Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Bakü'ye Dönemeyen Lider

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Bakü'ye Dönemeyen Lider Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız TKP Lideri Bakü'ye Dönemedi 28/29 Ocak 1921, Trabzon açıkları Dağılmakta olan Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde iyi yetişmiş aydınlardan biri olan Mustafa Suphi İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirdikten sonra 1910'da Paris'e giderek Siyasal Bilgiler Yüksek Okulu'nda öğrenim gördü. Paris'te bulunuşu sırasında milliyetçi ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Bakü'ye Dönemeyen Lider

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 01:47 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Bakü'ye Dönemeyen Lider



TKP Lideri Bakü'ye Dönemedi



28/29 Ocak 1921, Trabzon açıkları

Dağılmakta olan Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde iyi yetişmiş aydınlardan biri olan Mustafa Suphi İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirdikten sonra 1910'da Paris'e giderek Siyasal Bilgiler Yüksek Okulu'nda öğrenim gördü. Paris'te bulunuşu sırasında milliyetçi akımlardan etkilenen, Türkçü düşünceler savunan ve o arada İttihat ve Terakki'nin yayın organı Tanin gazetesinin muhabirliğini de yapan Mustafa Suphi İstanbul'a döndüğünde önceleri İttihatçıları destekledi.

Ama daha sonraları İttihatçıların uyguladıkları baskı politikalarına karşı tutum alan Mustafa Suphi muhalefetin saflarına geçecek ve Ferit Tek ile Yusuf Akçura'nın kurduğu Milli Meşrutiyet Partisi'ne katıldı. Bu partiyi destekleyen İfham gazetesinin sahibi Ferit Tek, sorumlu yazı işleri müdürü de Mustafa Suphi idi.

Haziran 1913'te Sadrazam Mahmud Şevket Paşa'nın bir suikast sonucu öldürülmesi üzerine kendilerine muhalefet eden hemen herkesten kurtulmak için harekete geçen İttihatçılar İstanbul'da yaygın tutuklamalara girişti. Bu arada İfham gazetesinde çıkan bir yazı nedeniyle Mustafa Suphi ile ilgili de soruşturma açılmış olmasına karşın herhangi bir delil bulunamamıştı, ama buna rağmen diğer muhaliflerle birlikte tutuklandı ve daha sonra da Sinop'a sürgün edildi.

1914'te birkaç arkadaşıyla birlikte Sinop'tan kaçan Mustafa Suphi Bakü'ye yerleşti. Bu sırada patlak veren Birinci Dünya Savaşı'na karşı çıkan yazılar yazması üzerine Çarlık yönetiminin şimşeklerini çeken Mustafa Suphi önce Kaluga'daki esir kampına, ardından da Urallar'a sürülecek ve böylece yaşamı da artık başka bir doğrultuda ilerleyecekti.

Urallar'da Bolşeviklerle ilişki kuran Mustafa Suphi artık komünist olmuştu ve savaş sırasında Ruslara esir düşen Türk askerleri arasında siyasi çalışma yapmaya başladı. 1917 Ekim Devrimi'nden sonra Moskova'ya giden Mustafa Suphi, burada Tatar-Başkırt devrimcileriyle birlikte "Yeni Dünya" adında bir gazete çıkardı. Rusya'daki Türk komünistleri örgütlemeye çalışırken artık tanınmış bir komünistti. Bolşeviklerin Doğu'ya ve Müslüman halklara doğru açılmasında ve ilişkiler kurmasında önemli sorumluluklar üstlenecekti.

Moskova'da Temmuz 1918'de Türk Sol Sosyalistleri Kongresi'nin ve Kasım 1918'de Müslüman Komünistler Kongresi'nin toplanmasına öncülük etti. Yeni kurulan Sovyet yönetiminin Milletler Halk Komiserliği'ne bağlı olarak oluşturulan Doğu Halkları Merkez Bürosu'nun Türk bölümü başkanlığını üstlendi. Mart 1918'de Moskova'da düzenlenen Komünist Enternasyonal'in kuruluş kongresine ise Türkiye delegesi olarak katıldı. Komünist Enternasyonal'in Eylül 1920'de Bakü'de düzenlediği I. Doğu Halkları Kurultayı'nın da önde gelen isimlerinden biri Mustafa Suphi'ydi.

Bu arada İstanbul ve Anadolu'daki komünistlerle de ilişkiler kuran, bağlarını geliştirmeye çalışan Mustafa Suphi, Doğu Halkları Kurultayı vesilesiyle Bakü'ye gelen Türk komünistleriyle 10 Eylül 1920'de Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) kuruluş kongresini örgütledi ve partinin başkanlığına getirildi. Böylece Türkiye bir komünist partisinin örgütlendiği ilk Müslüman ülkelerden biri olurken, yine bu kongrede alınan bir kararla partinin çalışmalarının Anadolu'ya kaydırılması da uygun görülmüştü.

Beş ay kadar önce, 23 Nisan 1920'de Ankara'da çalışmalarına başlayan Büyük Millet Meclisi ve hükümeti Anadolu'da bir milli mücadele örgütlemeye çalışıyor ve emperyalist devletlerin ülkeyi işgal etmelerine karşı çıkıyordu. TKP de bu mücadele içinde yerini alacaktı. Ankara hükümetinin de Rusya'da iktidarı elinde tutan Bolşeviklerle iyi ilişkiler kurmaya ve onların desteğini almaya ihtiyacı olduğu için TKP'ye olumlu yaklaşacakları umuluyordu.

Başta İngilizler olmak üzere Ankara hükümetinin karşısına çıkan güçlerle Rusya'daki iç savaşa müdahale eden ve Kızıl Ordu'ya karşı Beyazlan destekleyen güçler aynıydı. Dolayısıyla o günkü uluslararası koşulların ortaya çıkardığı doğal bir yakınlaşma, TKP'nin de Ankara'dan geliştirilmekte olan mücadelenin doğrudan bir parçası olduğu koşullarda daha da gelişebilirdi. İstanbul ve Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde Ekim Devrimi'nin çeşitli etkileri gözleniyor, Bolşeviklere sempatiyle bakan kişiler ve çevreler yayılıyordu.

Bütün bu güçlerin örgütlü bir şekilde Ankara hükümetinin yanında yer alması önemliydi. Nitekim gönderilen bazı kişiler ve mektuplar aracılığıyla Ankara ile doğrudan kurulan ilişkiler ve bazı görüşmeler herhangi bir sorun yaşanacağına işaret etmiyordu.

Bu gibi değerlendirme ve öngörülerin eşliğinde Anadolu'ya geçme ve Ankara'ya giderek Mustafa Kemal Paşa ve hükümetiyle görüşme hazırlıkları hızla tamamlandı. Eşi ve parti yöneticisi 13 arkadaşıyla yola çıkan Mustafa Suphi, 28 Aralık 1920'de Bakü'den Kars'a geçti. Kars'ta fazla oyalanmak istemeyen komünistler o sıralarda en düzenli ve donanımlı askeri birlik olan 15. Kolordunun bulunduğu Erzurum'a doğru yola çıktılar. Ancak bu arada sorunlar da baş göstermeye başlamıştı.

Yolda çeşitli sıkıntılarla karşılaşan TKP heyeti Erzurum'da Kazım Karabekir tarafından kabul edilmek bir yana, kışkırtılmış ve örgütlenmiş bir takım toplulukların protesto gösterileri ve saldırılarıyla karşılaştı. Kentteki mülki ve askeri erkanla ilişki kurmaları mümkün olmadı ve kente sokulmadılar. O günün koşullarında Ankara ile ilişki kurup, durumu anlamaları veya yardım istemeleri de hiç mümkün değildi.

Her türlü girişimleri sonuçsuz kalıyordu. Can güvenliklerinin tehlikede olduğunu görünce Bakü'ye geri dönmeye karar verdiler. Ancak dönüşün Kars üzerinden yapılması mümkün görünmüyordu. Bunun üzerine Trabzon'a geçip, buradan deniz yoluyla Bakü'ye dönmeyi uygun gördüler. Nitekim Erzurum'dan Trabzon'a geçmeyi başardılar. Artık Bakü'ye dönmeleri için gemiye binip denize açılmaları yeterliydi.

1921'de 28 Ocak'ı 29 Ocak'a bağlayan gece Karadeniz'e açıldılar ama o sıralarda Batum'da bulunan Enver Paşa'nın adamı olarak bilinen Trabzon Kayıkçılar Kahyası Yahya ve adamlarının Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Bakü'ye dönmelerine izin vermeye niyetleri yoktu. Trabzon'dan yola çıkan gemiden Sürmene açıklarında bir motora alınan TKP'lilerin hepsi bıçaklanarak öldürüldüler ve cesetleri denize atıldı. Bir iddiaya göre Mustafa Suphi'nin Rus asıllı karısı öldürülmemiş ve bir tür ganimet gibi el konmuştu.

Bu iddia da dahil olmak üzere, geride kalanlar bu trajedinin gizli kalmış birçok noktasını tartıştılar ve hala da tartışmaya devam ediyorlar. Kayıkçılar Kahyası Yahya kendi inisiyatifiyle mi, yoksa Ankara'nın ve Mustafa Kemal Paşa'nın bilgisi ve onayıyla mı bu saldırıyı düzenlemişti?

Hala iki görüşün de savunucuları bulunmakla birlikte, Sovyet Rusya ile ilişkileri de tehlikeye atacağı dikkate alındığında, uluslararası sonuçları olabilecek böylesi bir eylemin Ankara'dan habersiz gerçekleştirilmesi pek mümkün değildir.

Mustafa Suphi ve arkadaşları Ankara'ya gelebilselerdi zaten Meclis'te kendisine karşı güçlü bir muhalefet bulunan Mustafa Kemal ve arkadaşları iyice zor durumda kalır ve Sovyet Rusya ile ilişkiler de dikkate alındığında Ankara'da ciddi bir komünist odak ortaya çıkabilirdi. Ankara'ya ulaştıktan sonra TKP'lilerin ortadan kaldırılması da artık mümkün olamazdı.

Nitekim daha sonra cereyan eden bazı gelişmeler olayın Ankara'ya doğru bağlantıları olduğu kuşkusunu güçlendirmektedir. Çünkü katliamın sorumlusu olan Yahya Kaptan 3 Temmuz 1922'de Mustafa Kemal'in muhafız alay komutanlığını yapan General İsmail Hakkı Tekçe ve Topal Osman'ın iki adamı tarafından öldürülmüştür.

Bu durumu öğrenen Meclis'teki İkinci Grup'un önde gelen isimlerinden Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey de 27 Mart 1922'de Mustafa Kemal'in muhafızı Topal Osman tarafından öldürülecektir. Cinayet açığa çıktığında Topal Osman teslim olmayı reddedecek ve saklandığı bağ evinde çatışma sonucunda yaralı olarak yakalanacaktı.

Kısa bir süre sonra da ölecek ve cesedinin Meclis'in kapısında asılarak teşhir edilmesi için Büyük Millet Meclisi'nde karar alınacaktı. Böylece olayla bağlantılı kişilerin birbiri ardına ortadan kaldırılışı karşısında katliamın resmi çevrelerle ilişkili olduğu görüşü doğal olarak güçlenmektedir. Tecrübeyle sabittir ki, ancak resmi çevrelerle bağlantılı cinayetlerde failler buna benzer şekillerde ortadan kaldırılmakta, tanık bırakılmamasına özen gösterilmektedir.

Mustafa Suphi ve arkadaşlarının öldürülmeleri Sovyet Rusya ile Ankara hükümeti arasındaki ilişkileri bozmadı. Ankara hükümeti katliamdan haberinin olmadığını iddia etti ve iç savaşın yaşanmakta olduğu Rusya'da da olayın üzerine gidilmedi. Belli ki o sıralarda varolan uluslararası durum Ankara'nın gözden çıkarılmasına olanak tanımıyordu. Ankara'nın "haberimiz yok" açıklamasına inanmış görünmek reel politikanın bir gereği olarak kabul edildi.

Olan Türkiye'nin ilk komünistlerine olmuş, güvendikleri dağlara kar yağmıştı. Daha sonraki yıllarda Moskova'daki "dağlar" bir yana Ankara'daki "dağlar" hep karla kaplı kalacak, hep "dondurucu bir soğuk" egemen olacak, kurulan rejimin komünistlere yaklaşımı hemen hiç değişmeyecek, nasıl başladıysa öyle sürüp gidecekti!

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Bakü'ye Dönemeyen Lider

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Bakü'ye Dönemeyen Lider Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız TKP Lideri Bakü'ye Dönemedi 28/29 Ocak 1921, Trabzon açıkları Dağılmakta olan Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde iyi yetişmiş aydınlardan biri olan Mustafa Suphi İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirdikten sonra 1910'da Paris'e giderek Siyasal Bilgiler Yüksek Okulu'nda öğrenim gördü. Paris'te bulunuşu sırasında milliyetçi ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:02 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.