Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

OSMANLILARDA EGITIM VE ÖGRETIM

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler OSMANLILARDA EGITIM VE ÖGRETIM Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Osmanlilar, medrese egitimi ve dolayisiyla ilim ve bu sahanin adamlarina deger verdiklerinden, bunlarin tahsil ve egitim konusunda karsilasabilecekleri her türlü sikintiyi ortadan kaldirmaya çalismislardi. Bu devlette ilim ve mensuplarina itibar edilip saygi gösterildigi için Iran, Turan, Horasan, Dagistan, Hindistan, Buhara, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

OSMANLILARDA EGITIM VE ÖGRETIM

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 01:21 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart OSMANLILARDA EGITIM VE ÖGRETIM

Osmanlilar, medrese egitimi ve dolayisiyla ilim ve bu sahanin adamlarina

deger verdiklerinden, bunlarin tahsil ve egitim konusunda karsilasabilecekleri

her türlü sikintiyi ortadan kaldirmaya çalismislardi. Bu devlette ilim ve

mensuplarina itibar edilip saygi gösterildigi için Iran, Turan, Horasan,

Dagistan, Hindistan, Buhara, Haleb, Sam, Misir ve Karaman gibi birçok Islâm

ülkesinden bilginler Istanbul'a akin etmisti. Bu akin sebebiyle devletin merkezi

olan Istanbul, yavas yavas Islâm dünyasinin ilim merkezi haline gelir.

Osmanlilar, medreselerdeki egitim ve ögretim faaliyetlerini vakiflar

vasitasiyla devam ettirdiler. Fatih Sultan Mehmed'in, Istanbul'u feth eder etmez

Sahn-i Semân medreselerini tesis ettirmesi ve bunlarin giderlerini saglamak

için vakif kurmasindan sonra, devlet merkezi oldugu gibi ilim merkezi haline de

gelen Istanbul'da basta hükümdarlar olmak üzere sultanlar, vezirler, ilim

adamlari, bazi saray mensuplari ve maddî durumu iyi olan halk tarafindan pekçok

medrese insa olunmustu. Yalniz Mimar Sinan'in bas mimarligi sirasinda

Istanbul'da insa edilen medreselerin sayisi, 6'si Süleymaniye medreseleri olmak

üzere 55'i bulmaktadir. XVII. asrin son çeyregi basinda ise Istanbul'daki

medrese sayisinin 126'ya ulastigi görülmektedir. Fetihten XIX. asra kadar

Istanbul'da insa edilen medrese sayisi 500'ü asmaktadir. Ancak bunlarin büyük

bir kismi yangin ve deprem gibi tabiî âfetlere maruz kalarak yikilip yok olmus

veya terk edilmistir.

Orta ve yüksek ögretimi gerçeklestiren Osmanli medreselerinin ilki,

Orhan Gazi tarafindan 731 (1330) tarihinde Iznik'te açilmisti. Orhan Gazi, bu

medrese için vakiflar kurmustu. Geliri, medrese, müderris ve talebeye tahsis

edilen vakif köyler, her türlü Tekâlif-i Örfiyyeden (Örfî vergiler) muaf

idiler. Nitekim Orhan Gazi'den çok daha sonraki tarihlere uzanan 27

Cemayizelevvel 1136 (23 Subat 1724) tarihli bir arz (arsiv belgesi), Iznik'e

bagli Kozluca Köyü'nün, adi geçen medreseye vakfedildigini

göstermektedir.

Ilk dönem Osmanli ilim hayati hakkinda bilgi veren D'Ohsson'a göre

Osmanli Devleti'ndeki ilmî faaliyetler, daha Osman Gazi döneminde baslamisti. O,

bu konuda su bilgileri vermektedir: Osman Gazi, Sögüt'te yeni imparatorlugun

temelini atarken hazine ve silah ile beraber ilmî ve kültürel faaliyetlere karsi

da gayet mütesebbis idi. Ilmî yönden ilerlemeyi ve en azindan eski medreseleri

olduklari gibi muhafaza etmeyi arzu ederdi. Veliahdi ve oglu Orhan Gazi,

Iznik'te imparatorluk camiini yükseltirken orada bir de, bir asri mütecaviz bir

zaman boyunca Osmanli medreselerinin en yüksegi olarak bakilacak olan bir

medrese yaptirdi. Yeni kurulmus (731/1330) ve kendi ismi ile adlandirilmis olan

bu medresenin idaresi, Islâm âlemindeki diger bütün medreseler gibi müderris

titri altinda Seyh Davud-i Kayserî'ye verildi.

Iznik, bir ilim merkezi olarak önemini XV. yüzyilda da korumus ve bu

yüzden sehre âlimler yuvasi ünvani verilmisti. Iznik Medresesinin yetistirdigi

ünlü âlimlerden biri de Osmanlilarin ilk Seyhülislâmi Molla Fenarî'dir.

Osmanlilarin, ilk birbuçuk asir içinde yaptirmis olduklari medreselerin derece

ve sinif itibariyle en mühimleri Iznik, Bursa ve Edirne'de idi. Devletin

kurulusu esnasinda Iznik Medresesi, beyligin birinci sinif medresesi idi. Bu

medresede yapilan egitim ve görülen ögretimin derecesi hakkinda kesin bir

bilgiye sahip olmamakla beraber, müderrisligine (Ögretim Üyeligi'ne) tayin

edilmis olan sahislar, bunlarin hayatlari ve eserleri, dolayisiyla ilmî

kapasiteleri tedkik edilecek olursa bu medresenin oldukça yüksek seviyede bir

egitim ve ögretim kurumu oldugu düsünülebilir. Gerçekten Kahire'de ihtisasini

yapip memleketine dönen ve orada birçok talebe yetistiren Davud-i Kayserî (öl.

H. 751/M. 1350)'nin söhretini duyan Orhan Gazi, onu Kayseri'den getirterek

Iznik'te yaptirdigi medreseye müderris olarak tayin eder. Iznik medresesinin ilk

müderrisi olan Davud-i Kayserî, Muhyiddin Arabî'nin üvey oglu Sadreddin

Konevî'nin halifelerinden tefsir sahibi ve Muhyiddin Arabî'nin Fusûsu'l-Hikem

adli eserini serheden Kemaleddin Abdurrezzak el-Kâsî (öl. 1329)'nin halifesi

olup yüksek tahsilini Misir'da yapmisti. Davud'un halefleri olan Taceddin

el-Kürdî ve Alaeddin el-Esved de devrin büyük bilginleri arasinda

sayiliyorlardi. Bu nokta göz önünde tutulursa Iznik Orhaniye medresesini yüksek

seviyeli egitim ve ögretim veren bir müessese olarak kabul etmek

gerekir.

Bursa'nin fethinden sonra orada da medreseler kurulur. Bundan dolayi

Iznik ikinci dereceye inerek Bursa'daki Sultan Medresesi birinci dereceyi alir.

Orhan Gazi'den sonra oglu Murad (Murad Hüdâvendigâr), Bursa Çekirge'de eski

Kaplica civarinda bir câmi, medrese ve imâret yaptirarak, bu konuda babasindan

asagi olmadigini göstermisti.

Yildirim Bayezid, Hisar disinda bir câmi ve medrese yaptirmakla

Bursa'nin bir ilim ve irfan merkezi haline gelmesini ve sehrin hisar disina

tasmasi ile genislemesini sagladi. Çelebi Sultan Mehmed'in Bursa'da kurdugu

medrese, digerlerine nazaran ayri bir hususiyete sahiptir. Sultaniye Medresesi

denilen bu tahsil kurumunda ilk müderris Mehmed Sah Efendi (öl. 839/1435)'dir.

Molla Semseddin Fenarî'nin oglu olan bu zatin ilk dersinde ögrencilerden baska

Bursa'nin belli basli âlimleri de hazir bulunmus, yeni müderris Mehmed Sah

Efendi de medreselerde okutulan ilimlere dair sorulan suallere cevap vermisti.

Sultaniye müderrislerinin, böyle umumî sekilde ders vermeleri bir gelenek haline

gelmistir. Bilhassa Bursa Sultaniyesi kurulduktan sonra Iznik medresesi, ikinci

dereceye düsmüstü. Buna karsilik bir ilim merkezi olarak Bursa ilk siraya

yükselmisti. Bu durum, Sultan II. Murad'in Edirne'de Üç Serefeli Câmii yanindaki

Saatli medresesini kurana kadar devam eder. Edirne devlet merkezi olduktan sonra

II. Murad zamaninda 841 (1437) yilinda baslanarak bazi ârizalar sebebiyle 851

(1447) senesinde tamamlanan Üç Serefeli Câmii yanindaki medrese ile

Dâru'l-Hadis, o tarihte Osmanli ülkesindeki medreselerin üstünde yer aldi.

Böylece, Bursa'daki Sultaniye Medresesi, gerek egitim ve ögretim, gerekse

tahsisati bakimindan ikinci dereceye düstü. Üç Serefeli medrese müderrisine o

tarihe kadar hiç bir medrese ögretim üyesine verilmeyen yüz akça yevmiye

verildi. Halbuki bundan önce Iznik medresesi müderrisinin yevmiyesi otuz,

Bursa'daki Sultan Medresesi müderrisinin ise günde (yevmiye) elli akça

idi.

Görüldügü gibi Bursa'nin fethinden hemen sonra orada da çesitli

medreseler kuruldu. Suurlu ve ne yaptigini bilen bir politika sonucu sinirlari

yavas yavas genisleyen Osmanli Devleti'nde, pekçok devlet ricali, mektep,

medrese, imâret ve câmi gibi farkli sahalara hizmet veren kurumlari açmakta

adeta birbirleri ile yarisiyorlardi. Örnek olmasi bakimindan sadece Istanbul'un

1453 yilindaki fethinden sonra Fatih'in yaptiklarini vermek istiyoruz. Buna göre

otuz yillik hükümdarligi döneminde basta Istanbul, Bursa ve Edirne olmak üzere

devletin çesitli sehirlerinde 85'i kubbeli olarak 300 kadar câmi 57 medrese, 59

hamam, 29 bedesten, çesitli saraylar, hisar, kale, sur ve köprüler yaptirdigi

görülmektedir. Bunlarin çogunun zamanla yikildigina da isaret etmek

gerekir.*

764 (1363) tarihinde Edirne'nin fethinden sonra, Rumeli'deki fetihlerin

daha saglikli ve basarili olabilmesi için devlet merkezi buraya nakledilir.

Edirne'nin devlet merkezi olmasi, burada da medreselerin hizla açilip

çogalmasina sebep olur. Zira biraz önce de görüldügü gibi herkesten önce

devletin basinda bulunanlar, bulunduklari yerlerde egitim kurumu açmayi bir

gelenek haline getirmislerdi. Böyle bir anlayistan dolayidir ki, hemen her zaman

devlet merkezinin bulundugu yer, ilmî faaliyetlerin en çok yogunlastigi merkez

oluyordu. Nitekim Istanbul'un fethi ve devletin merkezi haline gelmesinden sonra

Fatih Sultan Mehmed tarafindan yaptirilan Sahn-i Semân medreseleri ön plana

geçtiler. Fatih Kanunnâmesinde Sahn-i Semân diye meshur olan medreselere

vakfiyesinde Medâris-i Semâniye denilmektedir.

Fatih külliyesi kurulunca sekiz büyük medreseye sahn adi verilmisti.

Bu tabiri her ne kadar ilk tomar Arapça vakfiyede bulamiyorsak da Fatih'in

tashihinden ve külliye müderrislerinin tedkikinden geçen meshur kanunnâmede bu

tabiri görüyoruz. O halde bu tabir, Fatih'ten günümüze kadar gelmektedir. Fatih

külliyesi büyük medreselerinden her birini mâna itibariyle birer fakülte

sayabiliriz. Vakfiyelerinde buralara aklî ve naklî ilimlerde mütehassis

müderrislerin (profesör) tayin olunacagi açikça belirtildigine göre buralarda

tip, fikih (Islâm hukuku), hey'et (astronomi) ve ilâhiyat okutuluyordu. Bu büyük

medreselerin odalarinda birer yüksek ilim talebesi (danismend) oturuyordu.

Bunlar, seviyesi yüksek dersleri okuyunca branslarina göre daha sonra hekim

(doktor), fakih, fen adami, maliye ve devlet memuru oluyorlardi. Bu sahn

medreselerine musila-i sahn olan Tetimmeler de, adeta bugünkü lise tahsilini

bitirerek geldiklerine göre Semaniye Medreselerine alem olan sahn tabiri yüksek

bir tahsil derecesini gösteriyordu.

Osmanli medreselerindeki egitim ve ögretim usulü, diger Islâm

devletlerinde oldugu gibi bir metod takip etmis olup, medreselerin sayilari

arttikça bunlar da derece ve siniflarina göre bir düzene tabi tutulmuslardi.

Bunun içindir ki ilk defa Sultan II. Murad, daha sonra da Fâtih Sultan Mehmed

tarafindan medreselerin bir siniflandirilmaya tabi tutuldugu görülür. Fatih

medreselerinin (Sahn-i Semân) yapilmasi, Osmanli ülkesindeki medrese teskilâti

için bir yenilik sayilmaktadir. Onun için kisa ve özet bir sekilde de olsa bu

medreselerden bahsetmek istiyoruz.

Fatih'in kanunnâmesinde Sahn-i Semân diye adlandirilan medreselere

Semâniye medreseleri de denilmektedir. Fatih Sultan Mehmed, Istanbul'u feth

ettikten sonra, Imparator Jüstinyen'in esi Teodora tarafindan yaptirilan

Havariyûn kilisesi yerine câmi yaptirir. Daha sonra câminin dogu ve bati kismina

Sahn-i Semân denilen sekiz medrese yapti ki, bunlar yüksek tahsil içindi.

Bunlarin arkalarinda da Tetimme adi verilen ve sahn medreselerine ögrenci

yetistiren sekiz medrese daha yaptirir. Vakfiyedeki bilgi ve Âli'nin kaydina

göre burasi Istanbul'un ortasina denk geldigi için buraya sahn denmistir. Tarihî

rivayetlere göre bu medresenin programini Vezir Mahmud Pasa ile matematik ve

astronomi âlimi Ali Kusçu tertip etmislerdir. Dördü câmiin dogu kisminda, dördü

de bati tarafinda bulunan bu medreselerden her birinin ondokuz odasi vardi.

Sekiz müderristen her birinin birer odasi ve elli akça yevmiyesi vardi. Ayrica,

beser akça yevmiye ile bir oda, ekmek ve çorba verilmek üzere sekiz medreseden

her birine birer muid (asistan) verildi. Her medresenin onbes odasina ikiser

akça yevmiye (burs, kredi), imâretten ekmek ve çorba (yemek) verilmek üzere

birer danismend konuldu. Geri kalan iki oda da kapicilarla ferras denilen

temizlik isçilerine tahsis olundu.

Sahn medreselerinin arka taraflarinda yüksek tahsile, yani Sahn-i Semân

medreselerine danismend yetistirmek üzere Tetimme veya Musila-i Sahn' ismiyle

sahn medreselerinden küçük olarak sekiz medrese daha insa edilmisti. Bu medrese,

derece itibariyle orta tahsil seviyesinde idi.

Sahn medresesi talebelerine danismend, Tetimme talebesine de Suhte

(galat olarak softa) deniyordu. Tetimmelerden her hücreye üç ögrenci konmustu.

Bu odalardan her birisine ihtiyaçlarina sarf edilmek ve mum parasi olmak üzere

5'er akça tahsis edildigi gibi yemekleri de imâretten veriliyordu.

Bilindigi gibi egitim ve ögretim, hiç bir devletin vazgeçemeyecegi bir

mecburiyettir. Bununla beraber her devlet, vatandasini, kendi sartlari,

ihtiyaçlari ve ileriye dönük hedeflerini gözönünde bulundurarak yetistirmeye

çalisir. Osmanli Devleti de vatandasini kendi durum ve sartlarina uygun bir

sekilde yetistirmeye gayret etmistir. Bu gayenin tahakkuku için de egitim ve

ögretim müesseseleri kurmustur. Devletin kurulusu ile baslayip, yikilisina kadar

çesitlenerek gelisen bu müesseseler, devlet ve çogunlukla vakiflar vasitasiyla

kuruluyorlardi. Bu müesseseleri, klasik ve yeni diye iki gruba ayirabilecegimiz

gibi, örgün ve yaygin egitim müesseseleri diye de ayirmak

mümkündür.ÖRGÜN EGITIM MÜESSESELERI

Bu müesseseler, belirli yas ve bilgi seviyesindeki insanlari, yine

belirli zaman ve disiplinlere göre yetistirmek üzere kurulmus bulunan

müesseselerdir. Bu kuruluslarin, sivil ve askerî olmak üzere iki sahada

sekillendiklerini görüyoruz. Bir bakima, özel egitim ve ihtisas konusuna girdigi

için askerî müesseseleri daha sonraya birakip sivil egitim kurumlarindan

bahsetmek istiyoruz. Bu arada, yaygin egitim müesseseleri diyebilecegimiz, câmi

ve tekke gibi kurumlardan bir önceki ciltte bahsedildigi için burada bunlara

temas edilmeyecektir.

Kaynak: Osmanli tarihi

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


OSMANLILARDA EGITIM VE ÖGRETIM

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler OSMANLILARDA EGITIM VE ÖGRETIM Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Osmanlilar, medrese egitimi ve dolayisiyla ilim ve bu sahanin adamlarina deger verdiklerinden, bunlarin tahsil ve egitim konusunda karsilasabilecekleri her türlü sikintiyi ortadan kaldirmaya çalismislardi. Bu devlette ilim ve mensuplarina itibar edilip saygi gösterildigi için Iran, Turan, Horasan, Dagistan, Hindistan, Buhara, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:48 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.