OSHO: BASTIRMA VE KONTROL BASTIRMA VE KONTROL
Asla bir hayvanı savaşa giderken göremezsin. Elbette arada bir kavgalar olur fakat onlar bireysel kavgalardır; Doğu’nun
tüm kargalarının Batı’nın tüm kargalarıyla savaştığı yahut Hindistan’ın tüm köpekleriyle Pakistan’ın tüm köpeklerinin
savaştığı dünya savaşları değildir… Öyle değildir. Köpekler bu kadar aptal değildir, kargalar da.
Evet bazen kavga ederler ve bunda yanlış hiçbir şey yoktur. Eğer onların özgürlüğü ihlal edilmişse kavga ederler fakat
kavga bireyseldir.
O bir dünya savaşı değildir. Şimdi sen ne yaptın? İnsanlığı bastırdın ve bireylerin arada bir öfkelenmesine —ki bu
doğaldır— izin vermedin.
Toplamda ortaya çıkan nihai sonuç herkesin öfkesini toplamaya devam etmesi, öfkesini bastırmaya devam etmesidir.
Sonra bir gün, herkes o kadar çok zehirle doludur ki bu bir dünya savaşı olarak patlak verir.
Her on yılda bir dünya savaşına ihtiyaç vardır. Ve bu savaşların sorumlusu kimdir? Senin sözde azizlerin ve ahlakçıların,
İyilikseverlerin;
senin hiçbir zaman doğal olmana izin vermemiş olan insanların.
BASTIRMA NEDİR?
BASTIRMA yaşaman gerekmeyen bir hayatı yaşamak demektir. BASTIRMA hiçbir zaman yapmayı istememiş olduğun
şeyleri yapmaktır. BASTIRMA olmadığın bir kimse olman demektir.
BASTIRMA kendini yok etmenin bir yoludur. BASTIRMA rdır; elbette çok yavaş bir şekilde ama çok kesin, yavaşça
zehirlenmedir.
İfade etmek hayattır; bastırma rdır.
NİÇİN? Niçin insan bu kadar çok bastırıp sağlıksız hale gelir?
Çünkü toplum sana dönüştürmeyi değil kontrol etmeyi öğretir. Ve dönüştürmenin yöntemi tamamıyla farklıdır.
Hepsinden önce o kontrol etme yöntemi hiç değildir, O TAM TERSİDİR.
BASTIRARAK ZİHİN BÖLÜNÜR. Kabul ettiğin kısım bilinç haline gelir ve reddettiğin kısım bilinçaltı haline gelir. Bu bölünme
doğal değildir, bölünme bastırma yüzünden oluşur. Ve bilinçaltına toplumun reddettiği tüm pislikleri atmaya devam
edersin. Ancak unutma oraya attığın her ne olursa olsun giderek daha çok senin bir parçan haline gelir:
O senin ellerine, kemiklerinin içine, kanına; kalp atışlarının içine siner.
Artık psikologlar hastalıkların neredeyse yüzde yetmişinin bastırılmış duygulardan kaynaklandığını söylüyor: Çok kalp
rahatsızlığı kalpte bastırılan çok fazla öfke demektir, O kadar çok nefret var ki kalp zehirlenmiştir.
İlk şey: KONTROL ETMEDE BASTIRIRSIN, DÖNÜŞTÜRMEDE İFADE EDERSİN.
Fakat başka birisine ifade etmeye gerek yoktur çünkü “başka birisi” konu dışıdır. Bir dahaki sefer öfke hissettiğinde git
ve evin etrafında yedi kez koş ve bundan sonra bir ağacın altında otur ve öfkenin nereye gittiğini izle. Onu
bastırmadın, onu kontrol etmedin, onu hiç kimsenin üzerine kusmadın. Çünkü eğer bunu birisinin üzerine kusarsan bir
zincir oluşur çünkü diğeri de en az senin kadar aptaldır, senin kadar bilinçsizdir.
O senin üzerine daha çok öfke akıtacaktır, o senin kadar bastırılmıştır.
O zaman bir zincir ortaya çıkar: Sen onun üzerine kusarsın, o senin üzerine kusar. Ve her ikiniz de düşman olursunuz.
ONU HİÇ KİMSENİN ÜZERİNE KUSMA. Bu tıpkı kusma isteğinin gelmesi gibidir: Gidip birisinin üzerine kusmazsın. Öfkenin
kusulmaya ihtiyacı vardır. Tuvalete gider kusarsın. Bu tüm bedeni arındırır; kusmayı bastırırsan bu tehlikeli olacaktır. Ve
sen kustuğunda tazelenmiş hissedeceksin, hafiflemiş, rahatlamış, iyi, sağlıklı hissedeceksin.
Yediğin yiyecekte yanlış bir şey vardı ve bedenin onu reddediyor.
ONU İÇERDE KALMAYA ZORLAMA. Öfke sadece zihinsel bir kusmuktur.
İçine aldığın şeyde yanlış bir şey vardır. Ve senin tüm psişik varlığın onu kusmak ister. Fakat onu başka birisinin üzerine
kusmana gerek yoktur. İnsanlar onu başkalarının üzerine kustuğu için toplum onu kontrol etmeni söyler.
Ne zaman doğal olursan bunun anlamı önceden planlanmış bir fikre göre hareket etmiyorsun demektir. Aslında bir şey
yapmak için hazır değildin; eylem bir yanıt olarak kendiliğinden ortaya çıkmıştır.
Şu birkaç kelimeyi anlamak durumundasın. İlki TEPKİ VE YANIT ARASINDAKİ AYRIMDIR. Tepki diğer kimse tarafından kontrol edilir.
O sana hakaret eder: Sen öfkelenirsin ve o zaman sen öfkeyle
harekete geçersin bu tepkidir. Sen bağımsız bir insan değilsin.
Herhangi birisi seni şu yöne ya da bu yöne çekebilir. Sen kolaylıkla etkilenebilirsin; sen duygusal olarak şantaja maruz kalabilirsin.
TEPKİ DUYGUSAL BİR ŞANTAJDIR. Sen öfkeli değildin. Adam sana hakaret etti ve onun hakareti öfkeyi yarattı; artık
senin eylemin öfkeden kaynaklanır. YANIT ÖZGÜRLÜKTEN GELİR. O diğer kişiye bağlı değildir. Diğer kişi sana hakaret
edebilir. Fakat sen kızmazsın;tam tersine bu olay üzerine derin düşüncelere dalarsın: Niçin o sana hakaret ediyor? Belki
de o haklıdır. O zaman ona kızmaktansa şükran duymalısın. Belki de o haksızdır. Şayet haksızsa onun yanlışı için niye kendi kalbini öfkeyle KAVURASIN?
Duygular senin tam bir birey haline gelmene yardım etmeyecek.
Onlar sana sağlam bir ruh vermeyecek. Sen tıpkı ölü bir ağaç dalı gibi niçin olduğunu bilmeden rüzgârda sağa sola savrulup duracaksın.
Duygular insanı tıpkı alkol gibi körleştirir. Onların sevgi gibi iyi isimleri olabilir, onların öfke gibi kötü isimleri olabilir fakat
ARADA BİR SENİN DE BİRİSİNE ÖFKELENMEN GEREKEBİLİR, bu seni rahatlatır.
YAŞA, DANS ET, YE, UYU her şeyi mümkün olduğunca TAM yap.
Ve tekrar ve tekrar hatırla: Ne zaman kendini herhangi bir problem yaratırken yakalarsan hemen onun dışına sıyrıl. Bir
kez problemin içine girdiğinde o zaman bir çözüme ihtiyaç olacaktır. Ve bir çözüm bulsan bile, bu çözümün içinden,
yine bin bir tane problem ortaya çıkacaktır.
Bir kez ilk adımı kaçırdığında tuzağa düşmüşsündür. Ne zaman problemin içine çekildiğini görürsen KENDİNİ YAKALA,
koş, zıpla, dans et ama problemin içine girme. Hemen bir şey yap, böylelikle problemi yaratmakta olan enerji akışkan,
eriyik hale geçsin, kozmosa geri dönsün.
Hiç öfkelenmeyen ve öfkesini sürekli olarak kontrol eden bir kişi ÇOK TEHLİKELİDİR.
Ona dikkat et; seni öldürebilir. Şayet kocan hiç öfkelenmiyorsa onu polise bildir. Arada bir öfkelenen bir koca çok doğal bir insandır,
ondan korkmaya gerek yoktur.
Hiç kızmayan bir koca bir gün ansızın üstüne atlayıp seni boğacaktır. Ve o bunu sanki bir şey tarafından ele geçirilmiş
gibi yapacaktır. Katiller mahkemelere asırlardır,
“Suçu biz işledik fakat ruhumuz ele geçirilmişti”
demişlerdir. Onları kim ele geçirmiştir? Onların kendi bastırılmış bilinçsiz, sömürülmüş bilinçaltı.
Duyarlılık farkındalıkla birlikte gelişir. Kontrolle sen cansız ve ölü hale geçersin. Kontrol mekanizmasının bir parçası
budur: Cansız ve ölüysen hiçbir şey seni etkilemez, sanki beden bir kaleye, bir savunmaya dönüşür. Hiçbir şey seni
etkilemez, ne hakaret ne de sevgi. Ancak bu kontrolün bedeli çok ağırdır, çok gereksiz bir bedeldir. O zaman bu,
hayatının tüm çabası haline dönüşür: Kendini nasıl kontrol etmelisin;
ve sonra da ölmelisin? TÜM BU KONTROL ÇABASI senin bütün enerjini alır. Ve sen sonra basitçe ölürsün. Ve hayat
donuk ve ölü bir şeye dönüşür; sen bir şekilde onu taşımaya devam edersin. Toplum sana kontrol etmeyi ve
yargılamayı öğretir çünkü bir çocuk sadece bir şeyin kötülendiğini hissettiği zaman kontrol edecektir. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ Benim özgürlüğe açılmış kanatlarım var
Sonsuzluğa çıkan zamansız kapılarım var
Senin beş para etmez kuralların varsa
Benim inandığım ölümsüz masallarım var |