Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Roswell'e Düşen UFO 6 Temmuz 1947: Cisimle ilgili kontrol çalışmaları devam ederken, Mac
Brazel bulduğu diğer kalıntıları da alıp Roswell şehrine gidiyor. Bu
arada şehir halkı UFO kazası ile ilgili bir şeyler duymuştur.7 Temmuz 1947: Roswell şehri güvenlik yetkilileri, Mac Brazel'ın getirdiği parçaları teslim alıyorlar.8 Temmuz 1947: Bir basın mensubu, Mac Brazel'in yetkililere teslim
ettiği parçalarla ilgili haberi, gazetesinde yayınlıyor. UFO meselesi
henüz askeri bir sır durumunda değildir. Aynı gün askeri yetkililer,
gazetede çıkan haberi yalanlıyor ve buluntuların kaza yapan bir UFO'ya
değil, sadece bir meteoroloji balonuna ait olduğu iddiasını ortaya
atıyorlar.Sonrasıysa dinlemeye ve tanıklık etmeye alıştığımız türden bir senaryo
ile gelişti. Yani diğer UFO olaylarındaki gibi, Amerikan Hükümeti UFO
gerçeğini halktan ve basından gizleme kararındaydı. Cesetlerle birlikte
UFO'dan geriye kalanlar bir hava üssüne taşındı. Dünya Dışı Varlığı
tanımanın ve fizik özelliklerini dünyalılarla kıyaslamanın en basit
yolu ise, otopsi yapılmasıydı. Gizli bir şekilde otopsi
gerçekleştirildi ve otopsi çalışmaları filme alındı.Orduda görevli kameraman Jack Barnett yıllar sonra tüm çevreleri ayağa
kaldıran otopsiyi filme aldığını açıkladı. 90 dakikadan biraz daha
fazla süren bu filmde, belki de dünyanın en büyük sırrı gizliydi...
Film yıllar boyunca hükümet tarafından açığa çıkarılmadı. Ancak bazı
iddialara göre, Başkan Truman da otopsi salonundaki tanıklardan
biriydi...Günümüze gelindiğinde, filmin dünya insanıyla tanışmasını sağlayan
İngiliz gazeteci ve televizyon program yapımcısı Ray Santilli'nin
iddialarına göre, kameraman Barnett, filmin bir kopyasını çıkartmayı
başarmıştı.1993 yılında Santilli, büyük şirketler adına çalışan Barnett'i, Elvis
Presley hakkında belgesel bir film yapmak amacıyla ziyaret etti. Oysa
artık 82 yaşında olan eski kameraman Barnett yıllar önce Amerikan Hava
Kuvvetleri'nden çaldığı bu değerli kanıtı daha fazla saklayamayacağım
ve bu gerçeğin dünya insanıyla paylaşılması gerektiğini söylüyordu.Barnett'in ne denli misyoner ruhu taşıdığı bilinmez, bol sıfırlı bir
çek karşılığında sattı filmi Santilli'ye... Bundan sonra da dünya
basınını ayağa kaldıran uzaylı varlık otopsisi yavaşça dışarıya sızmaya
başladı.Film önce BBC aracılığıyla dünyaya tanıtıldı. Başlangıçta sadece
araştırmacılara ve bilim adamlarına ayrıcalık gösterilirken kısa sürede
otopsi masasında yatan uzaylı cesedi Avrupa'da ve gezegenimizin diğer
bölgelerinde en çok satan dergi kapaklarında görülmeye başlandı. Karşı
çıkanlar, destekleyenler, UFO araştırmacıları, doktorlar ve sadece
meraklılar bile türlü fikirleri öne sürüyorlardı artık...Acaba çağdaş dünya insanı ilk defa bu film aracılığıyla mı bir uzaylı
varlığın neye benzediğini görme şansını yakalıyordu? Yıllardır beklenen
gerçek kanıt ayağımıza gelmişti ve iddialar doğrulanacak gibi
görünüyordu...Oysa ülkelere ve dönemlere yayılmış biçimde, kaçırılmalara, yakın
karşılaşmalara tanık olanların bildirdikleri de vardı. Ve bu birinci
elden tanıklıklardan uzaylıların beden yapılarıyla ilgili genel bir
şablon çıkartmak mümkündü. Ortak noktalar tam 20 maddede sıralanıyordu.
Roswell cesedini incelemeden önce herkesçe bilinen uzaylıların neye
benzediğini hatırlamakta yarar var:UZAYLILAR'IN TESPİT EDİLEBİLEN ORTAK FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ1- Varlıkların boyu genellikle l ila 1.50 m arasında değişiyor. En uzun olanları ise 2 m civarında.2- Baş, insan görünümü taşısa da bedene kıyasla çok büyük kalıyor.3- Gözler büyük ve çukura kaçmış, birbirlerinden ayrı, ya da normal
insan gözünden çok daha geniş. Uzak doğulu izlenimi verircesine çekik.4- Kulak benzeri işitme organlarına ya da başın iki yanında yer alabilecek çıkıntılara sahip değiller.5- Burun göze çarpmayacak kadar belirsiz.6- Ağız düz bir çizgi veya yarık biçiminde. Yok olan kulaklar gibi
işlevini yitiren ağız da beslenme ya da ses yoluyla iletişim, konuşma
amacıyla kullanılmıyormuşçasına silikleşmiş.7- Boyun dikkati çekecek kadar ince.8- Saçlar... Kimi tanıklara göre uzaylıların saçları yok. Bazı
tanıklarsa başın tepe bölgesinde hafifçe renkli bir leke gördüklerini
söylüyorlar. Bedenin hiç bir bölgesinde tüye rastlanmıyor.9- Gövdenin tümü zayıf ve küçük olarak tanımlanıyor. Olayların çoğunda
gövde bir tür giysi ya da üniforma ile örtülmüş durumda. Karında göbek
deliğine rastlanmıyor.10- Kollar son derece ince ve uzun. Hatta bazen dizlere kadar iniyor.11- Eller, dört parmaklı. Baş parmak yok. İki parmak diğerlerinden daha
uzun. Bazı gözlemciler tırnaklardan söz ederken, başkaları tırnak
görmediklerini belirtiyorlar.12- El ve ayaklan tanımlayacak genel özellikler yok.13- Cilt rengi tanıkların gözlemlerine göre bej, güneş yanığı,
kahverengi ya da gri pembe olarak değişebiliyor. Bazı gözlemlerde ise;
loş ışıklar altında maviye kaçan gri ten renginden söz ediliyor.14- Uzaylıların diş yapısı hakkında hiç bir şey bilinmiyor.15- Üreme organları ise hala sır niteliğinde. Bazı tanıklar, ne kadın
ne de erkek üreme organına sahip olmadıklarını söylüyor. Klonlama ya da
dünyada henüz bilinmeyen farklı yöntemlerle üredikleri düşünülebilir.16- Kimi olaylarda dünya dışı varlıklar sanki aynı kalıptan
yapılmışçasına birbirinin eşi, benzer görüntüler ve biyolojik
özellikler taşıyorlar.17- Beyin kapasiteleri bilinmiyor.18- Kan... Bedenlerinde bir sıvı var ama bildiğimiz kana benzemiyor.19- Beslenme... Katı ve sıvı besin ürünlerini tanımıyorlar. Ele geçen
UFOların hiç birinde gıda maddesine rastlanmadı. Sindirim sistemi ve
rektal bölgeye sahip değiller.20- Söz konusu özellikler taşıyan dünya dışı varlıklara genelde insansı
ya da hümonoid adı veriliyor. Ancak hangi güneş sisteminden geldikleri
hala bilinmiyor. Bizim güneş sistemimizin farklı bir bölgesine ait olup
olmadıkları hakkında da bilgimiz yok.Evet, bu genel bilgilerden sonra Roswell otopsisi hakkında bazı
yorumlarda bulunmak mümkün. Basına yansıyan Otopsi Filmi gerçek miydi?Ayrıntılarını seçmekte zorlandığımız ameliyat salonunun orta yerinde,
otopsi masasında yatan cesedin boyu 1.40 civarında. Baş normal insan
başının neredeyse iki katı kadar gelişmiş. Gözler tıpkı bilim kurgu
filmlerinde gördüğümüz uzaylılarınki gibi kocaman, parlak ve siyah.Ne başta, ne de bedenin diğer bölümlerinde tek bir tüye bile
rastlanmıyor. Buna kaşlar ve kirpikler de dahil. El ve ayak
parmaklarının sayısı ise altı. Karın hamile izlenimini verircesine şiş,
oysa yapılan araştırmada varlığın içinde gelişmekte olan bir canlıya da
rastlanmıyor. Dahası uzaylının cinsiyetini kestirmek de mümkün değil.
Erkek ya da dişi olduğunu gösterir üreme organları bulunmuyor çünkü.Buraya kadar Roswell yaratığının dış görüntüsü 20 maddelik listeyle
kıyaslandığında benzer özellikler taşıyor... Ancak sıklıkla vurgulanan
zayıf uzaylılar kavramından uzak olduğunu görüyoruz. Çünkü Roswell
varlığı oldukça kilolu, yağlı, hatta gelişmiş kasları olan bir bedene
sahip. Boyu tanıklıklarda söylendiği gibi kısa, ama bu kadar kısa boyda
gelişmiş kas yapısı inandırıcı olamıyor...Sonra izole edici beyaz giysilere bürünmüş doktorlar, alışılmış bir
beceriyle cesedi parçalamaya başlıyorlar. Bisturi (görebildiğimiz
kadarıyla) önce göğüs ve karın boşluğunu iki yana açıyor... Bedenden
dışarı çıkartılan organlar, siyah beyaz ve titrek kamerayla çekilmiş,
filmde dikkatimizi dağıtıyor.Gerçek mi, yoksa dünyayla alay etmek amacıyla hazırlanmış bir kurgu mu
karar veremiyorsunuz. Biraz daha dikkatle bakınca ya da göz ilk
sahnelerin heyecanını atınca, bu ölü uzaylının pek de o kadar uzaylı
olamayacağını düşünmeye başlıyorsunuz. Ekrandaki görüntü, bir uzaylının
bedeninden çok, bir mankene benzemeye başlıyor...Otopsi uzmanları ve işi iyi bilen patologlar filmi tekrar tekrar
incelediklerinde filmin düzmece olma ihtimali üzerinde duruyorlar.
Onlara göre dünya dışı bir varlık, iç organları ele alınmadan önce dış
yapısıyla incelenmeli. Oysa otopside varlık incelenmiyor, adeta
parçalanıyor. Doktorlar sanki cesedi önceden çok iyi tanıyorlarmış gibi
hareket edip bedeni açmaya başlıyorlar.Roswell Otopsisi'nden bir görüntüBaşın büyüklüğüne göre ise kafatasından çıkartılan beyin çok küçük
kalıyor. Bu durumda beyinin de uygun büyüklükte olması gerekir. Bu
otopsi gerçek patologlar tarafından değil, cerrahlar tarafından
yapılmış. Oysa Amerikan Hava Kuvvetleri USAF'ın dünyayı sarsacak bu
olay için en iyi patologları çağırması gerekirdi. Neden sıradan
cerrahlarla yetindiği düşündürücü.Otopsi şartları da inandırıcı olamıyor. Çünkü gerçek bir ölüm sonrası
incelemede varlığın ağzı açılıp bakılmalıydı, bu yapılmıyor. Ölü olduğu
kabul edilen varlığın her iki eli de aynı biçimde duruyor ve parmaklan
yukarı doğru açılmış. Böyle bir rastlantı kabul edilemez, ölüm
sonrasında eller birbirinin kopyasıymış gibi görüntü alamaz.Evet... Film sayısız uzman tarafından incelendi. Bu arada Kodak
firmasıyla bağlantı kuruldu ve Kodak söz konusu filmin 1927, 1947 ya da
1967 yıllarından birinde üretilmiş olduğu raporunu verdi. En azından
uydurma da olsa, sahneler demek ki geçmişte üretilmiş bir filme
alınmıştı.Dünya basını uzaysal otopsi tartışmaları yaparken, bu garip senaryoya,
ünlü yönetmen Steven Spielberg ve 1947 kazasıyla ilgili çekeceği yeni
filmi de girdi. Spielberg, Hollywood yönetmenlerinin belki de en
Ufolojik olanıydı... Üçüncü Türden Yakın Karşılaşmalar ve E.T. gibi
unutulmaz başyapıtlarına, bir sonuncusunu ekleyerek unutulmaz bir
üçleme yapmak istiyordu.Büyük olasılıkla çekeceği son filmin adı da, Majestic ya da Proje X
olacaktı. Majestic 12, o yıllarda Başkan Truman'ın UFO olaylarını
araştırmak amacıyla kurduğu örgütün adıydı. Bilim ve sanat çevreleri,
Spielberg'in yeni filminde gerçek belgesel görüntülerle kendi çekeceği
sahneleri birarada kullanacağını konuşur olmuştu... Acaba bu görüntüler
Spielberg'in yeni filmi için özenle çekip dikkatle saklayamadığı
sahnelerden mi ibaretti?...Tüm bu sorular UFO çevrelerini kuşkuya düşürürken, yapımcı Ray
Santilli'nin temsilcisi Chris Carey ismi kulağa gelmeye başladı. Chris
Carey özellikle bilim kurgu filmlerinde kullanılan uzayla ilgili tüm
nesnelerin ve uzaylı varlıkların kopyalarını üretmekteki başarısıyla
tanınan bir uzmandı. Lasteksten yapılan figürler, usta ışıkçılar ve
özel efektler sayesinde inanılmaz derecede gerçek görüntüsünü
verebiliyordu...Olaylar gittikçe dağılırken, parçalanan uzaylı cesedinin ne olduğu ise,
gizemini koruyordu... Adli tabipler incelemelerini ancak televizyon
ekranından yapabildiler. Ve sonuç bugün bile şüpheli... Bir gurup
araştırmacı uzaylı varlığın gerçekliğini savunurken, geri kalanlarsa
Amerikan Hükümeti'nin UFO gerçeğini küçültmek, alaya almak ve UFO
araştırmacılarını halkın gözünde değersiz kılmak amacıyla bu
sahteciliğe girdiklerini iddia ediyorlar.Amerikan Hava Kuvvetleri 1947 kazasını önce kabullendi, daha sonra ise
ellerindeki parçaların bir meteoroloji balonuna ait olduğunu ileri
sürdü. Bu ani karar değişikliği huzursuzluk vericiydi. Kaza sonucu
parçalanan uzay cismine UFO ya da Uçandaire adı verilse de, Roswell
olayında parçalanan cisim üçgen biçimindeydi, yani tıpkı Kenneth
Arnold'un gözleminde karşılaştığı üçgen biçimli uçan cisimler filosu
gibi. Kimi tanıklarsa, parçalanan UFO'dan çıkan varlıkların
yaşadıklarını söylediler...Siyah beyaz görüntülerinden tanıdığımız ölü uzaylı büyük bir ihtimalle
lasteks bebek olabilir. Ama yine de, bir varlığın kopyasını yapabilmek
için, mutlaka gerçeğine bakılması gerektiği unutulmamalıdır... Model
olmadan kopyası çıkartılamaz... Bu konuyu tek bir cümleyle, belki de en
güzel şöyle toparlayabiliriz: Olay gerçek, ancak ekranlara yansıyan
görüntüler sahte... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |