Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Balkan Antantı Öte yandan, Locarno Anlaşmaları,
Kellogg Paktı ve Litvinov Protokolu gibi barışçı teşebbüslerle, Küçük Antant
gibi statükocu ittifakların ortaya çıkması da, Balkanlardaki işbirliğinde teşvik
edici etkenler olmuştur.Balkan Birliği konusundaki ilk adımlar Balkan
hükümetleri tarafından değil, fakat gayrı resmi çabalarla atılmıştır. Dünya
Barış Kongresi Derneği'nin 1929 Ekimi'nde Atina'da yaptığı toplantıda, Kongre
başkanı ve eski Yunan başbakanlarından Aleksandr Papanastasiyu devamlı bir
Balkan Antantı kurulması fikrini ortaya atmış ve Türkiye dahil bütün Balkanlı
delegasyonlar bu fikri kabul ederek, 1930 Ekimi'nde Atina'da Birinci Balkan
Konferansı açılmıştır.Bundan sonra bu konferanslar Atina, İstanbul,
Bükreş ve Selanik'te olmak üzere her yıl tekrarlanarak, Balkan milletleri
arasında bir işbirliği kurulmuştur. Bu konferanslar sonunda, Balkan Ticaret ve
Sanayi Odası, Balkan Denizcilik Bürosu, Balkan Ziraat Odası, Balkan Turist
Federasyonu, Balkan Hukukçuları Komisyonu, Balkan Tıb Federasyonu gibi
teşekküller ortaya çıkmıştır.1932 de yapılan Üçüncü Balkan Konferansı
ise bir Balkan Paktı tasarısı ortaya çıkarmıştır ki, bu suretle işbirliği
faaliyetleri bununla siyasal münasebetler alanına geçirilmiş olmaktaydı. Bununla
beraber, siyasal işbirliğinin gerçekleşmesi hemen mümkün olmadı. Balkan
Konferanslarında görülmüştü ki, özellikle Bulgaristan işbirliğinde çekingen
davranmaktadır.Arnavutluk ile Bulgaristan, Balkan Konferanslarında,
revizyonist gayelerini dolaylı bir şekilde belirterek azınlık meselelerinin de
tartışmasında ısrar etmişler, fakat Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya
buna engel olmuşlardır. Bununla beraber, özellikle Türkiye uzlaştırıcı bir
politika izleyerek Bulgaristan'ın tam işbirliğini, sağlamaya çalışmış, lakin
muvaffak olamamıştır.1933 Şubatı'nda Küçük Antant'ın devamlı bir statü
ve teşkilat kurması ve Almanya'da Nazi Partisi'nin iktidara geçmesi,
Balkanlıları da harekete geçmeye sevketmiş görünmektedir. Türkiye ve Yunanistan,
siyasal alanda da Balkanlarda bir işbirliği kurulmasına ve bu konuda bir paktın
imzasına karar verip, 1933 Mayısı'nda bu düşüncelerini Bulgaristan'a da
bildirdiler. Lakin Bulgaristan teklife yanaşmayınca, Türkiye ve Yunanistan 14
Eylül 1933 de bir Samimi Anlaşma Paktı (Pacte d'Entente Cordiale)
irnzaladılar.10 yıl için imzalanmış olan bu Pakt ile, iki devlet
sınırlarını karşılıklı olarak garanti ediyorlardı. Bu hüküm, Makedonya
üzerindeki emellerinden bir türlü vazgeçmek istemeyen Bulgaristan'da tepki ve
sinirlilik uyandırdı. Bulgaristan'ın bu şüphelerini gidermek ve Bulgaristan'ı da
bu Pakt'a almak için Türkiye Başbakanı İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı Tevfik
Rüştü Aras Sofya'ya gittilerse de, olumlu bir sonuç elde
edemediler.TürkYunan Paktı, Romanya'yı harekete geçirdi ve Romanya
Dışişleri Bakanı Titulescu'nun Ankarayı ziyareti sırasında, 17 Ekim 1933'te,
Türkiye ile Romanya arasında Dostluk, Saldırmazlık, Hakem ve Uzlaşma Antlaşması
imzalanmıştır. Romanya'yı bu antlaşmayı imzalamaya götüren sebeplerden biri,
Bulgaristan'ın revizyonist isteklerinden çekinmesi, diğeri de kendi deniz
ticaretinin, Boğazlar'da serbest geçişin bekçisi olan Türkiye'ye bağlı
bulunmasıydı.Türkiye'nin yaptığı bu anlaşmalar, Bulgaristan'ı
sinirlendirdiğinden, Bulgar basını Türkiye aleyhine kampanya açmış ve bu
kampanya Türk basını tarafından, cevapsız bırakılmamıştır. Lakin Bulgaristan'ın
bu tutumu Yugoslavya'yı da korkuttuğundan, Türk Dışişleri Bakanı'nın Belgrad'ı
ziyareti sırasında Türkiye ile Yugoslavya arasında 27 Kasım 1933'de bir Dostluk
ve Saldırmazlık Antlaşması imzalamıştır.Yugoslavya'yı bu antlaşmayı
imzalamaya götüren sebep, Bulgaristan'dan duyduğu endişe olduğu kadar,
İtalya'nın Arnavutluk'ta kurduğu kontrolün kendisi bakımından yarattığı tehlike
idi. Görüldüğü gibi, bu ikili anlaşmaların hepsinin pivotunu Türkiye teşkil
etmekteydi.Bu anlaşmaların her üçü de aynı gayeyi taşıdığına ve
gayelerde bir farklılık olmadığına göre, yapılması gereken normal iş, dört
devletin tek bir antlaşma ile birbirlerine bağlanmaları idi. İşte bu iş 9 Şubat
1934 tarihinde Balkan Antantı'nın imzası ile gerçekleştirildi. Balkan Antantı
ile taraflar, sınırlarını karşılıklı olarak garanti altına alıyorlar ve
birbirlerine danışmadan herhangi bir Balkan devletiyle birlikte bir siyasal
harekette bulunmamayı veya bir siyasal anlaşma yapmamayı taahhüt
ediyorlardı.Balkan Antantı'nın ortaya çıkmasında nasıl baş rolü Türkiye
oynadıysa, bu Antant'a sonuna kadar sadakatla bağlanan da Türkiye oldu. Fakat bu
siyasal antlaşma, dört Balkan devleti arasında amaç edinilen sıkı siyasal
işbirliğini gerçekleştiremedi ve başlangıçtan itibaren bazı zayıflık unsurlarına
sahip oldu.Antant ile birlikte gizli bir protokol de imzalanmıştı. Buna
göre, taraflardan biri Balkanlı olmayan bir devlet tarafından saldırıya uğrar ve
bir Balkan devleti de saldırgana yardım ederse, diğer taraflar bu Balkanlı
saldırgana karşı birlikte savaşa gireceklerdi. Fakat bu Protokol üzerine
Türkiye, bir Rus-Romen savaşında Romanya'ya yardım etmiyeceğini Sovyet Rusya'ya
bildirmiş ve Yunanistan da bu Protokolün kendisini İtalya ile bir çatışmaya
götürmeyeceği hususunda rezerv koymuştur.Öte yandan, Balkan Antantı
Batılılar ve Küçük Antant'ın kurucusu Çekoslovakya tarafından büyük bir
hoşnutlukta karşılanmakla beraber, 1936'dan itibaren Avrupa'da buhranların
şiddetlenmesi ve Berlin-Roma Mihverinin ağır basmaya başlaması, Balkan
Antantı'nı da zayıflamaya doğru götürmüştür. Bu gelişme özellikle, 1937'den
itibaren belirli bir hal almıştır.1936 da Avrupa'da Almanya'nın
üstünlüğü belirince, Romanya, Bulgaristan ve Macaristan'dan fazla Almanya'dan
endişe duymuş ve Balkan Antantı ile ilgisini zayıflatmıştır. Yugoslavya ise,
Berlin-Roma Mihveri karşısında, İtalya ve Bulgaristan'la anlaşma yoluna
gitmiştir. Bulgaristan'la Yugoslavya arasında 24 Ocak 1937'de bir yıkılmaz
barış ve samimi ve ebedi dostluk antlaşması imzalandı.Bunun arkasından
Yugoslavya 25 Mart 1937'de İtalya ile de bir antlaşma imzaladı. Beş yıl için
imzalanan bu antlaşmada, bu antlaşmanın tarafların mevcut milletlerarası
taahhütlerine halel getirmiyeceği belirtiliyor idiyse de, 2. madde ile iki
devlet, birbirlerini ilgilendiren ortak meselelerde birbirlerine danışma
taahhüdünde bulunuyorlardı. Bu ise Yugoslavya'yı, Balkan işbirliğinde daima
İtalya'yı hesaba katmak zorunluğunda bırakıyordu.Bulgar-Yugoslav
antlaşmasının imzasından önce Yugoslavya, diğer Balkan Antantı ortaklarının
muvafakatini almışsa da, Balkan Antantı birinci planda Bulgaristan'a yöneldiğine
göre, Yugoslav-Bulgar antlaşması bu Antant'ın ruhuna aykırı idi. Nihayet,
İtalya'nın gittikçe kuvvetlenmesi Yunanistan'ı da İtalya'ya karşı yumuşak bir
tutuma götürmüştür. Münih Konferansı ile Çekoslovakya'nın parçalanması Küçük
Antant'a son verdiği gibi, 1939 yılının olayları da Balkan Antantı'nı
parçalayacaktır. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |