29-12-2008, 11:29 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Tüketmek Zorundayız kavramların peşinden körü
körüne gittiği gerçeğinden sürekli söz ediyoruz. Her ne kadar bazen çok katı
eleştiriler yöneltsek de şurası tartışmasız ki, birçok sektörde olduğu gibi
bilgi teknolojisinde de, sürekli tüketim olmadan pazarın büyümesi olanaksız.
BT sektörünü bir an için bir kenara bırakıp herkesin ilgilendiği, herkesin
az-çok bir fikir sahibi olduğu konulara baktığınızda da bunu gözlemeniz mümkün.
Örneğin, taşıt araçları sektöründe, özellikle de otomobil konusunda 1930'lu,
40'lı yıllarda patenti alınan birtakım teknolojilerin 50 - 60 yıl gecikmeyle
pazara sunulup insanlara inanılmaz fiyat farklarıyla sanki çok yeni bir şeymiş
gibi satıldığının farkındayızdır umarım. Peki bu çarkın hala üreticiler lehine
bu kadar kolay dönmesinin sırrı nerede? İşte burada "Değere dayalı satış"
kavramı gündeme geliyor. Satın alma kararları sadece medya, reklam ve
söylentilerin oluşturduğu bir "İmaj" ile yönlendirilen bilgisiz ve bilinçsiz
tüketici, pazarı araştırıp kendi gereksinimlerini karşılayacak bir ürün (Daha
doğrusu bir "Araç") edinmek yerine, belli bir markayı veya modeli öncelikle
kafasına koyuyor. Çoğu kez buna bir de "Aman eski teknoloji almayalım. Modası
geçecek. Kasa değişecek. İkinci elde para etmeyecek" kaygısı da eklenince, asla
kullanılmayacak birtakım özelliklere dünyanın parasını vermenin bahanesi kolayca
bulunuyor.
Kendi sektörümüze döndüğümüzde durum çok mu farklı acaba? Yazılım üreticisi
firmalardan birinin büyük hissedarı geçtiğimiz aylarda geleneksel üretim
sektörlerini yavaş gelişme göstermek ve fiyatları aşağı çekememekle suçlamış,
karşı taraftan da güzel bir örnek eşliğinde uygun bir yanıt almıştı. Evet, biz
çok hızlı gelişiyoruz gelişmesine ama, acaba tüm kullanıcıların bu gelişmeye
ihtiyacı var mı? Örneğin, kişisel bilgisayarınızda çizgi film
tasarlamayacaksanız, veya askeri jet uçağı simülasyonu yapmayacaksanız acaba
1,000 MHz'lik işlemciye gereksiniminiz var mı? Internet üzerinde dolaşacaksanız,
tipik iş uygulamalarını kullanacaksanız 166 MHz işlemci de işinizi görmez mi?
650 MHz'lik yeni kuşak işlemcili bilgisayar, tipik iş uygulamalarını 166
MHz'likten daha hızlı çalıştırmıyor ki? Cevap: Görmez. Çünkü çoğumuzun,
özelliklerinin %10'unu bile kullanmadığımız tipik iş uygulamaları artık o kadar
donanım kaynağı israf ediyor ki, yeni versiyonlar eski işlemcinizde doğru dürüst
çalışmıyor. "Peki, o halde eski versiyon yazılımı kullanın. Zaten onun da %10'u
ancak işinize yarıyor" Cevap: Kullanamazsınız. Birisi size yeni versiyonla
hazırlanmış bir belge gönderirse, onu eski versiyon yazılımı kullanarak
açamazsınız. Donanım olarak ömürleri sonsuza yakın olan bu teknoloji harikası
bilgisayarlarınızın en geç 2-3 senede çöpe gitmesini sağlayan çark ne güzel
dönüyor, değil mi?
Bu arada tüketiciyi açıkça aldatan ve belki de, üzerine gidilse suç unsuru
bulunabilecek reklamları da gözardı etmeyelim: Sanki internet'te gezinmenin
hızına etki eden en önemli faktör, kullandığınız bilgisayarın ana işlemcisiymiş
gibi "ªu kadar MHz işlemci ile internette en yüksek hız" gibi reklam sloganları,
tüketicileri hiç mi etkilemiyor? Sonuca baktığımızda, içinden çıkılması imkansız
bir döngünün içindeyiz. Bu döngüden çıkmanın gerekli olup olmadığı da apayrı bir
tartışma konusu. Ancak, gerek bireysel olarak, gerekse hizmet ettiğimiz kurumlar
için karar verirken, tüm etkenleri nedenleriyle birlikte göz önünde
bulundurmamız ve olayın bütününü görmemiz bize daima yarar sağlayacak. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |