Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları
Birbirleriyle
yakından ilişkili karmaşık süreçlerden oluşan bu gelişmeler, toplumların artık
dünya ölçeğinde düşünüp yaşaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Yeni ekonomi, bir taraftan 90'lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin
enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan,
küresel rekabet ve hızlı teknolojik ilerlemelerle birlikte ekonomilerin
kuralları ve kurumlarıyla yeni bir değişim sürecine girdiğini ifade
etmektedir.
Enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler sonucu, ekonomide
yaşanan belirgin ve kalıcı etkiler mikro ve makro düzeyde pek çok kavramın
yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir.
Bu çalışmada, yeni ekonomi olgusunun kavramsal çerçevesi, belirleyici
özellikleri ile enformasyon ve iletişim teknolojilerinin gelişimi daha sonra da,
bu gelişmelerin toplumlar ve ekonomiler üzerinde yarattığı değişiklikler
değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Yeni Ekonomi, Bilgi Toplumu, Küreselleşme,
Enformasyon ve Bilgi Teknolojileri, İnternet. SOCIAL, ECONOMIC AND TECHNOLOGICAL DİMENSİONS OF NEW
ECONOMY ABSTRACT
Economic, social and technological changes in recent years in world's economy
has been explained by the new economic consuption. These improvements,
consisting of complex and closely related proceses has showen the necessity that
societies should live on by thinking of global world.
While the new economic conseption establishing the relation between the USA
experience of 90's and information and communication tecnologies. It has also
experessed that it entered a new chaning process together with global
competition and technologial improvement with it's economical rules and
assosiciations.
As a result of the changes in information and communication technologies the
clear and constant effects experienced in economy made a lot of conseptions
necessary to be redefined in micro and macro levels.
In this study, the conseptive frames of new economy, it's distinctive
specialities and the improvement of information and communication technologies
firstly, later changes by these improvement in societies and in their economies
will be assesed. Key Vocabulary:
New Economy, Information Society, Globalization, Information and
Communication Technologies, Internet.GİRİŞ
Gelişmiş ülkelerde son yıllarda enformasyon ve iletişim teknolojisi
sektörlerinde ortaya çıkan değişmeler, ekonomik performans üzerinde doğrudan ya
da, dolaylı olarak çeşitli etkiler yaratmaktadır. Buna bağlı olarak, ekonominin
mikro ve makro düzeydeki pek çok kavramın giderek farklılaşması nedeniyle, eski
anlamlarını yitirdiği gözlenmektedir. Bu olgu literatürde "yeni ekonomi (new
economy)" kavramı ile ifade edilmektedir.
1980'li yılların sonundan itibaren dünyanın jeopolitik ve stratejik görünümü,
hızlı bir biçimde değişiklere sahne olmuş ve dünyada yeni bir yapılanma süreci
ortaya çıkmıştır. Bir taraftan rekabet avantajı ve pazar genişliği açısından
küreselleşme diğer taraftan da, ekonomik imkanların birleştirilerek tek bir
ekonomik güç oluşturma açısından bölgeselleşme, günümüzde dünya ekonomisinin iki
temel özelliği haline gelmiştir. Dolayısıyla serbest piyasa anlayışı
çerçevesinde dış ticaret olgusu, ülke sınırlarını ve bloklaşmaları da aşarak
evrensel bir yapıya dönüşmektedir.
Özellikle son on yılda, dünya ekonomisi ve ABD ekonomisinde yaşanan
değişmelere bakıldığında yeni ekonominin; verimliliği, yeniden yapılanmaya
yönelik baskısı, küresel niteliği, ekonomilerde neden olduğu krizler ile
birlikte, mevcut sistemi temelinden değiştirdiği görülmektedir.
Eski sektörler önemini, karlılığını, istihdam hacmini, üretim kapasitesini
zaman içerisinde kaybederken, yeni sektörler çığ gibi büyüyerek ekonomik
büyümenin lokomotifi konumuna gelmektedir. Teknolojik gelişmeyle ortaya çıkan
büyük ölçüde dijitalleşmeye ve internete bağlı olan yeni ekonomi, eski ekonomide
önemli değişimlere neden olmaktadır.
Yeni Ekonomi olarak adlandırılan bu değişim süreci; hızı kontrol edilebilen
teknolojik değişim ile, iyi bir istikrar politikasının bileşimi olarak ortaya
çıkmaktadır. Yeni bilgiler, araştırma sonuçları ve yeni teknolojiler, zaman ve
maliyetten tasarruf sağlarken, toplumların yaşam standartları da giderek
yükselmektedir.
Elektronik iletişim teknolojisinin gelişimi sonucu; dünyanın büyük bir
bölümünde ihtiyaç duyulan bilgiye çok kısa sürede ulaşılabilmesi, toplumların
birbirleriyle rahat ve geniş çapta ilişki kurabilmeleri, ekonomik, sosyal,
kültürel, ve politik alanlarda yeni işbirliği olanakları yaratmaktadır.
Bu çalışmada yeni ekonomi olgusunun kavramsal çerçevesi, belirleyici
özellikleri ve enformasyon ve bilişim teknolojilerinin gelişimi daha sonra da,
bu gelişmelerin toplumlar ve ekonomiler üzerinde yarattığı değişiklikler
değerlendirilecektir. 1. YENİ EKONOMİ KAVRAMI
Yeni Ekonomi kavramı ile ilgili tartışmaların büyük bir bölümü, özellikle
ABD'de 1990'lı yıllarda ortaya çıkan normalin üzerindeki iyi performanstan
kaynaklanmaktadır. Mart 2000'de yapılan bir araştırmada, Amerika'da yaşayanların
% 57'si, bu yeni çeşit ekonominin belirgin bir biçimde sanayi ekonomisinden
(eski ekonomiden) farklı olduğunu belirttikleri, ifade edilmektedir (Pohjola,
2002, 134).
Özellikle 1996-2000 yılları arasında, düşük enflasyon ve tahminlerin üzerinde
yakalanan büyüme oranları, bu gelişmede ABD'nin enformasyon ve iletişim
teknolojilerine yaptığı yatırımların etkisi olduğu düşüncesini
güçlendirmektedir.
Yeni ekonomi olarak adlandırılan ve uzun dönemde de sürmesi beklenen bu
süreç, farklı kesimlerce değişik anlamlarda ele alınmaktadır. Bu tanımlamalar
küresel rekabet çağında, klasik ekonomi kuramlarının geçersizliği ve hızlı
teknolojik değişimi öne çıkaran çok geniş kapsamlardan, sadece üretim ve
verimlilik artışında enformasyon ve iletişim teknolojilerinin etkisini içeren
dar bir odağa kadar değişebilmektedir.
Bunun yanı sıra, bazı yazarlar kapsamın çok geniş olması ve isteyenin
istediği anlamı yükleyebilme ihtimalinden dolayı, yeni ekonomi yerine tekonomi,
e-ekonomi veya dijital ekonomi kavramlarının kullanılmasını önermektedirler
(Tapscott, 1996, 43). Ancak, yeni ekonomi kavramı artık dünyanın genelinde
yaygınlaşarak kabul edilmektedir.
Yeni ekonomi, bir taraftan 1990'lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin
enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan
küresel rekabet ve hızlı teknolojik ilerlemelerle birlikte, artık ekonomilerin
kuralları ve kurumlarıyla bir değişim sürecine girdiğini ifade etmektedir
(Söylemez, 2001, 13).
Batı dünyasında 1970'lerde yaşanan ekonomik kriz, 1980'lerin başında
neo-liberal iktisat politikalarının devreye girmesine neden olmuştur. Bu dönemde
oluşan stagflasyon olgusuna çözüm arayışları içinde, yeni bir yatırım alanı
olarak enformasyon teknolojisine dayalı sanayileşme politikaları üzerinde
durulmuştur. Enformasyon yatırımlarının çoğaltan etkisinin istihdam ve büyüme
üzerindeki etkilerinin olumlu olacağı beklentisi, birçok ülkede giderek
yaygınlaşmaya başlamıştır.
Literatürde yeni ekonomi ile ilgili tanımlarda; bilgisayar ve bilgisayarlarla
ilgili mal ve hizmetlerin üretimi ve ekonomik etkilerinin yanı sıra, enformasyon
ve iletişim teknolojileri ile ilgili mal ve hizmetler de dikkate alınmaktadır.
Enformasyon ve iletişim sektörlerinin kapsamını aşağıdaki biçimde belirlemek
mümkündür (Dirk ve Frank, 2001, 5).
i. Başlıca Enformasyon ve Teknoloji Ürünleri
Firma ve bürolarda kullanılan bilgi işlem ve hesap makineleri, izole edilmiş
metal ve kablo mamulleri, elektronik supap ve tüp mamuller ve diğer elektronik
parçalar, telefon, televizyon ve radyo alıcı ve vericileri ile ilgili ürünler,
ses ve video kayıt cihazları, fiber optik kablolar, mikro-chip gibi AR-GE
yatırımı yüksek ürünler, endüstriyel süreç araçları dışında ölçme, kontrol,
test, rota belirleme vb. amaçlarla kullanılan araç ve cihazlar, endüstriyel
süreç kontrol araçları ile ilgili mamuller.
ii. Enformasyon ve Teknolojiİle İlgili Hizmetler
Makine ve ekipmanların toptan satışı ve tedariki, bilgisayar dahil iş makine
ve bilgi işlem ekipmanlarının kiralanması, telekominikasyon, bilgisayar ile
ilgili hizmetler olarak belirlenmiştir.
Yeni ekonomi kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerin en belirgin özelliği,
bilginin temel üretim faktörü olarak ele alınmasıdır. Bu ürün ve hizmetleri hem
üreten hem de girdi olarak kullanan sektörlerde, önemli ölçüde verimlilik artışı
ortaya çıkmaktadır.
Yeni ekonomide sanayi işçilerinin yerini bilgi işçisi olarak ifade edilen
nitelikli, bilişim teknolojisini kullanan işgücü almaktadır. Web tasarımcısı,
CRM uzmanı, ERP uzmanı, network uzmanı, internet strateji uzmanı, veri tabanı
uzmanı, medikal enformatik uzmanı, teknoloji hisseleri analisti, m-ticaret proje
uzmanı, e-ticaret uzmanı, varlık yönetimi, teknoloji hisseleri analistliği, risk
sermayesi uzmanlığı gibi bir çok yeni iş alanı ve iş tanımı ortaya çıkmıştır(http://www.ntvmsnbs.com/news/38746.asp,
Erişim Tarihi: 23/10/2002). 2. YENİ EKONOMİ'NİN GELİŞİMİ
Yeni ekonominin oluşumunda önemli bir yere sahip olan temel faktörlerden
başlıcalarını; toplumsal dönüşümler, küreselleşme ile enformasyon ve bilgi
teknolojilerinde oluşan değişimler olarak ele almak mümkündür. 2.1. Toplumsal Değişimler
İnsan nesli varolduğundan beri, dünya sürekli toplumsal değişmelere sahne
olmaktadır. Bu değişimleri ilkel, tarım, sanayi ve bilgi toplumları olarak dört
grupta incelemek mümkündür.
İlkel toplum sürecinde, avcılık ve toplayıcılıkla beslenme ihtiyacını
karşılayan insan toprağı işlemeyi öğrenip, yerleşik yaşama geçtiğinde "tarım
toplumu" olma özelliğini kazanmıştır.
Tarım toplumunda iki üretim faktörü; toprak ve emek önem kazanırken, insan
geleneksel tarım bilgisi ile topraktan elde ettiği üretimle yaşamını sürdürme
sürecine girmiştir. Tarımda kullanılan tekniklerdeki gelişmeler, tarımsal
verimliliği arttırmış ve daha az emek ile daha çok ürün elde edilmeye
başlanmıştır. Bu durum da toplumsal ve ekonomik yaşantıda önemli değişimlere
neden olmuştur.
Toplumsal gelişimin üçüncü aşamasını, "sanayi toplumu" teşkil etmektedir.
Tarımdan sanayi toplumuna geçiş sürecini hazırlayan başlıca iki temel faktör
vardır. Bunlardan birincisi, tarımda verim artışı ve bunun sonucu daha az
insanın bu sektörde çalışma imkanının ortaya çıkması ikincisi ise, sanayi
devrimidir.
Sanayi Devrimi, bir seri teknolojik yeniliğin üretimde kullanılmasının
ekonomik, sosyal, politik ve kültürel alanlara yansımasını kapsayan bir süreç
olarak gerçekleşmiştir. James Watt'ın 1756'da buhar makinesini bulması ve bunun
bir enerji kaynağı olarak kullanılması teknolojik açıdan, Adam Smith'in
1776'daki "Milletlerin Serveti" adlı eseri ekonomi bilimi açısından, 1789'daki
Fransız Devrimi ise, politik gelişmeler açısından önemli dönüm noktaları
olmuştur (Kutlu, 2000, 7).
Böylece sanayi devrimi, İngiltere'de başlayan teknolojik ekonomik devrimle,
Fransa'da gerçekleştirilen politik devrimin ortak bir ürünü olarak ortaya
çıkmıştır. Başka bir deyimle sanayi devrimi, bir ayağı teknolojik-ekonomik
temele, diğer ayağı politik-ideolojik temele dayalı çifte devrim sonucunda tüm
ekonomik, sosyal ve kültürel yapıyı sararak ve yeniden biçimlendirerek
gerçekleşmiştir (Erkan, 1992, 3).
Sanayi toplumunda aile yapısı değişmiş, tarım toplumundaki geniş, geleneksel
aile tipinden, ana-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile tipine doğru bir
geçiş başlamıştır. Ailenin küçülmesiyle birlikte; aile bireylerinin birbirlerine
olan sorumlulukları azalmış, ilişkiler gevşemiş, yardımlaşma azalmış, insan önce
çevresi ve daha sonra kendisiyle yabancılaşan bir varlık haline gelmiştir.
Çağdaş sanayi toplumu teorisine göre, sanayi toplumu üretimin büyük
fabrikalarda yapıldığı ve teşebbüsün aileden ayrıldığı bir toplum biçimi olarak
ele alınmaktadır. Bu dönemde işletmelerin temel amacı kar maksimizasyonu ve
üretim sürekliliği olduğundan işçinin fabrikaya mümkün olduğu kadar bağlanması
hedeflenmiştir. Sanayinin gerektirdiği bu disiplin, her şeyi zamanında ve
üstlerin emirlerine uygun olarak yapma zorunluluğu, zihni çaba harcamadan kitle
halinde üretim yapılması ve montaj düzenine göre aynı işi sürekli tekrarlaması
sanayi toplumunun tıkandığı nokta olmuştur.
Bilgi toplumunun oluşumunu sağlayan en önemli faktör olan bilginin, hızlı bir
biçimde toplumdaki en küçük birime kadar ulaşabilmesi, sanayi toplumunun katı
yapısının değişmesine neden olmuştur. Bilginin sosyal örgütlerden toplumun
bireylerine doğru akmaya başlaması sonucu, toplumsal ve bireysel bilinçlenme ile
birlikte, mal ve hizmet talepleri de değişime uğramıştır. Talebin değişimi
sonucu, üretim çeşitlenmiş ve buna bağlı olarak ekonomik faaliyetlerin türü de
değişmeye başlamıştır.
Bu açıdan bilgi, daha önce benzeri görülmedik ölçüde teknik yenilenmeyi ve
ekonomik büyümeyi sadece yönetmekle kalmamakta, kendisi de hızla ekonominin
temel faaliyeti ve mesleki değişimin temel belirleyicisi haline gelmektedir
(Kumar, 1999, 24).
Sanayi devrimi teknolojik gelişmelerle ilerleyen makineleşme üzerine kurulmuş
ve ardından teknoloji, bilim ve iletişim sistemleri arasındaki döngüsel ilişki
aracılığı ile bilginin dolaşım hızı artmış ve bilginin zaman kaybetmeden istenen
yere ulaşabilmesi, bilgi toplumunun oluşumunu sağlamıştır.
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, eskiden ürettiği çelik ve enerji miktarı ile
ölçülürken günümüzde bu düzey, enformasyon teknolojisini oluşturan
mikroelektronik, telekominikasyon ve bilgisayar teknolojilerinin olanakları ile
elde edilen, işlenen, iletilen ve saklanan bilgi miktarı ile ölçülmeye
başlamıştır. Bu yeni dönemde gelişmişlik kriterlerinde fiziki miktarlar yerine,
daha farklı bilgilere dayalı miktarlar ağırlıklı olarak yer almaktadır.
Sanayi toplumunun teknolojileri ile gerçekleştirilen maddi üretim yerine
bilgi toplumunda, bilgisayarlarla ve bilişim teknolojilerine dayalı bir üretim
tarzına geçilmektedir. Bilginin üretime aktarılmasıyla birlikte, insan gücü
yerine çok amaçlı robotların kullanıldığı daha kaliteli, daha üretken ve sürekli
yenilenmelere olanak tanıyan esnek üretim sistemi devreye girmektedir. Esnek
üretim, üretici işletmeye piyasadaki koşullara kısa sürede uyum sağlama imkanı
verirken, rakiplere de pazardaki tıkanmaları aşabilme olanağı tanımaktadır. 2.2. Küreselleşme
Küreselleşme; ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak
değerlerin yerel ve ulusal sınırları aşarak, dünya çapında yayılmasını ifade
etmektedir.
Küreselleşme aslında çok boyutlu bir gelişme olarak, toplumları derinden ve
çok yönlü etkileyen bir süreçler topluluğu niteliğindedir. Ekonomik, siyasal,
kültürel, toplumsal, teknolojik vb. alanlarda yaşanan değişim ve dönüşümler,
küreselleşme süreçleri olarak tanımlanmaktadır (DPT, 2000, 1).
Ekonomik alanda hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde benimsenen
ekonomik sistem ve buna bağlı olarak uygulanan ekonomi politikaları giderek
birbirine yakınlaşmaktadır. Sovyetler Birliğinin dağılması ile birlikte, dünyada
liberal ekonomik düzen olarak ifade edilen, serbest piyasa ekonomisi
uygulamalarının yaygınlaştığı gözlenmektedir.
Uluslararası ekonomik ilişkilerde, eski korumacılık anlayışının yerine
serbest ticaret görüşü benimsenmektedir. Sadece dış ticaret alanında değil,
finansal ve mali alanlarda da liberalleşme sürecinin geliştirilmesi gerektiği
savunulmaktadır.
Siyasi alanda ise, demokrasi küresel bir değer olarak daha çok ön plana
çıkmaktadır. Ekonomik alanda liberal ekonomik düzen, siyasi alanda ise
demokrasiye dayalı bir siyasal sistem bütün dünyada kabul görmektedir. Liberal
Demokrasi adı verilen, yeni bir siyasi ve ekonomik düzen dünyada hızla
yayılmaktadır.
Küreselleşmenin bilgisayarlaşma, minyatürleşme, dijitalleşme, uydu iletişimi,
fiberoptik teknolojisi ve internet olarak belirlenen kendine özgü bazı
tanımlayıcı teknolojileri de bulunmaktadır. Bunlar aracılığı ile,
küreselleşmenin tanımlayıcı perspektifini bütünleşme olarak ifade etmek
mümkündür (Frıedman, 2000, 31).
Bu süreçlerin tümü, küreselleşme kavramının toplumsal değişimi simgelediğini
ve dünyanın, toplumun ve günlük yaşamın genişleyen, derinleşen ve hızlanan bir
değişim sürecinde olduğunu göstermektedir. Ekonomik, siyasal ve kültürel
alanlarda yaşanan küreselleşme süreçleri dünyayı hem genişletmekte, hem de
küçültmektedir.
Dünya ticaretinde serbestleşme ve finansal piyasalardaki entegrasyon
eğilimlerindeki artış ile birlikte, teknolojinin ülkeler arasında akışkanlık
kazanması, ulusal ekonomilerin üretim yapılarını, tüketim kalıplarını ve diğer
ekonomilerle bağlantılarını önemli ölçüde etkilemekte ve dış koşullara
duyarlılığını arttırmaktadır. Bu açıdan devletin ulusal üretimi merkezden
yönlendirme kapasitesi azalırken, özel girişimlerin etkinlik alanı genişlemekte
ve yerel üretici güçlerin önemi büyümektedir.
Küreselleşme ile ortaya çıkan köklü yapısal değişmede sanayi toplumu yerini
giderek tamamen yapısal farklar gösteren bilgi toplumuna bırakmaktadır. Farklı
paradigmalara dayanan bilgi toplumda, fabrika ve maddi üretim toplumun temel
özelliği olma niteliğini kaybetmekte, bunun yerine sembolik unsurların önem
kazandığı bilgi üretimi önem kazanmaktadır. Benzer biçimde, sanayi toplumunda
stratejik rol oynayan sermaye, yerini bilgiye bırakmakta ve üretim faktörleri
arasında önemli yeri olan hammadde ve işgücü önemini giderek kaybetmektedir
(ITO, 1997, 25).
Sonuç olarak küreselleşme, toplumsal ilişkilerin zamansal ve mekansal
oluşumunda genişleme, derinleşme, küçülme ve hızlanma yaratmaktadır. Bu açıdan
küreselleşme; değişimi, bu değişime karşı olumlu yada olumsuz tepkileri,
dolayısıyla hem aktörler, hem kurumlar hem de zihniyet düzeylerinde yenilikleri
gerekli kılmaktadır. 2.3. Enformasyon ve İletişim Teknolojileri
Bilim tarihi incelendiğinde, çağlar boyunca toplumların yenilik isteği ve
farklı şeyler bulma arzuları sonucu, bilimsel çalışmalar ve ar-ge faaliyetlerine
olan ihtiyacın sürekli arttığı görülmektedir. Bilimsel düşünceyi özümsemiş ve
bunu bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş olan toplumlar; üretimde, ticarette,
hizmetlerin kalitesinde ve kişilerin refah düzeylerinin yükseltilmesinde önemli
ilerlemeler sağlamışlardır.
Bilimsel gelişme sürecinde her yeni bilgi, yeni bir bilginin üretilmesinde
aracı olarak, bilgi üretim sürecinin hızla artmasına neden olmuştur (http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/yucelih/biltek.html,
Erişim Tarihi: 15/05/2002).
Bilgi, bir şeyi yada bir kişiyi değiştiren enformasyon anlamına gelmektedir.
Bunu ya eylem için etkili bir neden oluşturarak yada, bir kişiyi (veya kuruluşu)
farklı veya daha etkili bir eylemi gerçekleştirebilecek bir konuma getirerek
yapmaktadır (Drucker, 1992, 256).
Teknoloji kavramı genel olarak, bilginin ve bilgiye dayalı yöntemlerin
herhangi bir işin yapılmasına uygulanması olarak tanımlanabilir. Bir işe
uygulanan bilgi ve bilgiye dayalı yöntem o işin daha kısa sürede yapılmasına
imkan tanıyorsa, bu durumda bir teknolojik gelişmeden söz etmek mümkündür.
Teknolojik gelişme çoğunlukla yeni makine tasarımları, yeni gereçlerin
kullanılması, yeni işlem ve yöntemler ve yeni mal tasarımı yoluyla
gerçekleşmektedir. Genel olarak üretim ya da yapılan işin kapasitesini artırmaya
yönelik her yatırım, yeni teknoloji uygulaması anlamına gelmektedir (Şaylan,
1995, 98).
Bilgi ile teknoloji arasında, giderek artan bir hızla birbirlerini her
seferinde bir üst düzeyde üreterek çoğaltan bir ilişki mevcuttur. Belli bir
teknolojiyi edinmek, ilk aşamada bu teknolojiyi uygulayabilme becerisini
gerektirir, ikinci aşamada belli bir alanda öğrenilen teknolojinin ilgili olduğu
üretim alanlarına yayılımının sağlanması ve son aşamada ise, edinilen ve
özümsenen teknolojinin bir üst düzeyde yeniden üretilmesi becerisinin
kazanılması gerekmektedir. Bu da, bilgi ve bilim üretmekle gerçekleşmektedir.
Sonuç olarak bilim üretebilmek için, mutlaka teknoloji üretmek gerekliliği
ortaya çıkmaktadır.
Bilim ve teknoloji politikaları, ülkelerin refah düzeyini doğrudan etkileyen
sosyal ve politik gelişmelere yön veren, gelişim ve değişim şartlarını ortaya
koyan politikalar olarak tanımlanmaktadır. Teknolojinin bu etkinliği nedeniyle
bütün toplumlar, teknolojiyi üretmek, elde etmek, kullanmak ve yaymak için her
türlü çabayı göstermektedirler.
Teknolojideki değişimin dinamik doğası, yenilik yapma süreci ve bu
yeniliklerin uygulanmasında bulunmaktadır. Teknolojik yenilik, yeni bir
teknoloji oluşturacak biçimde yeni ürünler, süreçler veya hizmetlerin bulunması,
geliştirilmesi ve piyasaya çıkarılmasıdır. Teknolojik yeniliklerin en belirgin
olarak ortaya çıktığı alanlar bilişim, iletişim ve ulaşım sektörleridir.
Elektronik alanındaki bilimsel buluşlar ve bunların hızla sanayiye
uygulanması dünya ölçeğinde bir iletişim ve bilişim patlamasına yola açmıştır.
Artık dünyanın hiçbir yeri, başka bir yerine uzak ve yabancı değildir. Son
derece gelişmiş ve önemli ölçekte merkezileşmiş iletişim araçlarının kullanımı
sonucu, dünya giderek küresel bir köye dönüşmektedir.
Toplumların bilgiyi elde etme, bilgiye sahip olma ve kullanma düzeyi,
uluslararası piyasa paylarının hangi düzeyde olduğunu ölçmede kullanılan bir
kriter konumuna ulaşmıştır.
Günümüzün uluslararası rekabetinde, ucuz işçilik ve doğal kaynakların
geleneksel yöntemlerle üretimine olan talep giderek azalırken, bunun yerine
bilgiye dayalı yeni endüstriler ikame edilmektedir. Piyasalarda ucuz, kaliteli,
standart ve pazar ihtiyaçlarına göre değişebilen esnek üretim, esnek otomasyon
ve robot teknolojileri geleneksel üretimin yerini almaktadır.
Bilgi teknolojisinin üretim faaliyetlerinde kullanılmaya başlandığından
günümüze kadar geçen sürede, ürünlerin ekonomik ömrü dolmadan teknolojik
ömürleri dolmaya başlamıştır. Bu nedenle ar-ge, tasarım ve üretime hazırlama
gibi üretim süreçlerinin çok hızlı bir biçimde tamamlanması gereği ortaya
çıkmıştır.
İşletmelerin bu yarışa ayak uydurabilmeleri üretim sürecine yeni düşünce
tarzı getiren, bilgisayar ortamında üretim, bilgisayar destekli mühendislik,
tasarım, imalat gibi modern yöntemleri benimsemeleri ve uygulamalarını gerekli
kılmaktadır. Bu nedenle, küçülen dünya ekonomisinde rekabet gücü, yeni
teknolojiler üretmek ve bu teknolojileri hızla üretime dönüştürebilme yeteneğine
dayanmaktadır.
Teknoloji yeteneğini, teknoloji transferi yaparak geliştirmek belli bir
noktaya kadar mümkün olabilmektedir. Ancak, teknoloji açığını kapatma konusunda
bütün diğer koşullar aynı olsa bile, teknoloji transferini yapanlar teknolojiyi
üretenler karşısında daha baştan rekabet yarışını kaybetmektedirler. Böyle bir
durumda; teknoloji üretip ihraç edenler açısından, dünya pazarlarında mutlak bir
rekabet üstünlüğü elde edilmektedir.
Enformasyon ve iletişim teknolojilerinin en önemli etkisi, kendisini diğer
teknolojilerden ayıran "doğuran" (generic) niteliğinden kaynaklanmaktadır.
Bundan önceki teknolojik gelişmeler sadece belli bir mamulün veya sektörün
üretimini etkilerken, bu teknolojiler ekonomide oldukça geniş bir uygulama alanı
bularak ekonomik etkinliği daha çok geniş bir alanda sağlamaktadır (Houghton ve
Peter, 2000, 2).
Örneğin sanayide kullanılmaya başlanan robotlar ve çok etkin ve hızlı çalışan
kontrol mekanizmalarının devreye girmesi sonucu üretimin giderek
otomatikleşmesi, aynı zaman dilimi içerisindeki üretkenliğin eskiye oranla çok
daha fazla artmasına yol açmıştır.
Tüketim toplumu kavramı ile açıklanan, insanların tüketim taleplerinin
alabildiğince kamçılandığı ve en azından bunların bir bölümünün gerçekleştiği bu
yeni toplumsal düzen, teknolojik devrimin önemli bir diğer boyutunu
oluşturmaktadır.
Halen yaşanmakta olan teknolojik devrimin insan ve toplum yaşamına getirdiği
bir diğer boyutu da, akültürasyon sürecidir. Akültürasyon, kültürler arası
etkileşimin yoğunlaşması sonucu oluşan ortak alanın büyümesi biçiminde
tanımlanmaktadır (Şaylan, 1995, 101). Etkin ve merkezileşmiş iletişim ağları ile
evrensel bir kültür, en azından tüketim ve eğlence normları açısından ortaya
çıkmıştır. Bunun tüm dünyayı ve toplumları kapsayan evrensel bir kültürel sentez
değil, denetlenen bir akültürasyon süreci olduğu ifade edilmektedir.
Bu süreci tamamlayan bir diğer gelişme de, ulaşım alanındaki teknolojik
sıçrama olmuştur. Böylece etkili akültürasyon sürecine ek olarak, toplumlar ve
toplumsal aktiviteler arasındaki fiziksel uzaklık önemli ölçüde azalmıştır. 3. YENİ EKONOMİNİN ÖZELLİKLERİ
Yeni ekonomide sürekli değişen koşullara, uyum ve anında tepki göstermek önem
taşımaktadır. Yeni ekonomide bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasında, dünya
çapında büyük bir hızla yaygınlaşan internet ağının çok büyük rolü vardır. Yeni
ekonominin genel özelliklerini aşağıdaki başlıklar altında toplamak mümkündür
(Tapscott, 1996, 44).
· Bilgi
Yeni ekonomi, bir bilgi ekonomisidir. Bilgi ekonomisinde bilginin yaratılması
hem bilgi işçilerine hem de, bilgi tüketicilerine yani insanlara aittir.
Tüketici tercihleri ve bilginin üretime yansıması sonucu, toplumun her kesiminde
akıllı ürünlere olan talep giderek çoğalmaya başlamıştır.
Günümüz iş dünyasında kesin olan tek şey "hiçbir şeyin kesin olmadığıdır".
Belirsizliklerle dolu iş dünyasında, rekabet avantajı sağlamanın tek avantajı
bilgidir.
· Dijitalleşme
Yeni ekonomi dijital bir ekonomidir. Dijitalleştirme tekniği; her türlü ses,
yazı, belge, müzik, görüntü, hareketli obje, dijital kameralar aracılığı ile
görüntülü konferans vb. her türdeki veriyi önce 0 ve 1'lerden oluşan bilgisayar
bitlerine dönüştürmek ve daha sonra telekominikasyon teknolojisi yardımıyla
başka bir yere göndermek anlamına gelmektedir. Gönderildiği yerde bu kodlar,
aslına çok yakın olarak tekrar çözülmekte ve alıcının kullanımına sunulmaktadır
(Frıedman, 2000, 74).
Günümüzde dijital formatta her türlü veri ile çalışabilen yeni araçlar
sürekli olarak piyasaya çıkmaktadır. Web tarzı çalışma ve hatta web tarzı hayat
gibi kavramlarla açıklanan bir yaklaşıma göre, yakın gelecekte taşınabilir
dijital araçlar aracılığı ile iletişim, sınırsız ve kesintisiz bir yapıya
kavuşacaktır.
· Sanallaşma
Bilginin niteliği analogdan dijitale doğru değişim gösterdikçe, fiziksel
nesneler sanal bir boyut kazanmaktadır. Bu da kurumsal yapılanmayı, ilişkileri
ve ayrıca ekonomik faaliyetlerin yapısını etkilemektedir.
Sanal, ingilizce "virtual" kelimesinin karşılığı olarak, bir şeyin gerçeğe
çok yaklaşması yada bir şeyin fiilen olması anlamını taşımaktadır (Akın, 2001,
36). Bir şeyin sanal olabilmesi için, başka bir şeyin gücünü ve yeteneğini
içermesi gereklidir. Sanal terimine daha sonra, etkileşim ve adapte olma
anlamları eklenmiştir.
Sanal Piyasa, internette insanların alışveriş yaptıkları her hangi bir yer
anlamına gelmektedir. Günümüzde bir çok kurumun sanalı ortaya çıkmıştır. Ancak,
sanallaşma konusunda çözüm gerektiren çeşitli sorunların da bulunduğu
gözlenmektedir.
· Molekülleşme
Yeni ekonomi moleküler bir ekonomidir. Eski büyük şirket yapısının parçalanıp
yerine, bireysel gruplar ile dinamik moleküllere ve dolayısıyla, ekonomik
faaliyetin temelini oluşturan birimlere bırakmıştır. Kitlesel yaklaşımın yerine,
ekonomik ve sosyal yaşamın her aşamasında moleküler bir yaklaşım hakim olmaya
başlamaktadır. Buna bağlı olarak da, geleneksel organizasyon yapısının yeni
yapıya uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir.
Yeni ekonomide işletmelerde çalışan bilgi işçisi (molekül insan), kendi
başına bir iş birimi olarak faaliyet göstermektedir. Motive olmuş, kendi kendine
öğrenebilen bu girişimci çalışanlar, yeni araçlar aracılığı ile serbestçe değer
yaratmak üzere, bilgi ve yaratıcılıklarını kullanabilecek biçimde
yetkilendirilmişlerdir.
· Entegrasyon- İnternet Aracılığı İle İletişim
Yeni ekonomi bir iletişim ağı ekonomisidir. Analog hatlar yerine, dijital
iletişim ağlarının kullanılması ve klasik ana bilgisayarlardan web tabanlı
sisteme yöneliş, iş dünyasında önemli değişimlere neden olmuştur. İletişim
ağlarının band genişliğinin artması veri, metin, ses, görüntü gibi çeşitli
multimedya kaynaklarına ulaşımı kolaylaştırmakta ve birtakım yeni kurumsal
yapıların oluşumuna yol açmaktadır.
Yeni teknoloji iletişim ağları, küçük ölçekli işletmelere büyük ölçekli
işletmelerin sahip olduğu ölçek ekonomilerine ve temel kaynağa ulaşma gibi
avantajlara sahip olmalarını sağlamaktadır. Ayrıca, büyük işletmeler de bölünüp
daha etkin çalışarak molekül kümelerine dönüştükçe, esneklik, özerklik ve hızlı
hareket etme yeteneği kazanmaktadırlar.
· Aracısızlaştırma
Yeni ekonomide üreticiler ve tüketiciler arasındaki aracı kuruluşlara dijital
iletişim ağları sayesinde ihtiyaç kalmamaktadır. Özel ve kamu sektöründe birçok
kurum, tüketicileriyle ağlar aracılığı ile doğrudan iletişim kurarak, aracıları
büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadırlar.
· Sektörel Değişim
Sanayi ekonomisinde otomotiv sektörü anahtar sektör iken, yeni ekonomide
hakim sektör, diğer tüm sektörlerin refah yaratmasına giden yolu oluşturan
bilgisayar, iletişim ve eğlence sanayilerinin birleşmesiyle oluşan yeni medya
sektörüdür.
Yeni medya sektörü insanların iş yapma, çalışma, eğlenme ve düşünme
yöntemlerini, yaşam biçimlerini ve dolayısıyla arz-talep yapısını tamamen
değiştirmektedir (Güvenir, 1999, 173).
· İnovasyon (Yenilikçilik)
Yeni ekonomi, inovasyon (yenilikçilik) temelinde biçimlenen bir ekonomidir.
İnovasyon (İnnovation) "yeni ve değişik bir şey yapmak" anlamındaki Latince
"innovare" kökünden türetilmiştir. İnovasyon, bilim ve teknolojinin ekonomik ve
toplumsal fayda sağlayacak biçimde yenilenmesi anlamına gelmektedir.
İnovasyon bilim ve teknoloji etkinliğinin tüm süreçlerini kapsamaktadır.
İnovasyondan beklenen, bilim ve teknoloji etkinliğinde bir fikrin kuram, eylem
ve sonuç bakımından faydaya dönüşmesi ve belki de anlam bakımından çok önemli
olmak üzere bu faydanın pazarlanabilir, somut bir çıktı ile birlikte olmasıdır. Dolayısıyla inovasyon basit anlamlı bir yenilenme değil, yenilenmenin
kuramsal aşamasından başlayarak ürünü de içine alan ve yeni ürünün
pazarlanabilme niteliğini kabul eden bir süreçtir (http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=38,
Erişim Tarihi: 10/04/2002).
Yeni ekonominin temel ilkesi "kendi ürününün modasını kendin geçir" olarak
ifade edilmektedir. Eğer yeni ve başarılı bir ürün geliştirilmiş ve piyasaya
sürülmüş ise, hedef bu ürünün daha gelişmişinin ortaya çıkarılması ve böylece
ilk ürünün modasının geçirilmesi gerekliliği olmaktadır. (Trapscott, 1996, 62).
Eğer ürününüzü kendiniz eskitmezseniz bunu mutlaka bir başkası yapacaktır
(Güvenir, 1999, 172).
· Üretici ve Tüketici Bütünleşmesi
Yeni ekonomide üreticiler ile tüketiciler arasındaki uzaklık giderek
bulanıklaşmaktadır: Kitle üretiminin yerini büyük miktarlarda müşteri
isteklerine göre üretimin almasıyla birlikte üreticiler, bireysel tüketicilerin
zevk ve tercihlerine göre özel mal ve hizmetler üretmek zorunda kalmışlardır. Yeni ekonomide enformasyon ve bilgi bazlı ürün ve hizmetlerdeki artış
nedeniyle tüketiciler, sadece bilgi ve teknoloji kullanmakla kalmayıp fiilen
bilgi ve teknoloji üreticisi konumuna gelmektedirler (Akın, 2001, 42).
· Hız (İvedilik)
Dijital bir ekonomide bilginin ivedi, acil bir ihtiyaç durumuna gelmesi,
ekonomik faaliyet ya da işletme başarısında onun temel bir faktör haline
geldiğini göstermektedir. Günümüzde müşterilerin talepleri elektronik yoldan
alınmakta, eş zamanlı olarak değerlendirilerek karşılanmakta, ilgili belgeler
yine elektronik ortam aracılığı ile geri yollanmakta ve veri tabanları sürekli
güncellenmektedir.
· Küreselleşme,
Yeni ekonomi, küresel bir ekonomidir. Küreselleşme sonucu uluslararasındaki
iletişimin artması, değişen iktisadi sistem ve politikalar, Avrupa, Asya ve
Amerika'da oluşan ekonomik birleşmeler vb. ortaya çıkan değişmeler, toplumları
giderek birbirine yaklaştırmaktadır. Tüm bu gelişmeler dünyanın tek bir bütün
olduğu bilincinin giderek yaygınlaşmasına neden olmaktadır.
· Çatışma
Yeni ekonomiye geçme aşamasında bulunduğumuz şu günlerde güç, özerklik,
bilgiye erişim, sermaye, iş hayatının kalitesi, ve demokratik sürecin geleceği
gibi bir takım sorunları beraberinde getiren, yeni bir ekonomi politiğin ortaya
çıktığı görülmektedir.
İnsanın varoluşunun pek çok evresinde büyük değişimler, eski kültürle çatışma
içinde olmuştur. Dolayısıyla bugün de yapıların, kurum ve kuruluşların arasında
ciddi çatışmaların bulunması kaçınılmazdır. Yeni ekonomi, çatışan güçler
kavramının yeniden tartışılması gerektiğini gündeme getirmektedir. 4. İNTERNET EKONOMİSİ
1990'lı yıllardan itibaren bilişim teknolojilerinin, internet temelli
teknolojilerle bütünleşmesi sonucu oluşan yeni piyasalar, ticari anlamda
yenilikçi ve yaratıcı düşünme gücüne sahip olan girişimcilere önemli fırsatlar
yaratmaktadır.
İnternet, bağlantısız paket anahtarlama teknolojisi üzerine kurulmuş, TCP/IP
protokolünü tanıyan ağlardan oluşan büyük bir ağ olarak tanımlanmaktadır (Akın,
2001, 48). İnternetin eskiden beri yaygın olarak kullanılan elektronik posta,
dosya transferi (FTP), telnet gibi uygulamaları artık, daha kolay bir şekilde
web üzerinden yapılabilmektedir. Bu özellik, interneti tüm diğer bilişim
teknolojisi araçlarından ayırmaktadır.
İnternetin son yıllarda çok hızlı bir biçimde yayılmasının nedeni WWW (World
Wide Web)'nin ortaya çıkmasıdır. Daha önceleri genellikle akademik ve askeri
amaçlarla kullanılan internet, web'in ortaya çıkmasıyla geniş kitlelere yayılma
olanağı bulmuştur.
WWW teknolojisi metin, resim, ses ve hareketli animasyonları içeren çoklu
ortam dokümanları arasında dolaşmayı sağlayacak bir yapı içermektedir. Web
üzerinden gerçek zamanlı etkileşim özelliği internette ticaret yapmanın temel
ilkesini oluşturmaktadır.
Bilgisayarların iletişim teknolojisi yardımıyla birbirine bağlanmasıyla
başlayan yeni ekonomi aşamasında, 1990'ların ortasında geliştirilen web
teknolojisi tüm eski anlayışları değiştirecek güçte bir yeniliğe olanak
tanımıştır. Özellikle girişimci bireyler elektronik piyasada kendilerine yeni
fırsatlar yaratarak, çok uluslu dev şirketlerin arasında hayatlarını sürdürme ve
sürekli büyüme imkanını yakalamışlardır.
İnternetin ticari yaşama elektronik ticaret (e-ticaret) biçiminde yansıyan bu
yaygınlaşması, her işletmeye farklı yönlerden çeşitli fırsatlar sunmaktadır.
Özellikle sektörlerdeki yan sanayi ilişkilerinde köklü değişimler görülmüş,
tüketicilerin üretim süreçlerine katılmaları mümkün hale gelmiş, ucuz ve etkin
bir reklam aracı olarak kullanılan internet artık belli sektörlerde ticari
faaliyetlerin merkezi konumuna gelmiştir.
Bilgisayar ve telekominikasyon teknolojileri ile özel olarak veri tabanı
yönetim sistemleri e-ticaretin temelini oluşturmaktadır. Bu teknolojiler
internet ortamına taşınmak suretiyle, küresel anlamda e-ticaret
gerçekleştirilmektedir.
E-ticaret, telekominikasyon ağları aracılığı ile ticari bilgilerin
paylaşılması, işletmeler arası ve işletme içi ilişkilerin sürdürülmesi ve ticari
işlemlerin gerçekleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır (http://stratejiyonetim.com/eticaretvekobiler.htm.,
Erişim Tarihi: 18. 10. 2002).
Elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari faaliyet alanları; İşten İşe
(Business to Business; B2B), İşten Tüketiciye (Business to Consumer; B2C),
Tüketiciden Tüketiciye (Consumer to Consumer; C2C) ve Tüketiciden İşe (Consumer
to Business; C2B) biçiminde sınıflandırılmaktadır.
Günümüzde önemi gittikçe artan ve yaygın olarak kullanılan internet,
uluslararası ticarette karşılaşılan bir çok engeli ortadan kaldırarak,
şirketlere sınırsız bir dünya sunmaktadır. İnternet teknolojisine erişiminin
ucuz ve kolay ulaşılabilir olması işletmelere uluslararası piyasalara açılmada
çeşitli avantajlar sağlamaktadır.
İnternet temelli elektronik piyasalarda ise, piyasaların gerçekleştirdiği
fonksiyonlar ağırlıklı olarak bilişim teknolojileri tarafından yerine
getirilmektedir. Bilişim teknolojileri bu fonksiyonların daha etkin bir biçimde
ve düşük maliyetle gerçekleşmesine yol açarak, elektronik piyasaların daha etkin
hale gelmesini sağlamaktadır (Akın, 2001, 64).
İnternet, tüketicilerin ürünler hakkında kolaylıkla detaylı bilgilere
ulaşmasına olanak tanıyarak, düşük maliyetlerle araştırma yapmalarına imkan
vermektedir. Tüketicilerin araştırma maliyetlerinin azaltılması, elektronik
piyasaların iktisadi verimliliğinin artmasına yol açmaktadır.
İnternet çeşitli müzayede siteleri aracılığı ile ürünlerin en uygun fiyattan
alıcı bulmasını sağlamaktadır. Ayrıca, geleneksel dağıtım kanallarının yerine
doğrudan satış yapılması, taşıma ve reklam maliyetlerinde sağlanan avantajlar
nedeniyle önemli ölçüde ölçek ekonomileri ortaya çıkmakta ve dolayısıyla
maliyetler düşmektedir.
Bu açıdan internet ile girişimci ruhun kombinasyonu olan yeni ekonominin,
işletmeler ve tüketicilerin hep birlikte kazanabileceği bir sistem oluşturma
gücüne sahip olduğu görülmektedir.
5. YENİ EKONOMİ – ESKİ EKONOMİ KARŞILAŞTIRMASI
Yeni ekonomiye ait mal ve hizmetler, enformasyon ve iletişim teknolojilerine
dayalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlar, enformasyonun bilgi haline geldiği,
bilginin yönetimi, işlenmesi ve dağıtımı ile ilgili endüstrilerdir.
Bilgisayar yazılımları, telekomünikasyon, yarı iletkenler, internet gibi
ileri teknoloji endüstrileri ve bunların ürün ve hizmetlerinin yanı sıra,
sibernetik, robotik, biyoteknoloji ve genetik gibi endüstriler yeni ekonomi ile
birlikte ortaya çıkmışlardır.
Eski ekonominin Newton'cu bir çizgiden başladığı düşünülürse, statik denge ve
tam bilgi gibi varsayımlar ekonomiyi rekabet ortamının gerçekçiliğinden giderek
uzaklaştırmaktadır. (http://www.liberal-dt.org.tr/güncel/fo1html,
Erişim Tarihi: 13/03/2002). Bilgi temelli yeni ekonomi anlayışı ise, eski
ekonomiyi temel alan teorilerin yeniden değerlendirilmesini
gerektirmektedir.
Yeni ekonominin temelinde, bilgi teknolojilerindeki radikal değişimler sonucu
öğrenme süreçlerinin, daha farklı alan ve boyutlara taşınması yer almaktadır.
Yeni ekonominin altyapısının elle tutulabilir ve gözle görülebilir fiziki
mallardan çok, bilgi temelli ve daha fazla hizmete benzeyen mallar doğru kayması
söz konusudur. Bunun doğal sonucu ise, bilginin uygulama alanının sürekli olarak
gelişmesidir. Bilginin üretim süreçlerindeki yerinin gittikçe artması sonucu,
sanayi mallarının göreceli olarak değer kaybına uğradıkları görülmektedir.
Ekonomik değer, malların fiziki yapılarından değil, insanların o mallara
verdiği değerlerden kaynaklanmaktadır. Bilginin aldığı ve alabileceği şekiller
düşünüldüğünde, fiziki özelliklerin ötesinde bireylerin bu mallara ve hizmetlere
ilişkin bilgileri veya onlardan yararlanabilme biçimler, ekonomik değeri daha
ağırlıklı olarak şekillendirmektedir.
Ekonomik faaliyetlerde malın fiyatı talep tarafından belirlenmektedir. Talep
ise, bireylerin o mal yada hizmet hakkında sahip oldukları bilginin bir
fonksiyonudur. Bilgi üzerine kurulu yeni ekonomide, talebi etkilemenin bir yolu
da bilgiyi değiştirmekten geçmektedir. Bu nedenle, bilgiyi daha etkin kullanmaya
yönelik faaliyetler yeni ekonominin cazip alanlarının başında gelmektedir.
Yeni ekonomi insana yapılan yatırımın getirisinin, fiziki sermaye
yatırımlarından daha yüksek olduğu bir döneme girildiğini göstermektedir
(Pohjola, 2002, 143). Bireylerin piyasada sahip oldukları bilginin değerinin
önemi giderek artmaktadır. Girişimcilik artık firma kurup üretim yapmak yerine,
göreceli olarak sahip olunan pratik ve lokal bilginin etkin bir biçimde nasıl
kullanılacağı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Böyle bir ortamda ekonomik yaşamı
biçimlendiren kurallar ve kurumlar, bilgiye dayanan girişimciliği destekleyecek
yönde değişime uğramaktadır.
Kas gücü yerine beyin gücüne dayalı bir ekonomide, bilgi işlerine doğru bir
geçiş söz konusudur. Yeni ekonomide bir organizasyonun temel özellikleri,
organizasyonun entelektüel birikimi ve bilgi işçisine verdiği önem ile
ölçülmektedir. Bu nedenle işletmeler entelektüel kapasitelerini ölçmek için yeni
yöntemler geliştirmektedir.
Yeni ekonominin bu yöndeki en büyük katkısı, piyasanın küresel bir dünya
içerisinde gittikçe daha geniş alanları kapsar hale gelmesidir. Zaman ve mekanın
bilgi piyasalarını mal piyasaları kadar kısıtlayamayacağından, network
bağlantıları sonucunda yapılacak yüksek sabit maliyetli bilgi yatırımları çok
daha düşük maliyetlerle piyasaya sunulabilecektir. Bunun doğal bir sonucu
olarak, bilgiye yapılan yatırımın sürekliliğini kendiliğinden sağlamaya yönelik
bir yapının oluşturulması gerekmektedir.
Bilgi üzerine kurulu yeni ekonomide, bilginin farklılığı rekabet açısından da
daha önemli hale gelmektedir. Rekabeti artık neo-klasik çerçevedeki anlamı ile
anlamamız mümkün değildir. Bireylerin bilgilerinin farklılığı düşüncesinden
hareketle, rekabetin de ürün farklılaştırması temelinde anlaşılması
gerekecektir.
Yeni ekonomide belli bir mekana yerleşik olmadan, ticarethaneler, mağazalar,
büyük işyerleri açmaksızın sadece internet üzerinden mal ve hizmet pazarlayan
ticaret ve hizmet şirketlerinin ve bunlardan yaralanacak büyük bir talep
kitlesini bulunması, dijitalleşmenin önemini vurgulamaktadır.
İnternetin üretici açısından en önemli avantajı, ürünlerin piyasa sınırı
olmaksızın dünya çapında sunulabilmesi ve maliyeti minimuma indirmesine olanak
tanımasıdır. Tüketicilere sağladığı en önemli avantaj ise, aradığı ürünü kendi
istediği zamanda, pek çok alternatifi birlikte görerek, kısa sürede başka bir
aracıya gerek kalmadan bulma ve satın alabilmesidir. Böylece sanal piyasa olarak
da adlandırılan internet, üretici ve tüketici açısından zaman ve maliyet
tasarrufu sağlamaktadır.
Sanayi Devriminden bugüne kadar geçen sürede, teknolojide önderlik rolü ve
piyasadaki pazarlık gücü üretici işletmelere bağlı iken, yeni ekonomide
piyasadaki güç dengesi, tüketici lehine hizmet veren işletme ve dağıtıcılara
doğru kaymıştır. Müşteriyi tanımak ve elde tutmak, yeni ekonomi için başarının
anahtarı olarak kabul edilmektedir.
İktisatçıların günümüze kadar biçimlendirdikleri ve yorumladıkları eski
ekonominin temeli; ekonomik büyüme-istihdam-ücretin gelişimi ve bunlar
arasındaki ilişkiye dayanmaktadır. Bu ilişki ekonomi geliştikçe ve işsizlik
doğal oranın altına düştükçe ücretlerin artmaya başlaması ve bu sürecinde yüksek
enflasyonla sonuçlanması biçiminde ortaya çıkmaktadır.
Yeni ekonomide bu ilişki daha farklıdır. Eski ekonominin temel üretim
faktörleri olan emek ve sermayenin yerine, yeni ekonomide bilgi ve yaratıcılık
ikame edilmektedir. Yeni ekonomide yalnız bilgisi ve yaratıcı gücü olan
bireyler, iş sahibi olarak daha fazla ücret elde edecek ve buna bağlı olarak
doğal işsizlik oranı yüksek olacaktır.
Yeni ekonomide enflasyon, ücret-istihdam ilişkisi yerine toplam talep
artışının, mal üretim artışından daha fazla olması ile olaşacak fiyat artışları
biçiminde gerçekleşecektir.
Yeni ekonomide emek yoğun teknoloji ile gerçekleştirilen üretimin giderek
gelişmekte olan ülkelere kaydırılması sonucu, gelişmiş ülkelerde know-how ve
yaratıcılık temeline dayalı üretimi içeren bilgi yoğun faaliyetlere doğru bir
yönelme söz konusudur.
Eski ekonominin azalan verim ile çalışan ölçek ekonomisi, yeni ekonomide
sürekli artma eğilimindedir. Buna göre, küresel piyasa ortamında işletme sayısı
çoğaldıkça yeni ve ucuz teknoloji piyasaya girmeyi kolaylaştırmakta, bu şekilde
gelişen piyasada ise, rekabet artmaktadır. Bunun sonucu girişimci piyasada
kalabilmek için, verimliliğini sürekli arttırmak ve maliyetlerini düşürmek
zorunda kalmaktadır.
Eski ekonomi olarak adlandırılan sanayi ekonomisinde geçerli olan "üretim
arttıkça birim başına maliyet düşer" düşüncesi ile çok sayıda firma ve tam
rekabet ortamı, yeni ekonomide yerini "inovasyon (yaratıcılık) ve yeni
teknolojiler ile maliyetlerin düşürülmesine" ve geçici monopoller ile
oligopollere bırakmaktadır.
Yeni ekonomide merger, joint venture, acquistion (birleşme, ortak girişim ve
devralma) gibi yöntemlerle işletmeler birleşmekte ve bundan kazandıkları sinerji
ile, diğer işletmelerle ortaklaşa rekabete girişmektedirler.
Eski ekonomide ülkeler sanayileşmiş, sanayileşmekte olan ve tarım ülkeleri
olarak üç grupta ele alınırken yeni ekonomide, ülke ekonomilerinin yerini kent
ve bölge ekonomileri almaktadır.
Şehirler kendi aralarında kurdukları network ağlarıyla, bulundukları
ülkelerden çok iletişim içinde bulundukları diğer kentlerin piyasaları ile
ilişkili hale gelmiştir. Endüstriyel ekonomide ülkelerin gelişmek zenginleşmek
için yaptığı sanayileşme yarışı, yerini kentlerin ekonomik gelişme için
kendilerine küresel ağlarda bir yer bulma mücadelesine bırakmıştır (Andersen,
2001, 18).
New York, Londra ve Tokyo gibi kentler yeni ekonominin yapı yaşları olan
finans, reklamcılık, uluslararası hukuk, teknolojik gelişme ve danışmalık gibi
çoğunlukla sanal ortamlarda gerçekleştirilen sektörlerde, tartışmasız bir
hakimiyet sergilemeye başlamışlardır. Gelişmekte olan diğer kentler de,
merkezini bu kentlerin oluşturduğu ağla aralarındaki mesafeyi azaltmaya
çalışmaktadırlar. 6. YENİ EKONOMİNİN GETİRİLERİ VE SORUNLARI
Dünya ekonomisinde 1990'lı yılların ortalarından itibaren oluşan yeni
koşullar (küreselleşme, uluslararası rekabet ve yeni yönetim uygulamaları),
teknolojik atılımla birlikte verimlilikte artış ve maliyetlerde düşmeye neden
olmuştur. Özellikle teknolojik değişim ve buluşlarla tanımlanan yeni ekonominin
getirileri, bu dönemden sonra görülmeye başlamıştır.
Yeni ekonominin ekonomi üzerindeki etkilerini mikro ve makro boyutta ele
almak mümkündür.
Yeni ekonomi mikro açıdan daha önce belirtildiği gibi genel olarak,
işletmeler ve iş yapma biçimleri üzerinde çeşitli etkiler yaratmaktadır.
İletişimin yoğunlaşması ve iş süreçlerinin hızlanması, geleneksel ekonomilerde
de varolan yeni piyasa arayışlarını, iş geliştirmelerini, stratejik anlaşmaları,
ortaklıkları, pazarlama kanallarını, evlilikleri ve satın almaları çok daha sık
ve etkili hale getirmiştir.
İnternet aracılığı ile yapılan e-ticaret sonucu, ticaretin boyutu
değişmiştir. E-ticaret aracılığı ile üretici ve tüketiciler global düzeyde
karşılaşmakta ve piyasalar genişleyerek uluslararası boyuta ulaşmaktadır. Ancak
e-ticaret konusunda alt yapı, güvenlik, vergileme gibi çözüm bekleyen çeşitli
sorunlar mevcuttur.
Yeni ekonomi makro açıdan; iktisadi büyüme, verimlilik ve küresel
bağlantılardaki artış olmak üzere başlıca üç önemli etki yaratmaktadır.
Neo-Klasik modelde özellikle sermaye birikimi, ekonomik büyümenin temel
kaynağı olarak görülmektedir. Ancak; ekonomide sermaye yatırımları arttıkça,
azalan verimler kanunun geçerli olması nedeniyle, uzun dönemde istikrarlı bir
ekonomik büyümenin sağlanamayacağı ileri sürülmektedir. Diğer bir ifadeyle,
sermaye kullanımının artışı sonucu, sermaye ile diğer üretim faktörleri
arasındaki optimum bileşim oranı bir noktadan sonra bozularak, marjinal
verimliliği düşmektedir. Böylece uzun dönemde sermayeyi arttırarak, sürekli
büyümeyi gerçekleştirmek mümkün olamamaktadır.
Sürekli büyüme ancak teknolojik ilerlemeler sonucu, yeni bir üretim sürecine
geçilince sağlanabilmektedir. Buna ek olarak, modelde teknolojiye ilişkin
tanımlama ve açıklamaların yapılmayıp, bu faktörün dışsal bir değişken olarak
ele alınması teoriyi oldukça yetersiz hale getirmektedir.
Neo-Klasik modelin bir başka öngörüsü de "Yakınsama (Covergence)" Hipotezi
sonucu, uzun dönemde ülkelerin kişi başına düşen milli gelir düzeylerinin
birbirine yaklaşacağı ve dolayısıyla, ülkeler arasında mevcut refah düzeyi
farklarının kendiliğinde kalkacağı konusundaki kabuldür (Yülek, 1997, 90).
Neo-Klasik Modelde, sermaye temel üretim faktörü olarak kabul edildiğinden,
ekonomik büyüme için sermaye birikimi önemli olmaktaydı. Böylece gelişmiş
ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki fark, sermaye birikimindeki
eksikliklerden kaynaklanmaktaydı. Buna göre, gelişmekte olan ülkeler sermeye
stoku açığını kapattıkları oranda etkin büyümeyi gerçekleştirebileceklerdi.
Yeni büyüme teorileriyle birlikte, bilgi bir üretim faktörü olarak modele
katılmıştır. Böylece, klasik anlayıştaki eksiklikleri tamamlayan ve günümüz
bilgi ekonomilerindeki gelişmeleri daha iyi açıklayan modellere ulaşılmıştır.
Yeni büyüme modellerine göre, bilgiye yapılan yatırımlar ile gelişen bilgi stoku
sonucu bir yandan üretim faktörlerinin verimlilikleri artarken diğer taraftan,
bilginin kendisi üretimde etkinliği sağlayan önemli bir faktör olmaktadır.
Üretimde kullanılan diğer üretim faktörlerinin tersine; bilginin artan oranda
kullanımı, onun marjinal verimliliğini arttırmaktadır. Bilgi diğer üretim
faktörlerinden farklı olarak, paylaşıldıkça artmaktadır. Diğer bir ifade ile,
bilginin üretim sürecinde kullanılmasında, uzun dönemde azalan verimler yerine
artan verimler söz konusu olmaktadır.
Böylece, eğitim ve emek gücünün yetiştirilmesi, araştırma ve geliştirme, yeni
yönetim ve iş organizasyonlarının yaratılması için yapılan yatırımlar ve nihayet
network ekonomisi sinerjisinin sağladığı bilgi artışı ve bunların artan oranda
üretimde kullanılması ile ekonomilerin sürekli büyümeleri mümkün olmaktadır
(OECD, 1996, 11).
Yeni ekonominin makro ekonomik anlamda oluşturduğu diğer bir etki, ekonominin
verimlilik büyüme trendinde gözlenen yükselmedir (Söylemez, 2001, 35).
Verimlilik artışı, emek verimliliğindeki artışın yanı sıra, maliyet tasarrufları
aracılığı ile de sağlanmakta ve böylece ekonomideki kıt kaynakların daha
rasyonel kullanılmasına olanak vermektedir.
Bilgisayarların gün geçtikçe artan işlem güçleri ve hızlarına karşın
fiyatlarının giderek düşmesi yeni ekonomi literatüründe Moore Yasası olarak
adlandırılmaktadır. Bilgisayar teknolojisindeki sürekli gelişmeler nedeniyle
bilgisayarın üretimdeki kullanımının artmasının yanı sıra, yeni ürün ve hizmet
olanakları yaratan internet kullanımının yaygınlaşması, finansman
piyasalarındaki yeniliklere bağlı olarak maliyetleri düşüren ve hizmet
kalitesini arttıran yeni yöntemlerin bulunması, yeni ekonominin verimlilik
konusundaki getirileri arasında yer almaktadır.
Sanal ortamda ticaret, sermaye piyasaları üzerinde denetimin azalması ve
sınırlar ötesi sermaye hareketlerinin artması, ülke ekonomilerinin birbirlerine
bağımlı duruma gelmesi ve web dünyasının oluşması diğer önemli
gelişmelerdir.
Yeni ekonominin etkilerinin en fazla görüldüğü alanlardan birisi de finans
piyasalarıdır. Bir çok banka ve aracı kurumlar teknolojik gelişmeleri
sistemlerine uygulayarak, hizmetlerini on-line olarak vermeye başlamışlardır.
Bilginin hızla taşınabilmesi ve paylaşılabilir olması, finans piyasalarına
küresel bir boyut kazandırmış ve şubesiz bankacılık faaliyetleri dünyanın her
yerinde, günün 24 saati yapılabilme niteliğine kavuşmuştur.
Yeni ekonominin yukarıdaki olumlu taraflarına karşılık, sürdürülebilir
gelişme açısından bazı olumsuzlukları da vardır.
Yeni ekonominin oluşum ve gelişimine yol açan özellikleri aynı zamanda,
ekonomik açıdan belirsizlik ve geleceği tahmin etmede zorluklara neden
olmaktadır. Ekonomilerin giderek küresel dalgalanmalara açık hale gelmesi, artan
rekabet ortamı ve güvence eksikliği yeni ekonomi konusunda karamsar görüşlere
neden olmaktadır.
Küreselleşme sonucu dünyanın karşılıklı olarak bağımlılığı ve bu olgunun
giderek artması, ekonomileri finansal krizlerle karşı karşıya bırakmaktadır
(Mandel, 1998, 42). Yeni ekonominin rekabetçi üstünlüğü ekonomik gelişmenin
kilit unsuru olarak kabul etmesi, gelişmekte olan ülkeler için önemli bir
dezavantaj niteliğindedir.
Günümüz için yeni ekonominin sosyal etkileri henüz tam olarak
ölçülememektedir. Özellikle zaman ve özel yaşamda yeni teknolojilerin yarattığı
katkılara yönelik bilginin bulunamaması, değişimin boyutları konusunda çok fazla
değerlendirme yapmaya olanak vermemektedir. Ancak üzerinde uzlaşılan görüş, yeni
ekonominin bir taraftan gelir düzeyi ve servetin artmasına yol açarak toplumsal
refahı yükseltirken, diğer taraftan çeşitli sosyal sorunlar da yol
açtığıdır.
Yeni ekonominin ekonomik ve sosyo-kültürel yaşama çok önemli katkıları
bulunmaktadır. Amerika'da yapılan çalışmalarda, kişilerin eskiye oranla daha
fazla çalıştığı ve çalışkanlık, öz disiplin gibi değerlerin yükseldiği,
girişimciliğin arttığı ve kişilerin yeni kariyerleri için teknolojik
donanımlarını arttırdıkları gözlenmektedir (Eraydın, 2001, 67).
Ancak bu olumlu yönlere karşılık, yeni ekonomi ortamındaki dalgalanmalar ve
işletmelerin kar ve performanslarındaki belirsizlik nedeni ile, çalışanların
gelecek yıldaki konumlarının ne olacağı hakkında tam bilgiye sahip olmadıkları
görülmektedir.
Yeni işler ve bunlar için farklı yetenek gereksinimi, sosyal sınıflar
arasındaki bölünmüşlüğü arttırmaktadır. Yeni ekonomi bir taraftan yeni iş
olanakları ortaya çıkarken, diğer taraftan yeni çalışma standartlarına uygun
bilgi, yetenek ve motivasyona sahip olmayan kişilerin işsiz kalmalarına neden
olmaktadır. Bu nedenle gelecekte sektörlerin pek çoğunda, ciddi boyutlarda
sorunların çıkması mümkün gözükmektedir.
Yeni ekonomide çalışanlar, reel ekonomi ile uğraşan ve üretim yapanlardan çok
daha fazlasını geleneksel anlamda mal üretmeden, yeni bilgi ve iletişim
teknolojilerini kullanarak veya geliştirerek elde etmektedirler. Bu durum reel
ekonomide çalışanların aleyhine, dengenin değişmesine neden olmaktadır.
GATT-Uruguay görüşmeleri sonucu Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları
Anlaşması çerçevesinde, entelektüel hakların korunmaya alınması AB, ABD ve
Japonya gibi merkez ülkeler için bir kazanç, gelişmekte olan çevre ülkeler için
ise, bir kayıp olarak görülmektedir. Bu durum, teknoloji üretmekte zorlanan
gelişmekte olan ülkeler açısından olumsuz sonuçlar yaratmaktadır. Buna bağlı
olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknolojik fark gelecekte
daha da artacaktır.
Teknolojik değişim, bilişim ve küresel ağlar mekandaki öncelikleri de
değiştirmektedir. Eskinin geleneksel sanayi merkezleri rekabet güçlerini
korumakta zorlanırken, yeni ekonomide küresel kentler yeni denetim merkezleri
olarak ön plana çıkmaktadır. Bu kentler girişimci yapıları ve çekici projeleri
ile büyük ölçekli sermayeyi kendilerine çekmeye ve küreselleşen dünyada kendi
gelecekleri kurmaya çalışmaktadırlar.
Merkezi yönetimin eski baskıcı ortamından kurtulan yerel yönetimler artık,
kendi politika ve gelişme stratejilerini bağımsız olarak uygulamaya
başlamışlardır. Yönetimden yönetişime, temsili demokrasiden ortak karar
süreçlerine ve kamusal mekanın yeniden tanımı ve sivil toplumun yeniden
örgütlenmesine yönelik dönüşüm çabaları, günümüzde en sık tartışılan konular
arasında yer almaktadır (Eraydın, 2001, 69). SONUÇ
Dünya geçmişten günümüze kadar geçen sürede, bilim ve teknolojideki
gelişmelere bağlı olarak pek çok toplumsal aşamadan geçmiştir. Her toplumsal
aşamanın kendine özgü çeşitli kuralları mevcuttur ve yeni gelen bir aşama,
eskisini geçersiz kılmaktadır.
Günümüz dünya ekonomisi yeni bir aşamanın içerisindedir ve bu aşamada yeni
ekonomi olarak adlandırılan ekonomik faaliyetler itici rol oynamaktadır. Yeni
ekonominin yapısal özelliklerini; üretimde esneklik, risk, belirsizlik, değişim,
ileri teknoloji, ar-ge, network ve yaşam boyu eğitim olarak belirlemek
mümkündür. Yeni ekonomiye ait olan ürün ve hizmetler ise, enformasyon ve
iletişim teknolojilerine dayalı ürün ve hizmetlerdir.
Yeni ekonomi sınırsız ve çok sayıda seçeneği olan dinamik bir yapıya
sahiptir. Yeni ekonomide bilgi otoyolları geliştikçe, bu yollarda yer almak
isteyenlerin sayısı artmakta, bu sayı arttıkça da bilgi ağları gelişmektedir.
İnternet temelli bu yeni ekonomi olgusu toplumsal yaşamdan, iş yapma biçimlerine
kadar pek çok yapıda köklü değişimler yaratmaktadır.
Yeni ekonominin olumlu taraflarına karşılık, sürdürülebilir kalkınma
açısından bazı olumsuz yönleri de mevcuttur. Özellikle yeni ekonominin ortaya
çıkışında ve gelişimde olumlu katkılar sağlayan özellikleri aynı zamanda,
ekonomik açıdan belirsizlik ve geleceği tahmin etmede çeşitli zorlukları da
beraberinde getirmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi Türkiye'de de yeni ekonomi
kapsamında kabul edilen mal ve hizmetlerin GSMH içerisindeki payı düşük
düzeylerdedir. Gelişmekte olan ülkeler, ekonomik gelişme düzeylerini arttırmaya
çaba gösterirlerken enformasyon ve iletişim sektörlerinin boyutlarını
geliştirmek durumundadırlar. Bu nedenle, beşeri sermaye, ar-ge ve teknolojik
gelişmelere ayrılan kaynakların GSMH içerisindeki payın arttırılması
gerekmektedir. Ayrıca, yeni ekonomi için gereken her türlü yasal ve kurumsal alt
yapı hizmetleri de bir an önce tesis edilmelidir.
Yeni ekonomik düzende kartopu etkisiyle, güçlü daha güçlü, zayıf ise, daha
zayıf olacaktır. Büyük balığın küçük balığı yuttuğu bir dünyadan, hızlı balığın
yavaş balığı yuttuğu bir dünyaya geçmiş bulunuyoruz. Bu nedenle Türkiye'nin,
21.yüzyıldaki bu değişimi çok iyi kavrayıp, yeni ekonomi olgusunun beraberinde
getirdiği fırsat ve risklere uygun politikaları geliştirmek durumundadır. KAYNAKLAR
1. Akın H. Bahadır (2001), Yeni Ekonomi, Strateji, Rekabet, Teknoloji
Yönetimi, Çizgi Kitapevi Ya. No: 39, Çizgi Ekonomi: 9, Konya.
2. Akın H. Bahadır "Girişimcilik ve Küçük İşletmeler Açısından Elektronik
Ticaret Kavramlar, Örnekler, Öneriler", http://stratejiyonetim.com/eticaretvekobiler.htm.,
(Erişim Tarihi: 18. 10. 2002).
3. Andersen (2001), Değişim . tr, (Editör: Açıl Sezen), Türkiye İş
Bankası Kültür Ya., Genel Ya. No: 565, Ekonomi Dizisi no: 30, İstanbul.
4. Dirk Pilat and Frank C. Lee (2001), Productivity Growth in
ICT-Producing and ICT Using Industries: A Source Growth Differancials in the
OECD, OECD STI Working Paper 2001/4.
5. DPT (2000), VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Küreselleşme Özel İhtisas
Komisyonu Raporu, Ankara.
6. Drucker Peter F. (1992), Yeni Gerçekler, Türkiye İş Bankası Ya.,
Ankara.
7. Eraydın Ayda (2001), "Yeni Ekonomi'nin Getirdiği Fırsat ve Riskler,
Toplumsal ve Mekansal Açıdan", Yeni Ekonomi El Kitabı, T.C. Merkez
Bankası Ya., Ankara.
8. Erkan H. Hüsnü (1992), Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme, Türkiye
İş Bankası Kültür Ya., Ankara.
9. Frıedman Thomas L. (2000), Lexus ve Zeytin Ağacı Küreselleşmenin
Geleceği (Çev: Özsayar Elif), Boyner Holding Ya., İstanbul.
10. Güvenir A. (1999), "Yeni Ekonomi Maddeyi Tahtından İndirdi", Türk
Henkel Dergisi, Sayı: 173, İstanbul.
11. Houghton John, Peter Sheehon (2000), "A Primer on the Knowledge
Economy", Centre For Strategic Economic Studies, Victoria University,
Melbourne City MC.
12. İnfomag Bilgi ve İletişim Teknolojileri Dergisi Eki (2001),
"Yeni Ekonomi Kavramlar ve Uygulamalar", Sayı No: 6, İstanbul.
13. Kumar Krishan (1999), Sanayi Sonrası Toplumdan Post-Modern Topluma
Çağdaş Dünyanın Yeni Kuramları, Dost Kitabevi Ya., Ankara.
14. Kutlu Erol (2000), Bilgi Toplumunda Kalkınma Stratejileri, Anadolu
Üniversitesi Ya. No: 1209, İ.İ.B.F. Ya. No: 167, Eskişehir.
15. Küresel Eğitim Çağında Eğitim-Verimlilik ve İstihdam (1997), ITO
Ya., İstanbul.
16. Mandel Michael J. (1998), "The New Economy: For Berter Or Worse",
Business Week, 19 Ekim 1999, Issue 3600.
17. OECD (1996), "The Knowledge-Based Economy", General
Distribution, OECD/GD(96) 102.
18. Pohjola Matti (2002), "The New Economy: Facts, İmpacts and
Policies", Information Economics and Policy, No: 14, Elseiver Science
B.V., JEL Classification: 011; 030; 040; 047., s. 137-144.
19. Şaylan Gencay (1995), Değişim Küreselleşme ve Devletin Yeni
İşlevi, İmge Kitapevi Ya. No: 109, Ankara.
20. Söylemez S. Alev (2001), Yeni Ekonomi, Boyut Kitapları Ya.,
İstanbul.
21. Tapscott Don (1996), The Dıgıtal Economy, Promise And Peril İn The Age
Of Networked Intellıgence, McGraw-Hill, New York.
22. "Yeni Ekonomi 25 Yeni İş Alanı Yarattı", http://www.ntvmsnbs.com/news/38746.asp,
Erişim Tarihi: 23/10/2002.
23. Yülek A. Murat (1997), "İçsel Büyüme Teorileri, Gelişmekte Olan
Ülkeler ve Kamu Politikaları Üzerine", Hazine Dergisi, Sayı: 6,
Ankara.
24. http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/yucelih/biltek.html,
Erişim Tarihi: 15/05/2002.
25. http://www.liberal-dt.org.tr/güncel/fo1html,
Erişim Tarihi: 13/03/2002.
26. http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=38,
Erişim Tarihi: 10/04/2002. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |