dizisiyle tanındınız. Gümüşün bu kadar sevilmesinin nedeni neydi?
Gümüş çok sevildi, çok sıcak geldi insanlara. Çok samimi buldular.
Çok klasik bir rol ama çok ilgi gördü, üç sezon boyunca ekranda yerini aldı. Konusu klasik olmasına rağmen çok sevildi dizi ve ekip olarak sizin canlandırdığınız karakterler.
Zaten dizinin sevilmesinin nedeni bu; çok klasik ama Yeşilçam senaryolarının bilinen hali ama şimdi ve şu anda Afyonda böyle bir kız olabilir. Nasıl düşünür, nasıl nidaları vardır? Role inanmaya çalıştım, inandım. İnsanlarda sevdiler, sıcak buldular. Çok barıştığım bir roldü, çok zorlanmadım çalışırken.
Gümüşe kendinizden neler katmıştınız? Bu karakterle sizin hangi özellikleriniz örtüşüyordu?
Çok kararlı ve çok samimi oluşu... Gümüş iyiliğe inanıyor doğruluğa inanıyor, durduğu yeri değiştirmiyordu. Sabrının çok taştığı zamanlar oldu ama yine de durumunu değiştirmiyordu. İyilikle her şeyin değişeceğine inanıyordu. Çok bir şey yapmıyor, o yüzden kendi gibi durmaya çalışıyordu.
Dizide ‘Mehmet karakteri ‘Gümüşe sonradan aşık oldu ve onu çok sevdi. Hayatınızda böyle bir şey başınıza gelse böyle bir aşkı kabul eder miydiniz siz de?
Evet ederdim.
"Televizyon sinemaya uzanan bir basamak" demişsiniz.
Şu manada basamak dedim, aslında öyle düşünmüyorum. Televizyonla daha çabuk tanınıyorsunuz. Birileri sizi beğeniyor ya da beğenmiyor. Orası bir pazar. Dolayısıyla yapmak istediklerinizle birçok kişinin önüne geçiyorsunuz. Çünkü birileri görüyor sizi orda. Dolayısıyla da yapmak istediğim şey sinema olduğu için bu da biraz onun için yapılıyor hani. Haftalık bir dizi insanlar sizi daha çok tanıyor. Ki öyle de oldu, bu yüzden basamak dedim.
Hayallerinizin arasında sinema var ama sizin tiyatroya olan tutkunuz başka...
Evet aynen... Öyle ki ben sahnede oynarken bile sahneye özlem duyuyorum. Tiyatro benim için bir araç, amaç değil. Çünkü herkes gibi yaşadığım hayatla ve onun düzeni ile ilgili dertleri sorguluyorum ve yeni cevaplar üretiyorum. Bunları dile getirip ifade etmemin tek yolu tiyatro benim için. İnsanlar bu düşünsel mücadeleyi ifade etmek için başka başka araçları kullanır; kimi yazar, kimi beste yapar, kimi bilim adamı olur, kimiyse benim gibi oyuncu...
Hayata dair olan bir çok şeyi öğrenmek istiyorsunuz sanırım. Sorgulayıp, üstüne gitmek...
Yani öğrenip, kavramak için atılması gereken sonsuz bir yol var ve ne yazık ki insan hayatı her şeyi öğrenmeyecek kadar sınırlı.
Oyunculuk ve hayat serüveninizde önünüzde uzun bir yol var.
Evet. Daha kat etmem gereken çok uzun bir yol ve öğrenmem gereken çok şey var. Ayrıca zaman bana bunları öğrenecek kadar cömert davranacak mı bakalım...
Bir oyuncuda gözlemledikleriniz neler?
Neyi, niye ve kime söylediğini bilen, oyunlarla ve bunların nasıl söyleyeceğini iyi bilen heyecan dolu oyuncuları ve onların ürettiği her işi takip ediyorum.
Tanındığınız ‘Gümüş karakterinden çıkıp gerçeğe dönersek... 1977 doğumlu olduğunuzu biliyorum. Bu bilgi başlangıcıyla devam etmeniz gerekirse kimdir Songül Öden?
Songül Öden öncelikle bir tiyatro oyuncusu. Herkes gibi acıkan, üşüyen, hastalanan, aşık olan, üzülen, üzen, tutkularının ve erdemlerinin peşinden koşan bir insan, bir kadın, bir sevgili…
Aşk nedir sizin için?
Aslında böyle soruları cevaplayamıyorum, çok formülize edemiyorum. Düşünmemek lazım, yaşamak lazım.
Neler sizi mutlu eder?
Sevdiklerimle birlikte olmak mutlu eder. Nefes alıp vermek mutlu eder.
Küçük şeylerle mutlu olanlardansınız galiba.
Aynen... Hayat zaten mucizelerle dolu ve insanı mutlu edecek çok şey var. Baksana (Eliyle Boğaz Köprüsünü ve manzarayı gösteriyor) mutlu olmak için şu Boğaz manzarasına bakmak yetmez mi sence Melike?
(Derin bir ‘Aaahhh çekerek onaylıyorum onu) Ne mutlu ki, böyle küçük ama aslında hazzı büyük olan bu tür ayrıntılar mutlu olmanız için yeterli geliyor size. Peki ya şu ana kadar yaptığınız oyunculuklar tatmin etti mi sizi?
Tatmin olmak yeterli bulmaktır, yeterli bulmak ise durmak! Oysa insan ömrü öğrenmek ve özümsemek için o kadar kısa ki!!!
Gümüş dizisinde; Ekrem Bora, Füsun Erbulak gibi ustalarla, Güngör Bayrak ve Kıvanç Tatlıtuğ ile oynamak nasıldı?
Güzel ve uyumlu bir ekiptik. O samimiyet de yansıdı insanlara zaten.
Bundan sonra yapmak istedikleriniz...
Oyunculuk anlamında sinema filmi yapmak istiyorum. İyi bir oyuncu olmak istiyorum.
Melike Birgölge, ekolay.net
Kaynak: Alıntıdır Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |