Beynimizi yönettiğimizde gücümüzün ve yapabileceklerimizin sınırı yok. Peki
bunu nasıl başarırız? İşte mucizenin sırrı...1. Beyninizin kapasitesini keşfedin.
Beyninizin kapasitesini çözmek için ille de nörolog olmanıza gerek yok. Ayni
anda pek çok şeyi beynimiz sayesinde yapabiliyoruz. Diyelim ki tango
öğreniyorsunuz. Başlangıçta zor görünüyor... Adımları tek tek saymak, öğrenmeye
yoğunlaşmak ve kavramak.
Ama deneyim kazanınca bu yoğunlaşma azalıyor. Zamanla tango yaparken akşam ne
yemek pişireceğinizi, kızınızın notlarını, ertesi günkü toplantıyı
düşünebiliyorsunuz.
2. Bisiklete binmeyi unutabilir misiniz? Bir işe uzun süre ara verseniz de
tekrar hatırlayabilirsiniz.
İlginizi çeken konuları öğrenmekten vazgeçmeyin. Sürekli tekrar, beyni güçlü
kılar. Yazar Restak, kendinden bir örnek veriyor: Tai chi eski bir savaş
egzersizidir. Ben bu egzersizi 20 yıl önce yapıyordum. 20 yıl sonra sokakta tai
chi yapan bir gruba rastladım, onlara katıldım. Hareketlerin çoğunu biliyordum.
Ama yapmaya kalkınca unuttuğumu fark ettim.
Başıma gelen şeyin bilimsel açıklaması şuydu: Beynimdeki nöron ağlarının
bağlantısı kopmuştu ve bağı kurmak zor değildi.Unuttuğunuz her şeyi yeniden
hatırlamanın yolu var: Nöron ağını yeniden kurmak! Bazı durumlarda nöron ağları
daha kolay kurulur,
e binmek gibi... Bu kolay unutulmaz.
3. Olaylarda kronolojiye takılmayın... Fotomontaj yapın.
Beyninizin en iyi biçimde çalışmasını istiyorsanız her şeyle katı, kronolojik
yöntemlerle uğraşma eğiliminizden kurtulun. Yaşamınızın farklı dönemlerine ait
olayların belleğinizde bir arada var olmalarına izin verin. Rastlantılardan
derin anlamlar çıkarmak yerine, (bazen doğru olsalar da) onları yaşadığınız anı
zenginleştiren şeyler olarak görün.4. Hafızanızı gerektiğinde değil, her zaman kullanın. Ona güvenin ve onu diri
tutun.
Çoğumuzun sorunudur bellek zayıflığı. Doktorların kapısını bu yüzden
aşındırırız. Hiçbir şey hatırlamıyorum diye şikâyet ederken, büyük bir
hastalığımızın olduğunu sanırız. Oysa bellek zayıflığının temelinde depresyon
yatar. Ayrıca bellek zayıflığı kültüreldir. Yaşama biçimi çok önemlidir. Bu
yüzden hafızanızı kullanın, beyninizi hatırlamaya zorlayın.
5. Semboller ve takma adlarla bellek gücünüzü geliştirin.
İşte bir örnek. Hafızayı güçlendirmenin yollarından biri de şu: Mutlaka
bilmeniz gereken bir bilgi var. Ama bir türlü ezberleyemiyorsunuz. Örneğin
gezegenlerin güneşe olan uzaklıklarına göre sıralanmasını hatırlamak
zorundasınız. Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve
Plüton, Meltem Veli´´ye döndü. Jale, Selim´´i unutamadı. Nalân'sa partnersiz.
Bu cümlelerin ilk harflerine bakarsanız, gezegenleri sırayla sayabilirsiniz.
Meltem Merkür oluyor, Veli de Venüs. Döndü Dünya´´yı anlatıyor vs... Bu sıralama
hatırlamanıza yardımcı olabilir.
6. Geçmişe mazi demeyin. O günleri yeniden yaşayın.
Geçmiş yıllarda yaşadığımız farklı günlerde çekilmiş fotoğrafları barındıran
bir albüme baktığımızı düşünelim. O resimlerde kendinizi tanımış olsanız ve o an
hakkında bir şeyler hatırlayabilseniz de bir şekilde geçmişteki duygu ve
düşüncelerinizi yeniden hissedemediğinizi fark edeceksiniz. Kaybedilen bu
duygusal devamlılık belleğinizin çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Duygusal
belleğimizin silinmesine izin verirsek, kendimizle olan ilişkimiz de kopar.
7. Zekâ testleriyle konsantrasyonunuzu artırın.
Nörologlar, bulmaca, yap boz, zeka testleri gibi basit testlerin
konsantrasyon gücünü büyük ölçüde geliştirdiğini söylüyor. Her gün okuduğunuz
gazetede bulunan bulmacayı çözmek, beyniniz için çok faydalı bir egzersiz
olacaktır. Bu küçük bulmacalar, büyük işlere yoğunlaşmanızı sağlayacaktır.
8. Beyninizi gereksiz düşüncelerin kuklası haline getirmeyin.
Beyninizin en iyi şekilde çalışmasını sağlamak için, ilk önce onu lüzumsuz
düşünceler ve faaliyetlerden arındırın. Eğer bunu başaramazsanız, beyninizi
istediğiniz gibi kullanamadığınızı göreceksiniz, çünkü arıza yapacaktır. Eğer
aşağıda sıraladığımız arızalardan bazılarını yaşıyorsanız, belli ki beyninizi
bazı gereksiz faaliyetlere maruz bırakıyorsunuz.
Dikkati toplamakta ve odaklanmada güçlükler
- Zayıf hayal gücü
- Bellek zayıflığı
- Düzenleme ile ilgili problemler
- Ruh halinde tutarsızlık
Bilinenin aksine, beyin bilgisayar veya makine gibi çalışmaz. Bu yüzden beyni
gereksiz ve verimsiz şekillerde çalıştırmaktan vazgeçin.
Örneğin bazı parlak öğrenciler standart testlerde başarısız olurlar, çünkü
basit bir soruyu okuyup doğru olan cevabı seçmek yerine, doğru olan cevap
hakkında kendiyle konuşmakla meşguldürler.9. Stresten kurtulmak için aktif ölçümler yapın.
Yaşadığımız gündelik ve hızlı hayat içerisinde stres kaçınılmaz bir gerçek.
Stres aynı zamanda beyin faaliyetlerini azaltan, kapasitemizi daha az
kullanmamıza sebep olan bir faktör. Beynimizden daha çok faydalanmak için,
stresli ortamda strese girmemeyi öğrenmeliyiz. Nasıl mı? Endişeleri ortadan
kaldırın...
En kötü korkularınızın yer aldığı olumsuz senaryolarla uğraşmayı bırakın.
Hedeflerinize ve fikirlerinize konsantre olun.
Egonuzu tatmin edici arayışlar içine girmektense, hedeflerinizi
hatırlayın.
Sık sık sevdiğiniz şeyleri yapın; sevdiğiniz bir kitabi yeniden okuyun
mesela. Bu, fazla yüklenen bilgi stresine karşı ilaç gibi gelecektir.
10. Mantık gücünüzü eğitin.
Kendinizi bir kaleci gibi düşünün. Zihniniz sürekli rakip takımın golcüleri
ve savunma pozisyonlarıyla meşgul. Büyük ihtimalle hedefiniz hiç gol yemeyip
maçtan galip ayrılmak olacaktır. Şartların iyi olduğu ve şansınızın yaver
gittiği günlerde az gol yiyip, kötü gittiği günlerde yenilgiyi kabul etmeniz
gerekecek. Mantığınızı kullanarak başarıyla sonuçlanan maçlarda sizin veya
takımınızın neden iyi olduğunuza ya da rakip takımın neden kötü olduğunu
düşünün. Bu diğer maçlarda işinize yarayacaktır. Bir örnek daha: Bir taksi
şoförüsünüz. Herkes gibi siz de az çalışıp çok kazanmak istiyorsunuz. Kazancın
iyi olduğu günlerde birkaç saat fazla çalışıp, kötü olduğu günlerde işi erken
bırakabilirsiniz, Tek yapmanız gereken mantığınızı devreye sokmak.
11. Belirsizliğe karşı tolerans gösterin, kalıp düşüncelerden uzaklaşın.
Bir örnek: Steve çok utangaç ve içine kapanık biridir. Her zaman
yardımseverdir ama insanlarla pek ilgilenmez. Alçakgönüllü ve derli topludur.
Her zaman düzenleme ve planlama yapmaya ihtiyaç duyar ve detay tutkusu
vardır.
Soru: Bu tanımlamaya göre Steve´´in kütüphaneci mi yoksa çiftçi mi olma
olasılığı daha yüksektir?
Yanıt: Büyük ihtimalle siz de Steve´´in kütüphaneci olması gerektiğini
düşünüyorsunuz. Çünkü Steve´´in düzen tutkusunun kütüphanecilikte işe
yarayabileceğini tahmin ediyorsunuz. Utangaç ve düzenli tanımlamaları
yüzünden basmakalıp düşünceleri benimseyebiliyorsunuz. Farklı düşünecek olursak
bir çiftçi de utangaç, aynı zamanda düzenli olabilir. Ya da bir tamirci benzer
özellikleri içinde barındırabilir. Sorulan bir soruda ilk akla gelecek cevabı
vermeden önce mutlaka diğer ihtimalleri düşünün.
12. Egonuzu kenara koyun zayıflığınızı kabullenin.
Beyin performansımız söz konusu olduğunda, hepimizin güçlü veya zayıf olduğu
durumlar vardır. Güçlü olduğumuz durumlarda sorun yok ama zayıf olduğumuz
durumları kabullenip kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Çok sayıda telefon
numarasını aklınızda tutabiliyor musunuz? Ya da en sevdiğiniz kitabı kimin ödünç
aldığını aylar, yıllar sonra hatırlayabiliyor musunuz? Önemi yok diye
düşünmeyin. Bunları yapamıyorsanız, özeleştiriden kaçınmayın, farklı yorumlara
açık olun. Performans kaybına neden olabilecek unsurları düşünün.
Sıkıntılarınızı ve egonuzu bir kenara koyun. Hedefiniz, zihinsel usta statüsüne
erişebilmek ve beyin performansınıza hâkim olmaktır. Belleğinizin sınırlarını
öğrenin. Neyi aklınızda tutup neyi tutamadığınızı bilin ve programlı olun. Genel
görüntüye odaklanın. Bu sizi duygusallıktan uzak tutup sorunun çözümünde fayda
sağlayacaktır.13. Çok geniş çaplı okuyarak zihinsel keskinliğinizi arttırın.
Ricardo Reis´´in Öldüğü Yıl adlı bir kitap vardır. Nobel ödüllü bir
kitaptır bu. Kitabın yazarı Jose Saramago şöyle der: Bir insan çok okumalıdır,
her şeyden biraz veya ne okuyabilirse... Her kitap öğretici olmadığı için,
okumaya öğretici kitaplardan başlayın. Herkesin ilgi alanı farklı olsa da bu tür
kitaplar kişinin bilgi dağarcığını geliştirir. Sonra kişisel seçimler
gelebilir.
14. Sanat ve müzik öğrenin, deneyimlerinizi geliştirin.
Salvador Dali ve Leonardo da Vinci, yıllar önce öğrencilerine dünyadaki
şekil, nesne ve olayları saçma da olsa yorumlattı. Bu iki sanatçının amacı
öğrencilerin hayal gücünü geliştirerek
bir çeşit beyin egzersizi yaptırmaktı. Bugün hâlâ bazı ustalar bu tekniği
kullanıyor. Da Vinci, resmi ve müziği birbirine karıştırarak çalışmanın
doğruluğuna inandığı için, öğrencileriyle bunu paylaştı. Hiç kuşku yok, bu
yüzden deha olarak anıldı. Dali´´ye göre müzik, beynin yaratıcı güçlerini
kuvvetlendiren bir araç. Beyninizin, basmakalıbın dışına, sınırların ötesine
seyahat etmesine izin verirseniz çok yaratıcı sonuçlar alabilirisiniz. Farklı
müzikler dinlemekten, anlamadığınız bir resme bakmaktan korkmayın. Onlarda
kendinizden bir şeyler arayın.
15. Tai Chi beyninizi geliştiren en iyi egzersizdir.
Bütün fiziksel egzersizler beyin performansını geliştirir. Ama bazıları var
ki direkt olarak beyne etki eder. Denge hareketleri ve bacaklardaki kuvveti
geliştirici egzersizler beyne çok faydalı egzersizlerdir. Buna göre, yavaş
hareketli eski Çin egzersizi Tai Chiyi size önerebiliriz.
Türkiye´de yapılmamasına rağmen Tai Chi´´nin nasıl yapıldığını internetten
öğrenip evde uygulayabilirsiniz.Prof. Dr. Richard Restak´ın Mozart´´ın Beyni ve Savaş Pilotu
kitabından...