dna deneyleri

[menemenli]

ŞAŞIRTICI BAZI DNA DENEYLERİ VE HAYATINIZA PRATİK UYGULAMALARI

DENEY 1.

Bir Kuantum Biyologu olan Vladimir Poponin tarafından yapılmıştır. Bir kap
tamamen boşaltılmış (yani içinde bir vakum yaratılmış) içine fotonlar (ışık
parçacıkları) bırakılmış. Fotonların dağılımını (oldukları yerleri )
ölçmüşler. Kabın içinde rasgele dizildiklerini görmüşler. Bu da zaten
beklenen netice imiş. Daha sonra kabın içine biraz DNA bırakılmış. Ve
fotonların yer tesbiti tekrar yapılmış. Bu sefer düzenli bir şekilde DNA ile
uyumlu bir halde sıralanmış oldukları görülmüş. Bir başka deyişle fiziksel
DNAnın fiziksel olmayan fotonların üzerinde etkisi olmuş.

Daha sonra DNAyı kaptan çıkarmışlar, ve tekrar fotonların yerini ölçmüşler
ve görmüşler ki fotonlar DNAnın eskiden bulunduğu yerde aynı düzen ve
sıralama içinde kalmışlar. Peki bu ışık parçacıklarını oraya bağlayan ne?

Gregg Braden bunun YENİ bir enerji alanı olduğu olasılığını ve bu enerji ağı
kanalıyla DNAnın fotonlarla iletişim kurabildiğini kabul etmemiz gerektiğini
söylüyor.

DENEY 2:

Askeriye tarafından yapılmış deneylerdir.
Gönüllü deneklerden lökosit(beyaz kan hücreleri) DNAları alınmış ve
elektriksel ölçümleri yapılmak üzere bölmelere konulmuş. Bu deneyde denek
bir odaya oturtularak kendisini çeşitli video filmlerle duygusal uyarılara
maruz bırakmışlar. Böylece denek değişik duygu aşamaları yaşamış.

Denekten alınan DNA ise aynı binada bir başka odaya alınmış. Denek ve DNA
aynı anda gözlem altına alınmış ve denek duygusal iniş çıkışlar yaşarken
duygularının ve DNAnın elektrik tepileri ölçümlenmiş. Her ikisinin de aynı
olduğu görülmüş. Aynı zamanda, aynı tepileri vermişler. DNA daki inişler ve
çıkışlar, deneğinkileri tıpı tıpına aynı imiş. Deneyi yapan askeri
yetkililer, aradaki mesafenin açılması halinde neticenin ne olacağını merak
ederek, aralarındaki mesafeyi 50 mile çıkarmışlar ve görmüşler ki hala aynı
iniş çıkışlar aynı anda yaşanıyorlar. Arada ne bir geçiş süresi ne bir
atlama varmış. Bu ne anlama gelir? Gregg Braden canlı hücrelerin daha
önceden bilinmeyen bir enerji formu içinde haberleştiklerini söylüyor. Bu
enerji zaman ve mekandan münezzeh. Mekansız bir enerji ve her zaman , her
yerde var olan bir enerji.......

DENEY 3

Kalp Matematiği Enstitüsü tarafından yapılmış ve aşağıda belirtilen başlık
adı altında rapor edilmiştir. Başlıktan çok içeriği önemli ama gene de
verelim. Local and Non local Effects of Coherent Heart Frequencies on
Conformational Changes of DNA.

Bu deney direk olarak şarbon (anthrax) hastalığı nedeniyle yapılmıştır. Bu
deneyde insan plasenta DNAsı değişimlerinin ölçülebileceği bir kaba konur.
28 eğitimli araştırmacının her birine bir DNA kabı verilir. Bu
araştırmacıların her biri duygu üretme konusunda eğitilmişlerdir. Ve çok
yoğun duygular taşıyabilirler. Deneyin sonunda DNAnın araştırmacıların
duygularına göre şekil değiştirdiği keşfedildi.
1. Araştırmacılar şükran, sevgi ve takdir gibi duygular taşıdıklarında , DNA
a buna iplikçiklerini gevşeterek, relaks olarak tepki verdi. DNA nın boyu
uzadır.
2. Araştırmacılar öfke, korku, gerilim ya da stres duygularını harekete
geçirdiğinde DNA buna daralarak tepki verdi. Daha kısaldı ve DNA kodlarından
bir çoğunu devre dışı bıraktı. Eğer negatif duygular nedeniyle kendinizi
kapanmış hissederseniz bilinki bedeniniz de aynı şekilde kapanmıştır.
Araştırmacı tekrar sevgi, neşe, şukran ve takdir duygularına döndüğünde,
devre dışı kalan kodlar tekrar açılıyor ve olay tam tersine dönüyordu. Bu
deney daha sonra HIV positif hastalar üzerinde de denendi. Sevgi, şükran ve
takdir duygularının Dayanıklılığı 300.000 kez artırdığı görüldü. Sağlıklı
kalabilmenizin yanıtı burda yatıyor değil mi? Ne tip virüs ve bakteri
ortalıkta gezerse gezsin, neşede, sevgide, takdir ve şükran duygularında
kalın. Bu duygusal değişikliklerin etkileri elektro manyetik etkilerin çok
ötesinde. Derin sevgi duymayı öğrenen bireylerde DNAların şekli değişebilir
ve bu da tüm yaratılışı birbirine bağlayan yeni bir enerji formunun
varlığını göstermektedir diyor Gregg Braden. Bu enerji tüm maddeye birbirine
bağlayan SIKICA ÖRÜLMÜŞ BİR AĞ gibi.

ÖZETLE
Bu deneylerin sonucu içinde olduğumuz duruma nasıl yanıt verebilir? Ne
olursa olsun, emniyette kalabilecek bir zaman hattını nasıl seçebileceğimizi
gösteren bir bilim dalıdır bu. Gregg Isaiah Etkisi isimli kitabında da
anlattığı gibi, zaman sadece doğrusal değildir (geçmiş, gelecek, ve şimdi
gibi) aynı zamanda derinliği de vardır. Bu derinlik varolan veya varolması
temenni edilen tüm zaman hatları ve duaları kapsamaktadır. Aslında bizim tüm
dualarımız yanıtlanmıştır. Bizler DUYGULARIMIZ kanalıyla yaşadığımız hattı
aktive ederiz. Bu bizim kendi realitemizi nasıl yarattığımızdır. Onu
duygularımızla seçeriz. Duygularımız, evrenin tüm maddesini ve enerjisini
birbirine bağlayan yaratılış ağı kanalıyla belirli bir zaman hattını
harekete geçirmektedir.

Unutmayın ki evren yasalarından biri odaklandığımız şeyi kendimize
çekmemizdir. Gelecek olan herhangi bir şeyden korkmayı seçiyorsanız, evrene
korktuğunuz şey her ne ise onu size göndermesi için güçlü bir mesaj
gönderiyorsunuzdur. Halbuki, coşku, sevgi, takdir ya da şükran duyguları
içinde kalıp, bunların yaşamanıza daha çok gelmesi için odaklanırsanız,
sizler negatif olayları otomatik olarak devre dışı bırakacaksınız.
Duygularınızla değişik bir ZAMAN HATTI seçeceksiniz. Bu positif duygularda
kaldığınız zaman sizler antrax, grip ya da bir başka bakteri veya virüse
yakalanmazsınız çünkü çok güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olursunuz.
İşte gelebilecek her türlü şeye karşı sizin korunmanız için bir reçete: Her
gün kendinize mutlu olacak bir şey bulun, mümkünse her saat, her an.. sadece
birkaç dakika bile sürse yeter. Sahip olabileceğiniz en kolay ve en iyi
korunma yöntemi budur.