Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Bilgi Ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Bilgi Ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bu süreci analiz etmek için en iyi yol teknolojik ilerlemelerin finansal piyasaların yapısını belirleyen işlem maliyetleri (transaction cost) ve asimetrik bilgi (asymmetric İnformation) olguları üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Bu durumda, ilk olarak,yeni teknolojiler finansal bilgilerin elektronik kanallar ile aktarımını mümkün kılan ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Bilgi Ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 11:34 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Bilgi Ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri



Bu

süreci analiz etmek için en iyi yol teknolojik ilerlemelerin finansal

piyasaların yapısını belirleyen işlem maliyetleri (transaction cost) ve

asimetrik bilgi (asymmetric İnformation) olguları üzerindeki etkilerini

araştırmaktır. Bu durumda, ilk olarak,yeni teknolojiler finansal bilgilerin

elektronik kanallar ile aktarımını mümkün kılan araç ve yöntemlerin

geliştirilmesine imkan tanıyarak işlem maliyetlerini düşürdüğü

gözlemlenmektedir. Böylece finansal piyasaların alan ve hacimlerini

genişlettikleri tespit edilmektedir. Diğer yandan, kredi derecelendirme ve diğer

veri analiz tekniklerinin artan oranda kullanılması ile birlikte piyasadaki

güvenilir bilginin sistematik olarak arttığı belirlenmektedir. Bilişim

teknolojilerini ağırlıklı olarak kullanan kredi derecelendirme kuruluşları

eskisine göre çok daha geniş bir bilgiyi fon sağlayıcılara sunmaktadır. Bu süreç

asimetrik bilgiyi hafifleterek ters seçim ve ahlaki tehlike sorunlarından

kaynaklanabilecek potansiyel kayıpları azaltmaktadır. En sonunda, bilişim

teknolojisindeki gelişmelerin finansal sistemin etkin işleyişinde belirleyici

güç olduğu sonucuna varılmaktadır.

Abstract

THE EFFECTS OF IMPROVEMENTS CONCERNING INFORMATION TECHNOLOGIES ON THE

STRUCTURE OF FINANCIAL MARKET


We have experienced significant improvements in the field of information

technologies nowadays. These technologies have enabled the ability to collect,

store, process and communicate large amount of information effectively. Given

the fact that financial markets is the most informationally sensitive markets in

the economy, it can be argued that significant improvement in information

technology has affected the structure of financial market deeply. To analyse

this process, it is the best way to research the effects of technological

improvement on transaction cost and asymmetric information that determine the

basic structure of the financial market. On the one hand, new technologies have

led to new means of delivering financial services electronically and reduced the

transaction cost arising from collecting data. Thus, the scope and volume of

financial market have expanded tremendously. On the other hand, using credit

scoring and other data mining have resulted in increased availability of

systematic reliable information in the market. For example, infomediaries, like

rating agencies that used information technology mostly, can distribute more

information than ever before to lenders. This process mitigates the asymmetric

information and reduces the potential loss from moral hazard and adverse

selection. Finally, it can be concluded that improvements in information

technology has been a driving force the efficiency of the financial system. Teknolojik gelişmelerin ekonomik sistemin daha etkin çalışmasına yönelik

katkıları günümüzde iyice belirginleşmiştir. Özellikle bilgi ve iletişim

teknolojileri gibi genel amaçlı teknolojiler ( general purpose technologies ),

ekonomik yaşamın bir çok alanını derinden etkilemektedir [1] . Bilgi ve iletişim teknolojileri birlikte

"bilişim teknolojileri" şeklinde ifade edilebilmekte ve bilginin toplanması,

işlenmesi, stoklan ması ile aktarılmasına ilişkin yöntem ve araçların tümünü

kapsamaktadır [2] . Günümüzde,

bilgisayar ile yeni ürün ve üretim süreçlerinin geliştirilmesi ve yaratılan

değerlerin Internet yolu ile pazarlanması iyice yaygınlaşmıştır. Böylece,

bilişim teknolojisindeki gelişmelerin bütün sektörlerdeki şirket ve piyasa

yapılarına büyük bir refah artışı sağlayacak şekilde dönüştürdüğü

belirlenmektedir.

Bilişim teknolojisindeki gelişmelerin en önemli katkıyı sağladığı alanların

başında finansal sektör gelmektedir. Çünkü finansal sektör diğer sektörler ile

karşılaştırıldığında çok daha yoğun biçimde bilgiye dayalı olarak işlemektedir [3] . Bu durum finans şirketlerinin

yatırım stratejileri içinde bilişim teknolojilerine yönelik yatırımların aldığı

ağırlıklı payda açıkça görülmektedir. Örneğin, ABD' de yapılan son dönem piyasa

analizlerinde, finansal sektörün telekomünikasyon harcamalarına diğer sektörlere

oranla ortalama %29 daha fazla bütçe ayırdıkları belirlenmiştir [4] . Diğer taraftan, ülkedeki toplam bilişim

teknolojisine yapılan harcamalar içinde tek başına finans sektörünün payı %35

olarak hesaplanmıştır [5] . Böylece,

bilgi yoğun bir işleyiş yapısına sahip olmaları nedeni ile, bilişim

teknolojilerinden en fazla yararlanan ve dolayısıyla bu alandaki hızlı

gelişmelerden en çok etkilenen ekonomik alanların başında finansal piyasalar

gelmektedir.

Yukarıda belirlenen çerçeveden hareketle, çalışmamamızda bilişim

teknolojisindeki hızlı gelişmelerin finansal piyasalardaki etkileri analiz

edilmeye çalışılacaktır. İşlem maliyetleri (transaction cost) ve asimetrik

bilgi" (asymmetric information) olguları finansal piyasanın yapısını ve dolayısı

ile de işleyişindeki etkinliği belirleyen önemli unsurlar olarak kabul

edilmektedir [6] . Buradan

hareketle, ilk olarak, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin işlem maliyetleri

daha sonra ise asimetrik bilgi üzerindeki etkileri araştırılacaktır. Sonuçta

bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin söz konusu yapısal unsurlarda yarattığı

etki dolayısıyla piyasalarda oluşan dönüşümün niteliği belirlenmeye

çalışılmaktadır.

İŞLEM MALİYETLERİ VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Piyasa sisteminde işlemleri gerçekleştirmek için gereken bilgilerin

sağlanması belirli bir maliyet (transaction cost) doğurmaktadır. Özellikle

finansal piyasalarda işlem maliyetlerinin önemli bir kısmını ihtiyaç duyulan

bilgilere ulaşmak için yapılan harcamalar oluşturmaktadır. Bu anlamda piyasadan

bilgi edinme sürecinde yapılan harcamaların yüksek olması işlem maliyetlerini

artırmaktadır. Böylece yüksek işlem maliyetleri ise açıklık koşulunun aksamasına

bağlı olarak piyasa sisteminin işleyişini bozmaktadır. Bu durumda, fon arz ve

talep edenler piyasalardaki bilgilere yüksek işlem maliyeti nedeni ile

ulaşamadıklarından işlemleri gerçekleştiremezler. Yüksek işlem maliyetine

katlanıldığı durumda ise toplam maliyetler ve fiyatlar artacağı için piyasa

talep yapısı oldukça daralacaktır. Örneğin, borç almak isteyen bir kişi piyasaya

çıkarak istediği miktarda ve faizde para bulmak için elinde fon fazlası

bulunanlar arasında bir araştırma yapmak ve bilgi toplamak zorundadır. Bir an

için finansal aracıların olmadığını ve üstelikte bu araştırmayı ülke çapında

yaptığını varsayalım. Açıktır ki, araştırma için harcanacak zaman ve maliyetin

büyüklüğü kişiyi bu işten vazgeçirecektir. Her ne kadar araştırmanın dar bir

bölge ile sınırlandırılması bir çözüm gibi görünse de, bu durumda ancak çok

büyük miktardaki borçlanma faaliyetleri işlem maliyetlerine katlanabilecektir.

Üstelik, araştırma alanı ne kadar kısıtlanırsa en iyi seçimin gerçekleşmesi

ihtimalide o kadar azalmaktadır. İşlem maliyetlerinden kaynaklanan bu durum aynı

şekilde borç vermek isteyenler içinde kısıtlar oluşturmaktadır. Böylece, işlem

maliyetlerinin piyasadaki arz ve talep güçlerini belirleyen önemli bir unsur

olduğu ortaya çıkmaktadır. Daha açık bir ifade ile, katlanılmak zorunda kalınan

yüksek işlem maliyetleri arttıkça borç verenlerin daha az getiri elde etmelerine

neden olurken, borç alanlar açısından da daha çok faiz ödemek anlamına

gelmektedir. Bu durumda piyasadaki arz ve talep güçlerini sınırlandırarak

optimum miktar ve fiyatta dengeye gelmelerini yani piyasa etkinliğini

engellemektedir.

Ancak gelişen zaman süreci içerisinde yukarıda belirlenen problemler finansal

sistem içerisinde finansal aracılık kurumlarının gelişmesi ile azaltılmıştır.

Öyle ki, borç almak ve vermek isteyenler, teker teker hareket etmek yerine,

isteklerini bir finansal aracıya yansıttıkların da, araştırma sürecinden

kaynaklanan işlem maliyetlerini katlanılabilir bir seviyeye

indirebilmektedirler. Çünkü, bir çok isteği kendisinde toplayan finansal

aracılar ölçek ekonomilerinden kaynaklanan avantajlar sayesinde araştırma

maliyetlerini borç almak ve vermek isteyenler için uygun bir seviyeye

çekebilmektedirler. Diğer bir deyişle, finansal aracılar bireylerin tek

başlarına yapmaya kalktıklarında işlem maliyetleri nedeniyle ortaya çıkan

problemleri, isteklerin kendilerinde toplanması sonucu doğan ölçek ekonomisinin

sağladığı avantajlar ile çözümleyen birimler olmaktadır. Böylece aracı kurumlar

hem borç verenler ve hem de borç alanların araştırma işlemlerini tek elden

yaparak ölçek ekonomilerinin yarattığı avantajlardan yararlanmakta ve finansal

piyasaların işlevini yürütmesinde çok önemli bir rol oynamaktadırlar [7] .

Öte yandan, günümüzdeki bilişim sektörüne ait gelişmeler finansal

piyasalardaki işlem maliyetlerini, finansal aracıların sağladığı avantalar ile

karşılaştırıldığında, çok daha büyük bir oranda düşürmüştür. Öyle ki, fon arz ve

talep edenler artık finansal arıcılara bu anlamda ihtiyaç duymamakta söz konusu

kurumlarda fonksiyonlarını yeniden tanımlamak zorunda kalmaktadırlar [8] . Gerçektende, bilişim teknolojilerindeki

gelişmeler finansal piyasalara ait bilgilerin en etkili bir biçimde doğrudan

elde edilebilmesi için gerekli araç ve yöntemleri sunmaktadır. Özellikle

kablosuz Internet'e dayalı iletişim sistemindeki gelişmeler – WAP gibi (wireless

application protocol) – finansal hizmetlerin en etkin ve ucuz bir biçimde

sağlamaktadır. Bugün şube bankacılığı yöntemleri ile belirli bir miktar bilginin

elde edilmesinde katlanılan harcamalar ile karşılaştırılamayacak kadar küçük

bedeller ile sınırsız miktardaki bilgiye hızlı ve sürekli bir biçimde

ulaşabilmekteyiz. Öyle ki, artık finansal piyasalardaki işlemlerin gerçekleşmesi

için ihtiyaç duyulan bilgiler Internet yardımı ile dünyanın dört bir yanından ve

bir tuşa basacak kadar geçecek zaman içinde elde edilebilmektedir. Diğer bir

deyişle, bilişim teknolojisindeki gelişmeler ile birlikte, finansal bilgi

aralıksız olarak günün 24 saatinde dünya üzerinde oldukça düşük bir maliyet ile

akabilmektedir [9] . Sonuçta bilişim

teknolojisindeki gelişmeler işlem maliyetlerini düşürerek finansal piyasaların

etkin çalışması önündeki engelleri kaldırmaktadır.

Bilişim teknolojilerindeki gelişmelerden finans sektörünün büyük avantajlar

sağlaması sonucu finans şirketleri ile bilgi ve iletişim şirketlerinin gittikçe

artan oranda stratejik işbirliğine yöneldikleri görülmektedir. Örneğin, bilişim

sektöründe Portal'lar, telekomünikasyon şirketleri ve finans kurumları arasında

ortaklıklar hızla artmaktadır (Bank of East Asia ile Yahoo, ve Lycos ile

Telefonica gibi). Öte yandan, finans şirketleri, finansal bilgilerin en etkin ve

ucuz bir biçimde derlenmesi, işlenmesi ve aktarılması üzerinde bilgisayar

programları geliştirmeye çalışan yazılım şirketlerine de önemli yatırımlar

yapmaktadır. Bilgi, iletişim ve finans sektöründeki bu işbirliği sayesinde

finansal piyasalar elektronik bir yapıya kavuşarak önemli bir dönüşümü

gerçekleştirmektedir. Günümüzde, finansal piyasada işlem yapmak isteyen

birimler, öncelikle, bilgisayar, televizyon ve telefon gibi kişisel araçlar ile

Internet ortamında Portal' lara ulaşabilmektedirler. Daha sonra buradan sağlanan

imkanlar ile çok geniş finansal bilgi ve analizlerin bulunduğu bilgi aracıları

(infomediaries) ile bağlantı kurabilmektedirler. En sonunda gerekli gördükleri

işlemleri aynı yollar ile en etkili bir biçimde yapabilmektedirler [10] . Özetle, bilişim ve finansal sektörü

arasındaki işbirliği sonucu, bilgi ve iletişim sektöründeki hızlı gelişim

finansal piyasalara büyük oranda yansımakta, bu durumda işlem maliyetlerini

düşürerek piyasa yapılarını daha büyük bir etkinlik üretecek biçimde

dönüştürmektedir.

Yukarıda belirlenen çerçevede finansal bilginin hızlı ve düşük bir maliyet

ile elde edilmesi öncelikle piyasa alanlarını ve dolayısı ile hacimlerini hızla

genişletmiştir. Öyle ki, bilişim teknolojilerindeki gelişim sonucu oluşturulan

"Elektronik İletişim Ağı" ( Electronic Communication Network) ile borsa

işlemleri artık global düzeyde gerçekleştirilebilmektedir. Örneğin, ABD' deki

NASDAQ İndeksi esas olarak Connecticut'tan yönetilmekle birlikte, sahip olduğu

Internet ağı sayesinde dünyadan her yerinden yapılabilecek işlemlere açıktır.

Yani işlem merkezi ABD'deki bir eyalette olduğu halde bu piyasa üzerinde işlem

yapan kişiler bütün dünyaya yayılmışlardır. Diğer taraftan, Londra ve New York

borsaları da yine kurdukları iletişim ağları ile faaliyet alanlarını dünya

yüzeyinde genişletmişlerdir. Tokyo, Toronto gibi diğer gelişmiş borsalarında

elektronik iletişim ağları ile faaliyet alanlarını gittikçe geliştirdikleri

görülmektedir. Finansal piyasaların bilişim teknolojilerinin sağladığı imkanlar

ile faaliyet alanları genişlerken, doğal olarak, işlem hacimleri de

büyümektedir. NASDAQ'ın 2000 yılı itibari ile ortalama günlük işlem hacmi 42.5

milyar Dolardır. Bu oran New York Borsasında 35.0, Londra Borsasında ise 13.5

milyar Dolar olarak hesaplanmıştır

[11] .

Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ile bilginin çok uzak mesafeler

arasında hızlı ve ucuz bir biçimde aktarılması ile finansal piyasalardaki

bilgilere ulaşmak için katlanılması gereken işlem maliyetlerinin düşmesi,

finansal aracılık yapan kurumlarında fonksiyonlarını etkilemiştir. Fon arz

edenler ve talep edenler elektronik ortamda bilişim teknolojisinin kendilerine

tanıdığı imkanlar ile sağlanan düşük işlem maliyetleri ile gerekli bilgileri

elde edebilmektedirler. Böylece, aracıların ölçek ekonomilerinden sağladıkları

avantaj ile bilgi edinilmesi için harcanacak işlem maliyetlerini düşürmelerine

ihtiyaç kalmamıştır. Şimdi fon arz ve talep edenler bankaların aracılığına

ihtiyaç duymadan işlemlerini yapmaktadırlar. Örneğin, fona ihtiyaç duyan

şirketlere ait bilgilerin artık kolaylıkla ve ucuz bir biçimde elde

edilebilmesi, finansal piyasalarda fon sahiplerinin şirketler kesimine açtığı

doğrudan kredileri artırmıştır. Bir başka deyişle, kendilerine ait bilgileri fon

sahiplerine doğrudan ve etkin bir biçimde iletebilme imkanlarının gelişmesi

sonucu, şirketler için bankaları kullanmak yerine menkul kıymet çıkararak

sermaye piyasalarından fon sağlama imkanları geliştirmiştir. Amerika Birleşik

Devletlerinde özel şirketlerin tahvil yolu ile fon sağlama hacmi 1990'lı yıllara

kadar bankalardan sağlanan kredi hacminin altında kalırken bu yıllardan sonra

üstüne çıkmıştır [12] . Öte

yandan, büyük şirketlerin doğrudan uluslar arası fon piyasalarından aldıkları

kaynak 1980'lerin başında yaklaşık 100 Milyar Dolar iken 1990'larda bu oran

yaklaşık beş kat artarak 500 Milyar Dolara çıkmıştır [13] .

Finansal piyasalarda bilgi edinilmesine ilişkin işlem maliyetlerinin düşmesi

yerel finans kurumlarının bölgesel pazarlarda üstünlüklerine de son vermiştir.

Bu anlamda bölgesel piyasalara işlem maliyetlerinden kaynaklanan giriş engelleri

ortadan kalkarak rekabet koşulları gelişmiştir. Eskiden ulusal bankalar yerel

bazda fon talep eden birimlerin kredi isteklerini, uzun ve maliyetli bir

değerlendirme süreci gerektirdiğinden, karlı bulmayarak işleme alamıyorlardı.

İmkanlarını zorladıklarında ise, yakın olmaları nedeniyle değerlendirme

sürecinde önemli avantajlara sahip yerel bankalar ile önemli bir rekabete girmek

durumundaydılar. Ancak, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, ulusal bankalar

ile karşılaştırıldığında, bölgesel bankaların yerel birimlere fon sağlama

konusunda sahip oldukları üstünlükleri azaltmıştır. Öyle ki, artık borç veren

ile alanın arasındaki mesafe bilişim sektörünün sağladığı imkanlar ile iyice

uzamıştır. Örneğin, ABD'de ulusal bankalar ile borç verdiği şirketler arasındaki

mesafe 1970'lerde ortalama olarak 51 milden 1990'larda 161 mile çıkmıştır [14] . Diğer taraftan, gelişen

bilişim teknolojileri ile birlikte ulusal finans kurumları yerel piyasalara

girmelerinin yanında, faaliyetlerini uluslar arası alanda da genişletebilmiştir.

Böylece finansal piyasalara girişi engelleyen işlem maliyetlerinin bilişim

teknolojisindeki gelişmeler ile önemini yitirmesi, sadece ulusal düzeyde değil

uluslar arası düzeyde de rekabet ortamını artırmıştır. Örneğin, 1970'li

yıllardan 1990'lı yıllara kadar olan süreçte yabancı banka sayısı ABD'de 3 kat,

İngiltere'de 4 kattan fazla, Japonya'da 3 kat ve Almanya'da 4 kat artmıştır [15] . Bu şekilde yabancı banka

temsilcilikleri sayısının bütün ülkelerde artmasında, bilişim teknolojisinin

sağladığı imkanlar sonucunda bilginin mesafe tanımaksızın hızlı ve ucuz bir

biçimde aktarılması önemli bir rol oynamıştır.

ASİMETRİK BİLGİ VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Piyasadaki mevcut bilgilere yeterli miktar ve zamanda ucuz bir biçimde

ulaşmanın önündeki sorunlar yanında, bilginin ekonomik birimler arasında eşitsiz

dağılımı da ( asymmetric information ) piyasa etkinliğini belirleyen önemli bir

faktördür. Öyle ki, bir tarafın ötekinden daha değişik bir bilgiye sahip olması

piyasadaki işleyişi tamamen kendi lehine ve ötekilerin aleyhine

yönlendirebilmesine imkan tanımaktadır. Bu durun şüphesiz piyasa sistemini

aksatarak, işleyişindeki etkinliği bozmaktadır. Asimetrik bilgi olgusunun iki

tür probleme yol açması nedeni ile fonksiyonlarını yerine getirememektedir.

Bunlardan ilki ters seçim (adverse selection) ikincisi ise ahlaki tehlike (moral

hazard) durumudur [16] .

Ters seçim piyasada işlem gerçekleşmeden önce asimetrik bilgi olgusunun

yarattığı bir sorunudur. Örneğin, piyasada borç bulmak isteyen kişiler fon

bulmalarını engelleyeceğini düşündükleri bazı olumsuz özelliklerini saklayabilir

veya daha farklı gösterebilirler. Böylece istedikleri miktardaki fonu hem de

risk primi ödemeden düşük maliyetle elde edebilirler. Finansal piyasadalar da

böyle bir durumun varlığı, fon sağlayıcıların borç verme konusunda oldukça

isteksiz davranmalarına yol açabilir. Ya da yanlış bilgilendirilmeleri

ihtimaline karşı risk primi talep ederek fonlarını oldukça yüksek maliyet ile

arz edebilirler. Bu durumda ise, piyasada gerçekten iyi özelliklere sahip bir

biçimde borç arayan kimseler kendilerini diğerlerinden ayıramadıklarından, hak

etmedikleri halde söz konusu olumsuzluklardan etkilenmektedirler. Öyle ki, bu

kişiler, genel olarak borç isteyen kişilerin bilgilerine güvenilmediği için, ya

fon bulamaz ya da bulsalar bile risk primlerinin artırdığı yüksek maliyetlere

katlanmak zorunda kalırlar. Böylece daha makro düzeyde bakıldığında da

piyasadaki fon maliyetlerinin optimum seviyeden oldukça yüksek bir miktarda

oluşması iki önemli nedene bağlı olarak açıklanabilir. Birinci olarak, fon arz

edenlerin asimetrik bilgi tehlikesi karşısında piyasaya sürdükleri fonları

sınırlandırmaları, toplam fon miktarını azaltarak fiyatların artmasına neden

olmaktadır. İkinci olarak, asimetrik bilgi sorununa rağmen fon sunmaya karar

veren birimlerin yüksek risk pirimi istemeleri nedeni ile fon fiyatları

yükselmektedir. Görüldüğü gibi olumlu özelliklere sahip borç talep eden kişiler

de haksız yere yüksek fiyat ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durum iyi özelliklere

sahip borç arayanları piyasadan uzaklaştırabilir. Böylece piyasadaki kötü

nitelikli borçluların oranı artacaktır. Sonuçta piyasada fon arz edenlerin iyi

nitelikli kişiler yerine kötü nitelikli kişilere kredi sağlama yani "ters seçim"

olasılıkları artmaktadır. Piyasaların bu şekilde "kötü"nün pazarlamasını yapar

duruma düşmesi fonksiyonlarını yerine getiremediği anlamına gelmektedir.

Piyasalarda belirli bir işlem gerçekleştikten sonra asimetrik bilgiye bağlı

olarak ortaya çıkan sorun ahlaki tehlike şeklinde ifade edilmektedir. Bu

durumla, bir işlem sonucunda belirli bir ilişki içerisine giren ekonomik

birimlerden bir tarafın diğer tarafa, hiçbir biçimde belirlenemeyecek ve

dolayısı ile tazmin edilemeyecek şekilde zarar verme tehlikesi anlatılmak

istenmektedir. Bu tehlikenin gerçekleşmesi zarara yol açan tarafın

dikkatsizliğinden veya açıkça kurallara aykırı bir şekilde davranmasından

kaynaklanabilir. Öyle ki, finansal piyasadaki borçlu kişi borç verenin

istemediği ve fakat hiçbir şekilde belirlemeyeceği ve engelleyemeyeceği bir

biçimde bazı haksız davranışlara girerek borcun ödenmesini tehlikeye sokarak fon

sahibine zarar verebilir. Örneğin, borç alan kişi elde ettiği fonları gereğinden

fazla riskli işlerde kullanma eğilimine girebilir. Çünkü çok riskli işlere

girmesi ve projenin de gerçekleşmesi durumunda borç ödendikten sonra kendisine

büyük bir kazanç kalmaktadır. Ancak, bu seçim aynı zamanda borcun geri

ödenmesini de tehlikeye atarak borç verenin parasını alamama riskini

yükseltmektedir. Bu durumda, riskli proje gerçekleştiğinde borç veren önceden

belirlenmiş oranın dışında bir getiri sağlayamazken, gerçekleşmediği durumda

zarara katlanmak zorundadır. Yani borç alanın normal riskli ve çok riskli

yatırımı seçmesine göre borç verenin getirisi değişmezken, katlandığı risk

değişmektedir. Bunun için fon sağlayıcılar fon sağladıkları kişilerin hep normal

riskli yatırımlara yönelmelerini isterler. Ancak yukarıda belirlendiği gibi, çok

riski yatırımlar, borç alan kişiler için daha cazip olmaktadır. Bu durumda fon

sunanların verdikleri fonların kullanılıcılar tarafından daha fazla getiri amacı

ile çoğunlukla daha riskli alanlara yatırılarak batırılması tehlikesi yüksektir.

Böylece borç verenler yukarıda belirlenen tehlike nedeni ile fon sağlamada

isteksiz davranabilirler. Sonuçta, piyasadaki mevcut talep karşısında fon

miktarının kısıtlanması miktarın ve fiyatların optimum seviyede oluşmasını

engeller. Ayrıca, fon sahipleri ahlaki tehlikenin riskine karşı kendilerini

korumak için, tıpkı ters seçim riskinde olduğu gibi, risk primini artırarak fon

fiyatlarını normalin üzerinde yükseltebilirler. Ancak bu arada yine aldığı

fonları aşırı kar beklentisi dışında normal riskli yatırımlar da kullanmayı

planlayan iyi niyetli kişilerin fon bulma imkanları daraltılmıştır. Çünkü, ya

piyasadaki kısıtlı fonlardan kullanma imkanları olmayacak ya da yüksek fon

maliyetleri nedeni ile piyasadan çekilmek zorunda kalacaktırlar. Nihayetinde,

piyasa daha riski seçenekleri tercih eden yatırımcılara kalacağından, fon

sunanlar açısından ahlaki tehlike ile karşılaşma ihtimali oldukça yüksek bir

ihtimalle gerçekleşmektedir. Bu şekilde, büyük oranda kredilerin batırıldığı bir

ortamda piyasaların fonksiyonlarını yerine getirdiğini söylemek güçtür.

Görüldüğü gibi bilginin asimetrik dağılımı gerek ters seçim ve gerekse ahlaki

tehlike sorunlarına yol açarak finansal piyasalardaki işleyişi bozabilir. Ancak,

bilişim sektöründeki gelişmeler sayesinde geliştirilen çeşitli araç ve

yöntemler ile finansal piyasalardaki asimetrik bilgi sorunundan kaynaklanan

problemlerin hafiflediğini söylemek mümkündür. Gerçektende bilginin toplanması,

işlenmesi ve aktarılması alanındaki teknolojik gelişmeler, piyasalardaki bütün

birimler ve ilişkiler hakkında, ihtiyaç duyulan bilgilerin her aşamada etkin bir

biçimde sağlanabilme imkanlarını geliştirmiştir. Örneğin, bilişim

teknolojilerine dayalı olarak geliştirilen kredi derecelendirme (credit scoring)

sistemleri piyasalarda bilginin eşitsiz dağılımını engelleyen bir yöntem olarak

etkinliğini gittikçe artırmaktadır. Bu tür sistemler genel olarak şu şekilde

işlemektedir. Öncelikle piyasadaki ilgili birimlere ait mümkün olan tüm bilgiler

bilgisayar ortamına aktarmaktadır (computerized data). Daha sonra bütün bu

bilgiler üzerinde, insan gücü ile yapılması mümkün olmayan bir çok işlem kısa

zamanda yapılarak (computerized logic), türetilen yeni bilgiler ile çok daha

geniş bir bilgi stokuna ulaşılmaktadır

[17] . En sonunda piyasadaki birimlere ait bu bilgiler küçük bir bedel

karşılığı, herkesin kısa zamanda ulaşabileceği bir şekilde, Internet ortamında

yayınlamaktadır. Üstelik sistem içerisindeki veriler piyasayı yakından izleyen

teknikler sayesinde sürekli yenilenerek geliştirilmektedir. Böylece piyasada fon

sunmak isteyen birimlerin asimetrik bilgiden kaynaklanan kaygıları

hafifletilebilmiştir. Çünkü bu sistem, bir yandan, fon sağlayanlar adına borç

isteyen birimlerin niteliğine ilişkin geniş bir veri tabanına sahip olması

nedeni ile ters seçim sorununu hafifletmektedir. Diğer yandan ise, borç verme

işlemi gerçekleştikten sonra ahlaki tehlike sorununun doğmaması için etkin bir

monitör görevini yerine getirebilmektedir.

Finansal piyasalarda yukarıda belirlenen sistemleri işleten kredi

derecelendirme şirketlerinin sayısı ve etki alanı gittikçe artmaktadır. Örneğin,

Amerika'daki Dun and Bradstreet ( D&B ) derecelendirme şirketinde gözlem

altına giren şirketlerin sayısı 1973 ile 1993 yılları arasında her yıl ortalama

olarak yüzde 6.3 oranında artmıştır. Bu oran, söz konusu dönemde, ekonomideki

büyüme oranının iki buçuk katıdır [18]

. Bu gelişen süreç fon arz edenler için asimetrik bilginden kaynaklanan

problemlerden kaçınabilmek için ihtiyaç duydukları sinyallerin piyasa tarafından

daha fazla oranda sunulduğu anlamına gelmektedir. Böylece, fon arz edenler,

asimetrik bilgiden kaynaklanan tehlikelere ait şüphelerini azaltarak borç verme

konusunda daha istekli davranabilmektedirler. Sonuçta finansal piyasaların hızla

genişlemelerinde derecelendirme kuruluşları sayesinde asimetrik bilginin

azaltılmasının da önemli etkilerinin olduğunu ileri sürebiliriz. Burada tekrar

vurgulamak gerekir ki, bu tür kuruluşların piyasalardaki işleyişini artıracak

bir biçimde etkinlik sağlamalarının temelinde bilgi ve iletişim

teknolojilerindeki gelişmeler yatmaktadır. Gerçektende söz konusu

teknolojilerdeki hem donanıma dayalı (geniş kapasiteli bilgisayarlar ve uydu

iletişimine bağlı araçlar) ve hem de yazılıma dayalı (piyasadaki verilerin

çözümlenerek işlenmesine yarayan bilgisayar programları) teknolojilerdeki hızlı

gelişmeler sürecin temel dinamiğini oluşturmaktadır [19] .

Bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin piyasalardaki asimetrik bilgi

sorununu nasıl hafiflettiği küçük firmaların piyasalardaki finansman imkanlarını

geliştirme sürecinde açıkça görülmektedir. Eskiden küçük ölçekli firmaların

finansmanı büyük zorluklar altında gerçekleşebilmekteydi. Bir yandan,

büyüklüklerine göre maliyetli olması neden ile sermaye piyasalarından fon bulma

imkanları yoktu. Öte yandan, ulusal finans kuruluşları tarafından finanse

edilmeleri imkanları da kısıtlıydı. Çünkü sermaye piyasalarına açılmadıkları

için şirketlere ait bilgilerin kamuya yansıyan kısmı oldukça azdı ve ulusal

bankalar açısından bu şirketler hakkında bilgi toplamak, ülke çapında geniş bir

coğrafi alana yayıldıklarından oldukça güçtü. Öyle ki, bilgi toplama işlevinin

daha çok emek gücü kullanılarak yapılması nedeni ile araştırma süreci hem uzun

hem maliyetli olmaktaydı. Bu durum, küçük işletmeleri piyasadaki fon

sağlayıcılarının gözünde asimetrik bilgiden kaynaklanan tehlikeler açısından en

riskli grup haline getirmekteydi. Böylece, küçük işletmelerin finansman

ihtiyaçlarını karşılamak için sadece yerel finans kurumları kalmaktaydı. Çünkü

bu kurumlar küçük işletmeler ile yakın ve emek yoğun ilişkiler

kurabildiklerinden yeterli bilgiyi sağlayabiliyorlardı. Bu anlamda, yerel finans

kurumları yakın olmalarını nedeni ile küçük işletmelere ait "açık bilgileri"

(explicit knowledge) kolaylıkla sağlayabilirken aynı zamanda emek yoğun ilişki

kurdukları için kimi "örtük bilgileri" (tacit knowledge) de edinebiliyorlardı.

Sonuçta bu yerel kuruluşlara ulusal finans birimleri ile karşılaştırıldığında

büyük avantaj sağlamaktaydı. Böylece de küçük işletmeler için tek finansman

kaynağı yerel kurumların sağladıkları fonlar olmaktaydı. Diğer bir deyişle,

asimetrik bilgi sorununu çözebilecek sinyallere sadece yerel finans kurumları

sahip olduklarından, küçük işletmelerin finansmanında tek kaynak

konumundaydılar [20] .

Ancak zamanla bilişim teknolojisindeki gelişmelerin bilgi toplanması ve

aktarılmasında getirdiği yenilikler bu durumu değişmiştir. Bir yandan piyasada

kullanılan açık bilgi stoku artmıştır. Diğer yandan ise, program yazılımı

alanındaki gelişmeler ile, borçlulara ait yeni bilgilerin deşifre edilme

imkanları yani örtük bilgilerin açık bilgilere dönüştürülmesi süreci

gelişmiştir [21] . Artık ulusal

finans kurumları, daha az emek ama daha fazla teknoloji kullanarak ülkenin her

yerindeki işletmeler için bilgi toplayabilmektedir. Bu anlamda açık bilgilerin

edinilmesinde yakınlık, kimi örtük bilgilerin edinilmesinde ise insani ilişki

önemini yitirmeye başlamıştır. Örneğin artık bankaların çoğu bilişim

teknolojisinin sağladığı imkanları kullanarak, emek yoğun olmayan ilişkiler

sürecinde kredi kararlarını oluşturabilmektedirler. ABD ile ilgili yapılan bir

çalışmada sağlanan verilere göre, 1973-1979 yılları ortalaması olarak bankaların

%68'i kredi verdikleri müşteri ile kişisel ilişki kurarken bu oran 1990-1993

yılları arasında %34'e gerilemiştir

[22] . Bütün bu süreç yerel finans kurumlarının avantajlarını yitirmesine ve

ulusal kurumlarında yerel piyasalara kolaylıkla girebilmesine imkan vermiştir.

Böylece küçük işletmeler, kendilerine ilişkin bilgilerin yeterince elde edilmesi

ile fon sunanların gözünde asimetrik bilgiden kaynaklanan tehlikelere ilişkin

riskli grup olmaktan çıkmıştır. Sonuçta küçük işletmeler artık çok geniş

piyasalardan büyük miktarlarda borçlanabilme imkanı bulabilmektedirler. ABD'de

yapılan bir çalışmada, seçilen bir takım küçük firma grubunun 1995 yılından 1999

yılına kadar fon havuzunu 241 milyon dolardan on kat artırarak 2.3 Milyar Dolara

yükselttiği görülmektedir [23]

.

SONUÇ

Bilişim teknolojilerindeki büyük ilerlemeler ekonomik sistemin bütününde

olduğu gibi finansa piyasalarda da önemli etkiler yaratmıştır. Gerçektende,

bilişim teknolojisindeki hızlı gelişmelerin finansal piyasalarda sağladığı

avantajlar ile piyasa yapısının önemli bir dönüşüm geçirdiği belirlenmektedir.

Finansal piyasaların etkin çalışmasında bilginin sağlanmasından kaynaklanan

işlem maliyetleri ile asimetrik bilgi olgusu önemli rol oynamaktadır. Bilginin

toplanması, işlenmesi ve aktarılmasındaki gelişmeler söz konusu unsurlarda

yarattığı olumlu etkiler ile finansal piyasalarda etkinliği artırıcı önemli

katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin

sağladığı avantajlar ile, piyasalardaki işlem maliyetleri düşerken asimetrik

bilgi sorunu da hafiflemektedir. Piyasalarda büyük boyuttaki bilgilerin uzak

mesafeler arasında hem de çok ucuz bir biçimde aktarılması, bilgi sağlanma

sürecindeki harcamaları düşürerek, arz ve talep güçleri üzerinde işlem

maliyetleri nedeni ile oluşan kısıtları kaldırmıştır. Böylece finansal

piyasaların alanları ve işlem hacimleri gelişmiştir. Diğer taraftan, bilişim

teknolojisindeki gelişmeler kredi kararları oluştururken teknoloji yoğun

ilişikleri geliştirmiştir. Böylece açık bilgilerin edinilmesinde "yakınlık",

kimi örtük bilgilerin edinilmesinde ise "insani ilişki" nin önemini yitirmesine

neden olmuştur. Özellikle program yazılımındaki gelişmeler ile birimlere ait

bilgilerin deşifre edilme imkanlarının gelişmesi ile örtük bilgilerin açık

bilgilere dönüştürülme sürecide hızlanmıştır. Böylece, bilginin asimetrik

dağılımı sonucu ortaya çıkan ters seçim ve ahlaki tehlike sorunlarının

hafifletilmesi, bu tür riskler nedeni fon sunanlar üzerinde bulunan kısıtları da

ortadan kalkmıştır. Sonuçta, finansal piyasalarda, açıklık koşulunun etkin bir

biçimde sağlanmasına bağlı olarak, arz ve talep güçleri üzerindeki kısıtların

hafiflemesi ile optimum dengenin sağlanması imkanları gelişmiştir. Buna göre,

bilişim teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler ve finans sektörünün bu alandaki

gelişmeleri artan oranda içselleştirmesi süreci devam ettikçe, finansal

yapıların daha etkin sonuçlar verecek şekilde dönüşmesi süreci de devam

edecektir.

KAYNAKLAR

ALLEN Franklin, James McAndrews, Phillip Strahan: " E – Finance: An

Introduction ", Wharton Financial Institution Center, Working Paper

(2001-36), University of Pennsylvania, October 2001.

ALP Ali: " Finansın Uluslararasılaşması ", Yapı Kredi Yayınları

– 1337, Nisan 2000.

CLAESSENS Stijn, Thomas GLAESSNER and Daniel KLINGEBIEL: "

Electronic Finance: Reshaping the Financial Landscape Around the World ",

Financial Sector Discussion Paper No: 4, World Bank, September 2000.

CLEMONS, Eric K. and Lorin M HITT: " The Internet and the Future of

Financial Services: Transparency, Differential Pricing and

Disintermediation." Wharton Financial Institution Center, Working Paper

(2000-35), University of Pennsylvania, September 2000.

DOMOWITZ, Ian: " Liquidity, Transaction Costs, and Reintermediation

in Electronic Markets " Financial E-Commerce Conference of the Federal

Reserve Bank of New York, April 2001.

HERRING J. Richard: International Financial Integration: The

Continuing Process", Wharton Financial Institution Center, Working Paper

(94-23), University of Pennsylvania, Temmuz 1994

LIHUI Lin, Xianjun GENG and Andrew WHINSTON: " A New Perspective to

Finance and Competition and Challenges for Financial Institutions in the

Internet Era ", in Electronic Finance: A New Perspective and Challenges, BIS

Papers No: 7, November 2001.

MISHKIN, S. Frederic, and Philip E. STRAHAN: " What Will Technology

Do To Financial Structure " NBER Working Paper No: 6892, January 1999.

PETERSEN, A. Mitchell and Raghuram G. Rajan: " Does Distance Still

Matter? The Information revolution in Small Business Lending ", mimeo, March

2001.[1] Clemons. K. Eric, Lorin M.

Hitt ; " The Internet and the Future of Financial Services, Transparency,

Differential Pricing and Disintermediation" The Wharton Financial

Institution Center, September, 2000, s.4. [2] Mishkin S. Frederic, Philip

E. Strahan; " What Will Technology Do To Financial Structure " NBER

Working Paper 6892, January 1999, s.2.[3] Lin Lihui, Xianjun Geng,

Andrew Whinstan; " A New Perspective to Finance to Competition and Challenges

for Financial Institutions in the Internet Erea", içinde " Electronic

Finance: A New Perspective and Challenges, BIS Papers No: 6892, January, 1999.,

s 16. [4] Alp Ali, " Finansın

Uluslararasılaşması" Yapı Kredi Yayınları – 1337, Nisan 2000,

s.49.[5] a.g.e, s.57[6] Mishkin ve Strahan,

s.1.[7] a.g.e, s.2.[8] Domowitz. Ian, " Liqudity,

Transaction Costs and Reintermediation in Electronic Markets ", Financial

E-Commerce Conference of the Federal Reserve Bank of New York, April 2001, s13.

[9] Claessens Stijn, Thomas

Glaessner ve Daniela Klingebiel, " Electronic Finance: Reshaping the

Financial Landscape Around the World " World Bank Dicussion Paper No:4 ,

September 200, s.4.[10] a.g.e, s.2.[11] a.g.e, p.6.[12] Mishkin ve Strahan,

s.7.[13] Herring J. Richard, "

International Financial Integration; The Continuing Process", The Wharton

Financial Institutions Center, July 1994, s.3[14] Petersen A. Mitchell,

Raghurm G. Rajan; " Does Distance Still Matter? The Information Revolution in

Small Business Lending ", mimeo, Mart 2001, s.5.[15] Herring, s.5-6.[16] Mishkin ve Strahan,

s.3.[17] Petersen ve Rajan, s.

3.[18] A.g.e, s.22-23[19] a.g.e, s.21[20] Franklin Allen, James

McAndrews, Philip Strahan; " E – Finance : An Introduction ", The Wharton

Financial Institution Center, Eylül 2001, s.16. [21] a.g.e, s.12.[22] Petersen ve Rajan, s.

15.[23] Franklin, McAndrews,

Strahan, s.11.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« Termometre | Takvim »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Bilgi Ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Bilgi Ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bu süreci analiz etmek için en iyi yol teknolojik ilerlemelerin finansal piyasaların yapısını belirleyen işlem maliyetleri (transaction cost) ve asimetrik bilgi (asymmetric İnformation) olguları üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Bu durumda, ilk olarak,yeni teknolojiler finansal bilgilerin elektronik kanallar ile aktarımını mümkün kılan ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:33 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.