Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Deniz Taşıtlarının İcadı Hatta geminin arabadan önce icat edilmiş olması
da olağandır. Öyle ya, ağaç kütüğünü oyarak basit bir kayık yapmak, dingil ve
tekerleği gerektiren arabanın icadından daha kolay değil midir? Hatta
gemiciliğin, suyollarının karayollarından daha kısa ve kullanışlı olduğunun fark
edildiği günden başlayarak gelişmiş olduğunu kabul etmek, daha akla yakındır.
Güzel bir yaz günü, körfezin karşı kıyısına geçmek için kestirmeden denizi aşmak
varken, tepeleri ve koruları aşarak karayolundan gitmek zorunda kalırsak, buna
hangimiz üzülmeyiz? Geminin icadını şu ya da bu halka mal etmekten
kaçınmamız yerinde olur. Gemi yolculuğunun, ta ilk zamanlardan beri dünyanın her
yanında uygulandığını kesin olarak kabul etmeliyiz. Yunan gemiciliğine öteki
ülkelerdekinden (sözgelişi, Çinlilerden ve İskandinavlardan) fazla önem
verişimiz. Yunanlı gemicilerden birinin adının Ulysse (Odusseus) oluşundan ve
Homeros adlı ünlü şairin onu ölümsüzlüğe kavuşturmasındandırGerçektende,
ilk klasik gemiciyi gözümüzde canlandırmamıza imkân veren Homeros'tur. Şair,
kahramanını: Kabaca işlenmiş birkaç ağaç kütüğüne hayatını emanet etmiş ve
dalgalara meydan okuyan bir yiğit, diye tanımlar. Klasik bir tanım, ama onu ta
tarih öncesine kadar, çok gerilere götürmemiz gerekir, işte o zaman, M.Ö.
III.-II. binde bile nasıl olumlu bir gelişmeye ulaşıldığını anlarız.
Daha iyisi, Louvre'a bir gidelim ve Mısır kayıklarının resimlerini
gözden geçirelim. Bunlar, birkaç çift kürekçinin çektiği uçları kıvrık
gondollardır. Yön, dümenle belirlenmekte, dümenci pupada oturarak gondola
belirli açılar vermektedir. Daha büyük hacimdeki gemilerde, dümen yerine çark
kanadı kullanılmaktaydı. Çark kanadının görevi, artık teknenin ekseni üzerinde
değişik eğriler vermek değil, bir bağlama sistemiyle dikey tutturulduğundan,
mili çevresinde dönme hareketi sağlamaktı. Bu haliyle, gerçek bir dümenin ilkel
şekline varmış oluyorlardı; ama daha da ileriye gidemeyeceklerdi. Çünkü dümen
için menteşe şarttı ve henüz bilinmiyordu bu. Fenikeliler, Mısır
Gondollarını geliştirdiler, uzattılar. Bunların iki uçları, ön ve arka kasara
(geminin baş ve kıç tarafında ,asıl güverteden yüksek olan kısa güverte.)
biçimini aldı, boyu yirmi metreyi, su iç derinliği de iki metreyi buldu.
Sanayici, tüccar, armatör ve korsan bir halk olan Fenikeliler, Akdeniz'deki
üstünlüklerini bu gemiler sayesinde kurdular. Hatta Karadeniz'e ve Atlas
okyanusuna çıktılar.Bu sürekli yolculuklar, onları mevsime göre değişen
rüzgârları incelemeye ve -pusula bilinmediğinden- yıldızlara bakarak yön bulma
yöntemini keşfetmeye götürdü. Gemiciliğin ilk kurallarını da belirleyerek
edindikleri bilgileri derlediler. Bu kurallar, derme çatma sayılmasalar gerekti;
çünkü Firavun Nekao, M.Ö. 600 yılında bunlara dayanarak Afrika'nın çevresini
dolaşmış ve Bartolomeo Diaz'dan yirmi yüzyıl önce Ümit burnunu aşmayı
başarmıştı. Şimdi bu dönemi geçip üç dört yüzyıl ileriye giderek Yunan
tarihinin altın çağında Atina'nın limanı Pire'yi ziyaret edelim: Rıhtımına 40
metre uzunluğunda 300-400 tonajlık gemiler yanaşmış. Bunlar, pupadaki çift kat
kürekle idare edilmekte ve yelkenle hareket etmekteler Donatımı, son derece
basit: Hepsi de yatay birer serene bağlanmış tek kare yelken taşıyor. Kaldı ki,
direk çarmıhlara dik tutulduğundan, kaptan sadece pupadan ya da gerektiğinde,
yan-arkadan esen rüzgârla yol alabilir. Başka bir gidişin gemiyi alabora etmesi
işten bile değildir.Ancak, savaş gemilerinin bu çeşit sınırlandırmalarla
engellenmesine imkân yoktu elbet. Bu nedenle, savaş donanması, su altı derinliği
3.50 metre olan üç sıra kürekli kadırgalardan meydana getirilirdi. Yelkenden
başka sayıları bazen üç yüze varan kürekçiler de bulunurdu: Sıkı bir disiplinle
idare edilişi, ayrıca pruvaya (geminin ön tarafına) eklenen madeni mahmuz, bu
gemileri korkunç savaş araçları haline getirmekteydi. Buna son şeklini almış
olan çapayı ve istenen yerde durmayı sağlayan dikey demiri, çipo'yu da eklemek
gerekir. Ancak bu tekneler, İskenderiye'nin sonraları denize indireceği
kocaman gemilerin yanında neydi ki? Karınca yuvası gibi kaynayan Siraküza
limanındaki şu göz kamaştırıcı gemiye bir bakın hele: II. Hieron'un
komutasındaki bu gemi, Korintli Arşias'ın tersanelerinde inşa edilmiş. 5.000
tonajlık hacmi var ve 3.900 ton tutarında mal taşıyabiliyor. Yolcular, özel
kamaralarında kalıyor ve lüks salonlarda vakit geçiriyorlar.
İskenderiye-Siraküza yolunu, altı günde alabilen bu dev gemide 600 tayfa hizmet
ediyor, 300 asker de onlara eşlik ediyor. Birkaç yüzyıl atlayarak. Roma
egemenliğinin en parlak cağında 6 kilometrelik rıhtımı, 112 hektarlık
havuzlarıyla Akdeniz ticaretini Roma'ya bağlayan Ostia limanına gidelim.
Kalyonları, Ben Hut'un ünlü üç sıra kadırgalarını ve Arşimet'ten bu yana pek
önemli bir gelişme göstermemiş olmakla birlikte 200 yolcu ve 3.400 hektolitre
buğday taşıyabilecek kapasitedeki kabotaj (bir ülkenin iskele ya da limanlan
arasında işleyen gemiler; bu gemileri işletme işi.) gemilerini selâmlayalım.
Bunlar İskenderiye'den Roma'ya sadece on günde gidiyor... Romalılar, rüzgârları
iyi tanıdıklarından, yolculuklarını Hint okyanusuna; oradan da kervanlarla Çin'e
kadar uzatabiliyorlar.
DENİZ VE IRMAK GEMİCİLİĞİKristof
Kolomb zamanındaki, 1.600 tonajlık, 1.200 kişiyle 200 top taşıyan yelkenliler ve
100-200 tonajlık küçük gemiler de gelişmişti. XIII. Louis 70 metre uzunluğunda,
15 metre genişliğinde, 72 top taşıyan ve 15.000 metre kare yelkenleri olan bir
gemiyi 1638'de denize indirdi. XIV. Louis zamanında, özellikle Fransız ve
Hollandalılar sayesinde düzenli yolcu seferleri başladı. Gemilerin uzunluğu hâlâ
60 metreyi geçmiyordu, ama denge sağlayıcı yan omurgaları, bir kablo
aracılığıyla idare edilen çember dümeni ve mükemmel manevra kabiliyeti sağlayan
sayısız kare yelkenleri vardı. Kat kat uzanan güvertelerdeki namlular, düşmana
500-600 metre yaklaşınca ateşe başlarlardı. 1624 yıllarında bir
Hollandalı fizikçi, elips biçiminde keresteden yapılmış ilk denizaltıyı suya
indirmişti. Yukarı aşağı işleyebilen küreklerle yol alan bu gemi,
Westminster'den Greenwich'e doğru dört metre derinlikte, iki mil kadar
ilerleyebilmişti. Gemiciliğe paralel olarak limanlar da gelişmekteydi.
Gemilerin limanlara girişini güvenliğe almak için kıyı dalgakıranları inşa
etmek, karaya yanaşabilmeleri için havuzları derinleştirmek ve yüklerini
boşaltabilmek için rıhtımları uzatmak gerekiyordu. Hamburg, Amsterdam, Le Havre,
Liverpool, Nantes, Bordeau,Lisbon gibi deniz limanları durmadan büyüyor, Anvers,
Londra gibi ırmak limanları gelişiyordu. Suyolunun avantajları uzun
zamandan beri bilinmekteydi. Ticaret trafiğinin gerektirdiği, tarifelere göre
düzenli işleyişe en iyi suyolu karşılık verebiliyordu. Üstelik itici güç burada,
karayollarından daha yüksek verim sağlıyordu. Tonlarca yükün dağları ve vadileri
aşması için kaç beygire ihtiyaç vardır? Oysa, bunlar küçük bir mavnaya
yüklendikten sonra, kıyıdan tek bir beygirle çekilebiliyordu. Akarsuyun bu işe
uygun olmadığı yerlerde de kanallar açmak zorunlu oluyordu. Venedik'in
olağanüstü gelişmesi ve önemi, sahip olduğu kanal şebekeleri sayesinde Batı
Avrupa ile doğu ülkeleri arasında bağlantı sağlayabilmesinden ileri gelmiyor
muydu? Bunu, daha sonra. Kuzey ve Orta Avrupa ile Amerika arasında, Amsterdam
yapmaya başladı. İtalya, Rönesans'ta uygarlığın öncülüğünü yapmıştı;
araştırmacıların zekâlarını kanal tekniği yönünde de işletmeleri beklenirdi.
Lombardiya, arklarla sulama sistemini XI. yüzyılda uyguladı. XII. yüzyılda
Tessin'in, XIII. yüzyılda da Adda'nın yatağını değiştirmeyi başardılar. Su
işleri tekniği yaygınlaşıyordu. Hollanda ve Fransa ilk tasarılarını
hazırladılar. XV. yüzyılda Seine'de Eure'den Troyes'a kadar gemiler işlemeye
başladı. XVI. yüzyılda, Fransız mühendisi Adam de Craponne (1527-1576), Ourance
ile Rhone sularını birleştiren bir kanal yaptı. Mühendis Domenico
kardeşlerin (XV. yüzyıl) geliştirdiği 'çifte kapılı tasfiye havuzu' en son
mükemmelliğine erişti. IV. Henri 1604'te Briare'da kanal şantiyeleri açtırdı. Bu
iş, Tourslu mühendis Hugues Crosnier'ye verildi ve 1642'de işletmeye açıldı.
Kralın bir suikasta kurban gitmesi, iç kargaşalıklar ve savaşlar nedeniyle bu iş
oldukça uzamıştı. Bununla birlikte resmi makamlar ve mühendisler heyecan yaratan
bir proje hazırladıkları için çalışmalar sürdürülmüştü. Proje, Okyanus'la
Akdeniz'i bir kanalla birleştirmekti ama, bu yüce kişiler, hiç bir şey
gerçekleştiremediler. Uygulanabilir bir planı sonunda Languedodu basit bir vergi
memuru olan Pierre-Paul Riquet (1604-1608) teklif etti ve Colbert'in de
desteğiyle 1667'de ilk kazmayı vurdu. Eserinin sona erdiğini (1681) görmenin
kıvancına erişemediyse de, Riquet'in onur verici bir işi başardığı tartışmasız
kabul edildi. Bu çağda Hollanda'da iç suyolları gemiciliğinde büyük
gelişmeler görülmüştü. Sanayi ve tarım merkezleri, mavna seferleriyle
birbirlerine bağlanmıştı. Sözgelişi Delft ile Rotterdam arasında en az on altı
tekne işlemekteydi. Bu ulaşım araçlarının düzenliliğinden suyolunda sarsıntı
olmadığı için rahatlığından ve ucuzluğundan ötürü, insanlar, âdeta eşyalara
imreniyorlardı... Çünkü bunlar ırmaklar boyunca keyifli keyifli giderlerken,
insanların, yoldan başka her şeye benzeyen, atların ayaklarını ya da arabaların
dingillerini kırdıkları şoselerde eziyetli yolculuklara mahkûm edilmeleri
haksızlık değildi de neydi? Bu nedenle de XV. yüzyıldan başlayarak insanların da
suyoluyla taşınması tasarlandı. Bu girişimler, XVII. yüzyılda resmiliğe büründü
ve suyoluyla düzenli şekilde insan taşıma işi ancak o zaman
gerçekleştirilebildi. Böylece su arabaları, kara arabalarıyla ciddi bir
rekabete başladı. Su arabaları, Fransa'da 1625'te Paris-Tours arasında
işlemeye konuldu. Bunu Auxerre, Lyon, Nantes hatları izledi. Yolculuk uzun
sürüyordu, ama en az üç kat daha ucuz ve kara taşıtlarıyla kıyaslanamayacak
kadar da rahattı. Yolcu taşıyan şık ve süslü vapurlarda yolculara ayrılan
bölümlere, manzarayı seyredebilmeleri için baştan başa cam takılmıştı.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |