Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Osmanlilarda Atesli Silahlar Sanayii Osmanli topçularinin
ileri derecedeki balistik bilgisi, ortadan ayrilabilen iki parça toplar, kusatma
ve sahra toplari, havan toplari, dört bes metre uzunlugunda, yüz kilodan agir
gülleler firlatabilen ve yirmi tona yakin agirligi olan çok büyük çapli toplar,
zamanin teknigine ve bilgisine oranla fevkalade sayilabilecek harika savas
araçlariydi.3 Osmanlilar, basta Istanbul'daki Tophane-i Amire'de
olmak üzere, belli basli merkezlerde büyük çaplarda toplar dökerken, bir yandan
da top götürmenin mümkün olmadigi yerlere, bakir ve tunç gibi top yapim
malzemesini götürerek top döktüler. Osmanlilarin uyguladigi bu sistem,
Osmanlilarin silah sanayiinde Avrupa'dan ileri seviyede oldugunu göstermektedir.
Nitekim Fransa'nin, 1493 yilindaki Italya Seferi'nde, engebeli arazi yüzünden
toplarini nakletmede büyük güçlüklerle karsilastigini ve harekatin
geciktigini,3 oysa Sultan II. Murad'in bundan 43 sene önce Akçahisar
Muhasarasi'nda, Fatih'in ise, on bes sene önce Iskodra Muhasarasi'nda toplarini
kale önünde dökerek bu meselenin üstesinden kolayca gelindigini görmekteyiz.Osmanli topçulugunun kisa zamanda bu derecede gelismesinde basta
padisahlarin (özellikle Fatih'in hem kendisinin bizzat ilgilenmesi ve hem de bu
isle ugrasan kisileri yüksek ücretle himaye etmesi) atesli silahlarin
savaçlardaki önemini ve belirleyici gücünü oldukça erken dönemde kavramalarinin
büyük payi bulunmaktadir.
Diger taraftan Osmanlilarin bu
hususta malî sikintilarinin olmamasi da, önemli faktörlerdendir. ilk dönem
padisahlarinin, devleti genisletme çabalariyla geçen mücadelelerinde savasmak
zorunda olduklari Avrupa ve Balkanlar'daki mahallî senyörlerin ve hanedanlarin
sigindigi kaleleri yikmak ve ele geçirmek için daima muhasara harbi yapmak
durumunda kalmalari sebebiyle, muhasara toplari Fatih'in saltanatinin sonuna
kadar geçen zamanda, büyük önem kazanmis ve gelisme göstermistir. Zaten,
yükselme döneminde olan Osmanlilar, Hristiyan milletlerin daima tazyik ve meydan
okumalari karsisinda silahlarini mütemadiyen gelistirmek, yenilemek ve düsmanin
silahlariyla dengelemek zorundaydilar. Ayrica Osmanlilarin Balkanlar'da ve
kismen de Anadolu'daki oldukça zengin maden yataklarina erken dönemlerde sahip
olmalari ve bunun yaninda iyi bir hazineye malik bulunmalari büyük bir avantaj
idi. Sultanlarin bu imkanlari zorlamalari, müspet yönde kanalize ederek iyi
degerlendirmeleri, bu silahlarin kisa zamanda etkili bir sekilde Osmanli
ordusunda yer almasini saglamistir.
1430'lu yillarda, Osmanli ordusunda büyük
çaplarda toplarin olduguna dair kayitlar, çok sayida yetenekli top ustalarinin
bulundugunu da göstermektedir. Zira Osmanlilar, atesli silahlarin kullaniminda
Hristiyan top yapim ustalarini kendi askerî örgütleri ile bütünlestirirken,
kendi askerlerini de ayni hizmetler için yetistirmeye itina göstermislerdir.
Mesela, Türk asilli topçu ustalari Haydar, Ismail, Muslihuddin ve Saruca gibi
isimler buna dair ilk örneklerdir. Coltado isimli bir ispanyol topçusu, 1592
yilinda yazdigi eserinde Osmanli topunun orantisiz ve kusurlu oldugunu
söylemekte, fakat yüksek kaliteli madenden yapildigini belirterek övmektedir.
Osmanli topunun ilk dönemlerdeki üstünlügü emsallerine nisbetle kalitesinin pek
farkli olmamasina ragmen neticeye çabuk ulasmak için ebatlarinin
büyüklügündeydi. Halen Londra Kulesi Müzesi'nde bulunan 1464 yilinda yapilmis
ortadan ayrilabilen iki parçali Osmanli topunun kimyasal analizi, eritme
ameliyesinin kusurlu olmasina ragmen, iyi bronzdan dökülmüs oldugunu
göstermektedir.Yine Istanbul'daki Askerî Müze ve Kültür Sitesi'nde
bulunan Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait bir tunç topun kimyasal analizi ayni
sekilde sonuç vermistir.Osmanlilarin, erken devirlerden
itibaren Avrupa'dan atesli silahlari aktarmada gösterdikleri istekli tavra,
diger Islam devletlerinde rastlanilmamaktadir. Mesela, Osmanlilarin XV. yüzyilin
baslarindan itibaren kullanmaya basladigi tüfek, Memlüklarda 1489 tarihinden
sonra, iran'da ise Uzun Hasan (öl. 1478) zamanindadir. Digeryandan atesli
silahlari Osmanlilardan önce taniyan ve Avrupa devletleriyle eskiden beri
temasta olan Memlük Devleti Portekiz saldirilarina karsi Osmanlilardan 1511
yilinda, bir miktar atesli silah yardimi almistir. Ancak daha sonra Osmanlilarla
karsi karsiya kalinca da Rodos hakiminden barut ve tüfenk, Frengistan'dan da
yarar topçular ve tüfekçiler getirtmislerdir.Silah Yardimi
Osmanlilar, bir taraftan sahip olduklari silah
teknolojisini gelistirmek için çalisirken, diger taraftan da, bu silahlarin
kendileriyle dinî veya irkî bagi bulunan çesitli Asya ve Afrika ülkelerine
yayilmasinda köprü rolü oynadilar. Bu rol, Osmanlilarin diger islam ülkelerine
genellikle belli miktarda topçu, tüfekçi ve atesli silah uzmanlari ile top ve
tüfek yardimi yapmak seklinde olmustur. Osmanli tehlikesi karsisinda bu
devletlerden bazilarinin Avrupa'dan silah almak zorunda kalmalari da dolayli bir
roldür. Sah Abbas dönemindeki iran disinda kalan Dogu ülkeleri, etkili olarak
atesli silahlarla mücehhez bir ordu kuramamislardir. Osmanlilarin atesli
silahlari tasidiklari ülkeler arasinda ilk olarak Türkistan Hanlari, Kirim
Hanlari, Hindistan,Sumatra'da Açe Sultanligi ve Habesistan'da Sultan
Ahmed Gran'in Devleti ile Afrika'da Bornu Devleti gelmektedir. Ikinci grupta
ise, iran'da Akkoyunlu ve Safeviler, Misir'da Memlüklar
sayilabilir.Bazi Avrupa ülkelerinin yaninda Osmanlilarla da iliskisi olan
bu devletlere Osmanlilar siyasî ve dinî iliskilerine göre personel, silah, barut
ve demir gibi malzeme satarak veya hibe ederek atesli silahlar konusundaki
imtiyazli konumlarindan istifade ile Asya, Afrika ve Orta Dogu'daki
etkinliklerini artirma politikasi takip etmislerdir. Hariç ülkelere yapilan bu
yardimlarin yaninda kendi ülkesi içinde uçlarda bulunan beylerbeylerine de
gerektiginde savas malzemesi veya toptüfek yapicisi ustalar yine Istanbul'dan
gönderilmekteydi.
Osmanlilarin verdigi atesli silahlarin, özellikle Orta Asya'da
Türk Devletleri'nin iç savaslarinda Osmanlilarin destekledigi taraf açisindan
çok önemli rol oynadigi,Habesistan ve Açe'de de Portekiz ve Hollanda gibi gayri
müslim sömürgeci devletlerle savasan Islam devletlerinin muvaffakiyetinde ciddî
ölçüde tesirli oldugu görülmüstür. Tabiatiyla bütün bu yardimlar hilafet
merkezini elinde tutan Osmanlilarin, söz konusu devletler nezdindeki itibarini
artirmis ve sayginlik kazandirmistir. Memlüklara silah yardimi yapilmasi da
henüz bozulmamis olan iliskiler öncesinde onlari Hristiyan Portekizlilere karsi
savaslarinda destekleme gayesi gütmekteydi.Diger Milletlerin Durumu
Islam dünyasinda atesli silahlarin kullaniminda özel bir yeri
olan Memlüklar ile iranlilar, Avrupa devletlerinden silah almakta ve her ikisi
de Osmanlilar gibi bu silahlarin yapimi için Avrupali usta, teknisyen ve
mühendisler kullanmaktaydilar. Ancak, bu silahlari kendi milletlerinden
teknisyen ve mühendislere de ögreterek gelistirmeyi saglamada Osmanlilar kadar
basarili olamadiklarindan, mücadelelerde Osmanlilara karsi kaybettiler. Osmanli
Devleti ise, atesli silahlarin ilk olarak gelistigi Orta Avrupa ve Balkanlara
yakin olmanin ve hatta buralari oldukça erken zamanlarda fethetmenin ve diger
yandan bölgedeki madenlere sahip olmanin avantajini çok iyi bir sekilde
degerlendirmis ve neticesini almistir.
1509'da Memlük Sultani Kansu Gavri, Portekizliler ile
Kizildeniz'de savasmak için gerekli donanma malzemesini ve atesli silahi Osmanli
Devleti'nden istemistir. Osmanli Devleti de, 1511 yilinda, 400 top, 40 kantar
barut ve bir miktar bakirdan olusan bir yardim yaparak Memlüklari Hiristiyan
Portekizlilere karsi desteklemistir. Bu yardimlar arasinda gemi yapim malzemesi
yaninda asker ve arkebüzler de bulunmaktaydi. Diger taraftan Islam dünyasinda
atesli silahlarin kullaniminda önemli bir yeri olan Memlüklar, Kansu Gavri
devrinde bir reform tesebbüsünde bulunmuslarsa da Ridaniye'de, Osmanlilar
karsisinda maglup olmaktan kurtulamamislardir.
Osmanlilar, Habesistan'daki Müslüman lider Sultan Ahmed Gran'a
1527 ve 1542 yillarinda bölgedeki Hiristiyan lider ve onun destekçisi
Portekizlilerle savasmak üzere birçok atesli silah ve top yardimi yapmistir.
Sumatra'da Osmanli sultani adina hutbe okuyan Açe Sultani'na da, Hollandalilar
ve Portekizlilerle savasmasi için gönderilen yardim gemileri Istanbul'dan yola
çikmis, ancak Yemen isyani sebebiyle bu yardim yerine ulasamamistir. Bunun
yerine Osmanlilar, bir grup top yapicisini Açe'ye göndermislerdir. Bu top
ustalari, burada 200 kadar bronz top dökerek Mallaka'da Açe Sultani'nin
Portekizlilerle savasinda muvaffakiyetini saglamislardir.
Hindistan'da Osmanli topçularinin ayri bir yeri ve önemi vardi.
Sultan Bahadur Sah'in emrinde çalisan Selman Bey'in yegeni Mustafa Bayram, Rumî
Han ve kölesi Hoca Sefer Selman da Hüdavend Han ünvanlarini almislar ve bu
bölgede oldukça büyük bir üne kavusmuslardir. Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566)
tarafindan Hind Sahi'nin istegi üzerine oraya giden Istanbullu Hüseyin Han'in
dökmüs oldugu Maliki Maidan adli 42 ton agirligindaki bronz top 1685 yilina
kadar kullanilmistir.
Iran Safevileri ise Osmanli akinlarina karsi koyabilmek için
1548 yilinda Portekizlilerle bir antlasma yaparak onlardan atesli silahlar satin
aldi. Daha önce de Akkoyunlu Hükümdari Uzun Hasan, Venediklilerden top ve atesli
silah ile birlikte bunlari kullanacak kisileri kendi ordusuna dahil ettiyse de,
1473 yilinda Fatih ile yaptigi Tercan Savasi'ni, Osmanli silahlarinin üstünlügü
sebebiyle kaybeIti. Yine 1514'teki Çaldiran Savasi'nda her iki tarafin güçleri
esit olmasina ragmen, üstün silah gücü sayesinde Osmanli ordusu galip gelen
taraf oldu. Bu neticelerden sonra 1528 yilinda Safevi Sultani Sah Tahmasib,
ingiltere'den silah ve malzeme getirmeye baslarken, bir taraftan da Rumlu
Tüfenkçiler denilen, tamami Osmanli Türkleri'nden olusan ve tüfenk kullanan bir
grup kurdu.
Osmanlilarin askerî yardim gönderdigi diger bir Müslüman devlet
Afrika ülkesi olan Bornu Devleti'dir. En parlak dönemini May idris Elevma
(1571-1603) döneminde yasayan ve gücünü Islam'in çevreye yayilmasi için kullanan
bu devlet lideri, 1576 yilinda III. Murad'a bir elçi göndererek itaat bildirdi
ve Osmanli Devleti'nden askerî ve teknik yardim istedi. Trablusgarb
Beylerbeyligi vasitasiyla yapilan yardimda birçok tüfek ve tüfekçi
gönderilmistir. Elevma, bu yardim sayesinde, çakmakli tüfeklerle donatilmis bir
ordu kurmustur.
Bastan beri verdigimiz örneklerde görüldügü gibi Osmanlilar, Istanbul'un
fethini müteakip çok sayida atesli silahlarla mücehhez bir ordu kurarak dünya
devletleri arasinda ciddi ve caydirici bir güç halini almaya baslamislardir. Bu
gücü onlara saglayan faktörlerden birisi olan atesli silahlardaki üstünlükleri
sayesinde batidaki ve dogudaki düsmanlarina karsi pek çok mücadelede muvaffak
oldular. Onyedinci asrin ortalarina kadar hiçbir Islam ülkesi atesli silah
teknolojisinde Osmanlilarin gücüne erisememisti. Avrupa devletlerinin ise
Osmanlilari yakalamalari ancak bu asrin baslarinda gerçeklesebilmistir. Çagin
savas teknolojisini çok iyi takip eden ve bunu en iyi sekilde kullanan
Osmanlilar, bu teknolojinin Müslümanlarin dünyanin dört bir yaninda muvaffak
olmalari adina kullanilmasinda elinden gelen yardimi esirgememistir. Bir
taraftan kendisi Avrupali düsmanlari ile çarpisirken, bir taraftan da,
Afrika'dan Sumatra'ya, oradan Asya'nin ve Hindistan'in ortalarina kadar
hakimiyetleri disindaki çok büyük bir cografyaya atesli silah ve asker yardimi
yaparak Müslüman devletleri gayri müslim düsmanlari karsisinda desteklemistir.
Dünya'nin üçte birine fiilen hakim olan Osmanlilar diger üçte birinde de,
kendilerine sevgi ile baglanan ülkeler sayesinde söz sahibi
olmuslardir. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |