Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Hareket Sorunu Galileo,
serbest düşen cisimlerin (eğik atışlar dahil) ve eğik düzlem üzerindeki bir
cismin hareketini inceleyen, bağıl hareket kavramını ortaya atan ve salınan bir
sarkacın, zaman aralıklarını ölçmek için kullanılabildiğini kaydeden İtalyan
fizikçisi ve astronomicisidir.Teleskobu keşfedişinden sonra ben şimdi
zaten aklımdan geçen bildiğim şeyin görünen ispatına sahibim demiştir. Galilei,
astronomide birçok önemli keşif yaptı; Jüpiter'in dört uydusunu ve birçok yeni
yıldızı keşfetti, Ay'ın yüzeyini inceledi, Güneş lekelerini ve Venüs'ün
evrelerini buldu; Samanyolu'nun, çok sayıda yıldızdan ibaret olduğunu
kanıtladı.Bütün cisimlerin, serbest bırakıldıkları zaman yere hemen
hemen sabit ivme ile düşeceği iyi bilinir. Galileo'nun, eğik Piza Kulesi'nden
aynı anda serbest bırakılan farklı iki ağırlığın, yere yaklaşık olarak aynı
zamanda çarptığını gözleyerek, bu gerçeği ilk kez keşfettiği rivayet
edilir.Bir demir para ile buruşturulmuş bir kağıt parçasını aynı anda
bir yükseklikten bırakalım. Hava direnci yokken, her ikisi de aynı hareketi
yapacaklar ve yere aynı zamanda çarpacaklardır. Hava direncinin ihmal edilliği,
idealleştirilmiş haldeki böyle bir hareket, serbest düşme olarak
tanımlanmaktadır.2 Ağustos 1971'de böyle bir deney, astronot Davit Scott
tarafından Ay üzerinde yapıldı. Astronot, bir çekiç ve bir şahin tüyünü aynı
anda serbest bıraktı ve Ay'ın yüzeyine aynı anda düştüklerini gözledi. Bu
gösteri deneyi Galileo'yu kesinlikle onaylamıştır. Galileo'nun mekanik
bilimindeki başarıları, Newton'un Hareket Yasalarının gelişmesinde önemli paya
sahiptir.Fırlatılan bir okun hareketi nasıl oluşur? Aristo'nun bulduğu
açıklama şöyleydi: Bir ok ya da benzeri cisim havaya atıldığı zaman, önünde
bulunan havanın yerini alır; hava, sürekli olarak okun arkasına geçer ve onu
iterek yol almasını sağlar. Doğal olarak bir süre sonra, okun önünden arkasına
geçen hava gücünü yitirir ve giderek ok yere düşer.Aristoteles, bu
açıklamayı aslında vakumun olanaksız olduğunu savunmak için yapmıştı. Öyle ya,
hareket ancak havanın varlığında gerçekleşebilirdi. Ona göre eğer vakum diye bir
şey olsaydı, herhangi bir cismin hareketini değişmez bir hızda ve doğrusal
olarak sürdürmesi gerekirdi. Böyle birşey de olanaksız olduğundan vakum da
olamazdı.Bu açıklama, oku ileri doğru meleklerin ittiği düşüncesinden
çok ileri olmasına karşın yanlıştı. Ama 2.000 yıl kadar insanlara doğal geldi.
İlk bakışta Yeryüzü'ndeki hareketi ile gökyüzündeki cisimlerin hareketi bir
diğeriyle ilişkisiz olarak görünür. Gökcisimleri Evren'in merkezi sayılan Dünya
etrafında dolanır durur.Yeryüzü'ndeki cisimler ise doğal olarak
hareketsizdir, bir dış kuvvet etkisinde harekete başlatıldıklarında bir doğru
üzerinde bir süre yol aldıkktan sonra durdukları gözlenirdi. Bu iki hareket türü
karşılaştırıldığında, gökteki cisimlerin sürekli hareketi için bir dış etken,
yani bir hareket ettirici aranır ve bu da felsefi tartışmalara konu
edilirdi.Galileo, şu soruyu soruyordu: Bir cisim, kendine etkiyen hiçbir
kuvvet yoksa nasıl hareket eder? Bu soru, alışılmışın dışında bir soruydu. 16.
yüzyıldan önce yaşamış bilim adamları, maddenin durgun halini onun doğal hali
olarak düşündüler. İlk kez Galileo, maddenin doğal hal ve hareketine farklı bir
yorumla yaklaşmıştır.Galileo, sürtünmesiz yüzeylerde hareket eden
cisimlerle ilgili bir düşünce deneyi geliştirerek, hareket halindeki cismin
durmasının onun doğal hali olmadığını, hiç durmadan yoluna devem etmesi
gerektiğini söylemiştir. Ayrıca cisimler hareket halinde iken, durmaya ve
hızlanmaya direnme (eylemsizlik) tabiatına sahip olduğu sonucuna da
varmıştır.Her gün çevremizde gördüğümüz hareketi, başka bir ortamda
sınama sorusu, günlük deneyin sınırlandırmalarına meydan okuyan bir soru. Çünkü
Yeryüzü'nde, ağırlığın etkilemediği, hava ya da suyun direnciyle karşılaşmayan
hiçbir hareket yoktur.Galileo, sınırları zorluyordu. Tarihte ilk kez
sistemli deneylerle doğayı sorguluyordu; görüngüleri soyutlayıp ayırarak
basitleştirmeler yapmayı başardı. Buradan Eylemsizlik İlkesi ni tanımladı. Bu
ilke şöyle der: Kendisini hiçbir hareket nedeninin (sonra buna kuvvet
denecektir) etkilemediği bir cisim, düzgün doğrusal bir hareket
yapar.Bilimin, belki de en önemli sorunu, çağlar boyu hareket sorunu
oldu. Aristoteles bize düzgün hareketin, ancak onu sürdürecek bir kuvvet olduğu
zaman olanaklı olduğunu söylemişti. Bu gerçek temelde gözlemlerle uyum
içindeydi. Sonra, düşen nesnelerle ilgili gözlemlerinde daha kesin sonuçlar alan
Galileo, tam tersini söyledi. Ancak Aristo'nun bilimsel gerçeği yüzyıllar boyu
geçerli olmuştur.Modern bilimin öyküsü, bir İtalyan dahisiyle yani
Galileo ile başladı. Hareket bilmecesine ilk el atan O'dur. Düşme yasalarını,
sarkacı ve teleskopu bulan Galileo, aynı zamanda Kopernik Sistemi'ni
savunuyordu.Galile, Jüpiter'in uydularının, Gezegen çevresinde
dolaştıklarını görünce, bunun Güneş merkezli sistemin bir minyatürü olduğu
düşüncesine ulaşmakta gecikmedi. Kopernik zamanında, hatta yüzyıllar sonra bile
Kopernik Kuramı'nı doğrulayan kanıtlar pek ortada yoktu.Galile,
Jüpiter'le ilgili gözleminin ışığında, benzeyişe dayanarak, Kopernik Kuramı'nın
doğruluğunu ileri sürebilirdi. Bu yüzden suçlanmış ve 1616'da Engizisyon
Mahkemesi'ne verilmişti. Engizisyon, Evren'in merkezinin Güneş olduğu fikrini
budalaca ve saçma bulmuştu.Papa 5. Paul'un tavsiyesi ile Galileo, bu
görüşünden vazgeçmeye çağrılmıştı. O da Kopernik Sistemi'ni bundan sonra
savunmayacağına söz vermiş, ant içmişti. Ama bir süre sonra Dünya'daki İki
Büyük Sistem Hakkında Konuşmalar yayımlanınca (1632), yeniden Engizisyon
Mahkemesine sevkedildi.Pişmanlık duyduğunu söylemesine karşın suçlu
sayıldı; Papalığın üç yıl gözetiminde bulunmasına ve her hafta bir kere
pişmanlık ilahilerini yüksek sesle okumasına karar verildi. Mahkeme'nin
kararından sonra Bununla birlikte, dönüyor dedi. Bu büyük adam 1637'de kör
oldu; 1642'de köşesine çekildi ve o yıl öldü.Kilise mensupları onun
Hıristiyan Mezarlığı'na gömülmesine bile izin vermemişlerdi. Fakat 19. yüzyılda
yalnız İtalya'da değil, birçok ülkede adına anıtlar
dikilmiştir.Galileo, teleskoptan yararlanarak, gökteki Samanyolu'nun
aslında çıplak gözle birbirinden ayırtedemediğimiz çok sayıda yıldızdan oluşan
bir küme olduğunu ortaya koydu. Güneş'teki lekeleri gözledi. Böylece eskiden
beri inanılan, göksel cisimlerin pürüzsüz, kusursuz (yetkin) nesneler olduğu
görüşünün yanlış olduğu ortaya çıkıyordu.Ay yüzeyindeki dağları saptadı;
gölgelerini ölçerek, kabaca bu dağların yüksekliklerini hesapladı. Bunlar
yalnızca bir başlangıçtı, yüzyılın kalan bölümünde teleskop, astronomide gerçek
bir devrim etkisi yapacaktı.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |