Limitiniz doldu Bay Karun! Ancak, bu ilhamların insanlık için yararlı mı yoksa zararlı mı olduğuna,
varın sizler karar verin! Lidya kültürü üzerine yıllardır süren araştırmalar
sonucu yakın zamanlarda ortaya çıkan bazı bulgular, bilinen kredi kartlarının
atası sayılabilecek türden çeşitli bakır ve bronz levhaların ilk kez 3500 yıl
kadar önce Batı Anadolu topraklarında kullanıldığını gösteriyor.
Parayı ilk kullanan devlet
Lidya, günümüzde uluslararası bilim çevreleri tarafından tarihte madeni
parayı tedavüle sokan ilk devlet olarak kabul ediliyor. Yapılan arkeolojik ve
dilbilimsel araştırmalar, ticarette komşu devletlere göre başdöndürücü bir
düzeye erişen para babası Lidyalılar´ın, toplu alışverişlerden sonraki
ödemeler için de bazı formüller bulduklarını ortaya çıkardı. Lidya uygarlığı
alanında Türkiye´nin önde gelen uzmanlarından biri olarak kabul edilen arkeolog
Kazım Akbıyıkoğlu, bu antik devlete ait yerleşim bölgelerindeki kazılarda ortaya
çıkarılan az sayıdaki yazılı belgenin, o dönemin tüccarlarının çalışma
biçimlerine ilişkin hayli ilginç ipuçları içerdiğini belirtiyor.
Tüccarlara özel kredi levhası
Ticari ilişkilerinde dürüst ve ödemeleri konusunda hassas bazı Lidyalı
işadamlarına, devlet tarafından üzerinde imparatorluk mührü bulunan bazı demir
ve bronz levhalar verildiğini anlatan Akbıyıkoğlu, bu kişilerin de sözkonusu
levhaları ticari ilişkilerinde kredi kartına benzer bir amaçla kullandıklarını
belirtiyor. Buna göre tüccarlar, başkent Sardes ya da Thyateria (bugünkü
Akhisar) Philadelpheia (bugünkü Alaşehir) Gordos (bugünkü Gördes) ya da Silandos
(bugünkü Karaselendi) gibi önde gelen Lidya kentlerinde toplu mal alımı yapacağı
bir dükkana gittiğinde elindeki levhayı göstermekteydi. Üzerinde Bu belgeyi
taşıyan kişi, devletimiz tarafından tanınıp bilinen, güvenilir bir tüccardır.
Ticarî faaliyetleri imparator tarafından onaylanmıştır. Kendisine bedeli
sonradan ödenmek üzere mal verilebilir anlamında ifadeler yer alan bu levhalar,
aynı zamanda devlet güvencesi de içeriyordu.
Visa´dan üç milenyum önce
İnsanlığın resmî tarihine göre, kredi kartlarının ilk kez 1950´li yıllarda
ABD´de ortaya çıktığı biliniyor. O dönemde sınırlı sayıdaki üye restoranda yemek
bedellerini ödemek için kullanılan bu kartların işlem hacmi, zamanla sisteme
bağlı kuruluş sayısının artmasıyla çığ gibi büyüdü ve hizmetleri de bir hayli
çeşitlendi. Bugün dünyada Visa başta olmak üzere, American Express, Diners
Club, Mastercard gibi uluslararası kuruluşlar yüzmilyonlarca kredi kartı
kullanıcısına hizmet veriyor.
Lidya halkının Hint-Avrupa ailesine bağlı bir dil konuştuğunu vurgulayan
Akbıyıkoğlu, bunun antik dillerin en zorlarından biri olduğunu ve henüz ancak
yüzde 50 oranında çözülebildiğini hatırlattı. Akbıyıkoğlu, bazıları
Manisa-Sart´ta, bazıları Uşak Arkeoloji Müzesi´nde, bazıları ise Bodrum
Müzesi´nde bulunan kimi antik buluntuların kendisinde bu ilginç düşünceyi
uyandırdığını belirterek şunları söyledi:
Lidya dili, tıpkı Arapça gibi sağdan sola yazılır ve okunurdu. Elbette ki bu
dilin tamamı çözülmeden, kredi kartı benzeri belgeler için kesin bir bilimsel
onay sözkonusu olamaz. Elimizde az miktarda Lidya yazıtı var. Bunlar kıyaslamalı
bir deşifre için tam yeterli değil. Ancak, bizler de Türk arkeologları olarak
Lidya üzerine artık bir hayli deneyim kazanmış durumdayız. Lidya sınırları
içinde ve özellikle de bir sanayi kenti olan Sardes´te ticaretin ulaştığı
olağanüstü boyutları günümüzde gayet iyi biliyoruz. Ticaretin böylesine yoğun
yaşandığı bir bölgede, orayı yöneten iktidar da doğal olarak özellikle toplu mal
alışverişlerinde sürati ve güveni artıracak yöntemler arayışına girmiş.
Aynı zamanda Uşak Arkeoloji Müzesi´nin de müdürü olan Akbıyıkoğlu, 1965´de
yurtdışına kaçırılan ünlü Karun Hazinesinin yıllar sonra New York Metropolitan
Müzesi´nden geri alınıp Türkiye´ye yeniden kazandırılmasında büyük emekleri
geçmiş bir araştırmacı. Kazım Akbıyıkoğlu´nun uyarısı üzerine 1980´lerin
sonlarında New York Federal Mahkemesi´nde Metropolitan aleyhine dâvâ açan Türk
hükûmeti, uzun bir hukuk mücadelesi sonucunda dâvâyı kazanmış ve 360 dolayında
nadide parçadan oluşan hazine de Türkiye´ye bizzat Akbıyıkoğlu gözetiminde
getirilmişti.
Çağının en güçlü devleti: Lidya
Milattan önce 2000´lerde kurulan, 1500´lerde ise ekonomik ve ticarî açıdan
varlıklı bir devlet kimliği kazanan Lidya İmparatorluğu´nun toprakları, bugünkü
Manisa´nın tamamı ile İzmir´in doğu kesimindeki Gediz ve Küçük Menderes
vadilerini içine almaktaydı. Başkent Sardes, bugün de Sart adıyla Manisa iline
bağlı bir ilçedir ve tarihsel SİT alanı olarak koruma altındadır.
Lidya, yalnız kredi kartı benzeri ödeme araçlarının değil, bugün bilimsel
olarak kanıtlandığı üzere, yeryüzünde nakit paranın da ilk kez kullanıldığı
ülkeydi. Sardes´teki altın ve gümüş dökümhanelerinde tarihteki ilk sikkeleri
basan Lidyalılar, bu sayede ticarette müthiş bir ilerleme kaydettiler. O güne
dek alışverişlerinde ödeme aracı olarak çeşitli mallar kullanan pekçok yabancı
tüccar, Lidyalılar´ın ellerinde dolaşan fasulye benzeri küçük parlak metalleri
görünce, bu yöntem kısa sürede önce Anadolu´ya, ardından da dünyaya yayıldı.
Uşak Müzesi, bu ilk dönem sikkelerden oluşan çok önemli bir koleksiyona ev
sahipliği yapıyor.
Metal işleme, camcılık ve dokumacılıkta büyük bir ilerleme kaydederek,
ticarette Anadolu sınırlarını aşıp oldukça geniş bir coğrafi alanın mal
ihtiyacını karşılamaya başlayan Lidya, özellikle Kral Karun zamanında zenginlik
ve refahın doruğuna çıktı. Karun´un iktidarı sırasında ticari gelişimin yanısıra
ülke toprakları da genişleyip Doğu´da Kızılırmak sınırlarına dek dayanacaktı.
Çalışkan ve üretken insanların ülkesi Lidya, M.Ö. 547´de Pers kralı 2´nci
Kyros´un gerçekleştirdiği saldırılar sırasında çöktü. Başkent Sardes´i işgal
edip yağmalayan kral, ülkeyi bir sömürgeye dönüştürdü.
M.Ö. 334´e kadar Persler´e bağlı kalan Lidya, daha sonra da Büyük İskender
tarafından ele geçirildi ve kısa zamanda da tarihten silindi. Kaynak: Yenişafak Gazetesi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |