Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| 1987-1993 Türkiye Ekonomisi Ekonomik büyüme oranlarında görülen bu yükselme,
özellikle kamu kesimi yatırım-tasarruf farkının artmasına neden olmuş ve sonuçta
kamu kesiminin borçlanma gereği 1986 yılında GSMH'nın %3,6'sı iken, 1987 yılında
%6,1'ine ulaşmıştır. Bu durum, piyasalarda arz-talep dengesizliklerine yol
açarak enflasyon oranının yükselmesine neden olmuş ve 1981-1987 yılları arasında
deflatör ortalama olarak %38 artarken, 1988 yılında %72,3 seviyesine çıkmıştır.
Yine aynı şekilde, toptan eşya fiyat endeksi bu dönemde ortalama %35,6 artarken
1988 yılında %68,3 düzeyine yükselmiştir.İç borç stoku 1988 yılında 28.4
trilyon TL, dış borç stoku ise 41 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 1987
yılında Türkiye'nin ihracatı 10 milyar dolar, ithalatı ise 14 milyar dolar
olarak gerçekleşmiş ve dış ticaret açığı 4 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yıl cari
işlemler dengesindeki açık 1986 yılına göre bir düşüş kaydederek 806 milyon
dolara inmiştir.Ekonomideki dengesizlikleri gidermek amacıyla 1987 yılı
sonunda kamu tarafından üretilen mal ve hizmetlerin fiyatları önemli ölçüde
yükseltilmiş ve piyasalardaki dengenin yeniden kurulabilmesini sağlamak üzere
Şubat 1988'de bir dizi önlemler alınmıştır. Bu önlemlerin amacı, Türk Lirası
cinsinden tutulan tasarrufların çekiciliğini ve dolayısıyla Türk Lirası'na olan
talebi artırmak, ithalatı frenlemek, ihracatı tekrar canlandırmak ve kamu
harcamalarını kısarak ekonomideki aşırı ısınmayı gidermek şeklinde
özetlenebilir.Kamu açıklarını kısmak için kamu yatırımlarının
azaltılması, özel kesimin üretim ve yatırım kararlarını da olumsuz etkilemiştir.
Faizlerin yükselmesi ise finansman maliyetlerini artırıcı ve üretimi yavaşlatıcı
bir etken olmuştur.1988 yılında reel GSMH büyüme hızı %1,5 olarak
gerçekleşmiştir. Reel GSMH büyüme hızının 1987 yılına göre bu denli düşüşünün en
önemli nedeni; sanayi sektörü ve hizmetler sektörünün büyüme hızlarındaki
gerilemedir. Ayrıca KİT ürünlerindeki fiyat ayarlamalarının büyük ölçülerde ve
şok biçiminde olması, ekonomideki enflasyonist beklentileri artırmıştır. Böylece
ekonomi, 1988 yılının ikinci yarısından itibaren, özellikle imalat sanayiinde
belirginleşen bir durgunluğa girmiş ve daralan iç talebin etkisi ile ortaya
çıkan tasarruf fazlası 1.6 milyar dolar cari işlemler fazlasına
dönüşmüştür.1988 yılında Türkiye'nin dış ticaretine bakıldığında;
ihracatın 11.6 milyar dolar, ithalatın ise 14.3 milyar dolar düzeyinde
gerçekleştiği görülmektedir. 1988 yılında cari işlemler dengesinin fazla
vermesinde, bir önceki yıla kıyasla dış ticaret açığının önemli ölçüde azalması
ve turizm gelirleri ile diğer mal ve hizmet gelirlerinin (yurtdışı müteahhitlik
hizmetleri, navlun gelirleri gibi) önemli ölçüde artış göstermesi etken
olmuştur. Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ye oranı 1988 yılında %4,8
oranında gerçekleşmiştir.1988 yılına kadar bu politikaları başarıyla
uygulayan Türkiye, mevcut kurulu kapasitesini artıramaması ve kısa ömürlü
sermaye stokunu yenileyememesi nedeniyle dur-kalk diye tanımlanabilecek
istikrarsız bir büyüme ortamına girmiştir.1988 ve sonrasında, ödemeler
dengesindeki olumlu gelişmeler dışında, işsizlik yüksek seviyesini korumuş,
bütçe açıkları artmış ve buna paralel olarak fiyat artışları hızlanmıştır. 1989
yılında bu gelişmeler paralelinde toptan eşya fiyatları endeksi %63,9 oranında
artarken, reel GSMH büyüme hızı %1,6 oranında gerçekleşmiştir.Plan
döneminin son yılında, kamunun, alt yapı yatırımlarında belli hedeflere
ulaştıktan sonra bu alana yönelik kaynak tahsislerini azaltması, cari işlemler
dengesinde elde edilen fazla, yeni bir ekonomik döneme geçişe imkan vermiştir.
1989 yılı bu durumu itibariyle bir geçiş yılı olma özelliğini taşımaktadır. Bu
yılda kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ye oranı %5,3'e
yükselmiştir.Kamu kesimi borçlanma gereğinin artışının en önemli nedeni
KİT'lerin borçlanma gereğindeki artıştır. Ücretlerin yükselmesi, tarım ürünleri
stoklarının artması, bütçeden yapılan transferlerin azalması ve bunun yanında
artan faiz yükü, KİT'lerin borçlanma ihtiyacını artırmıştır. 1989 yılında iç
borç stokunda 1988 yılına göre önemli bir artış olmuş ve iç borç stoku 42 tilyon
TL'na ulaşmıştır. Dış borç stoku ise 42 milyar dolar olmuştur.1989
yılında ihracat bir önceki yıla göre aynı seviyesini koruyarak 11.6 milyar dolar
olarak gerçekleşmiş, ithalat ise yükselme eğilimini sürdürerek 15.8 milyar dolar
olmuştur. Bu durum, dış ticaret açığımızın artmasına neden olmuştur. Dış ticaret
açığındaki önemli artışa karşın, görünmeyen işlem gelirlerinde sağlanan olumlu
gelişmeler sonucunda cari işlemler dengesi, 1989 yılında da 961milyon dolar
fazla vermiştir.1989 yılında büyüme hızının konjonktürel olarak düşük
olması ile birlikte, tarım sektöründen elde edilen gelirdeki artış ve uygulanan
bazı tedbirler sonucunda 1990 yılında reel GSMH artış hızı, %9,4 olarak
gerçekleşmiştir. Bu denli yüksek büyüme hızının yanı sıra, aynı yıl Körfez
Krizi'nin de etkisiyle Ekim 1990'da petrolün varilinin 15 dolardan 31 dolara
çıkması, ithalatı önemli ölçüde artırmıştır. Bu gelişmeler sonucunda, 1990
yılında toptan eşya fiyatları endeksi bir önceki yıla göre düşüş kaydederek
%48,6 düzeyinde gerçekleşmiştir.İç talepteki canlılık, 1990 yılında
tüketici fiyatlarının, toptan eşya fiyatlarından daha hızlı artmasına neden
olmuştur. Bu yıl. tüketici fiyatları endeksi %60,4 oranında artmıştır. Diğer
önemli bir özellik ise, bütçe açıklarının finansmanının dış borçlanmanın yanı
sıra yüksek düzeylerdeki iç borçlanma ile sağlanmış olmasıdır. 1990 yılında iç
borç stoku 57 trilyon TL'na, dış borç stoku ise 49 milyar dolara yükselmiştir.
Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ye oranı %7,6 olarak
gerçekleşmiştir.1990 yılı sonunda ihracat 12.9 milyar dolar, ithalat ise
22.3 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve dış ticaret açığı 9.3 milyar dolara
ulaşmıştır. Dış ticaret açığındaki bu büyük artış nedeniyle cari işlemler
dengesi 2.6 milyar dolarlık açık vermiştir. Ayrıca, petrolünü büyük ölçüde
Irak'tan alan Türkiye, boru hattının kapatılmasıyla öncelikle Irak'ın üçüncü
ülkelere sattığı petrolden sağladığı navlun gelirlerinden mahrum
kalmıştır.Körfez Savaşı'nın olumsuz etkileri sonucunda 1991 yılında
büyüme hızında bir yavaşlama görülmüştür. Bu yıl, reel GSMH büyüme hızı, 1990
yılına göre çok büyük bir düşme kaydederek %0,3 oranında gerçekleşmiştir. Körfez
Krizi, Ortadoğu ülkelerine yapılan nakliye faaliyetlerini olumsuz etkilemiştir.
Yoğun rezervasyon iptalleri sonucunda turizm sektörü durgunluğa
itmiştir.Bu dönemde, bankaların kredi faiz oranlarını yükseltmeleri
sonucunda kredi talebi ve kullandırılabilir miktarlar azalmıştır. Yüksek
düzeydeki para talebi ve para çekilmeleri de bankalardaki mevduat düzeyinde reel
olarak %9'luk bir düşüşe yol açmıştır. Bu dönemde iç borç stoku 94 tilyon TL,
dış borç stoku ise 50 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Kamu kesimi borçlanma
gereğinin GSMH'ye oranı da %10,3'e yükselmiştir.Enflasyon, 1991 yılında
da yükselmeye devam etmiş, toptan eşya fiyat endeksi %59,2, tüketici fiyat
endeksi %71,1 oranında artmıştır. Körfez Krizi nedeniyle sağlanan hibelerden
1990 yılında 745 milyon dolar, 1991 yılında ise 1.785 milyar dolarlık giriş
olmasına rağmen Merkez Bankası rezervleri önemli kayba uğramış, kısa vadeli dış
borçların ödenmesinde zorluklar olmuştur.1990 yılında dış ticarette
görülen olumsuz gelişmeler 1991'de tersine dönmüştür. Yıl içinde ekonomideki
durgunluk nedeniyle iç piyasanın daralması ve döviz kurlarının bir önceki yıla
göre daha hızlı yükselmesi, ihracatı sürekli uyarırken, aynı nedenlerle
ithalatta önemli bir yavaşlama meydana gelmiştir.1991 yılında
ihracatımız 1990 yılına göre %4,9'luk bir artışla 13.6 milyar dolara yükselirken
ithalatımız ise %5,6'lık bir azalışla 21 milyar dolara gerilemiştir. Cari
işlemler dengesi ise 258 milyon dolar fazla vermiştir. Bu gelişmelerden sonra
1992 yılında ekonomide iyileşme belirtileri görülmeye başlanmıştır. 1992 yılında
reel GSMH'da elde edilen %6,4'lük artış hızı, Türkiye ekonomisinin uzun dönemli
ortalama kalkınma hızının üzerinde bir orandır.Haziran 1992'de toplanan
Üçüncü İzmir İktisat Kongresi'nde de bu gelişmeler paralelinde Türkiye'nin 21.
yüzyıla gelişmiş ilk 15 ülke içinde girme hedefi ortaya konulmuştur. Bu hedefe
ulaşmanın temelinin, demokrasiyle birlikte gelişen bir serbest pazar ekonomisi
olduğu vurgulanarak dışa açılma politikasından hiçbir taviz vermeden, devletin
ekonomiye müdahalesini asgariye indirmenin şart olduğu
belirtilmiştir.1992 yılında Türkiye'nin ihracatı 14.7 milyar dolar,
ithalatı ise 22.9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 1992 yılında cari
işlemler dengesi 942 milyon dolar açık vermiştir. Bu yıl, toplam dış borç
stokumuz 55 milyar dolara, iç borç stokumuz ise 194 trilyon TL'na yükselmiştir.
Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ye oranı da %10,6 olarak
gerçekleşmiştir.1992'de enflasyon artış eğilimini sürdürmüş ve toptan
eşya fiyatları endeksi %61,4, tüketici fiyatları endeksi ise %66,0 düzeyinde
gerçekleşmiştir. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın dördüncü dilimi olan 1993
yılında, reel GSMH büyüme hızı %8,1 olarak gerçekleşmiş ve böylece program
hedefi aşılmıştır.1992 yılında 2.708 dolar olan kişi başına ulusal
gelir, reel olarak önemli ölçüde artmış ve 1993 yılında 3.004 dolar seviyesinde
gerçekleşmiştir. Buna karşılık kamu kesimi finansman açığının GSMH'ye oranı
yükselmiş, dış ticaret ve cari işlemler açıkları büyük boyutlara
ulaşmıştır.Bu yıl, kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ye oranı %11,2
olmuştur. 1993 yılında ihracatımızda büyük bir artış gözlenmezken ithalatımızda
önemli bir artış gerçekleşmiştir. Bu dönemde ihracatımız 15.3 milyar dolar,
ithalatımız ise 29.4 milyar dolar olmuştur. İthalatımızdaki bu artışın başlıca
nedeni, iç talepteki canlanmadır. Ayrıca, 1993 yılında cari işlemler dengesi 6.4
milyar dolarlık açık vermiştir. İç tasarruflar reel olarak azalmış, önemli
boyutta dış açığa karşı yatırımların GSMH'ye oranı sabit fiyatlarla
gerilemiştir. Bu dönemde dış borç stoku 67 milyar dolara yükselmiş, iç borç
stoku ise 356 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir.1993 yılında tüketici
fiyatları endeksi bir önceki yıla göre %71,1 oranında artarken toptan eşya
fiyatları endeksindeki artış %62,5 oranında gerçekleşmiştir. Yine aynı yılda
konsolide bütçe gelirlerinin GSMH'ye oranı %17,6, konsolide bütçe giderlerinin
GSMH'ye oranı ise %24,3 olarak gerçekleşmiştir.1993 yılında TL
mevduatlarında bir gerileme gözlenmiştir. Buna karşın, ekonomik faaliyetteki
hızlanmaya paralel olarak kredilerde kayda değer bir hızlanma gerçekleşmiş, bu
hızlanmada mevduat banka kredilerindeki artış ana etken olmuştur.
Afyon Jeotermal Merkezi Isıtma Sistemi, Ekonomisi Ve Hava Kirliliğini Önlemedeki KatkKserofitlik Ve Su Ekonomisi ÖkofizyolojisiFloresanların EkonomikliğiVarlık Vergisi1983-1987 Türkiye Ekonomisi1980-1982 Türkiye Ekonomisi1923-1980 Türkiye Ekonomisi19 Şubat KriziSermaye Piyasası Kurulu (SPK)İMKB PazarlarıİMKB'de Kote İşlemiMilli Korunma KanunuAltın Kurallar5 Nisan KararlarıElliot Dalga KuramıDow KuramıDirectional MovementDikdörtgen FormasyonuDestek ve DirençBollinger Bands Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |