Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Gökkuşakları Neden gökkuşağı olur, bilir misiniz? Bilseniz bile, yanılıp
yanılmadığınızı anlamaya çalışın. Kağıdı, kalemi alıp, kırılma, yansıma, tam
yansıma, renklere ayrışma gibi optik kurallarını kullanarak kendinizi bir kere
sınayın. Çok küçük olduğu için küresel bir şekil alan yağmur damlacığını çizin;
Güneş'ten gelip damlacık içine giren-çıkan değişik ışınları dikkatle belirtin;
şunları göreceksiniz: Damlacık yüzeyine 0-90° arasındaki her açıyla düşen
sayısız Güneş ışını vardır. Bunların hepsi kısmen yansır, kısmen de kırılarak
damlacık içine girer; yani her ışın, damlacık yüzeyinde iki çatala bölünür.
Damlacık içine giren her ışın, onun yüzeyinde başka bir noktada yine
kısmen yansıyarak damla içinde kalır, kısmen kırılarak dışarı çıkar. Tam yansıma
dediğimiz, ışının tümüyle yansıyarak içeride kaldığı durum hemen hemen hiç
olmaz. Işının damlacık içinde kalan kolu, tekrar tekrar yukarıda sözü edilen
yansıma-kırılma değişikliğine uğrayarak çatallaşır; fakat her seferinde
kırılarak dışarı kaçan kayıp ışın yüzünden, gittikçe zayıflar. Güneş
ışığının saf renkte bileşenlerine ayrışması, girişteki ilk kırılma ile, sıfır,
bir ya da daha çok sayıdaki iç yansımadan sonra, son çıkıştaki kırılma sırasında
iki kez olur. Ama pek çok ışın ve pek çok yansıma olduğu için, damlacığın her
tarafından adeta dışarı fışkıran, pek çok da basit renkte ışın vardır.
Buraya kadar iyi. Ama saf renklerin iç içe nasıl düzgün daire şeklinde
sıralanarak oluşabildiğini açıklayamadık henüz. Göğün bakmakta olduğumuz
kısmında, etrafa her yönde, her renkte ışınlar saçan sayısız damlacık varken,
nasıl oluyor da bazı özel damlacıklar sıralanarak, gökkuşağı görüntüsü vermek
üzere bizi seçiyor? Cevap basit, ama açıklanması biraz karışık.
Kırılma sonucunda bileşik bir ışık ışını saf renk bileşenlerine ayrışır.
Bu, kırılma indeksinin ışığın dalga boyuna bağlı olmasından ileri gelir. Bir
saydam ortamdan diğerine geçen ışının yönü, kısa dalga boyunda uzun dalga
boyunda olduğundan daha fazla sapar. Böylece, kırmızıdan mora bütün bileşenler
dar bir yelpaze oluşturur; prizmada olduğu gibi.Damlacığa giren ışınla,
belirli bir sayıda iç yansımadan sonra dışarı çıkan, renklerine ayrışmış fakat
zayıflamış ışın genellikle aynı yönde olmaz; bunların arasındaki, sapma açısı
diyebileceğimiz yön değişikliğini ele alalım. Damlaya giren ışının geliş açısı
(ışının damlacık yüzeyine dik yönle yaptığı açı) 90° den başlayarak azaldıkça,
sapma açısı da önce azalıyor; en düşük bir değere eriştikten sonra tekrar
artmaya başlıyor. İşte bu kritik dönüş noktasında, oldukça geniş bir
açısal yelpaze içinden gelerek damlacık üzerine düşen fazla miktarda Güneş
ışını, hemen hemen aynı (en düşük) sapmayı gerçekleştirdikleri için,
birbirlerini destekleyerek kuvvetli bir huzme oluşturabiliyorlar. Bu huzmeleri
gözümüze erişen bütün damlacıklar ise, Güneş'le gözümüzü birleştiren eksen
etrafında, tepe yarı açısı en küçük sapma açısı olan bir koni üzerinde
bulunuyor. Böylece renkli huzme, sanki tam tepe noktasından seyredilen
bir koni yüzeyi gibi, yani bir daire yayı şeklinde görünüyor; bu yüzden belki de
gökkuşağına renk konisi demek daha doğru olurdu. Görüldüğü sanılan dairenin
tam merkezinde de başımızın Güneş ışığı altındaki gölgesi bulunur (tabii bir
yere gölgesi düşüyorsa). Şimdi, havadaki kırılma indeksi 1.33 olan bir
su damlacığını daha yakından ele alabiliriz. Damlacık içinde sadece bir defa
yansıdıktan sonra dışarı çıkan ışınlar, yaklaşık 42° lik bir koni ile ilk
gökkuşağını; iki defa yansıdıktan sonra çıkanlar ise 52° lik bir koni olarak
daha dıştaki ikinci gökkuşağını verir. Biraz dikkatli bir inceleme, renk
sıralamasının ilk kuşakta içte mor dışta kırmızı; ikincide içte kırmızı dışta
mor olacağını gösterir. Damlacık içindeki yansıma sayısı arttıkça, oluşacak her
yeni kuşağın eni daha genişlerken, renkleri gittikçe zayıflar. Üçüncü ve
dördüncü kuşaklar, sadece daha zayıf olmakla kalmayıp ayrıca Güneş tarafında
oluştukları için, daha sonrakiler ise görülemeyecek kadar zayıf oldukları için,
ikiden fazla gökkuşağı görmek herhalde kimseye nasip olmamıştır.
Böylece, ikincisi biraz nazlı görünen iki taneyle sınırlı da olsa,
herkesin tamamen kendine ait bir gökkuşağı takımı olduğu ortaya çıkıyor. İkimiz
de aynı şekilde görsek, hatta birbirimize göstersek bile, benim gökkuşağımı
sizin, sizinkini benim görmemiz mümkün değil; çünkü iki ayrı gözün aynı anda
aynı noktadan bakmasına izin yok. Sivri ucu daima gözümüzden başlayan ve
bizden hiç ayrılmayan, kişisel renk konilerimiz, yani gökkuşaklarımız, daima
bizimle birlikte hareket edecekler, açıları hep aynı kalacak; yani gökkuşağı
altından geçme fantezisi hiçbir zaman gerçekleşemeyecek. Başka
Yağmurların Kuşakları Yağmuru su yerine başka sıvılardan olabilecek
hayali gezegenlerde gökkuşağı olabilir mi? Genellikle birinci gökkuşağının
oluşması biraz kritik. Metan, amonyak, kükürtlü hidrojen yağmurları altındaki
gökkuşakları, kırılma indeksi 2'nin altında olduğu sürece, bizimkinden farklı
açılarda (yani çaplarda) olmak üzere görülebilirdi. Her ne kadar sıvı
halde bulunamasa da, elmas damlacıklarıyla yüklü bir atmosfer düşünmemiz
yadırganmazsa, elmasın yüksek indeksi (2.42) birinci kuşağa izin vermediği için,
gökkuşakları ancak ikinciden itibaren görülebilecek, fakat bunlar daha geniş ve
parlak olacaklardı. Yansımaların Oyunu Durgun bir göl ya da
deniz kıyısında iseniz, asıl gökkuşağınızla birlikte iki tür yansıma görme şansı
elde edebilirsiniz. Bunlardan biri, hem Güneş hem de göl arkanızda iken olur:
Güneş'in gölden yansıyarak, gölün içindeki görüntüsünden çıkıyormuş gibi gelen
ışınlarının oluşturduğu, daha yüksek bir gökkuşağı. Bu kuşağın ufuk
çizginize göre simetriğini hayalinizde canlandırabilirseniz, asıl gökkuşağınız
ile tam bir daire oluşturduğunu göreceksiniz. Gölden, onun arkanızda bir
yerlerde olduğunu unutacak kadar uzakta iseniz, gördüğünüz manzarayı mucize
olarak kabul etmeniz mümkün. Bir diğer yansıma, Güneş yine arkanızda
fakat göl önünüzde ise meydana gelebilir: Göl aynasındaki kendi görüntünüzün
görebileceği, aslında size ait olmayan bu kuşağı oluşturan ışınlar, size ancak
gölden yansıyarak görünebileceği için, asıl gökkuşağınızla, onun göl yüzeyinden
yansıyan simetrik hayalini birlikte görürsünüz. Eğer kıyıdan uzakta, göl
ortasında iseniz, her iki tür yansıma da mümkün olabilir. Ve önünüzde,
birbirleri ile ufuk çizgisi üzerinde kesişen, simetrik, iki ayrı tam daire kuşak
oluşur. Etrafta başka kimse yoksa, bu çok ender görülebilecek hazinenin sadece
size ait olduğuna artık inanabilirsiniz. Akşama Doğru
Gökkuşağının çoğunlukla yağmurdan sonra ve akşama doğru görüldüğünü
farketmişsinizdir. Acaba neden? Bunun açıklaması kolay: Bir kere, atmosfer
yaygın şekilde su damlacıkları ile yüklü olmalı ki renk konisi yeterince derin
olabilsin; böylece koni üzerinde bulunan, birbirlerini destekleyecek damlacık
sayısı çoğalsın; o halde yağmur biraz önce yağmış ya da yağıyor
olmalı.İkincisi, renklere ayrışacak Güneş ışığı olmalı. Yağmurla
birlikte Güneş ışığı ise, genellikle üstümüzdeki yağmur bulutları kütlesinin
batıya doğru son bulduğu yerden Güneş'in açığa çıkmasıyla, yani akşama doğru
(bazan da sabah, gün doğduktan biraz sonra) gözlenir. Bu da, çoğu zaman,
yağmurun son bulma eğilimine bir işarettir. Güneş'in çok alçakta, ufuk
çizgisinin hemen üstünde olması durumunda, kırmızı dışındaki renklerini
atmosferde kaybetmiş olabilir; ama üzülmeyin, gökkuşağınız bu sefer kırmızı bir
kuşak olarak yine belirecektir. Güneş daha yüksekte iken de gökkuşağı
olabilir. Ama, başımızın yerdeki gölgesi bize yakın olduğu için, merkezi bu
gölge olan dairesel, renkli kuşak, yerdeki Güneş'le iyice aydınlanmış,
açıklı-koyulu diğer görüntülerle yarışmak, onları yenerek ayırdedilebilmek
zorluğu ile karşı karşıyadır. Yine de, dikkatli bir gözlemci, basınçlı
hortumdaki bir iğne deliğinden fışkırarak toz halinde havaya dağılan su
damlacıklarının meydana getirdiği bir mini gökkuşağını; hatta Güneş tepedeyse
kuşağın tam bir daire tamamladığını farkedebilir. Tabii ki kuşağın koni açısı
hep aynı kalır: 42 derece. Çarpık Bir Kuşak Alışık olduğumuz
daire yayı şeklindeki gökkuşakları, arka plandaki, genellikle uzak, yeri ve
derinliği pek iyi anlaşılamayan, bulutlu bir göğe karşı görüldüğünden, tam
tepesinden bakılan bir dairesel koninin algılanabileceği gibi, daire yayı olarak
yorumlanır. Yağmur damlacıkları bu koni yüzeyinin herhangi bir yerinde,
bizden belki 1 metre, belki 1000 metre uzakta bulunabilir. Bazen, çok seyrek de
olsa, çok özel bir başka durumla da karşılaşabiliriz. Gece radyasyonla soğuyan
atmosferin yerdeki bazı bitki yüzeyleri üzerinde çiğ şeklinde oluşturduğu su
damlacıkları, sabah güneşiyle aydınlanınca, bunlardan sadece renk konimiz
üzerinde bulunanlar bize renkli kuşağın bir parçası olarak görünür.
Üzerinde bulundukları zeminden bağımsız olarak algılayabilseydik,
bunları yine bir daire üzerindeymiş gibi görecektik. Fakat zemin belirgin bir
referans düzlemi teşkil ettiği için, kuşak yere yapışık şekilde, yani sanki koni
ile zeminin arakesiti şeklinde yere çizilmiş bir hiperbolik yerkuşağı olur,
çıkar. Bazı güzelliklerin, altında yatan gerçek nedenlerin
açıklanmasıyla, hatta başkalarınca biliniyor olmasıyla büyüsünden, değerinden
kaybedeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Bunun tam tersine, nedenini bilmenin
verebileceği heyecanı tatmak da isteyebilirsiniz. Göreceğiniz ilk
gökkuşağında kendinizi sınayın. Güzelliğinde ve yarattığı duygularda herkesin
birleşebildiği belki de tek olayın, gökkuşaklarının, ancak seyredenler varsa
varolduğunu, herkes gibi sizin de gökkuşağınızın (bütün renk kuşaklarınızın)
tümüyle size ait olduğunu düşünerek tekrar bakın.
Doğan Cüceloğlu ..yeniden İnsan İnsanaİçimizdeki Çocuk-(Doğan Cüceloğlu)Sorun Çözme Teknikleri (Doğan Şahiner )Dişleriyle Doğan BebekSiyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre Sorunları Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |