| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Krizleri Ancak Kriz Yönetimi Uygulayanlar Yönetebilir Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız En basit cevap: "Krizleri kabul etme ve Kriz Yönetimi (KY) uygulama koşulu ile" Evet, yönetebiliriz olacaktır. Kriz Yönetimi bakış açısı ile 2104 yılından bazı notlar kapsamında, geçmişe de (1920'li yıllara) giderek, mevcut durumu biraz irdelemek isterim. Bu aşamada tarihe takılmamakta ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 (permalink) |
Albay ![]() Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() En basit cevap: "Krizleri kabul etme ve Kriz Yönetimi (KY) uygulama koşulu ile" Evet, yönetebiliriz olacaktır. Kriz Yönetimi bakış açısı ile 2104 yılından bazı notlar kapsamında, geçmişe de (1920'li yıllara) giderek, mevcut durumu biraz irdelemek isterim. Bu aşamada tarihe takılmamakta yarar var diyorum. Krizler konusunda genel tavır krizin olmadığı (!) yönünde, yada sadece ekonomik krizlerin olduğu söylenmekte. Krizleri yönetemedik diyen pek çıkmaz da, krizleri yönetmek konusunda ne kadar başarılı olunduğu hep anlatılır. Örneğin ekonomide işlerin ne kadar iyi olduğu, üretimin arttığı, fiyatların düştüğü vs dile getirilir belirli dönemlerde. Olumsuzluklar görülmez. Bu olumlu gelişmeleri "halkın neden söylenildiği gibi hissetmediği, görmediği" ise önemsizdir (!) bazılarına göre. Kısaca kriz yoktur onlarca, bu nedenle böyle söyler veya, yazarlar. Sanırım anladınız kimlerden söz edildiğini. Bazı dönemlerde neyse de işlerin gerçekten kötüye gittiği, ekonominin reel anlamda daraldığı zamanlarda bu tür davrananlar inandırıcılıklarını yitirdiklerinin dahi farkına varmadan ünvan yada pozisyonlarına sırtlarını dayayarak, sırça köşklerinden bol keseden atmaya devam ederler. Tabii ki inanan olmaz. Bu nedenle krizin olmadığının söylenmesi kimin işine geliyorsa onlarla güç birliği yaparlar. Bu her dönemde böyledir. Yönetilemeyen krizlerde; kişilerin etkilenmesi "ani ve kalıcı" olabilirken, firmaların "yavaş ve yıkıcı", sektörlerin "hızlı ve şaşırtıcı" ülkelerin ise "derinden ve sarsıcı" şekilde etkilenebildiklerini görmekteyiz. Üstelik yönetilemeyen birçok kriz diğer krizleri tetikler. Ülkemizde yaşanan krizler nedeniyle kişilerin, yani bireylerin çeşitli şekillerde etkilendiğini gördük. Sadece işsiz kalınmadı. Birikimler eridi. Birçok kişi için ev, araba gibi ihtiyaçlar ulaşılamaz oldu, lüks halini aldı. Boşanmalar arttı. Okullar ne yazık ki, eğitimini tamamlamış ama iş bulma konusunda hiç umudu olmayan binlerce mezun veriyor uzun yıllardır. İşyerlerinden yeni işsizler sokaklara salınıyor. Bırakın insanca yaşamayı, açlık sınırının hatta asgari ücretin altında çalışmaya razı binlerce kişi ise iş bulamıyor. Bu bölüm olaylara nereden baktığınızla ilgili, savaş muhabiri iseniz olayların içinde yani yerinden haber veriyorsanız anlarsınız, tatlı su danışmanı ve yöneticisi iseniz söylenecek bir şey yok.. Televizyon karşısında patlamış mısır yerken seyredilen bir film değil savaş olabilir. Hayat şartları gereği savaşın içinden, bölgede olan ve öldürülen kamyon şoförleri ise figüran değildir. Seyrettiğiniz, gazetelerde okuduğunuz birilerinin krizidir yani. İlgisiz kalabilirsiniz. Ta ki kriz sizi ani ve derinden etkileyene kadar, farkında olmadan mutlu yaşantınıza devam edebilirsiniz. Bazı durumlarda ise iş işten geçmiş olur.. Küçük bir uyarı ve durum tespiti niteliğinde olan buraya kadarki bölüm bazıları için hayal gibi gelebilir. Yazılanlardan hoşlanmamış olabilirler. Oysa fildişi kulelerden bakarak durum tespiti yapmaktan öte salt birilerine yaranmak için inanmasalar dahi krizlerin olmadığı üzerine demeç verenler, yazı yazanlar semt pazarına akşam saatlerinde çıksalar, küçük şehirleri hatta kenar semtleri gezseler, olaylara bir de kriz gözlüğü ile baksalar görecekler. İstanbul dahi salt Avrupa yakasından oluşmuyor farkında olmak gerek... Bu saptamanın devamı niteliğinde birçok görüş ile karşılaşırsınız krizleri yönetme konusundaki olumlu çabalarda. Karamsar gibi görünen genel bakış açısına rağmen geleceğe yönelik hakim düşünce ise; tüm bu krizlerin üstesinden eğer istenirse gelinebileceği ve krizlerin yönetilebileceğidir. Bunu test etmek çok kolay. Samimi sohbetlerde çevrenize sorun.. Krizler bazılarınca, tepki almama veya farkında olunmama gibi çeşitli nedenlerden dolayı problem olarak da adlandırılırlar. Bu nedenle krizleri / problemleri nasıl yönetiriz diye de konuya yaklaştım. Bireylerin krizler karşısında sergiledikleri tavır genelde sorunlara yaklaşımları çerçevesinde oluyor. Bu bakış açısı ile bir kişi kriz yada problemle karşılaştığında çeşitli "Problem Çözme/çözememe" yaklaşımları sergiliyor. Bunlar; Problem zor, çözemem Problem zor ama çözebilirim Problem kolay çözebilirim Problem kolay ama çözemem İlk düşünce önemli. Bu aşamada lütfen kendinize problemler konusunda hangi yaklaşımı kullandığınızı sorun. Klasik ve önyargıya dayalı düşüncelerle problemleri çözmek artık gittikçe zorlaşmakta. Günümüzde problemlere eğer 4 boyutlu düşünce yani; Olumlu, Yaratıcı, Sorgulayıcı Ve Hedefe Yönelik Olma, ile yaklaşılırsa çözüm birçok durumda mümkün olabiliyor. Krizlerde suçlu aramak adettendir. Peki, Ülkede yaşanan krizlerde Suçlu kim ? Firmanın yaşadığı krizlerde Suçlu kim ? Sektörde yaşanan krizlerde Suçlu kim ? Ailede yaşanan krizlerde Suçlu kim ? Bireysel krizlerde Suçlu kim ? İngilizler birisini suçladığımızda ne yaptığına dikkat etmelisin derler. İşaret parmağını ona doğrultup suçlarken, avucunun içindeki üç parmağı kendine doğrulttuğunun farkında ol derler. Ben ayrıca başparmağınız bu üç parmağınızı kapatıyor (kendi hatalarınızı gölgeliyor, görmenizi engelliyor), dikkatli olun diyorum. Bizden örnek atasözü: İğneyi kendine çuvaldızı başkasına (karşındakine) batırın. Çeşitli problemleri çözemezsek ne olur ? Cevabınız ? Peki, bu durum sürekli olursa ne olur ? Cevap: Problemler içinden çıkılamaz hal alır ve krizlere dönüşürler. Peki, diğerleri bu problemleri çözüyorsa ne olur ? Krizleri daha kolay yönetirler… Ülkemizde krizlerin yönetilebilmesi hepimiz için önemli. En basit yaklaşımla standartlarımız yükselecek, daha iyi hizmet alacağız, geleceğe güvenle bakacağız. Çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakabileceğiz. Bu kadarı bile "Krizleri yönetmek için mücadele etmek" hatta denemek için yeterli değil mi ? Krizleri yönetmek için herkes üstüne düşeni yapmalı. Çözümü salt siyasilerden bekleme kolaycılığı geçmişte kaldı. Geçmiş yöneticileri suçlamak ise çözümü beraberinde getirmiyor yıllarca denendiği üzere. Krizleri yönetme konusunda mücadele hep birlikte olmalı. Çünkü bu ülke hepimizin. Yaşanan krizlerden de hepimiz etkileniyoruz, bazıları farkına varmasa da.. Krizler ve krizleri yönetebilmek üzerine sesli düşünceler kapsamında birçok kişi yıllardır uğraşıyor. Krizleri yönetemediğimiz sürece içinde bulunduğumuz ay veya yıl itibarı ile pansuman tedbirlerin, suni gündemlerin bize yararı yok. Çünkü ülkemizin üzerine kara bulutlar gibi çökmüş ve kronikleşmiş krizleri nasıl yönetilebileceğimize kafa yormalıyız. Biraz da ayna mantığı ile olaylara tersinden bakmaya ne dersiniz ? Sahi krizleri yönetebilseydik ne iyi olurdu değil mi? Benim hala umudum var, yapabiliriz bile demekle kalmıyor yapacağız krizleri yöneteceğiz diyorum… Sahi tüm bu olumsuzlukların tam tersi olsaydı, nasıl olurdu acaba ? Ülkemizin doğal ve insan kaynakları dahil tüm kaynaklarını etkin kullanabilseydik, coğrafik konumundan, çevresinden ve denizlerinden yararlanabilseydik. Kamu kuruluşları doğru yönetilebilseydi. Bu kuruluşlar gerektiğinde ve zamanında özelleştirilebilseydi. Geçmişten gelen deneyimini doğru kullanarak bölgede gerçekten söz sahibi olsaydık.. Paramız pul olmasaydı….AB'ye girmiş olsaydık? Niye giremeyelim ? Eski doğu bloğu ülkelerden neyimiz eksik ? Sahi ne zaman gireceğiz AB'ye ? Geçmiş yüz yılın bir çok krizi krizleri yönetebilen ülkeler için artık yok iken diğerleri için daha da derinleşti. Örneğin bağımsızlık. Yaklaşık yüz yıl önce yaşadığımız bir dizi kriz sonrası nasıl işgal edildiğimizi ama sonuçta başardığımızı biliyoruz. Aynı şey günümüzde de geçerli, tek ihtiyacımız olan krizleri yönetebileceğimize yani başaracağımıza inanmamız ve adeta tek vücut olmamız. Kurtuluş savaşında olduğu gibi. Ekonomik ve siyasi kurtuluş savaşı da var biliyorsunuz. Başlık neden 2104 sanırım anlaşıldı. Sadece 100 yıl sonra bile ne kadar çok şey değişecek düşünsenize.. Ülkeler için yüz yıl pek uzun bir süre sayılmaz. Bu arada bazı karamsarlar "biz göremedikten sonra ne yapalım" dedi galiba? Sonuca bir iyi bir de kötü haberle gitmeye çalışalım. Mesaj netleşmezse, yazıyı bir kez daha okuyun derim. İyi haber, mevcut kriz diye nitelendirdiğimiz bir çok durum muhtemelen çok fazla beklemeye dahi gerek kalmadan çözülecek. Örneğin Amerika, Bölge ve çeşitli ülkelerde yaşanan krizler. SSCB vardı bir zamanlar hatırlar mısınız? Peki, Amerika yakın gelecekte dahi aynı (şimdiki gibi) olacak mı ? Bu basit bir öngörü değil, en basit hali ile geçmişe dayanarak gelecek modelleme, biraz da futurist (*) yaklaşım. Detaylar yazının içeriğinde, bazı durumlarda satır aralarında var.. Kötü haber ise; krizleri yönetmeyi öğrenemezsek çok daha ağır krizleri yaşayacağız. Sadece başımıza gelenleri değil, çevremizde yaşanan ve bizleri de etkileyen krizleri de yönetebilmemizi diliyorum. Kriz ortaya çıktıktan sonra kriz yönetiminden söz edenlere hatta bunun için göstermelik kriz yönetimi merkezleri kuranlara ise şimdiden geçmiş olsun diyorum. (*) Bu detay çok farklı bakış açılarını beraberinde getirdiği için bu aşamada bırakıyorum. Merak edenler için küçük bir ek not; bu yazıda ayrıca "Flashback" ve "Foreshadowing" teknikleri kullanılmıştır..
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Krizleri Ancak Kriz Yönetimi Uygulayanlar Yönetebilir Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız En basit cevap: "Krizleri kabul etme ve Kriz Yönetimi (KY) uygulama koşulu ile" Evet, yönetebiliriz olacaktır. Kriz Yönetimi bakış açısı ile 2104 yılından bazı notlar kapsamında, geçmişe de (1920'li yıllara) giderek, mevcut durumu biraz irdelemek isterim. Bu aşamada tarihe takılmamakta ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi