Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Orion

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Orion Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Yıldızlar da bizler gibi doğar, yaşar, yaşlanır ve ölürler. Yıldızları oluşturan hammadde ise, yıldızlararası boşlukta bulunan gaz ve tozdur. Bu gaz ve tozun daha yoğun bulunduğu bölgelere ise bulutsu ismi verilir. Bulutsular, evrendeki temel madde olan hidrojenin dışında, daha ağır ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Orion

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 11:37 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Orion

Yıldızlar da bizler gibi doğar, yaşar, yaşlanır ve ölürler.

Yıldızları oluşturan hammadde ise, yıldızlararası boşlukta bulunan gaz ve

tozdur. Bu gaz ve tozun daha yoğun bulunduğu bölgelere ise bulutsu ismi verilir.

Bulutsular, evrendeki temel madde olan hidrojenin dışında, daha ağır elementleri

de içerirler. Bu ağır elementler, daha önce yıldızların içinde üretilmişler ve

bir süpernova patlaması ya da diğer nedenlerle uzaya savrulmuşlardır. Yani bu

olayı, çok büyük bir ölçekte gerçekleşen bir geri kazanım olarak düşünebiliriz.

Yıldızları oluşturan bu yoğun gaz ve toz bulutları, çok düşük

sıcaklıklarda olmalarından dolayı, karanlık bulutsu olarak adlandırılılar. Tipik

bir karanlık bulutsu, birkaç bin Güneş kütleseni içerir ve yaklaşık 30 ışık yılı

çapında (1 ışık yılı yaklaşık 10 trilyon kilometredir) bir hacim kaplar.

Bulutsunun içerisindeki madde, yaklaşık %74 hidrojen, %25 helyum, ve %1

daha ağır elementlerden oluşur. Kızılötesi dalgaboyunda yapılan gözlemler, böyle

bir bulutsunun sıcaklığının yaklaşık 10 Kelvin (-263°C) olduğunu gösteriyor.

Bulutsunun bu kadar soğuk olması, içerisindeki atomların çok yavaş hareket

etmeleri demektir. Eğer, herhangi bir şekilde, bulutsunun içerisindeki

bir gaz ve toz yığını, çevresindeki maddeden daha yoğun bir hale gelirse, kütle

çekiminin etkisiyle, bu yığınla birlikte, çevresindeki madde de sıkışmaya

başlar. Sıkışmanın etkisiyle giderek yoğunlaşan gaz ve toz bulutunun

merkezindeki sıcaklık kritik değere ulaştıktan sonra (10 milyon Kelvin) nükleer

füzyon başlar. Bu sırada, hidrojen atomları, helyum atomlarına

dönüşürken, büyük miktarlarda enerji serbest kalır. Merkezden kaynaklanan bu

enerji, içeriden dışarıya doğru bir basınç yaratarak, bulutun daha fazla

sıkışmasını engeller. Yeni bir yıldız doğmuştur. Bu nükleer fırının etrafını

saran gaz ve toz bulutu ise açısal hızından dolayı bir disk halini alır. Daha

sonra, bu madde, yıldızdan kaynaklanan yoğun ışınımın yarattığı basınçtan dolayı

uzaklaşarak yeniden yıldızlararası boşluğa dağılır ve içerisideki parlayan kütle

açığa çıkar. Kışın, kuzey yarımkürede gökyüzünün en parlak ve belki de

en romantik takımyıldızı olan Orion, binlerce yıldır gözlemciler için ilgi

çekici bir hedef olmuştur. M.Ö. 2000 yıllarında Yunanlılar, takımyıldızı

oluşturan yıldızları birleştirmiş ve bunun bir avcıya benzediğine karar

vermişlerdir. Orion bulutsusu avcının belini temsil eden üç yıldızın altında,

avcının kılıcını oluşturan üç ışıklı noktadan ikincisi olarak göze çarpar.

Bulutsu, gaz ve toz karışımı yapısıyla, 56 trilyon kilometre uzunluğunda

bir alan boyunca yayılmaktadır ve içerisindeki genç yıldızlar sayesinde

parlamaktadır. Bir yıldızın rengi sıcaklığına bağlıdır. Güneş, sarı renkli

ortalama bir yıldız olup, yüzey sıcaklığı 5800°C'dir. Avcı'nın sol dizini

oluşturan Rigel, mavi-beyaz renkli bir yıldızdır ve yaklaşık 10000°C'de

parlamaktadır. Rigel gibi büyük kütleli, sıcak yıldızlar yakıtlarını çok

hızlı yaktıkları için kısa sürede kendilerini tüketirler. Büyük kütleli

yıldızlar yaşamlarının son evrelerinde helyumu karbona, karbonu da demire

dönüştürürler. Daha sonra bunlar, yaşlı ve şişman Betelgeuse gibi kırmızı dev

haline gelirler. Avcının sağ omuzunda yer alan Betelgeuse soğuktur;

yüzeyindeki sıcaklık sadece 3000°C'dir. Bir yıldızın içindeki nükleer fırın

söndüğü zaman, çekim kuvveti yıldızın çökmesine ve büzülmesine neden olur. Bu

hızlı büzülmeden dolayı serbest kalan enerji, büyük bir patlamayla sonuçlanır ve

bir süpernova olarak ortaya çıkar. Patlama eğer bir gaz ve toz bulutunun

yakınında gerçekleşirse, şok dalgaları bu bulutu sıkıştırıp yoğunlaşmasını

sağlayabilir ve yıldız oluşum döngüsü böylece sürüp gider. Hubble'la

yapılan ilk gözlemler, Orion'la ilgili gizemin ortaya çıkarılacağı konusunda

oldukça ümit vermiştir. Hubble'ın ilk görüntüleri, bilinmeyen bir dizi parlak

cisimle doludur. Dağınık bir şekilde yerleşmiş bu düzensiz noktaların, aynı

Galileo'nun, teleskobundaki mercekte bulunan hava kabarcıklarını Jüpiter'in

uyduları zannetmesi gibi, önceleri teleskobun optik alıcılarındaki bozukluktan

kaynaklandığı düşünülmüştür. Houston Üniversitesi'nde çalışmalarını

sürdüren ve yaklaşık 30 yıldır Orion Bulutsusu üzerinde çalışan Robert O'Dell,

bu cisimlerin, genç yıldızların etrafında dolaşan; gaz ve toz karışımı içeren

gezegen sistemleri olabileceğine karar vermiştir. Eğer O'Dell haklıysa, evrenin

başka bir yerinde yaşam bulunması olasılığı artıyor demektir. Çünkü sadece

gezegenler, DNA oluşumu ve çoğalması için gerekli yoğunluğa sahiptir ve

bilindiği kadarıyla yaşam için uygun sıcaklıklar sadece gezegenlerde bulunur.

Robert O'Dell, Hubble'la yapılan gözlemlerde hiçbir yanıltıcı cisme

rastlanmadığını, Orion'u olduğu gibi gözlemlediklerini ancak beklenmedik bazı

bulgularla karşılaştıklarını belirtiyor. Bulutsunun merkezinin bir bölümüne

yapılan ilk sağlıklı gözlem sonucunda 110 yıldız ortaya çıkarıldı ve bir

sürprizle karşılaşıldı. Bunların 56'sı ince ve küresel bir bulut katmanıyla

çevriliydi. Daha önce belirlenen parlak nesneler bu çatlak görünüşlü cisimlerdi.

O'Dell, bunlardan başka, teleskobun keskin gözünün bile farkedemediği,

yakın yıldızların az miktarda aydınlattığı birkaç cisim daha gözlemlemeyi

başardı. Bulutlar her ne şekilde açıklanırsa açıklansın, bunların içinde bulunan

yıldızlar (ve tüm diğer yıldızlar) Orion'daki gaz moleküllerinden Güneş

Sistemi'mizdeki gezegenlere kadar tüm maddelerin asıl kaynağını oluşturur.

Galaksimizin sarmal kolları içinde dağılmış pek çok yıldız toplulukları

olmasına rağmen, hiçbiri Orion Bulutsusu kadar canlı değildir. Bize uzaklığı

yaklaşık 1500 ışık yılı olduğu halde, kışın çıplak gözle bile gökyüzünde

kolaylıkla farkedilebilir. Galileo, 1610 yılında teleskobunu Orion

Takımyıldızı'na çevirdiğinde bulutsuyu nasıl olduysa farketmedi. Aynı yıl, bir

amatör astronom olan Fransız hakim Nicolas Claude Fabri de Peiresc, Galileo'dan

aldığı bir teleskopla bulutsuyu keşfetti. Bir teleskoptan bakıldığında,

bulutsu renksizmiş gibi görünür çünkü içerdiği azot ve hidrojenden dolayı

kırmızı renkli olan dış kısımlar parlak olmadığı için gözlerimiz tarafından

algılanamaz. Bulutsu, aslında çoğunlukla hidrojenden oluşmuş olup daha az

miktarda olmak üzere helyum, karbon, azot ve oksijen içeren sıcak ve parlayan

bir gaz bulutudur. Bu gaz bulutu kendisinden daha geniş ve karanlık bir gaz ve

toz bulutunun içinde bulunur. Su ve karbonmonoksit de dahil onlarca

sayıda molekülün varlığı, bu gaz ve toz bulutunun yıldızların oluştuğu maddeyle

yüklü olduğunu gösteriyor. Bulutsunun aydınlık kısmının topografyası oldukça

düzensizdir. İçerdiği sıcak gazlardan gelen morötesi ışınlar özellikle moleküler

bulutun ince olduğu yerlerde bulutsunun genişlemesine yol açmaktadır.

Orion'a baktığımızda aynı bizim Güneş Sistemi'mizin de bir zamanlar

içinde yeraldığına benzer bir yıldız fabrikası görüyoruz. Orion

Bulutsusu'ndaki yıldızların çoğunluğu, 300,000 ile 1 milyon yaşındadır ve genç

olanları genellikle kırmızı renkli ve küçük kütlelidir. Bir kıyaslama yapacak

olursak, bizim ortayaşlı Güneş'imiz 4.5 milyar yaşındadır. Trapezium

olarak adlandırılan dört büyük kütleli yıldız bu yıldız fabrikasının çarpan

kalbini oluşturuyor. En büyükleri olan Teta 1C, Güneş'ten 20 kat daha fazla

kütleye sahiptir ve 100,000 kere daha parlaktır. Bu yıldız tek başına bütün

bulutsuyu aydınlatabilir. Trapezium'u oluşturan ve bir milyon yaşından

daha yaşlı olmadıkları tahmin edilen yıldızlardan kaynaklanan morötesi ışınlar,

çevrelerinde bulunan maddenin gökkuşağı renklerinde parlamasına yol açmaktadır.

Trapezium'un dışında, bu yıldız fabrikası, oluşumlarının değişik aşamalarında

olan yaklaşık 70,000 yıldız daha içermektedir. Bulutsu, bu haliyle,

gökadamızdaki bilinen en yoğun yıldız kümelerinden birisine sahiptir. 1995

baharında, uzay teleskobu yönünü dört defa daha Orion Bulutsusu'na çevirdi ve 15

farklı bölgesinin değişik fotoğraflarını çekti. Uzun çalışmalar sonucunda bu

görüntüler birleştirilerek bulutsunun tutarlı bir görüntüsü elde edilebildi.

O'Dell'in söylediğine göre, bulutsu oldukça karmaşık ve şiddet dolu bir

yer. Şok dalgaları, Orion Bulutsusu'nun son gizemlerinden birisidir.

Astronomlar, şok dalgalarına, yeni oluşan yıldızlardan fışkıran gazların sebep

olduğuna inanıyorlar. Gaz fışkırmalarının, yıldız oluşturan gaz bulutundaki

manyetik alandan kaynaklandığı düşünülüyor. Bulut, kütle çekimi

sayesinde sıkıştıkça, manyetik alan da bir miktar sıkışıyor ama belirli bir yere

kadar sıkışıyor. Bu sınıra ulaştığında, manyetik enerji dönen kütlenin dışına

taşmaya başlıyor ve yolu boyunca gaz parçacıklarının çok yüksek hızlara

ulaşmasına sebep oluyor. Manyetik enerjinin dışarı taşması için en uygun

yer ise kutuplar. Bu nedenle, bu fışkırmalar yeni doğan yıldızların manyetik

kutupların yerlerini gösteriyor olabilir. Eğer, şok dalgaları, yeni doğmuş

yıldızlardaki aktif kuvvetlerin varlığı anlamına geliyorsa, bu yıldızların

çevresindeki gaz ve tozdan oluşan diskler gezegenlerin oluşumuna dair en büyük

kanıttır. Bu disklerin incelenmesi bize, Güneş Sistemi'mizin nasıl oluştuğu

konusunda bilgi verebilir. Bu gaz ve tozlardan oluşan diskler Immanuel

Kant'ın, 1755 yılında ortaya attığı hipotezini doğruluyor gibi görülüyor.

Hipoteze göre, dönen gaz bulutu bir merkezde sıkışır ve yıldız oluşumunu sağlar.

Arta kalan maddeler ise dönmeye devam ederek gezegenleri oluşturur. Yıldızları

çevreleyen diskler genellikle küresel değil düzdürler. (Eğer bir bulutsu,

gezegen oluşturacaksa, dönüyor olmak zorundadır ve döndükçe de bir disk halini

alır.) Bu disklerden bazıları dairesel görünürler, çünkü cismin görünüşü

bakış açısına göre değişir. Diğerleri ise damla şeklindedir. Bunun nedeni,

maddenin, Trapezium Yıldızlarından kaynaklanan güçlü yıldız rüzgarları

tarafından üflenmesidir. Bazı diskler Güneş Sistemi'mize oranla çok daha

büyüktür. Bir tanesinin çapı Güneş Sistemi'ninkinin yaklaşık 7.5 katıdır.

Merkezinde ise bizim Güneş'imizin üçte biri kütleye sahip kırmızı ve sönük bir

yıldız vardır. Çevrelerinde disklere sahip olan yıldızların pek çoğu muhtemelen

kendi gezegenlerini oluşturacaklar. Henüz yıldızlar çok genç oldukları

için, yıldızlardan herhangi birinin çevresinde gezegen sistemine rastlanmadı.

Ancak, benzer çalışmalar gökadamızda pek çok yerde gezegenlerin olma ihitimalini

kuvvetlendiriyor. Şimdiye kadar, binlerce yıldızın aynı anda ve çok büyük

kümeler içinde doğdukları düşünülüyordu. Fakat Arizona'daki Kitt Peak Ulusal

Gözlemevi'ndeki astronomlar yeni kızılötesi teleskoplarını Orion Bulutsusu'ndaki

bir bölgeye çevirdiklerinde sadece 10-15 yıldızın bulunduğu kümelerde de

yıldızların oluşabildiğini gözlemlediler. Bizim gökadamız Samanyolu'nda

birçok yıldız bu şekilde oluşuyor olabilir. Gözlenen yıldızların hemen hemen

hepsi gaz ve tozdan oluşan bir diske sahiptir ve herbiri bizim Güneş

Sistemi'mize benzer bir sistem olabilirler.



Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel  The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Orion

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Orion Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Yıldızlar da bizler gibi doğar, yaşar, yaşlanır ve ölürler. Yıldızları oluşturan hammadde ise, yıldızlararası boşlukta bulunan gaz ve tozdur. Bu gaz ve tozun daha yoğun bulunduğu bölgelere ise bulutsu ismi verilir. Bulutsular, evrendeki temel madde olan hidrojenin dışında, daha ağır ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:36 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.