Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sodyum Karbonat
Meksika'dan, Kanarya Adalarından ve Hindistan'dan ithal edilen kırmız
böceği; Meksika ve Antiller'den bakam ağacı; Hindistan ve Uzak Doğu'dan çivit,
Brezilya'dan brezil. Orta Doğu'dan mazı, vb. Bazen kumaş, boyayı kendiliğinden
emerdi, bazen de boyadan önce kumaşı yağlardan arıtmak gerekiyordu. Kısacası,
dokuma eskiden beri bilime dayanan bir teknik olmuştu. Kumaşları
yağlarından arıtmakta şapın ne gibi yararları olabileceğini ilk sezen, İngiliz
Wtlliam Petty (1623-1687) olmuş ve: Şap, kumaşla boya arasında bir bağdır,
demişti. Ama boyamada en yararlı çalışmaları yapanlar Fransızlar oldular.
Fizikçi Cisternay Du Fay (1698-1739) boya ve şap oranını tam olarak tespit etti.
Kimyagerler Jean Hellot (1685-1766), Pierre-Joseph Macquer (1718-1784) ve
İngiliz meslektaşları Bancroft (1744-1818) yüzlerce yıllık tekrarların dışında
bir teknik bulmaya çalıştılar. Boya Sanatının öğeleri adlı eserin yazarı olan
büyük kimyacı Claude Berthollet (1748-1822), Lavoisier'nin görüşlerine dayanarak
kimyaya, bilime dayanan bir yöntem kazandırmaya çalıştı. İki başka
teknik daha boyaya sıkıca bağlıydı: Birincisi, deri sanayisinde de kullanılan
şap üretimi. Şapın 1461'de Kilise topraklarında keşfedilmiş olması nedeniyle,
üretimi XV. yüzyılın sonuna kadar Papalığın tekelinde kalmış, üç yüz yıl içinde
de bütün Avrupa'ya yayılmıştı. İskoçyalı Kimyacı Peter Spence 1845'te modern
yöntemi keşfedinceye kadar şap üretiminde bir değişiklik görülmedi. İkinci
tekniğe gelince; bu, kumaşların beyazlaştırılmasıydı. Soldurma işlemi, kumaşları
uzun zaman güneşe sermek yoluyla sağlanıyordu. Berthollet, Gobelins'deyken bunu
klorun etkisinde bırakmakla elde etti. Sonra da klorlu tuz bileşimi icat ederek
bunu, Paris yakınındaki Javel köyünde sanayi çapında üretmeye başladı. Ev
kadınlarının o gün bugündür kullandıkları Javel çamaşır suyu böylece bulunmuş
oldu. Kumaşları dokumak ve boyamakla iş bitmiyordu, bunları bir de
yıkamak gerekiyordu. XVIII. yüzyılın sonuna kadar, yıkama bir sorun olmamıştı.
Venezüela ve Mısır'dan gelmekte olan sodyum karbonattan ya da İspanya
kıyılarında çıkarılan bir deniz bitkisini yakarak sabun imal ediyorlardı. Bundan
başka potasyum ve sodyum külleri de cam ve kâğıt üretiminde, yünlerin yağlardan
arıtılmasında kullanılmaktaydı. Ne var ki. Devrim öncesinden başlayarak
İspanya ile ticaret yavaşlamış ve birkaç yıl sonra da büsbütün durmuştu. O kadar
ki, sodyum karbonatın yerini tutabilecek bir madde bulmak zorunluydu. 1788'de
Bilimler Akademisi, bulana prim vaat etti. 1790'da Nicolas Leblanc (1742-1806)
adlı bir aday çıktı. Orleans dükünün özel doktoru olan Leblanc, nötr tuzlar
hakkında kayda değer araştırmalar yapmıştı. Şimdi de deniz tuzunu, yüksek ısıda
kömürün ve sülfirik asitin etkisinde tutarak yeni bir madde imal etmeyi teklif
etmekteydi. Fakat elde edilen madde kaliteli olmakla birlikte çok miktarda, pis
kokulu bir kalıntı bırakıyordu ve bundan kurtulmanın nasıl mümkün olabileceğini
kimse kestiremiyordu.Bu, en sonunda pratik bir güçlüktü, ama Bilimler
Akademisi bunu bahane ederek bilgine primi vermedi. Leblanc'a güveni sarsılmayan
tek kişi, efendisi Orleans düküydü. Hatta Saint-Denis'de bir fabrika kurup bu
maddeyi üretebilmesi için kendisine 200.000 frank sermaye verdi. Ama şanssızlık
Leblanc'ın yakasını bir türlü bırakmıyordu. Devrim sırasında Orleans dükü
tutuklandı ve giyotinle idam edildi. Bütün mallarına el konulduğundan, fabrika
elden gitti. Böylece mucit günden güne yoksulluğa düştü. Sonunda 1804'te
haklarını tanıdılar, ama bu defa da kapitalistler elinden tutmak istemediler.
Herkes tarafından terk edilmiş ve umutsuz kalmıştı. Leblanc bu duruma
dayanamayıp r etti. Leblanc yönteminin sakıncalarının kolaylıkla
giderildiğini ve nice sanayicinin onun sayesinde servet sahibi olduğunu
düşünecek olursak, bu karayazı insanı daha çok üzüyor. Mucitin ailesi yoksulluk
içinde yaşarken vatandaşlarından Jean Darcet adlı biri. (1777-1886), 'mamulü'
verimli olmaktan çıkaran kalıntılarından kurtarmanın yolunu buldu. O sırada işi
İrlandalı James Muspratt ele aldı (1793-1886). Sırasıyla eczacı çıraklığı,
Wellington ordusunda asker ve İngiliz donanmasında subay adaylığı yapmış olan bu
serüvenci, 1822'de Liverpool'a yerleşmiş ve Leblanc yöntemiyle sodyum karbonatı
imal etmeye karar vermişti Darcet'nin yöntemini geliştirip buna yenilerini de
ekledikten ve birçok mali güçlükler atlattıktan sonra bu maddeyi
sanayileştirmeyi başardı. Malını bütün dünyaya kabul ettirmek için uzun yıllar
çabaladı ve XIX. yüzyılın ortalarına doğru kesin başarıya ulaştı. 1863'te bütün
dünyaya yılda 300.000 ton mal satmaktaydı. Sodyum karbonat gelişmiş, büyük kimya
sanayii kurulmuştu. Yine aynı yıl içinde yani 1863'te yarım yüzyıldan
beridir laboratuvarları uğraştıran bir buluş daha sanayiide bomba etkisi yaptı:
Yirmi beş yaşında bir Belçikalı kimyager daha kolay ve daha ucuz bir üretim
yöntemi öneriyordu. Bu genç mucit Ernest Solvay (1838-1922) idi. 1836'da
İskoçya'da, daha sonra Viyana, Leeds ve Paris'te denenip de mali felâketlere yol
açan bir yöntemi başarıya ulaştırmıştı. Bu, tuzu amonyak ve karbonik gazla
işlemekten ibaretti. Reaksiyon sodyum bikarbonat vermekte, bundan da, ısıtılarak
istenilen karbonat elde edilmekteydi. Hemen şuna işaret etmeliyiz ki, bu
yöntemin basitliği bir görünüşten ibaret olup aslında Solvay'ı uzun zaman
uğraştırmıştı. Solvay'ın yönteminin gerçek bir ihtiyaca karşılık verdiğine de
inanmamız gerekir. Çünkü birkaç yıl içinde Belçika, A.B.D. Almanya, Rusya ve
daha birçok ülkelerde üst üste fabrikalar kurulmaya başlandı. Böylece Üretim
1875'te 40.000 tona, 1895'te 1.000.000 tona yükseldi. 1902'de de dünyada
üretilen 1.800 000 ton sodyum karbonatın 1.650.000 tonu Solvay yöntemiyle elde
edilmekteydi. Solvay, zavallı Leblanc'ın tersine şanslı çıkmış, büyük
bir servet, ün ve sevgi kazanmıştı. Ama bunları iyiye kullanmasını bildiğini de
hemen eklemek gerekir. Her şeyden önce, çok zengin bir sanayici olduktan sonra
bile bilim aşkını kaybetmedi. Aynı zamanda büyük bir insanseverdi. Brüksel ve
Paris'te enstitü ve kurumlar kurdu. 1911'de de bütün dünya fizikçilerim
Belçika'nın başkentinde toplayacak bir kongreler sistemi meydana getirdi
katkısının özellikle büyük etki ve sonuçları olmuştur. Planck, Rutherford, Bohr
gibi bilginler buluş ve icatlarını burada açıklamışlar ve bu toplantılar Curie,
Einstein, Jeans, Langevin, Perrin, Poincare ve daha başka ünlü bilim adamlarının
bir araya gelmelerine fırsat hazırlamıştı.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |