MISIR TARIMI
İKLİM İSTEKLERİ
Mısır bir sıcak iklim bitkisi olarak güneşli ve sıcak günlerde hızlı bir büyüme ve gelişme gösterir.Mısırda uygun büyüme sıcaklığı 24-32 C olup, gelişme dönemi boyunca toplam sıcaklık isteği bölge ve çeşitlere göre 2000-4000 C arasında değişir.Nemin % 60’ın altına düşmemesi istenir.
TOPRAK İSTEKLERİ
Mısır toprak seçiciliği fazla olmayan bir bitkidir.En iyi gelişmeyi ve en yüksek verimi organik madde ve bitki besin maddelerince zengin,drenajı iyi olan, derin toraklarda gösterir.En uygun pH derecesi 6-7 dir.
TOPRAK HAZIRLIĞI
Birinci ürün mısır tarımında toprak sonbaharda tavda iken kulaklı pulluk ile 15-20 cm derinlikte sürülür.İlkbaharda kazayağı, tırmık ve tapan çekilerek toprak ekime hazırlanır.
İkinci ürün mısır tarımında toprak işlemesinde pulluk devreden çıkarılarak goble, diskaro, rotatiller, rotovatör v.s. aletlerle tohum yatağı hazırlanmalıdır.
EKİM
Ekime genelde ilkbahar son donlarının bittiği tarihten sonra başlanmalıdır. Çukurova’da en uygun I. Ürün mısır ekim zamanı Nisan başıdır. Ekim mayıs ayında yapılırsa, döllenme zamanı Temmuz sıcaklarında denk geleceği için verimi olumsuz etkileyecektir. Toprak sıcaklığı 5-10 cm derinlikte 15 C ye ulaştığı zaman hızlı bir çimlenme olduğu tespit edilmiştir.
Ekim mibzer ile sıra üzeri 70 cm, sıra arası çeşitlere göre değişmekle birlikte 18-24 cm olmalıdır.Ekim derinliği ise 2 ile 7,5 cm arasında değişmekle birlikte ideali 5 cm’dir.
BAKIM
Mısır bitkisinde sulama,gübreleme,hastalık ve zararlılarla mücadelesi dışında önemli diğer bir bakım işlemi yabancı ot kontrolüdür.
Sulama; Mısır bitkisinin tükettiği toplam su miktarı iklime bağlı olarak 400-800 mm arasında değişir.Bitkinin su ihtiyacının karşılanacağı dönemler çok önemlidir Üst gübreleme ve boğaz doldurma işleminden hemen sonra,tepe püskülü çıkışından hemen önce, döllenme sonuyla süt olum dönemi arasında, süt olum döneminde mutlaka sulanmalıdır.
Gübreleme; İyi bir gübreleme için toprak tahlili yaptırılması ve buna göre gübre kullanılması en doğru yöntemdir.Gübre miktarı toprak yapısına iklim şartlarına, ekim sıklığına ve çeşide göre değişir.Mısır tarımında ihtiyaç duyulan saf gübre miktarları ise;
Azot (N) 15-20 kg/da
Fosfor(P) 8-10 kg/da
Potasyum (K) 7-8 kg/da
Fosforlu ve potasyumlu gübrelerin tamamı ekimle birlikte,azotlu gübrenin 1/3 ü ekimle kalanı mümkünse iki parça halinde, değilse ikinci çapa ile birlikte verilmelidir.
Hastalık ve zararlılar; Kök çürüklüğü, Mısır rastığı, Helminthosporium yaprak yanıklığı hastalıkları ile Tel kurdu, Bozkurt,Mısır koçan kurdu, Mısır kurdu, Yeşil kurt, Çizgili yaprak kurdu, Mısır yaprak biti, Kırmızı örümcek zararlıları mevcuttur.Hastalık ve zararlılarla mücadeleye başlamadan önce, teşhisin doğru,ekonomik zarar eşiğinde olup olmadığı, uygulanacak mücadelenin maliyeti, mücadele zamanı konularına aşırı özen gösterilmelidir.
Yabancı ot kontrolü ;Mısırda yabancı otlar verim düşüklüğüne, ürün kalitesinin azalmasına ve hasadın güçleşmesine neden olurlar.Mısırın çıkış ve gelişme devresinde yabancı otlarla rekabeti çok zayıftır.Bu rekabet su, ışık ve besin maddeleri yönünden olmaktadır.Bu nedenle yabancı ot mücadelesi en kısa zamanda yapılmalıdır.Yabancı ot mücadelesi iki türlü yapılmaktadır.
a ) Mekanik mücadele ; Çapa makinesi veya el çapası ile yapılabilir.
b ) Kimyasal mücadele ; Herbisitler (ot öldürücü ilaçlar) kullanılarak yapılabilir.
Herbisitler , ekim öncesi kullanılanlar, çıkış öncesi kullanılanlar ve çıkıştan sonra kullanılanlar olmak üzere üç gruba ayrılırlar.Mısır tarlasında görülen yabancı otlar; Pıtrak,Kanyaş,Sirken, Yabani hardal, Semiz otu, Köpek üzümü, Bozot, Tarla sarmaşığı, Çatalotu, Domuz pıtrağı, Kara darı, Köy göçürendir.
HASAT HARMAN
Fizyolojik olgunluğa ulaşan mısır taneleri yaklaşık % 35 nem içerir.En uygun hasat zamanı tanedeki nem oranının % 25 civarında olduğu dönemdir. Erken hasatta sap çürümesi ve rüzgardan dolayı yatma riski az olur,sonbahar yağışlarına yakalanma ihtimali ve hasat kayıpları en aza indirilmiş olur.Erken hasadın en büyük dezavantajı ise,kurutma için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulmasıdır.Hasadın gecikmesi ürün kaybının artmasına ve kalitenin düşmesine neden olur.
Kaynak: Prf. Dr. Halis ARIOĞLU