Yenıdoganda Asırı Aglama Ağlamak, bebeğiniin ilk iletişim kurma yoludur. Her ne kadar bebeğiniz ilerde
daha başka iletişim kurma araçları geliştirecekse de, anne ve babasının ilgisini
çekmek için bunlardan çok azı ağlamak kadar etkili olacaktır.
Yeni doğmuş bir bebek, ilk ayını dolduruncaya kadar, nasıl bir ağlama aşırı
ağlama sayılır? Bu soruya cevap vermek pek kolay değildir; çünkü her bebek
ötekinden ve bebeklerin her günü birbirinden farklıdır. Bütün bebekler ağlar;
bazıları diğerlerinden daha çok ağlar.
Bazı günler bebeğiniz günde üç dört defa toplam 20 ila 30 dakika (özellikle
beslenmeden, uykudan önce ve altını kirletirken) ağlayabilir. Bir başka gün ise
avazı çıktığı kadar saatlerce ağlayabilir.
Çalışmalar, bebeklerin çevrelerindeki strese ağlamak yoluyla tepki
gösterdiklerini ortaya koymuştur; durum ne kadar stres verici olursa, ağlama da
o denli uzun ve yoğun olmaktadır. Dolayısıyla, eğer bebeğin anne ve babası kötü
bir gün geçirmiş ise, bu durum bebeğe yansıyabilmektedir. Bununla beraber,
evdeki hava sakin olduğu zamanlar bebeğin huysuzluğu da, bebeğin durumdan
etkilenme oranına bağlı olarak azalmaktadır, ilk bebekler, belki de anne ve
babası daha sonraki çocuklarına karşı daha yumuşamış olduklarından, muhtemelen
daha uzun ağlarlar.
Yeni doğan bebeğin sinir ve sindirim sistemi dış dünyaya alışmayı
öğrenmektedir. Bazı bebekler için, bu alışma son derece zor bir iştir. Eğer
bebeğiniz daha çok öğleden sonraları ve akşamları ağlıyorsa, gaz yüzünden midesi
şişmiş olabilir, kolik olabilir (yani mide ve barsak ağrısı olabilir.) Anne ve
babalar çok az hastalık karşısında kendilerine kolik (karın ağrısı) esnasında
olduğu kadar çaresiz hissederler.
Şimdi anlatacağımız manzara anne baba için hiç de yabancı gelmeyecektir.
Bebeğiniz hastanede sessiz sedasızdır; fakat eve geldikten birkaç gün sonra
saatlerce süren bir şekilde ağlamaya başlar. Bezini değiştirir, kucağınıza
alırsınız, hatta emzirmek ya da biberon vermek istersiniz. Ancak bunların
hiçbiri onu susturmaya yetmez. Bebeğiniz o kadar güçlü ağlar ki, ağlamaktan yüzü
kıpkırmızı olur. Midesi şiş ve gergindir; ayaklarını karnı üzerine çekmiştir.
Elleri ve ayakları soğuktur.
Bebeğinizin çok ciddi bir rahatsızlığı olduğunu sanip endişelenirsiniz ve
hemen bebeğin doktorunu ararsınız.
Bu tür belirtileri olan bir bebek ciddi derecede hasta değildir. Bebeğin
yalnızca karnı ağrıyordur ve bu hastalık aslında bebekten daha çok anne ve
babaya eziyet veren bir rahatsızlıktır.
Kolik terimi, sıklıkla ortaya çıkan ve bebeğin barsaklarından kaynaklandığı
sanılan karın ağrılarını tanımlamak için kullanılır. Bebek acı çeker ve tepki
olarak da bitkin düşünceye kadar şiddetle ağlar. Karın ağrısının ciddiyeti ve
sıklığı değişkendir. Bazı bebeklerin akşamları bağırarak saatlerce ağlayacakları
önceden bilinir; kimi bebekler de gün içerisine yayılmış olarak daha kısa
aralarla ağlarlar. Bazı bebekler gündüz vakti ağlar susar; gece iyi uyurlar, bir
kısım bebekler de ağlamalarını gece yarısına saklarlar.
Karın ağrısı çeken bir bebek genellikle karnı doyurulduktan sonra ağlamaya
başlar; bu, kolik olan bir bebeği karnı aç normal bir bebekten ayıran bir
işarettir.
Karın ağrısına neden olan şeyin ne olduğunu söyleyebilmek zordur. Bazı
bebekler diğerlerine nazaran karın ağrısına karşı daha hassastır. Karın ağrısı
nöbetlerinin nedeni açlığın yanı sıra beslenirken yutulan ve barsaklara giden
hava da olabilir. Bebeğini anne sütüyle besleyen annelerin yemiş olduğu şeyler,
özellikle yüksek karbonhidrat içerikli besinler, bebeğin barsaklarında aşırı
fermantasyona neden olabilir.
Karın ağrısından ya da başka bir nedenden kaynaklanan aşırı ağlama için ne
yapmalıdır?
Öncelikle şu kabul edilmelidir ki, ne olacağı önceden bellidir. Bebeklerin
büyük çoğunluğunda (hatta çok şiddetli karın ağrısı çekenlerde bile) bu ağlama
krizleri üçüncü ayın sonuna doğru kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu büyülü
zamana ulaşana kadar anne ve babalar çok çeşitli şeyler yaparlar (ne yazık ki
hiçbiri de derde deva olmaz). Herşeyden önce, bebeğin karnının aç olup olmadığı
belirlenmelidir. Bebeğinizin karnı aç mı? Eğer bebek karnı açken, iyi bir
şekilde karnını doyurduktan sonraki 2 saatten daha az ağlıyorsa, ağlamanın
sebebi muhtemelen aç olduğundan değildir. Bununla beraber, başka öğünlerde de
bunu deneyebilirsiniz. Bazen sadece emzirme esnasında rahatlık verici bir
şekilde tutmak bile yeni doğmuş bir bebek için yeterli olacaktır.
Bebeğin bezini değiştirin ya da bebeği kucağınıza alarak geğirtmeye çalışın.
Bazı bebekler sallanmaktan, bazıları da şarkı ya da ninni söylenmesinden
hoşlanır ve susarlar. Doktorlar anne ya da babasının kalbi üzerinde kucağa
alınan bebeklerin daha az ağladıklarını söylemektedirler.
Eğer bebeğin karın ağrısı varsa, dikine tutmak yardımcı olabilir. Karnı
ağrıyan çoğu bebekler karınları üzerine yatırıldıklarında rahatlarlar. Bebeği
kucağınızda karnı üstü tutarak sırtına masaj yapınız.
Bazı bebeklerde ısıtılmış bir siye suyu karnı üzerine yerleştirmek de karın
ağrısını geçirmek için yardımcı olabilir. Bununla beraber, bu yöntemi denemeye
karar verdiyseniz, sıcak su dolu şişenin bebeği incitecek kadar sıcak olmamasına
özen gösteriniz. Eğer su çok sıcaksa, bebek rahatsızlığını belli edecektir.
Bazen bebeği sallamak ya da dolaştırmak da yararlı olabilir. Bebeğinizi aşırı
miktarda kucakta tutmaktan ona zarar geleceğini düşünerek korkmayınız. Böyle bir
şey mümkün değidir. Eğer yararı olduğunu görüyorsanız, bebeğinizi kucağınıza
almaktan çekinmeyiniz.
Karın ağrısı çeken bir bebeği yumuşak bir battaniyeye sarmak da kimi zaman
çok yararlı olabilmektedir. Bebeğe yatıştırıcı vermek beşik gibi bir yere
koymak, bebek arabasına yerleştirmek, araba ile kısa bir gezintiye çıkarmak gibi
yöntemler de işe yarayabilir.
Karın ağrısı çoğunlukla bebek gaz çıkardığında ya da altını kirlettikten
sonra geçer. Bazen rektuma bir rektal termometre sokmak yolu ile gaz çıkarmasına
ya da dışkılamasına yardımcı olmak yolu ile bebeğin rahatlaması da
sağlanabilir.
Eğer bebeğinizin karın ağrısı çok inatçı ise, bebeğinizin doktoru (eğer
bebeğinizi biberonla besliyorsanız) herhangi bir gelişme olup olmadığını görmek
için başka bir formül denemenizi salık verebilir.
Tüm bu gayretlerinize karşın bebeğiniz yi, ne de ağlamayı kesmiyorsa ne
yapmalı? Eğer herhangi bir hastalık belirtisi yoksa bundan sonra yapılması
gereken belki de ne olacağını beklemektir. Bazı bebekler bir süre ağlamadan
uykuya dalamazlar. Tüm bu gösterilen yöntemleri deneyerek bebeği
susturamazsanız, bebeğin 20 dakika kadar beşiğinde ya da karyolasında
ağlamasından korkmayınız.
Insulin Vücutta Nasil İş Görür?Diyabet TipleriTip 1 Diyabetin Nedenleri[img]images/smilies/biggrin.gif[/img]aha Fazla Posa Yiyin.Hangi Yiyeceklerde Yağ Vardır?Hangi Yiyeceklerde Protein Vardır?Nişastalı Yiyecekleri Yerseniz Ne Olur?Şeker Yerseniz Ne Olur ?Tip I DiyabetYiyecek DeğişimiDeğişim ListeleriKalp Sağlığını Korumak İçin Ne Yapmalıyız?Daha Az Tuz TüketinYapay TatlandırıcılarUygun Zamanlarda BesleninTip II diyabetYürüyüş Yapmanın FaydalarıDoğru Olan Fiziksel Aktiviteyi SeçmekEgzersize Başlamadan ÖnceFiziksel Aktiviteler Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |