Müzik Aletleri
müzik aletleri,
oyuncak müzik aletleri,
müzik aleti,
müzik aletleri market,
dj müzik aletleri,
müzik aletleri klarnet,
üflemeli müzik aletleri,
müzik aletleri resimleri,
müzik aletleri bağlama,
müzik aletleri kanun,
müzik aletleri saz,
müzik aletleri gitar,
elektronik müzik aletleri
| SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİMüzik Aletleri Dans Sahne Sanatları Klubü ve Müzik Aletleri SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ
M. Reşat Güner
Seslerin ve müziğin üzerinizde ne gibi etkiler meydana getirdiğine en son ne zaman dikkat ettiniz? Her birimiz o ya da bu ölçüde seslerle ve müzikle iç içeyiz. Dış dünyayla iletişim kurduğumuz en önemli ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Müzik Aletleri telkin cd indir izle İstanbul Müzik Aletleri nerededir kimdir Müzik Aletleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Müzik Aletleri hipnoz Müzik Aletleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Müzik Aletleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Müzik Aletleri kuantum düşünce kitap haberi |
|
18-04-2008, 12:15 PM
|
#1 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ
M. Reşat Güner
Seslerin ve müziğin üzerinizde ne gibi etkiler meydana getirdiğine en son ne zaman dikkat ettiniz? Her birimiz o ya da bu ölçüde seslerle ve müzikle iç içeyiz. Dış dünyayla iletişim kurduğumuz en önemli duyularımızdan bir tanesi işitme duyumuz hiç şüphesiz. Bu duyu sayesinde çevremizle iletişim kurabiliyor, birbirimizi anlayabiliyor ve kendimizi seslerle ifade ediyoruz. Şu an bu satırları okurken bile zihninizde sözcükleri duyuyor ve böylece okuduklarınızdan bir anlam çıkartıyorsunuz. Peki ya müzik? Müzik yaşamımızı nasıl etkiliyor? Ya da müziğin olumlu etkilerinden yararlanmak hiç aklımıza geliyor mu?
Ses ve müziğin çeşitli etkileriyle ilgili araştırmalar geliştikçe bu konunun ne kadar önemli olduğu ve bu etkilerden bilinçli olarak yararlanıldığında yaşantımızda ne kadar olumlu etkiler meydana getirebildiği gözler önüne seriliyor. Ve bu etkileşim aslında çok da somut. Çünkü müziğin zihnimiz ve duygularımız uyandırdığı etkiler bir yana ses titreşimlerinin madde üzerindeki somut etkileri artık çok iyi bilinen bir konu. Yani müzik yalnızca kulak zarımız üzerinde değil bedenimizin her hücresi üzerinde çok çeşitli türde etkiler meydana getirebiliyor.
Bunun nasıl olduğunu görmek isterseniz müzik setinizin veya bilgisayarınızın hoparlörüne yakın bir yere içi su dolu plastik veya kağıt bir bardak koyup müziğin titreşimlerinin suyu nasıl hareket ettirdiğini izleyebilirsiniz. Eğer bu konuda daha da ileri gitmek isterseniz davul, darbuka ya da def gibi gergin bir yüzey üzerine kum serpip müzik setinizin bas sesleri çıkaran hoparlörünün üzerine koyun. Özellikle uzun seslerden oluşan bir müzik çalın ve oluşan desenleri hayranlık içinde izleyin.
Şimdi, müziğin ve seslerin, büyük çoğunluğu sudan oluşan hücrelerimiz ve organlarımız üzerinde nasıl bir etki yaratabileceğini düşünebiliyor musunuz? Titreşen sesler çevremizdeki hava içerisinde gözümüzle göremediğimiz titreşimsel desenler oluşturur ve bu titreşimler harekete bağlı enerji alanları yaratır. Biz de bu enerjileri emeriz ve onlar da bizim nefes alış verişimizi, nabzımızı, kan basıncımızı, kas gerginliğimizi, vücut sıcaklığımızı ve diğer içsel ritmlerimizi yavaş yavaş değiştirir.
Ayrıca dalga türlerine ve diğer özelliklerine bağlı olarak seslerin elektrik yükleyici ya da serbest bırakıcı etkileri olabilmektedir. Bazı durumlarda sesler beyni ve bedeni pozitif elektrikle yükler. Bazen de yüksek sesli, ritmli bir müzik bize enerji verir, gerilimlerimizi ya da ağrılarımızı maskeler ya da ortadan kaldırır.
Sesler elbette negatif etkilere de yol açabilir. Şehir gürültüleri başımızı şişirdiği gibi bedenimizdeki enerjiyi de tüketebilir. Aşırı gürültülü tiz bir frekans ani biçimde baş ağrısına ya da aşırı denge kaybına yol açabilmekte, düşük frekanslı sesler ise bedeni etki altına alabilmekte, strese, kasılmalara ve ağrıya yol açabilmektedir.
Müziğin Etkileri
Pek çoğumuz ne gibi bir etkisi olduğunun tamamıyla farkında olmadan müzik dinleriz. Dinlediğimiz müzikler bazen uyarıcıdır, bazen rahatsız edici, bazen de rahatlatıcı olabilir Tepkimiz her ne olursa olsun, dinlediğimiz müzikler üzerimizde ruhsal, zihinsel ve fiziksel etkiler yaratır. Bunu çoğu zaman farkında olmadan deneyimleriz. Şimdi müziğin etkilerini çeşitli araştırmalara dayalı olarak başlıklar halinde ele almak istiyorum.
Müzik Beyin Dalgalarını Yavaşlatabilir ve Düzenleyebilir
Müziğin bu etkisi çok çeşitli deneyler ve gözlemlerle kanıtlanmıştır. Beyin dalgaları hem müzik hem de kişinin kendi çıkardığı seslerle değiştirilebilmektedir. Gündelik bilinç halindeyken beynimiz saniyede 13 ila 20 titreşim hızına sahip olan “beta” dalgaları yaymaktadır. Ancak gözlerimizi kapatıp gevşemeye başladığımızda bu dalgalar 13’ün altına düşer ve “alfa” ritmine geçeriz. Rüya görmeye başladığımız uyku durumunda bu dalgalar 8’in altına düşer ve o zaman da “teta” olarak adlandırılan faza geçmiş oluruz. Teta dalgaları aynı zamanda derin meditasyon veya trans halleri esnasında da gözlenebilir. Çok derin uyku halinde ise 0.5 ile 4 titreşim arasında değişen delta dalgaları olrataya çıkar. Beyin dalgaları ne kadar yavaşlarsa kendimizi o kadar rahat, huzurlu ve sakin hissederiz.
Belli türdeki müzikler veya özel olarak dizayn edilmiş sesler beyin dalgalarını yavaşlatıp rahatlamayı kolaylaştırabilmektedir. Çeşitli antropolojik araştırmalar müziğin çağlar boyunca bilinç halini değiştirmeye yönelik amaçlarla kullanılageldiğini göstermektedir. Hatta yakın zamanlardaki araştırmalar antik dönemlerde değişik bilinç hallerini başlatmaya yönelik müzik türlerinin yanı sıra son derece sofistike akustik dizaynların da keşfedilmiş olduğunu göstermektedir.
Beyinle ilgili araştırmalar müziğin özellikle beynin sağ yarıküresine hitap ettiğini göstermektedir. Beynimizin sol yarıküresi genellikle mantıksal işlevleri yerine getirirken sağ yarıküre daha çok sezgisel ve yaratıcı aktivitelerle ilişkilidir. İşte bu yüzden evde, işte ya da okulda çalınan müzik beynin sol yarıküresiyle sezgisellikten sorumlu olan sağ yarıküresi arasında dinamik bir dengenin oluşmasını sağlayarak yaratıcılığı artırıcı bir rol oynayabilir.
Eğer bir iş yaparken dikkatinizin dağılmaya başladığını ve hayallere daldığınızı fark edersiniz on ya da on beş dakika kadar arka planda Mozart ya da Bach gibi bestecilerin müziklerini veya barok döneme ait bir müziği dinleyin. Bu zihninizin tekrar yerine gelmesini ve dikkatinizi toparlamanızı sağlayacaktır.
Müzik Nefes Alış Verişini Etkiler
Normal bir halde otururken dakikada yirmi beş ila otuz beş kez arası nefes alıp veririz. Derin ve yavaş nefes alıp vermek hem beden hem de zihin için oldukça olumludur. Hafif ve hızlı nefes alıp vermek ise yüzeysel ve dağınık bir zihin haline yol açabilir. Bu bakımdan nefes ritmi ile zihinsel işlevler arasında çok yakın bir bağlantı vardır. Aynı zamanda zihinsel durumumuz da nefes alıp verişimizi etkiler. Dinlediğimiz müzikler içimizde farklı duygusal ve fiziksel etkiler meydana getirdiği için nefes alıp verme hızımızı etkilerler. Örneğin yüksek volümde çalan bir rock müziğini dinlerken gevşeyip yavaş biçimde nefes alıp vermeniz pek mümkün değildir. Ancak rahatlatıcı ağır tempolu ve kaliteli bir müzik sizi çok olumlu bir ruh haline getirebilir.
Müzik Kalp Atışını, Nabzı ve Kan Basıncını Etkiler
Müzik aynen solunumda olduğu gibi kalp atışı ve kan basıncı üzerinde de etkilidir. Çünkü insan kalbi sese ve müziğe kolaylıkla ayak uydurabilir. Nabzımız müzikle ilgili frekans, tempo ve volüm gibi niteliklere tepki verir ve sesin ritmine ayak uydurmak için hızlanır ya da yavaşlar. Müzik ne kadar hızlıysa, kalbimiz o kadar hızlı atar, müzik ne kadar yavaşsa kalp de o kadar yavaş atar. Nefes alış veriş hızı gibi, daha düşük bir kalp atışı daha az fiziksel gerilim ve stres yaratır, zihni sakinleştirir ve bedenin kendi kendisini iyileştirmesine yardımcı olur. Müzik, doğal bir kalp atış düzenleyicisidir.
Lousiana Eyalet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada yirmi dört gençten oluşan bir topluluğa spor antrenmanı yaptıkları esnada önce hard rock dinletilmiş. Bunun kalp atış hızlarını daha fazla artırdığı ve antrenmanlarının kalitesini düşürdüğü gözlenmiş. Ancak ağır tempolu ve rahatlatıcı müzikler gençlerin kalp atış hızlarını yavaşlattığı ve daha uzun süre antrenman yapabildikleri görülmüş.
Müzik kalp atışının yanı sıra kan basıncını da değiştirebilmektedir. Güney Carolina Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’nda görevli olan Dr. Shirley Thompson aşırı gürültünün kan basıncını yüzde on kadar artırabileceğini bildirmektedir. Bu etki elbette dolaylı biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu konuyla ilgili çeşitli araştırmalar ağır tempolu müziklerin sistolik kan basıncını büyük oranda düşürdüğünü göstermektedir.
Müzik Kas Gerilimini Azaltır, Beden Hareketlerini ve Koordinasyonu Geliştirir
Bedenimizdeki bütün kaslar işitme siniriyle iç kulağa bağlıdır. Dolayısıyla kas gücü, esnekliği, yoğunluğu sesten ve titreşimlerden etkilenmektedir. Bir aerobik sınıfındaki yetmiş üniversite öğrencisi ile yapılan bir çalışmada araştırmacılar müziğin bir yandan deneklerin keyiflerini ve motivasyonlarını artırırken diğer yandan da güçlerini artırdığını ve hareketlerini daha koordine biçimde yönlendirebilme yeteneklerini geliştirdiğini keşfettiler.
1980’lerde Norveçli eğitimci Olav Skille ciddi fiziksel ve zihinsel özürleri olan çocukları tedavi etmek için müziği kullanmaya başladı. Çocukların seslerle karşı karşıya bırakıldığı özel bir ortam olan “müzik banyosu”nu icat etti ve belli müziklerin kas gerilimini azalttığını ve çocukları gevşettiğini gördü. Skille’nin yöntemi “Vibroakustik Terapi” adıyla Avrupa’nın diğer bölgelerine de yayıldı. Genellikle düşük frekanslı müzikler sırtın alt bölgelerinde, kuyruk sokumunda, baldırlarda ve bacaklarda titreşim yaratmaktadır. Frekans yükseldikçe etkisi daha çok göğsün üst bölümlerinde, boyunda ve başta hissedilmektedir.
Müzik Beden Isısını Etkiler
Bir kapı gıcırtısı, rüzgar uğultusu ve diğer ürkütücü sesler soğuk terler dökmenize ve tüylerinizin diken diken olmasına yol açabilir. Özellikle filmlerde bu tür ses efektlerinden oldukça etkili biçimde yararlanılmaktadır. Film müzikleri ve filmlerde kullanılan ses efektleri filmdeki sahnelerin duygusal etkisini artırmada hayati bir rol oynar. Film izlerken karşınızda yalnızca görüntüler ve sesler vardır ve filmi izleyen kişi bu verilerden yola çıkarak kendi içinde hisler oluşturur.
Bütün sesler ve müzikler beden ısısını, dılayısıyla da ısı değişikliklerine uyum sağlama yeteneğimizi az da olsa değiştirmektedir. Ünlü Rus besteci Igor Stravinsky bu konuyla ilgili gözlemini “Vurmalı çalgılar ve bas kalorifer etkisi yapar.” biçiminde dile getirmektedir. Soğuk bir kış gününde özellikle güçlü vuruşları olan sıcak ve hoş bir müzik dinlemek ısınmanıza yardımcı olacaktır. Ama yazın sıcak günlerinde daha uçuk ve soyut bir müzik sizi serinletebilir.
Müzik Endorfin Düzeyini Yükseltebilir
Beynin kendi uyku ilacı olan endorfin hormonu ile ilgili araştırmalar bu hormonun ağrıyı azaltıp “doğal bir sarhoşluk” hali yaratabileceğini göstermektedir. Müziğin neşesinden ve zenginliğinden doğan iyileştirici kimyasallar bedenin kendi yatıştırıcılarını yaratmasına ve bağışıklık sistemini güçlendirmesine olanak tanımaktadır. 1996 yılında, Teksas Austin’de müzikle ile ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre doğum yaparken müzik dinleyen hamile kadınların genellikle anesteziye ihtiyaç duymadığı görülmüştür.
Doğal sarhoşluk ya da keyif hali stresin ve acının karşısındadır ve bazen de bedeni haktalıklara karşı koruyan lenfositlerin yani T hücrelerinin düzeyini yükseltmektedir.
Müziğin bedensel sağlık üzerindeki etkileri çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Antik şifa merkezlerinde müziğin iyileştirici etkilerinden hem psikolojik hem de fizyolojik rahatsızlıkların giderilmesinde yararlanılmaktaydı.
Müzik Strese Bağlı Hormonları Düzenleyebilir
Anestezi uzmanları rahatlatıcı müzikler dinleyen kişilerin kanındaki stres hormonlarının düzeyinin büyük ölçüde düştüğünü, bazı durumlarda ilaç alımının bile gerekmediğini söylemektedirler. Bu etkiyi kendi yaşamımızda pek çok kez gözlemlemişizdir.
Bütün bu fizyolojik etkilerinden dolayı müzik bağışıklık sistemini de güçlendirmekte, hastalıklara karşı direnci artırmaktadır.
Müzik Üç Boyutlu Algımızı Etkiler
Çeşitli araştırmaların sonuçlarına göre belli müzikler beynin fiziksel dünyayı algılama, zihinde canlandırma ve nesneler arasındaki farklılıkları ayırt etme yeteneklerini geliştirebilmektedir. Diğer bir deyişle, müzik çevremizi algılayışımızı etkilemektedir. Bu anlamda müzik sesten yapılmış bir duvar kağıdına benzemektedir. Ortamımızı daha ferah, daha geniş ve daha şık yapabilir.
Müzik Zaman Algımızı Değiştirir
Müziği zihnimizi yavaşlatmak ya da hızlandırmak için kullanabiliriz. Hızlı, tekrara dayanan ve marş gibi müzikler hızımızı artırabilir. Klasik ya da Barok müzikler daha düzenli davranışlara yol açar. Çok romantik ve New Age türü müzikler stresli bir atmosferi yumuşatmaya yardımcı olur. Bazı müzikler belli durumlarda zamanın durmuş olduğu hissini verebilir.
Müzik Hafızayı ve Öğrenmeyi Güçlendirebilir
Belli tür müzikler kişiye göre değişmekle birlikte konsantrasyonu artırarak öğrenmeyi kolaylaştırabilmektedir. Arka planda Mozart ya da Bach gibi hafif ve ağır tempolu müzikler çalmak bazı kişilerin daha uzun süre konsantre olmasını sağlayabilmektedir. Çalışırken özellikle barok müzik dinlemek yazıları, şiirleri ve yabancı dildeki sözcükleri ezberleme yeteneğini artırabilmektedir. Bulgar asıllı Dr. Georgi Lozanov’un hızlı öğrenme yönteminde müzik oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Lozanov’un geliştirmiş olduğu telkinbilim yöntemiyle örneğin bir yabancı dili çok kısa sürede öğrenmek mümkün olabilmektedir. Ve bu tekniğin en önemli bileşenlerinden biri de müziktir. Lozanov bu çalışmalar esnasında arka planda belli müzik parçalarını kullanmaktadır.
Müziğin Daha Süptil Yönleri
Burada sıraladığım etkiler konunun yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Bu konuyla ilgili yazılabilecek daha pek çok şey var.
“Müzik ruhun gıdasıdır.” sözünü hepimiz duymuşuzdur. Gerçekten de müzik tüm güzel sanatlar içerisinde en soyut olanıdır. Çünkü doğrudan doğruya duygularımıza ve psişemize hitap eder. Değişik müziklerin üzerinizde meydana getirdiği etkileri bazen sözcüklerle açıklayamazsınız. Çünkü müziğin fiziksel etkilerinin yanı sıra normal duyularla algılanamayan ancak hissedilebilen süptil bir etkisi de vardır. Duyular dışı yeteneklere sahip kişiler özellikle canlı icra edilen müziğin güçlü bir enerjiye sahip olduğunu ifade etmektedirler. Müziğin bu etkisi enerji alanımız (aura) üzerinde çeşitli etkileşimlere yol açmakta ve bizler de bundan etkilenmekteyiz. Sesin görünen ve bilinen etkilerinin yanı sıra duyularla algılanmayan pek çok etkilerinin var olduğu özellikle eski kültürler tarafından çok iyi bilinen bir gerçekti. Ve belki de müzik böylesine sıradan hale gelmeden önce özel etkiler meydana getirmek için kullanılıyordu. Nitekim buna ait pek çok araştırmalar sesin ve müziğin olağandışı bilinç hallerini başlatmak ve elde etmek için yoğun biçimde kullanıldığını göstermektedir.
Günümüzde bu amaçla dizayn edilmiş çeşitli ses ve müzik CD’leri var ve bunlardan bazıları gerçekten çok başarılı. Bu sesleri dinlediğinizde kolayca meditatif bir hal içerisine girebiliyor ve bunu sürdürebiliyorsunuz.
Kısacası müzik, yaşamımızın ayrılmaz bir parçası. Bir müzisyen olarak sizlere önerim mümkün olduğunca yüksek kaliteli müzikleri dinlemenizdir. Elbette yerine göre her tür müzik dinlenebilir. Ancak barok ve klasik dönem müziklerinin yansıttığı tesirler hem beyniniz hem de psişeniz üzerinde çok olumlu etkiler oluşturmaktadır. Çünkü bu müzikler her yönüyle doğanın ve evrenin uyumunu yansıtmaktadır. Bundan dolayı da yaydıkları etkiler bilincinizi yükseltici niteliktedir. Böylesi kaliteli müzikler bestelemiş pek çok ünlü besteci vardır. Ben özellikle Bach,Vivaldi, Handel, Telemann, Scarlatti ve Mozart gibi bestecilerin eserlerini dinlemenizi öneririm. Çağımıza yakın bestecilerden Debussy ve Ravel’in eserleri de oldukça yüksek düzeyli etkiler taşımaktadır. Klasik müzik dinlemeye aşina olmayanlar başlangıçta bunları dinlemekte güçlük çekebilir. Bu müzikleri önce arka planda çalarak işe başlayın. Zamanla alıştığınızı ve sizi çok rahatlattığını fark edeceksiniz. Bunların yanı sıra New Age türü müziklerin bazıları da oldukça rahatlatıcı etkiler taşımaktadır. Zamanla hangi müziklerin sizde ne gibi etkiler meydana getirdiğini kendi kendinize deneyerek anlayabilirsiniz. Müziği kendi ruh halinizi değiştirmek ve kontrol etmek için kasıtlı olarak kullanmaya başladığınızda sizin için çok yararlı bir araç haline dönüşebilir.
Son notum anne babalara… İçinde yaşadığımız ortamda biraz zor olsa da ne olur çocuklarınızı kaliteli müzik dinlemeye alıştırmak için elinizden geleni yapın. Çünkü bu, onların gelecekteki yaşamlarını çok olumlu yönde etkileyecektir. Özellikle bebek yaşlarda çocuğu olanlar doğduğu andan itibaren bebeklerinin odasında klasik müzik çalabilirler. Hamile anneler ise daha doğmadan bebeklerine klasik müzik dinletmeye başlayabilirler. Çünkü bebekler anne karnında 4.5 aylık olunca duyabilmeye başlarlar.
Yararlanılan Kaynak: Mozart Etkisi (Mozart Effect), Don Campbell Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
18-04-2008, 12:31 PM
|
#2 (permalink)
| Administrators ♥Ozlem Şahin ♥
Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ harika bir yazı .. arada kaybolmasın diye bu konuyu sabitliyorum..
sık sık dostlarımıza müzik seçimleri konusunda dikkatli olmaları için uyarılarda bulunuyorduk..
bu makale ile konu pekişmiş oldu..
ellerine sağlık.. super
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. | Offline
| |
18-04-2008, 12:37 PM
|
#3 (permalink)
| Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ ay sevindim bende yine hatamı yapıyorum diyordum ana sayfadan arama yaparak yazı göndermekteydim neyse sana iş çıkardımmı huzursuz oluyorum cancazım
sevgiyle kal wave
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana | Offline
| |
06-07-2010, 02:30 PM
|
#4 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: May 2010 Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 587
Tesekkür: 1,012
541 Mesajinıza toplam 1,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ cok guzel bir yazi tesekkurler.
__________________ forum sitelerine bayiliyorum... | Offline
| |
14-03-2011, 11:50 PM
|
#5 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ güzel paylaşımlarınızdan dolayı çok teşekkürler. müziksiz yapamayız herhalde hiçbirimiz, nasıl bir etki alanına girdiğimizi bilmek önemli. uzun zamandır kontrbas denilen bir müzik aleti ile çalınan bir müzik dinliyorum çok hoşuma giderek. okadar çok dinliyorum artık beynıme nasıl bir etki edecegını düşünmeye başladım. dolayısı ile müzik aletlerinin yada bu müzik aletleri ile yapılan müziklerin isan özelliklede beynimiz üzerine etkisini arıyordum ki bizim sitemizdeki bu güzel yazınıza denk geldim. her ne kadar benım aradıgım bilgi olmasada gerçekten dikkat etmemiz gereken bilgiler oldugunu düşünüyorum. ben kontrbas aletini araştırırken birkaç naçizane paylaşım daha buldum. Sanat müziği aletleri ve terapi gibi.. onlarıda bu başlık altında paylaşmayı uygun gördüm.
buarada dinlediğim müzik linki: YouTube - Sulic Hauser- Smooth Criminal eğer kontrbas aleti yada bu tarz müziklerin beynımıze vede vücudumuza etkileri hakkında bilgi sahibi olan arkadaşlarımız varsa beni bilgilendirirlerse çok sevinicem:)
çünkü çok severek dinliyorum günde epeyce dinliyorum vede artık bünyeme ne gibi bir etki yaptıgını bilmek istiyorum. | Offline
| |
14-03-2011, 11:57 PM
|
#6 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sanat Müziği Aletleri ve Terapi (Hangi Rahatsızlıklara İyi Geldiği) Müzik konusunda araştırma yapan uzmanların görüşüne göre müzik, konuşmadan önce de var idi. Konuşma için gerekli olan soyut kavramlar, hafıza, semboller, çağrışımlar, analojik bağlantılar insanla beraber gelişmiş ve olgunlaşmıştır. Tabiatın her zerresinde ise büyük bir nizam ve ahenk içinde devam eden ritim ve melodi beraberliği bulunmaktadır. Kuş seslerindeki ahenk ve ritim mükemmelliğinde; elektronların, atomların, galaksilerin hareketleri ile vücudumuzdaki sıvıların dolaşımlarının büyütülen seslerinde müziğin varlık alemiyle ilgi ve ilişkisini gözlemleyebilmekteyiz.
Dünyada müzik ve müzikterapi tarihi anlayışı bizi antropoloji, tarih, ethnoterapi, ethnomedicin, psikoloji, pedagoji, sosyoloji, spiritüalite, parapisikoloji gibi bilimlerle işbirliğine götürmektedir. Tarih açısından konuya girdiğimizde çok eski yıllara yolculuk yapmamız gerekir :
Azerbaycan’da Gobustan Kayalıklarında görülen dans eden insan şekilleri, 12 - 14 bin yıllık müzik ve hareket gerçeğini ortaya koymaktadır. Uygur Türklerine ait Hoten şehri Çerçen kazası yakınında Mülçe ırmağı kenarında bulunan Mingyar kaya resimleri 6-8 bin yıllık bir geçmişten haber vermektedir.
Çok eski zamanlara bizi ulaştıran tarih ve kültür birikimi, Proto Türk kültürü ile gözlendiğinde, Alman bilim adamı Dr. Wolfram Eberhard tarafından yazıya geçirilmiş bilgiler önem taşımakta olup, Türk kültürünün M.Ö. III bin yıllarında Çin kültürüne; müzik, dans seramik, tiyatro, hayvan terbiyesi v.b. konularındaki etkileri belgelenmektedir. Fransız araştırıcı Maurice Curan’ın Çin kaynaklarına dayanarak Lavinniac müzik ansiklopedisinde neşredilen verilere göre, Eski Türk müzik enstrümanları ve pentatonik (beş sesli) müzik icra şekli Çin kültürünü geniş biçimde etkilemiştir. Bu konuda Eduard Chavannes, Bela Bartok, Robert Lach isimli araştırıcılar ve büyük Türk Etnomüzikologları Mahmut Ragıp Gazimihal ile Ahmet Adnan Saygun, Ferruh Arsunar araştırmalar yapmışlar, Türk müzik kültürünün Orta Asya - Anadolu bağlantısını ve Çin kültürüne etkisini belgelerle ortaya koymuşlardır. Bu araştırmalara göre Proto Türk kültürünün önemli merkezleri, Sensi ve Kansu eyaletleridir. Hakas ve Tuva kültürü, Altay Türk kültürü bizi M.Ö. 3000 yılları ile buluşturmaktadır. XX . yüzyılın başında Sovyet araştırıcılar Rudenko ve Griaznov, Altay’lardaki Pazırık Vadisinde buzların altında ”Çeng” adı verilen bir enstrüman buldular. Rudenko, bu enstrümanın ait olduğu Proto-Türk kültürü tarihini 3700 yıl önceye götürmektedir.
Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan müzik ve dans ve bunlarla yapılan tedavi konusunda; pentatonik müzik formu ve Baksı-Kam tedavi geleneğinin yanısıra olgunlaşıp yerleşen makam müziği ile tedavi’ günümüz tıbbında yeniden güncelleşmiş bulunmaktadır. Bin yıldan daha önceki zamanlarda Orta Asya’da, Horasan ve Uygur bölgelerinde gelişerek yayılan makam musikisi hakkında Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Razi, Hasan Şuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız Hasan Efendi, Haşim Bey eserler yazmışlar ve makamların duygular ve organlarla ilişkilerini tasniflerle belirtmişlerdir. Pentatonik müzik Türk illerinde gelişmeye devam ederken, yedili sistem olan ve bir tam sesin dokuz komadan oluşması esasına dayalı makam sistemi, takriben dört yüzü geçen makam zenginliği ile kültür ve sanatımıza büyük katkıda bulunmuştur.
M.S. 834-932 yıllarında yaşamış olan müslüman Türk bilginlerinden Ebu Bekir Razi, melankoliklerin tedavisi üzerine yazdığı bir eserinde şöyle diyor: “... melankolik hasta kesinlikle meşguliyetle tedavi edilmelidir. ... melankolik hasta balık tutma veya avlanma gibi eğlenceli işlerden biri ile uğraşmalıdır. Mümkünse çeşitli oyunlara alıştırılmalıdır; huyunu, ahlakını, davranışlarını beğendiği ve sevdiği kimse ile buluşup görüşmeli özellikle güzel sesle okunan şarkılar dinlemelidir.”
Büyük Türk Bilgini Farabi (870-950) makamların ruha etkisini şöyle sınıflandırır: 1. Rast makamı: İnsana sefa(neşe, huzur) verir.
2. Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.
3. Küçek makamı: İnsana hassasiyet ( duyarlılık ) verir.
4. Büzürk makamı: İnsana havf ( çekinme, sakınma duygusu) verir.
5. İsfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti ve güven hissi verir.
6. Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.
7. Uşşak makamı: İnsana gülme ’dilhek’ verir.
8. Zirgüle makamı: İnsana uyku ’nevm’ verir.
9. Saba makamı: İnasana şecaat (cesaret, kuvvet) verir.
10. Buselik makamı: İnsana kuvvet verir.
11. Hüseyni makamı: İnsana sulh ( sükunet, rahatlık) verir.
12. Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçak gönüllülük ) verir.
Büyük islam bilgin ve filozoflarından İbn-i Sina ( 980-1037), musikinin tıpta oynadığı rolü şöyle tanımlamaktadır: “...tedavinin en iyi yollarından, en etkililerinden biri, hastanın akli ve ruhi güçlerini arttırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi dinletmek , onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir...”
İbn-i Sina, Farabi’nin eserlerinden çok yaralandığını ve hatta musikiyi de ondan öğrenerek Tıp mesleğinde uygulamaya koyduğunu söylemektedir. Arapça yazdığı Kitap’ün necat ve Kitab’ün Şifa’daki oniki fasıl tamamen musikiye ayrılmış olduğundan, bu kısım Baron Rodolph Dearlangar tarafından Fransızca olarak ’La musique Arap’ adıyla yayınlanmıştır.
Eski Türk hekimlerinden Şuuri’nin ’Tadil-i Emzice’ adlı eserinde müzik ile tedavi hakkında geniş bilgi vardır. Şuuri, ’Tadil-i Emzice’de belirli makamların günün belirli zamanlarında etkili olduğunu belirtmektedir. Ona göre: * Rast ve Rehavi makamları: Seher zamanları etkilidir.
* Hüseyni makamı: Sabahleyin etkilidir.
* Irak makamı: Kuşlukta etkilidir.
* Nihavend makamı: Öğleyin etkilidir.
* Hicaz makamı: İki ezan arası etkilidir.
* Buselik makamı: İkindi zamanı etkilidir.
* Uşşak makamı: Gün batarken etkilidir.
* Zengüle makamı: Gurubdan sonra etkilidir.
* Muhalif makamları: Yatsıdan sonra etkilidir.
* Rast makamı: Gece yarısı etkilidir.
* Zirefkend makamı: Gece yarısından sonra etkilidir.
Şuuri’ye göre musikinin meclis adamlarına olan etkileri de birbirlerinden farklıdır. * Ulema ( Alimler ) Meclisine: Rast ve Tevabii makamları
* Ümera ( Emirler ) Meclisine: Isfahan ve Tevabii makamları
* Dervişler Meclisine: Hicaz ve Tevabii makamları
* Sufiler Meclisine: Rehavi ve Tevabii makamları etkilidir.
Günümüzden 900 sene önce Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi tarafından Şam’da yaptırılan Nureddin Hastanesi’nde musiki makamları tedavi amacıyla kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde 700 senedenberi Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi) ve Edirne şifahanelerinde 100 sene önceye kadar musiki ile tedavi uygulanmıştır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde şöyle yazılıdır: “””Merhum ve mağfur Bayezid Veli ... Vakıfnamesinde hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def’i sevda olmak üzere on adet hanende ve sazende gulam tahsis etmiştir ki, üçü hanende biri neyzen, biri kemani, biri musikari, biri santuri, biri udi olup, haftada üç kere gelerek hastalara ve delilere musiki faslı verirler...”
Anlaşıldığına göre, Horasan kaynaklı Türk Sanat musikisi ve Horasan-Anadolu musiki makamlarımızın olgunluğu ile gelişen pasif-receptiv müzik terapi geleneği icrası sırasında hastalar rahat bir şekilde oturarak veya uzanarak dinlenme halinde idiler. Bu tedavi şeklinde amaç, hastaların emosyonel (duygu) durumlarını değiştirerek onları rahatlatmak ve kendine güvenlerini kazanmalarına yardımcı olmak idi.
Günümüzde tarafımızdan uygulanan teknikte bu esaslara sadık kalınmıştır. Hasta istirahat pozisyonunu alır, bir seans süresince geniş ve rahatlatıcı bir ritim ve su sesi eşliğinde, Ney, Rebab, Çeng, Ud, Dombra ve Rübab ile emprovize (ritimli taksim) yapılır ve uygun makamlar üzerinde çalışılır. Bu şekilde bir icra sırasında, otizm’den ve psikolojik çocuk hastalıklarından Geriatri’ye kadar çeşitli psikolojik ve fizik hastalıklarda olumlu değişmeler ve iyileşmeler gözlenmektedir. Bu konuda Dr. L. Gutjahr ve Prof. V. Mechleid tarafından EEG ölçümleri yapılmış ve en az 1000 yıllık bu gelenek bugünün labarotuvarında doğrulanmıştır. 400’den fazla olduğu bilinen bu makamlardan önemli olan 15 tanesi üzerinde uygulamalardan sonra tedavide kullanılacak kaset ve CD’ler tarafımızdan vücuda getirilmiştir.
Viyana’da Meidling Rehabilitasyon Merkezi’nde komada bulunan hastalara Türk musikisi makamları dinletilerek terapi uygulamaları yapılmakta olup, beyinde alfa ve teta dalgalarının değiştiği tespit edilmiştir ve bir çok hastanın müzik terapi seansları ile komadan çıktıkları gözlenmiştir.
(alıntı) Tümata – Medical Park müzik terapi çalışmaları
Tümata ile müzik terapi Medical Park Hastahanelerinde:
Avrupa´nın ve Amerika´nın önde gelen bazı hastanelerinde ameliyat stresine, cerrahi müdahale ve doğum sonrasında ortaya çıkan ağrılara karşı uygulanan Müzikle Terapi, Türkiye´de de Medical Park Sağlık Grubu tarafından başlatılmıştır. Medical Park Bahçelievler Hastanesi´nde 22 Ekim Pazartesi günü, gerçekleştirilen basın toplantısında Medical Park Sağlık Grubu Müzikle Terapi Projesi tanıtılmıştır.
Medical Park Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta ve Müzikle Terapi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oruç Güvenç´in katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda, Medical Park Bahçelievler Hastanesi´nde fizik tedavi ve rehabilitasyondan nörolojiye, kalp-damar cerrahisinden onkolojik bilimlere kadar birçok branşta hastalara Müzikle Terapi´nin ücretsiz uygulanacağı belirtilmiştir.
Müzik terapi seansları Yrd. Doç. Dr. Oruç Güvenç´in kurucusu ve başkanı olduğu Türk Müziğini Araştırma Grubu (TÜMATA) tarafından uygulanmaktadır. Müzikle Terapi Seansları ney, ud, rebap, çeng gibi otantik Türk müziği çalgılarıyla icra edilmektedir. Bin yıl önce Orta Asya´da temelleri atılan Müzikle Terapi uygulanırken su sesinin rahatlatıcı etkisinden de faydalanılmaktadır. Aktif ve pasif olmak üzere iki aşamadan oluşan Müzikle Terapi seansları yaklaşık iki saat sürmektedir.
(alıntı) | Offline
| |
15-03-2011, 12:22 AM
|
#7 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sanat Müziği Aletleri ve Terapi (Hangi Rahatsızlıklara İyi Geldiği) REBAB: üç telli bir müzik aletidir. Bu tellerden ikisi ipek üzerine metal sarım, bir tanesi ise at kuyruğundan yapılmıştır. Ağırlıklı olarak at kuyruğundan yapılan telden çalınır.
Yayla icra edilen bir sazdır. Yay da yine at kuyruğundan yapılmaktadır.
Gövdesi hindistan cevizinden yapılır ve erkseriyetle yayın balığı derisiyle kaplanır. NEY: Kamıştan yapılır. İçi boş olup yedi deliği vardır. Üflenerek çalınır. Değişik akortlar için değişik boyda neyler kullanılır. UD - KOPUZ: Onbir telli, mızrapla çalınan bir enstrümandır. Kısa saplı ve geniş gövdelidir. Asya kökenlidir. Daha küçük gövdeli ve üzeri deri kaplı olanına Kopuz denir. TANBUR: Uzun saplı, yedi tellidir. Kaplumbağa kabuğundan bir mızrapla çalınır. ÇENG: Asya kökenli, ondört ila yirmidört telli olabilen, diz üstüne dik olarak tutularak iki elle çalınan bir enstrümandır. Arp’ın atası sayılır. Eskiden mevlevi musikisinde ve klasik musikide kullanılırdı.
KANUN: Yetmişbeş telli, mızrapla çalınan, Asya kökenli bir enstrümandır. Dizler üzerine konularak çalınır. SAZ, BAĞLAMA, CURA: Yedi telli, uzun saplıdır. Mızrapla çalınır. Halk musikisinin en önemli enstrümanıdır. DOMBRA (DUTAR): İki telli, arpejle çalınan, bilhassa baksılar tarafından kullanılan bir enstrümandır. Orta Asya’nın hemen her bölgesinde kullanılmaktadır. KILKOPUZ: İki telli, telleri at kuyruğundan yapılan, gövdesinin bir kısmı deri kaplı ağaç olan ve at kuyruğundan yapılmış bir yayla çalınır. Asya şaman ve baksılarının en önemli enstrümanlarındandır.
RÜBAB (KOÇKARCA): Beş telli, mızrapla çalınan, uzun saplı, ağaç gövdesinin üzerine deri gerilerek yapılmış, sapla gövdenin birleştiği yerde koç boynuzu gibi parça bulunan bir enstrümandır. Özbek, Uygur ve Tacik Türklerinde çalınır. TAR: 11 telli, iki bölmeli ve dut ağacından oyularak yapılmış gövdesinin üstü deri kaplı, uzun saplı, mızrapla çalınan bir enstrümandır. Azerbaycan ve Özbekistan Türklerinin en önemli enstrümanlarındandır. MİSKAL: Yanyana birleştirilmiş değişik boylardaki kamış parçalarından meydana gelmiş, üflenerek çalınan, Asya kökenli bir enstrümandır. Uygur duvar fresklerinde de görülmektedir. Osmanlı’nın son dönemine kadar Türk musikisinde kullanılmıştır. Güney Amerika ve Romanya’da Panflüt olarak isimlendirilmektedir. GUBUZ (ŞAN KOPUZ): Tel bir çember içine takılan çelik yayın ağız boşluğunda çalınması ile ses verir. Bütün Türk boylarında kullanılmaktadır. Yakutistanın milli enstrümanıdır. BALABAN (MEY): Ağaçtan yapılan, kavala benzeyen gövdeye kamıştan yapılmış parçaya üflenerek çalınır.
KABAK KEMANE (GIÇEK, KEMENÇE): Gövdesi su kabağından veya oyma ağaçtan yapılır, üzerine deri gerilir. Kısa saplı , üç veya dört tellidir. Yayla çalınır. KAVAL: Ağaçtan yapılır, Uzun ve kısa, dilli ve dilsiz çeşitleri vardır. Üflenerek çalınır. KORAY: Koray bitkisinden yapılan, beş delikli, dişe takılarak ve üflenerek çalınan bir enstrümandır. Başkurtistan enstrümanıdır. Tatar korayı ise yedi delikli, dilli bir enstrüman olup üflenerek çalınır. SIBIZGI: Kazak ve Kırgız Türkleri enstrümanıdır. Dişe takılarak üflenip çalınır. MAZHAR (BENDİR): Tahta kasnağa deri gerilerek yapılır. Elle vurularak çalınır. KUDÜM: Toprak veya döğme bakır gövde üzerine deri gerilerek yapılmış, çift gövdeli, zahme adı verilen ağaç çubuklarla vurularak çalınan bir enstrümandır. Uygur ve Özbek Türklerinde Çifte nagara ismi verilir. HALİLE: İki büyük zilden yapılır. Ritim için kullanılır. MURİNHUR: Moğolistan ve Tuva enstrümanıdır. At başlı olup at kuyruğundan tellidir. Yayla çalınır. NEFİR: Dağ keçisi boynuzundan yapılır. Eski tasavvuf musikisi enstrümanlarındandır. ÇETİGEN (YATUGAN): Orta Asya kökenli, diz üstünde ve parmakla çalınan bir enstrümandır. | Offline
| |
15-03-2011, 12:25 AM
|
#8 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sanat Müziği Aletleri ve Terapi (Hangi Rahatsızlıklara İyi Geldiği) Müziğin tıp alanında kullanılması yeni değil, “notaların mucizevi özellikleri” Osmanlı dönemine kadar dayanıyor. Bu konuda en ciddi adım, 1488 yılında II.Beyazıd döneminde atıldı.
Sultan II. Bayazıt 1484′de Edirne’de bir “DARÜŞ-ŞİFA” yapılmasını emretti. Mimarbaşı Hayrettin Ağa dört yılda külliyeyi tamamladı. Bu külliyenin Darüş-şifa bolümü bir tıp fakültesi ve akıl hastalarının tedavi gördüğü hastane bölümünden oluşuyordu.
Kurum, bilimsel metotların yanı sıra, en etkili araç olarak Türk müziği makamları kullandı. Henüz Avrupa’nın ruhsal sorunları hastalık olarak görmediğı ve bu türden hastalara cinli , “ruhunu şeytana satmış” gibi horlayıcı yaklaştığı bir dönemde, Edirne Darüş-şifa’sında akıl hastalıkları için çok yönlü ve ileri sayılacak iyileştirme yöntemleri uygulanıyordu. Bu yöntemler, ilaçla, meşguliyetle, telkinle, su sesi ve müzikle tedaviydi.
Kubbeli, büyükçe ve ortasında fıskiyeli havuzlarından akan su şırıltısının hiç eksik olmadığı odalarda “toplu tedavi yöntemi” uygulanır, Evliya Çelebi‘nin anlattıklarına göre “haftada 3 gün, 10 kişilik musiki grubu hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def’i sevda” amacıyla fasıl geçerlerdi.
Gerçekten de Türk musikisi makam ve ritm özellikleri açısından dinleyenler üzerinde rahatlatıcı bir etki bırakır. Rast, segah, nihavend gibi pek çok makamı, ney, tambur, kemençe gibi çalgılar, kudümün hoş tınısı apaçık bir dinlendirici etki sağlar. Peşrevler, saz semaileri, karlar, besteler, şarkılar hep dingin bir ruh halinin, hülya dolu bir iç huzuruna varışın hazırlayıcılarıdır.
Makamlar ve örnekleri Ruh ve beden sağlığı konusuna girmeden önce makamlarla ilgili örnekleri kısaca sıralarsak; Buselik ve nihavend makamı (örnek: Gel Gönlümü Yerden Yere Vurma Güzel Ne Olursun – Bir Akşam Son Defa Seni Görmeden – İçimde Özleyiş Gönlümde Sızı)
Uşşak makamı (Örnek: Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine – Gözlerin Doğuyor Gecelerime – Yalnız Bırakıp Gitme Bu Akşam)
İsfahan makamı (Örnek:Yarab Kime Feryad Edeyim – Sende mi Hala Esiri Zülfü)
Rast makamı (Örnek:Eski dostlar, eski dostlar – Zeki Müren’den ‘Yasemen’ – Yemin Ettim Bir Kere Dönmem Bir Daha) Ruh ve beden sağlığı için… Burçlar ve Müzik Terapi.. Astroloji, Organ Tesiri, Zaman bağlantısı, Tedavi Etkileri: 1- RAST MAKAMI: Koç Burcu; Ateş tabiatlı, kuru-sıcak tabiatlı makam. Gece yarısı ve seher zamanları etkilidir. Soğuk organlar olan kemik, beyin ve yağlara etkilidir. Fazla uyumayı engeller. Düşük nabzın yükselmesine yardımcı olur. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için; bu nedenle oluşan dengesizlikleri düzeltir. Akıl hastalıklarına iyidir. Sarı safra bağlantılıdır. Erkek karakter gösterir. Gündüz, Salı günleri etkisi fazladır. Oğlak burcu ve su ile ilişkilidir. Tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan birisidir. Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Felç illetine devadır. Başa ve göze etkilidir. Kaslara tesiri vardır. En eski makamlardandır. Farsça “doğru” “dosdoğru” “sağ” ve “gerçek” demektir. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır. Mars gezegeni ile bağlantılıdır. 2- IRAK MAKAMI: Boğa Burcu; Venüs bağlantılıdır. Toprak tabiatlıdır. Kuşluk ve ikindi vakti etkilidir. Kuru-soğuk karakterdedir. Kara safra ile ilişkilidir. Karakteri dişi olup, etkisi Cuma günü ve geceleri fazladır. Menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalıdır. Omuz, kol, sol kol ve ellere etkilidir. Başın üst tarafına etkisi belirtilmektedir. Lezzet verir, düşünme ve kavrama konusunda etkilidir. Korku gidericidir. Saldırganlığı önleyici ve nevrotik hastaları tedavi edici etkisi vardır. Tarih olarak en az 7 asırlıktır. Spiritüel tesiri görülür. Irak-ı Acem’den gelmektedir.
3- ISFAHAN MAKAMI: İkizler Burcu (Yengeç Burcu); Hava tabiatlı, ikindi ile yatsı arası etkilidir. Su bağlantısı vardır. Soğuk ve nemlidir. Beyaz balgam ile ilgilidir. Dişi, gece karakterli, Pazartesi bağlantılıdır. Soğuk tabiatlı olduğu gibi, ateşli hastalıklardan vücudu koruyucu özelliği vardır. Ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir. Güven hissi, uyum sağlama, hareket yeteneği, zihin açıklığı, gönül yenileme, düzgünlük verme, zekayı açma ve hatıraları tazeleme özelliği vardır. En az yedi asırlık bir makamdır. 4- ZİREFKEND MAKAMI: Yengeç Burcu. Merkür; su tabiatlıdır. Uyku vakti etkilidir. Sıcak- nemli özelliğe sahiptir. Kan, erkek ve gündüz bağlantıları vardır; günü Çarşamba’dır. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalıdır. Beyinle ilgili ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ omuza etkilidir. Meclisin neşesini arttırır, derin duygu hissi verir. Farsça “ döşek ( yatak)” demektir. XIII. asırdan önceye aittir. 5- BÜZÜRK MAKAMI: Aslan Burcu. Ateş, Güneş. Soğuk ve sıcak-kuru tabiatlıdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkili olmaktadır. Kara safra, dişi ve gece bağlantılı olup,
Merkür gezegeni ve Çarşamba günü ile ilgilidir. Zihni temizler, vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkilidir. Farsça “büyük” demektir. Yedi-sekiz asırlık bir makamdır.
6- ZENGULE MAKAMI: Başak Burcu ( Terazi Burcu). Venüs etkisi. Toprak tabiatlı, sıcak ve nemli. Günbatımından sonra etkilidir. Hava bağlantılıdır. Kan, erkek, gündüz ve Cuma günü ilişkisi vardır. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok eder. XIII. asırdan önce Hicaz makamından ayrılarak oluşmuştur. Hayal ve sırlar telkin eder, uyku verir masal duygusu verir. Farsça “çıngırak, def pulu, zil” demektir. İran mitolojisinde bir Türk kahramanın adıdır. 7- REHAVİ MAKAMI: Terazi Burcu. Rüzgar tabiatlı. Sıcak ve kuru. Seher zamanı ve ikindiyle yatsı arası etkilidir. Aslan Burcu, Güneş ve Pazar günüyle ilgilidir. Nemli ve kuru, sarı safra, erkek, sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız çarpıklığı ve balgamdan gelen hastalıklara, akıl hastalarına faydalıdır. Doğuma yardımcı olur. Göğüs, mide ve yan böğür (basen) için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu verir. Urfalı; Urfaya ait demektir. X.Yüzyıldan önceye giden bir geçmişi vardır. İbn-i Sina ve Evliya Çelebi’de bahsi çok geçer. Sonraları Rast makamı, Rehavi makamının yerini almıştır. Diğer adı Ruhavi’dir. 8- HÜSEYNİ MAKAMI: Akrep Burcu ( Kova Burcu). Su tabiatlıdır. Satürn etkilidir. Nemli ve sıcak. Sabah ve gün ağarırken etkilidir. Sabah- öğlen arası etkisi fazladır. Cumartesi özel gündür. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği vardır. Karaciğer, kalp ve ruhların iltihabını söndürür ve yok eder. Mide hararetini giderici özelliği vardır. Büyük erkeklerde görülen gizli ateşli nöbeti ve günde bir kere gelen ateşli nöbetin giderilmesinde faydalıdır. Sol omuza etkilidir. Sıtma hastalığına iyidir. Barış duygusu verir. İç organlara etkilidir. Tabiat ile birleştirir. İçindeki, gizli pentatonik yapı sebebiyle, kendine güven ve kararlılık duygusu verir; bundan dolayı otistik ve spastik hastalara faydalıdır. En eski makamlardan biridir. En az altı asırlıktır.
Mert bir ifadesi vardır. Kalp, karaciğer ve mide için faydalıdır. “Küçük sevgili” ve “ Hüseyin ile ilgili” demektir. 9- HİCAZ MAKAMI: Yay Burcu. Ateş tabiatlı. Sıcak özellik gösterir. Jüpiter bağlantılıdır. Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazladır. Kuru- soğuk nedenli hastalıklar için faydalıdır. Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. Alçakgönüllülük duygusu verir. Düşük nabız atımını yükseltir ve göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. En eski makamlardandır. Zengüle ve Zirgüle makamları ile yakınlık gösterir. Adını Arabistan’daki Hicaz bölgesinden almıştır.
10- BUSELİK MAKAMI: (Bkz: Nihavend makamı) 11- NİHAVEND MAKAMI: Oğlak Burcu (Yay Burcu). Satürn, Jüpiter. Toprak- Ateş tabiatlı. Sıcak-kuru yapıdadır. Öğleden sonra (ikindi) zamanı etkisi fazladır. Sarı safra, gündüz ve erkek bağlantılıdır. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerine etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır. En eski makamlardandır. Ebu-selik kelimesinden geldiği söylenmektedir (Güzel yazma ve söyleme yeteneği). 12- NEVA MAKAMI: Kova Burcu (Oğlak Burcu); Satürn. Hava tabiatlı, kuru-soğuk özellik gösterir. Kara safra bağlantılıdır. Dişi özellik gösterir. Gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkisi fazladır. Göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Gönül okşayan makam adıyla bilinir. Kötü fikirleri kovduğu, cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. En eski makamlardandır. Buluğ çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına tedavi etkisi vardır. “Ses, seda, makam ve ahenk” demektir. 13- UŞŞAK MAKAMI: Balık Burcu. Su tabiatlı. Soğuk-nemli. Jüpiter. Fecirden kuşluk vaktine kadar ve günbatımında etkisi fazladır. Beyaz balgam, gece ve dişi bağlantılı olup; Perşembe günü özellik gösterir. Kalp, ayak rahatsızlıkları, nikriz (damla) ağrılarına faydalıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. Çocukların bütün organlarını etkileyen kuru ve sıcak yellerde ve büyük erkeklerde görülen ayak ağrılarına faydalıdır. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. En eski makamlardandır. “Aşıklar” demektir. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir. 14- ACEMAŞİRAN MAKAMI: Ateş tabiatlıdır. Kuru-sıcak makamdır. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkilidir. Kemiklere ve beyne etkilidir. Vücutta yağ dengesine yardım eder. Yaratıcılık duygusu ve ilham verir. Durgun düşünce ve duyguları canlandırır. Hanımlarda doğumu kolaylaştırır. Anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardım eder. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur. En eski şed makamlardandır. 15- SEGAH MAKAMI: Su ve toprak tabiatlıdır. Soğuk makamdır. Kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkilidir. Hararetten meydana gelen şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kalp, ciğer ve kas rahatsızlıklarına faydalıdır.
Beyin nöronlarına etkisi vardır. Mistik duygular oluşturur. XIV. Yüzyıldan eskidir.
16- PENTATONİK MELODİLER: Pentatonik müzik, Asya kökenli Türk musikisinin en önemli ve karakteristik özelliğidir. Bir gam içindeki 7 sesten ikisinin azalması ile, 3 adet tam ve 2 adet 1,5 sesten olmak üzere 5 sesten oluşmuştur. Kendine güven ve kararlılık verir,rahatlık sağlar. Çocuklara, 9-10 yaşına kadar sadece pentatonik müzik dinletilmesi tavsiye edilmektedir. | Offline
| |
15-03-2011, 02:39 AM
|
#9 (permalink)
| Super Moderator
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,023
Tesekkür: 30,500
1,573 Mesajinıza toplam 7,820 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ Konuya paylaşımı olan tüm arkadaşlara teşekkürler.. http://www.hayatimdegisti.com/forum/...le-tedavi.html linkinde de çok faydalı bilgiler var,ilgilenenlere.. | Offline
| |
15-03-2011, 10:00 AM
|
#10 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ Alıntı: yeni bir hayat Nickli Üyeden Alıntı
| çok teşekkür ederim yeni bir hayat hızır gibi yetiştin:))) verdiğin linkten çok güzel bilgiler mevcut ben müzikle ilgili olunca sadece müzik kategorisine bakmıstım ama sitede arama yapmak daha yararlı olabiliyormuş demekki:)
sevgi ve ışıkla dolu olasın herdaim:) | Offline
| | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİMüzik Aletleri Dans Sahne Sanatları Klubü ve Müzik Aletleri SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız SESİN VE MÜZİĞİN ETKİLERİ
M. Reşat Güner
Seslerin ve müziğin üzerinizde ne gibi etkiler meydana getirdiğine en son ne zaman dikkat ettiniz? Her birimiz o ya da bu ölçüde seslerle ve müzikle iç içeyiz. Dış dünyayla iletişim kurduğumuz en önemli ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Müzik Aletleri telkin cd indir izle İstanbul Müzik Aletleri nerededir kimdir Müzik Aletleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Müzik Aletleri hipnoz Müzik Aletleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Müzik Aletleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Müzik Aletleri kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:22 AM.
|