Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| İşte Başarının Beyindeki İzleri Niçin bazı insanlar hayatta daha başarılı
oluyor?
Niçin bazı insanlar başarma arzusu ile doğarken, bazıları dışarıdan destek
görmediği zaman olduğu yerde sayıyor? Niçin bazılarının tutku fitili hiçbir
zaman ateşlenmiyor? Bir ailenin bazı üyeleri çok başarılı bir çizgi tuttururken,
niçin aynı ailenin başka üyeleri başarı merdiveninin en alt basamaklarında
debelenip duruyor?
Bilim adamları başarma isteği veya hırs olarak nitelendirilen dürtünün
kaynağını araştırıyor. Time dergisinin 13 Şubat 2006 tarihli sayısında
yayımlanan bu ilginç yazının geniş bir özetini sunuyoruz. İnsanlığın davranış
portföyündeki dürtülerin içinde hırs Ğortak pastadan, başkaları kapmadan en
büyük dilimi kapma isteği- insanlara en demokratik şekilde dağıtılmış
olmalıdır.
Doğa, aslında toplamı sıfır olan bir oyundur. Aileniz için avladığınız her
hayvan, başkalarının bir hayvan eksik yemesi anlamına gelir. İşgal ettiğiniz her
toprak, diğerlerinin daha az toprakla yetinmesini gerektirir. Olaya bu şekilde
bakınca, başarma ihtiyacının herkese eşit olarak dağıtılmış olduğu sonucu
çıkıyor.
Ancak bu sonuç gerçeği yansıtmıyor. Başarma arzusu herkeste aynı olmadığı
için başarıya ulaşmak için elindeki tüm olanakları kullanan her insana,
elindekiyle yetinen başka bir insan düşüyor. Ayrıca başarma hırsı kadın ve
erkekte de farklı bir yol izler. Aynı şekilde Amerikalılar ile Avrupalılar,
zenginler ile fakirler, savaş sonrası jenerasyon ile zamanımızın gençliği de bu
açıdan farklıdır. Hırslı kişiler de tutkularını farklı şekillerde yaşarlar.
Hırsın tarifi
"Hırs evrimin bir yan ürünüdür" diye konuşan Soka University of America'dan
antropolog Edward Lowe, "Sosyal statünün nasıl tanımlandığına bakmaksızın, her
toplumda bazı insanlar, sosyal statü için diğer insanlardan daha agresif bir yol
izlerler" diyor.
Davis'teki Kaliforniya Üniversitesi'nden psikolog Dean Simonton, başarının
karmaşık bir olgu olduğuna dikkat çekiyor:
"Hırs enerji ve kararlılık gerektirir. Ancak bu noktada bir hedefin de olması
gerekir. Hedefi olup da enerjisi olmayan insanlar, bir kanapeye uzanıp 'bir gün
daha iyi bir fare kapanı yapacağım' diye hayal kuranlardır.
Enerjisi olup, hedefi olmayan insanlar ise bir projeden diğerine atlarken,
dağılıp giderler."
Enerjinizin, hedefinizin ve yeteneğinizin varolduğunu farz edelim. Bu durumda
hırs eşit midir? Olağanüstü bir kulağı olan başarılı bir müzisyen, her notada
ter döken başarısız bir müzisyenden daha mı hırslıdır? Mozart'ı dinleyebiliriz,
fakat Salieri'yi de alkışlamamız gerekmez mi?
Hırs konusunun en büyük açmazı, hırsın aşırıya vardırıldığı durumlardır.
Ahlaki kaygılar taşımayan büyük hedefler, diktatörleri doğurur Ğveya Enron ve
Parmalat'ı. Günde 16 saatlik çalışma temposu, çalışma masasında yenilen hızlı
yemeklerle birleşince kalp krizi ve tükenmişlik sendromlarına davetiye çıkartır.
Hatta çocuklar arasında bile hırs, hızla zarar vermeye başlar.
Hırsın açmazı
Ohio State University'den antropolog Peter Demerath, normal müfredatlarının
dışında çok sayıda ders alan, derslerden sonra sportif faaliyetlere katılan ve
bunlarla yetinmeyip boş zamanlarında çalışan 600 lise öğrencisi üzerinde bir
araştırma yürüttü.
Bunların yüzde 70'i arada sırada veya devamlı stres içinde olduklarını itiraf
ettiler. Demerath karşılaştığı ilginç vakalardan birini şöyle anlatıyor:
"Çocuklardan birine, ailesinin bu çalışma temposunu nasıl karşıladıklarını
sordum. Çocuk evde geçirdiği zamanın çok kısa olduğunu ve bu nedenle ailesiyle
konuşmaya fırsat bulamadığını söyledi."
Antropologlar, psikologlar ve diğer uzmanlar bu konuya daha yakından
eğilerek, hırsın köklerini ailede, kültürde, cinsiyet farkında ve diğer
faktörlerde arıyor. Lowe, "Prestij peşinde koşmak son derece insani bir
tutumdur. Yalnızca karnını doyurmak ve barınmak yeterli gelmez. İnsanlar daha
fazlasını ister" diyor.
Hırs insanların dışında hayvanlar aleminde de yaygındır. Pek çok hayvan,
doğdukları andan itibaren hırs belirtileri göstermeye başlar.
<br style="font-weight: bold;" />Tek hırslı tür insan
değil
Kurt yavruları daha sütten kesilmeden önce, bazılarının "alfa" bazılarının da
"beta" oldukları anlaşılır. Alfalar daha hızlı, daha meraklı ve süt, anne ve
yatacak yer açısından daha açgözlüdür. Ayrıca yaşamları boyunca da alfa olarak
kalırlar. Alfa kurtları yuvarından daha fazla uzaklaşır, her yıl yavrularlar ve
10-11 yaşına kadar yaşarlar.
Betalar bu avantajların hiçbirinden yararlanmazlar; yuvalarından çok
uzaklaşmazlar; nadiren yavrularlar ve genellikle 4 yaşından önce ölürler.
İnsanlar da buna benzer doğal bir kararlılık sergiler. Çocukluğunda
ele avuca gelmez çocukların, büyüyünce ne kadar başarılı bir iş adamı olduğu
öyküleri yaygındır. Bu özellik genlerle geçiyorsa, başarı yolunda farklı
kulvarlarda ilerleyen tek yumurta ikizlerinin durumu nasıl açıklanabilir? Şu
anda doğduktan sonra birbirlerinden ayrılan tek yumurta ikizleri üzerinde devam
etmekte olan çalışmalarda, başarı dürtüsünün şiddeti ölçülüyor. Çalışmalarda
ikizlerin profillerinin yüzde 30-50 oranlarında örtüştüğü görülüyor.
Hırsın beyindeki izleri
Bu sonuç, genetik açıdan, kalıtsallığın çok önemli bir etmen olduğunu
gösterir. Ancak yine de çocukluk deneyimleri, ailenin etkisi gibi çevresel
etmenlerin de rolünün küçümsenmeyecek kadar önemli olduğu da anlaşılıyor.
Bu değişkenleri araştırmanın bir yolu da beyni incelemektir. Missouri,
St.Louis'teki Washington Üniversitesi'ndeki bilim adamları, sebat olarak bilinen
bir özelliği incelemek için beyin görüntülerinden yararlandılar.
Sebat, bir işe tamamlanıncaya kadar odaklanma yeteneğidir. Bilim adamlarının
sebat üzerinde durmalarının bir nedeni de sebatı, hırsı harekete geçiren bir
motor olarak düşünmeleridir.
Bilim adamları bu bağlamda öğrencilere bazı sorular sorarak sebat düzeylerini
ölçtüler. Daha sonra öğrencilere basit bir görev vererek, görevi yaparken
beyinlerinin magnetik rezonans ile görüntüsünü aldılar. Sonuçta sebat ölçümleri
en yüksek olan öğrencilerin beyinlerindeki limbik bölgede çok büyük bir
hareketlilik olduğunu tespit ettiler. Limbik bölge, beynin duygular ve
alışkanlıklar ile ilgili olan bölgesidir. "Korelasyon 0.8 (veya yüzde 80) idi"
diye açıklamada bulunan araştırma sorumlusu profesör Robert Cloninger, "Bu,
sebatın işin tamamlanmasında ne kadar önemli bir etmen olduğunu gösteriyor"
diyor. Bu arada beyindeki doğuştan gelen farklılıkların hırsları tetiklediğini
veya öğrenilen davranışların limbik bölgeyi faaliyete geçirdiğini söylemek
mümkün değil.
Fakat bazı bilim adamları hırsı olmayan insanları, doğru yerde doğru yöntemle
tetiklendiği takdirde hırslı hale getirmenin mümkün olduğuna inanıyor.
"Enerji düzeyi genetik olabilir" diye konuşan psikolog Simonton, "Ancak
enerji düzeyi doğru zamanda doğru hedefi bulmakta insanlara yol gösterir" diyor.
Simonton ve meslektaşları Franklin D. Roosvelt'in çocuk felci hastalığının
kendisine öğrettiği sabır ve mücadele ruhu sayesinde bu kadar başarılı bir
başkan olduğunu ileri sürüyor.
Kadın ve erkekte hırsın sergileniş
farkı
Kadın ve erkekte yarışma ruhunun farklı olduğuna inanan antropologlar, bunun
köklerinin çiftleşme stratejilerinde yattığını ileri sürüyor.
Erkekler rekabetçi bir üreme stratejisi benimserken, kadınlar kısa vadeli
çıkarlar üzerine değil, uzun sürecek bir ilişkiyi hayal ettikleri için daha
gerçekçi bir tutum benimserler.
Babunlar ve eski dünya maymunlarında annelerinin sosyal sınıfları genç
dişilere miras kalır. Anneler dolayısıyla kendi düzeylerini artırırken, kız
evlatlarının da düzeylerini düşünmek zorunda kalırlar. Bu tür bir geleneğin
insanlarda da hüküm sürdüğü görülüyor.
Bu tür yaklaşımları 21.Yüzyıl'ın çalışma koşullarına uygularsak, çocuklarına
bakmak için çalışmayı bırakan annelerin kısa vadeli hedeflerini bir kenara
bırakarak, uzun vadeli çıkarlar peşinde olduğunu anlarız.
Aile ve kültürün rolü
Hırsın derecesini belirleyen iki önemli etmenden biri sizi üreten aile,
diğeri de ailenizi yaratan kültürdür. Pek çok psikolog, çocukları için iddialı
fakat gerçekçi hedefler koyan ailelerin, başarıları alkışlayarak, hataları hoş
görerek kendine güvenen çocuklar yetiştireceğine inanıyor. Ailelerin kontrol
edemediği, ancak çocukların yetiştirilmesinde çok önemli bir rol oynayan bir
diğer faktör de çocukların içinde doğdukları koşullardır.
Zenginliğin ve yoksulluğun insanlarda hedefe ulaşma arzusu üzerinde nasıl bir
etki yaratacağını tahmin etmek zordur. Genel olarak bu konuda yapılan
çalışmalar, hırslı insan oranın en yüksek olduğu kesimin orta sınıfın üst
tabakası olduğunu gösteriyor. Bunun, bu sınıftaki insanlarda endişe düzeyinin
çok yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
<br style="font-weight: bold;" />Hırs ve 4
kategoride
Antropologlar hırsı ölçerken aileleri 4 kategoriye bölerler:
-Yoksullar
-Mücadeleyi bırakmayıp, ayakta kalmayı başaranlar
-Üst orta sınıf
-Zenginler
İlk iki sınıfa dahil olanlar için hırs lükstür. Zenginler için ise hırsa
gerek yoktur. Üst orta sınıf ekonomik olarak güvende olmakla birlikte bu
güvenceyi yitirme korkusuyla kendilerini sağlama almak isterler. Dolayısıyla
ellerindeki olanakları artırma çabasına girerler. "Buna statü endişesi diyoruz"
diye konuşan antropolog Lowe, "Bu sınıfta doğanların pek çoğunda bu hırs ilk
başlarda olmasa bile sonradan olur" diyor.
Endişeli toplumlar
Ancak bazı toplumlar insanları daha endişeli yapar. Örneğin ABD her zaman
"önce ben" toplumudur. Bu özellik paylaşılan kaynakların azalmaya yüz tuttuğu şu
günlerde bile devam ediyor. Diğer ülkelerde bu konuda farklı bir yol izleniyor.
Bu yol kültürel DNA'nın ne kadar derinlere kazındığına bağlı olarak
değişiyor.
Amerikan modeli zenginlik yaratırken, karşılığında yüksek bir bedel ödeme
gerekliliğini de getiriyor. Örneğin hırs silahı bazen hırslı kişiye
yönelebiliyor. Ohio State University'de öğrencilerdeki stres düzeyini ölçmek
için düzenlediği deneylerde, Demerath, başka bulgulara daha ulaştı.
Başarma arzusunun yüksek düzeylerde seyrettiği öğrencilerde kandırma, aldatma
gibi ahlaki çöküş izlerine rastlandı.
"Çocuklar böyle bir ortamda kendi ahlak kurallarını kendileri yaratıyorlar"
diye konuşan Demerath, "Rekabetçilik o kadar içlerine işlemiş ki, kişilikleri
rekabet temeli üzerine oturmuş" diyor.
Hava atmak yararsız<br style="font-weight: bold;" />
Demerath bu deneyi farklı bir kültürde
uyguladığında son derece farklı sonuçlarla karşılaştı. 1990'lı yıllarda Papua
Yeni Gine'de bir yıl kalarak küçük çocukların öğrenme süreçlerini izledi. Bu
ülkede okullarda bireysel rekabete yer verilmediğini, toplu başarının her şeyden
önemli olduğunu gördü.
Başkalarının yenilgisi üzerine kurulan başarı, Papua Yeni Gine'de gösteriş ve
"abesle iştigal" olarak algılanıyordu.
Bu akıllıca bir taktikti. Çünkü çiftçilikle veya balıkçılıkla geçinilen bir
ülkede, hasta olduğunuz zaman sizin yerinize tarlanızla ilgilenen veya sizin
için balık avlayan birinin bulunması düzenin devamı için gereklidir. Oysa
sınıfta "hava atma"nın böyle bir yararı yoktur.
Koşullar değiştikçe hırslanan
insanlar
Kolektif başarıya prim verenlerin bu tutumları ne yazık ki her koşulda devam
etmiyor. ABD'de İspanyol kökenli göçmenlerin okuldaki başarılarını ölçen bilim
adamları göçmen çocukların Amerikalı çocuklardan daha başarılı olduğunu tespit
etmiş. Ayrıca ilk göç eden ailelerin sonradan gelenlere oranla daha iyi durumda
olduğu görülüyor. New York Üniversitesi'nden eğitim profesörü Marcelo
Suarez-Orozco, "100 yıl önce insanların orta sınıf standartlarını yakalamaları
için iki veya üç nesil geçmesi gerekirdi. Bugün bu standardı bir nesilde ele
geçiriyorlar" diyor.
İnsanlık tarihi aşırı hırsın yol açtığı felaket öyküleri ile doludur. Başarma
dürtüsü çok yüksek olan insanlar genellikle bu özelliklerini gizli tutmaya
gayret ederken, bazen bu dürtü aniden şaşırtıcı bir biçimde ortaya
çıkabilir.
Aşırı hırsın doğurduğu tehlikeler
Atlanta'daki Yerkez Primat Merkezi'nden primatolog Frans de Waal, primatlar
üzerindeki gözlemlerini şöyle açıklıyor: "Grubun içinde en kenarda köşede kalmış
erkek şempanze, bir gün fırsatını yakaladığında lider şempanzeyi yerinden edip,
tamamen farklı bir erkek haline gelir. İnsanların yüzde 90'ınında böyle olduğunu
düşünüyorum.
Üç kişinin bulunduğu bir adada içlerinden biri küçük bir diktatör olabilir."
Ancak üstün olma kaygısı beraberinde bir dizi olumsuzluk da getirir. Kalp krizi,
ülser ve strese dayalı diğer hastalıklar başarılı insanlarda daha yaygındır.
Alfa kurtlarının kanlarında kortizol düzeyi daha yüksektir. Kortizol, endişeli
insanların kanlarında da bulunan bir stres hormonudur. Alfa şempanzelerde kalp
krizi ve ülser oldukça yaygındır.
Bu nedenlerle, alfa olma dürtüsü taşıyan insanlar ve hayvanların
ellerindekilerle yetinmeyi öğrenmeleri daha akıllıca bir yaşam stratejisidir.
"Yüksek pozisyonlarda olma arzusu evrenseldir" diye konuşan Waal, "Ancak bu
özellik diğer bir özellikle birlikte evrilmiştir. O da alt pozisyonları
yaşanılır hale getirme dürtüsüdür" diyor.
"B oyuncusu" olmanın yararları
İnsanlar beta pozisyonlarda huzur içinde yaşamayı öğrenmenin yanı sıra bu
pozisyonlarda para kazanmayı da öğrenmişlerdir. Şirketlerin içinde, en avantajlı
çalışma grubu "B oyuncuları"ndan oluşur. B oyuncuları, üst yöneticilerin altında
çalışan profesyonellerdir.
Bunların çok büyük güçleri yoktur, ancak şirketin ayakta kalmasını sağlayan
ve beceri isteyen tüm işleri bunlar yürütür. Lowe bu konuda şöyle konuşuyor.
"Herkes yükselmek ister. Bu nedenle toplumlar yükselmek isteyenlere çeşitli
alternatifler sunmak zorundadır."
Son olarak bu esneklik Ğolası ödüllerin çeşitliliği- tüm sıkıntılarına karşın
büyük hedeflerin peşinde koşma dürtüsüne haklılık kazandırır. Hırs çok pahalı
bir dürtüdür, çünkü çok büyük miktarda duygusal yatırım gerektirir. Burada
önemli olan önünüze çıkan fırsatları zamanında değerlendirmektir.
Oprah Winfrey
Başarıları: 1 milyar dolarlık medya imparatorluğu, filmler, magazinler ve 20
yılını dolduran "talk show"u.
Başarı yolunda ilk işaretler: 2 yaşında okumaya başladı. 5 yaşında okula
gitti. Birinci sınıfı bitirdikten sonra üçüncü sınıfa atladı.
<br style="font-weight: bold;" />Bill
Clinton
Başarıları: ABD eski Başkanı, bugünün ünlü devlet adamı
Başarı yolunda ilk işaretler: 16 yaşında 1.000 kadar öğrencinin içinden
seçilerek sanal bir senatoda koltuk kaptı. Washington'a yaptığı bir gezide en
büyük idolü olan Başkan John F.Kennedy ile el sıkışmayı başardı.
Condoleezza Rice
Başarıları: ABD Dışişleri Bakanı
Başarı yolunda ilk işaretler: Yetenekli bir çocuk piyanist olarak Alabama
Birmingham Konservatuvarı'na 10 yaşında başladı. Tüm derslerinden en yüksek
notları alıyordu. Buz pateni yapmak için her sabah saat 4:30'da kalkarak buz
pistinde çalışıyordu.
Michael Schumacher
Başarıları: 84 yarış kazandı ve 7 kez Dünya şampiyonu oldu. Bugüne dek gelmiş
geçmiş en başarılı Formula One sürücüsü.
Başarı yolunda ilk işaretler: 4 yaşında go-kart kullanıyordu, 6 yaşında yerel
kulüp şampiyonu, 15'şinde Alman Gençler şampiyonu oldu.
Jennifer Lopez
Başarıları: Eski TV-Show danscısı, plakları 40 milyon sattı. Hollywood'un en
yüksek ücreti alan Latin Amerikalı sanatçısı. Kendi adını taşıyan parfümleri
var.
Başarı yolunda ilk işaretler: Sony ile ilk antlaşmasını yaptığı zaman, "Her
şeyin en iyisini istiyorum" diyerek hırsını ortaya koymuştu.
Tom Cruise
Başarıları: Film başına 25 milyon dolar alıyor. Üç Oskar sahibi.
Başarı yolunda ilk işaretler: Orta okuldaki bir müzikaldeki ilk rolünden
sonra 10 yıl içinde meşhur olacağına söz verdi. Bundan 4 yıl sonra "Risky
Business" isimli filmde rol aldı.
Britney Spears
Başarıları: İlk single'ı ve ilk dört albümü çıkar çıkmaz birinci sıraya
oturdu. O tarihten sonra 76 milyon disk sattı ve yaklaşık 150 milyon gelir elde
etti.
Başarı yolunda ilk işaretler: Spears kendini banyoya kapatıp, bebeklerine
şarkı söylerdi. Her şarkıdan sonra eğilip, bebeklerden oluşan seyircisine selam
verirdi.
Richard Bronson
Başarıları: Uçak ve trenlerden oluşan küresel bir ulaşım ağı; müzikten,
makyaj malzemelerine kadar her şey satan mağazalar zinciri
Başarı yolunda ilk işaretler: 16 yaşındayken "Student" adında bir dergi
çıkarttı. 20 yaşındayken posta ile alışveriş şirketi "Virgin"i kurdu.
Karaipler'de ada satın aldı.
Martha Steward
Başarıları: Amerikalılara nasıl yaşamaları gerektiğini öğreten bir yaşam
gurusu; bir dergi, iki TV show'u, bir uydu radyosu antlaşması, sayısız kitap
Başarı yolunda ilk işaretler: Evde bebek bakarak para kazanılmayacağını fark
ederek, daha küçük bir çocukken para karşılığında evlerde doğum günü partileri
düzenliyordu.
Tiger Woods
Başarıları: 21 yaşında dünyanın bir numaralı golfçüsü olmayı başardı. 30
yaşında 56 milyon doların sahibi.
Başarı yolunda ilk işaretler: 6 yaşında aynanın önünde vuruş talimleri
yaparken "Kendi kaderimi kendim çizeceğim" cümlesinin kayıtlı olduğu teyp
bandını dinliyordu.
Kaynak : www.hurriyet.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |