29-12-2008, 11:46 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| EINSTEIN'IN BEYNİNDE BİZDE OLMAYAN NE VAR? Aslında "Fotografik Hafıza Teknikleri™"ni kullanırken benim beynimde
de sürekli harika bir Salvador Dali'nin olduğunu bir kez daha fark ettim.
İkimizin arasındaki tek fark, benim her gün "Akli Göz Tekniği™" olarak
kullandığım hafıza ve hızlı öğrenme teknikleri sonucunu bu adam kağıtlara
dökmüştü. Yıllar önce farkında olmadığım beynimdeki bu potansiyelin ortaya
çıkmasındaki en büyük pay, "Fotografik Hafıza Teknikleri™" setinde anlattığım "hızlı öğrenme" ve "hafıza gücü"
tekniklerine aittir.
Aslında sadece benim değil,
hepimizin beyninde Salvadar Dali, Edision ve Einstein gibi bir dahi potansiyeli
var. İçimizdeki bu dehaların ortaya çıkmasını engelleyen en önemli faktör,
eğitim sisteminde her şeyi bilinç ve mantık çerçevesinde değerlendirmeye
zorlanmamızdan ve hayal gücümüzün bastırılmasından başka bir şey değildir. Peki
Edison ve Einstein gibi dahiler biz normal insanlardan farklı bir beyne mi
sahipler? Bu sorunun cevabı için onların öğrencilik ve iş
geçmişlerine bakmak mantıklı bir yol olsa gerek.Her ikisinde de çocukken
dahi olduklarıyla ilgili bir belirtiye rastlanmamış. Aksine dahilerin çoğunun
daha önce "öğrenme zorluğu çeken" ve "zor öğrenen" damgaları yediklerini
öğrenmek insanı gerçekten şaşırtıyor.Meşhur matematikçi Henri
Poincare'nin zeka testinde çok başarısız olduğunu ve "aptal" olarak
nitelendirildiğini duyduğumda da oldukça şaşırmıştım. İnsan kendi kendine aşağıdaki soruları
düşünmeden edemiyor;Öğrenme zorluğu çeken bir
insan nasıl oluyor da geçen zaman içinde dahi oluyor? Yoksa onlar beyinlerindeki
dehayı kendileri zaman içinde farklı bir şeyler yaparak mı
geliştiriyorlar? Eğer farklı bir şeyler
yapıyorlarsa, bu farklı şeyler nedir? Biz de aynı şeyleri yaparak
beynimizdeki dehayı geliştirebilir
miyiz?
Yaptığı 1093 adet buluşla patent
alarak dünyanın en büyük mucidi olarak bilinen, ancak öğrencilik yıllarında
"yavaş" olarak nitelenen Thomas Edison "Babam benim aptal olduğumu
düşünüyordu" diyor.
Yine Albert Einstein okuma ve
yazma zorluğu çektiği için öğrenme açısından kendi yaşıtlarından geri kalmıştı.
Einstein'ın kız kardeşi Maja Winteler onun için; "Normal çocukluk gelişimi
çok yavaştı. Lisanı çok zor kullanıyordu. Çevresindekiler onun konuşmayı tam
olarak öğrenememesinden hep korktular. Söylemek istediklerini dudaklarını
yavaşça hareket ettirerek kendi kendine tekrar ederek söylüyordu. Bu durumu yedi
yaşına kadar devam etti" diyor.
Einstein'ın lisanı kullanımında
zorlanması bir gün öğretmenlerinden birini çileden çıkarmış ve öğretmeni ona
"Senden hiçbir şey olmaz" demişti. Zorla da olsa Eintein toparladı
ve liseyi bitirdikten sonra üniversitede lisans seviyesinde eğitim görerek mezun
oldu. Ancak hiçbir profesörden tavsiye mektubu alamadı ve akademik bir pozisyona
atanamadı. Sonunda İsveç patent bürosunda düşük seviyede bir memur olarak işe
başlamak zorunda kaldı. Geçmişteki
başarı grafiği Einstein'ın artık gelecekte ortalama bir hayat süreceğini
gösteriyordu. Ancak her
şey birdenbire değişiverdi. 1905 yılında, daha henüz 26 yaşındayken,
Einstein o meşhur "E=mc2" formülünü de içeren "İzafiyet Teorisi"ni yayınladı. On
altı yıl sonra da Nobel Ödülünü alarak dünyaca tanınan bir bilim adamı oldu.
1955 yılında vefat etmesine rağmen, o ve onun posbıyıklı resmi hala bir "süper zeka" ve
"deha" sembolü olarak
bilinmektedir.
Ölümünden önce bilim adamları
Einstein'a onun beynini ölümünden sonra incelemek istediklerini belirterek izin
istediler. Einstein da bu izni, onlara vereceği kapalı bir zarfa koyduğu
yazdıklarını, beyniyle ilgili Cornell Üniversitesinde yapılacak olan
araştırmalar sonuçlandırıldıktan sonra kamuoyuna açıklamaları şartıyla kabul
etti.
Bu izinden birkaç yıl sonra
Einstein öldü. Einstein öldüğünde Princeton Hastanesinde patoloji uzmanı olan
Dr. Thomas Harvey de otopsi yapan ekibin içindeydi. Harvey Einstein'in beynini
tam kırk yıl bir kavanozda "formaldehyde" sıvı içinde saklayarak, araştırma
yapmak isteyen bilim adamlarına dilim dilim keserek verdi. Ayrıca kendisi de
birçok araştırmalar yaptı. Ancak kendisi hiçbir şey bulamadı.
Diğer bilim adamlarının
haftalarca süren yoğun araştırma ve tartışmaları sonucunda elde edilen
bulguların açıklanması için bir basın toplantısı düzenlendi. Açıklanan
bilgi Einstein'ın beyninin normal bir insan beyninin 3/4'ü kadar
olmasıydı. Bu bilginin haricinde başka hiçbir farklılık bulunamamıştı.
Aslında insanların bekledikleri açıklama bu
değildi. Merak edilen şey Einstein'ı
Einstein yapan onun beynindeki hangi çalışma tarzından
kaynaklandığıydı.
Basın toplantısından sonra
herkesin merak ettiği Einstein'ın kapalı zarfı açılarak içinde yazılanlar
okundu. Einstein aynen şöyle yazmıştı; Kendimin diğer
insanlardan daha zeki olduğumu düşünmüyorum. Onlardan tek farkım hayal gücümü
daha etkin kullanıyorum. Albert Einstein
O yıllarda bir şey bulunamamıştı,
ama 1980'in ilk yıllarında Berkeley'deki California Üniversitesinde
nero-anatomist olan Marian Diamond Einstein'in beynindeki farklılıkla ilgili
olağanüstü bir bulguyu açıkladı. Bu bulgu dünyada eğitime ve
dehaya olan bakış açısını değiştirecekti.
Merkezi sinir
sisteminin insana benzemesinden dolayı fareler üzerinde birçok deneyler
yapılmıştır. Marian Diamond yaptığı bu deneylerden birinde yeni doğan fareleri
iki gruba ayırmıştır. Birinci grup fareler sade bir kafeste beslenirken, ikinci
grup fareler içinde çeşitli labirentler ve renkli oyuncakların bulunduğu zengin
bir kafeste büyütülmüşlerdir. Yapılan gözlemler labirentler ve çeşitli
oyuncakların bulunduğu kafeste yetişen farelerin daha zeki oldukları ve
diğerlerine göre daha hızlı öğrendiklerini ortaya koymuştur. Daha sonra her iki
gruptan alınan farelerin beyinleri üzerinde yapılan incelemeler, sade kafeste
büyüyen farelere oranla, labirentler ve oyuncaklarla dolu olan kafesteki
farelerin beynindeki nöronlar arasındaki ilişki sayısının yaklaşık % 40 oranında
daha fazla olduğunu göstermiştir.
● Marian Einstein'in
beynindeki nöronlar arasındaki ilişki sayısının da diğer insanlara oranla çok
daha fazla olduğunu fark etti.
● Ancak bu
ilişkiler kişinin beynini kullanması, düşünmesi, kendi kendisine sorular sorması
ve hayal gücünü kullanmasıyla oluşuyordu.
● Beyindeki nöronlar arasındaki ilişkilerin
artırılması herkesin kendi elindeydi. Yani herkes kendi beyninin mimarıydı. Esas olan öğrenmeyi ve
düşünmeyi öğrenmekti. Eğitim öğrenilen
bilgiler unutulduktan sonra geriye kalan şeydir. .Melik Duyar
Dünya Hafıza Şampiyonu
© 2006 –
Melik Duyar – Mega Hafıza Ltd. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |