''biz balkona çıkıyoruz''

[bluemoon24]

''Bugün biz de 'kız partisi' var. Hepimiz toplanıp, bahar için hazırladığım balkonda dedikodu yapacağız. İşlerimizden, eşlerimizden ve de kilolarımızdan şikayet edeceğiz.''

''Bugün biz de 'kız partisi' var. Hepimiz toplanıp bizim balkonda dedikodu yapacağız. İşlerimizden, eşlerimizden ve de kilolarımızdan şikayet edeceğiz. Selma yine bize yeni keşfettiği internet sitelerinden bahseder, bir yandan benim el yapımı sağlık çaylarımdan içer, bir yandan da laptop'tan bu sitelere göz gezdiririz. Serap bizim 'semt pazarı' uzmanımız. Nevresimden züccaciyeye, kıyafetten iç çamaşırına kadar pek çok şeyini pazardan alır. Ama sistemli ve bilinçli çalışır.





Önce kadın dergilerinden yeni sezon trendleri öğrenir, alışverişini ona göre yapar. Lale ise bütün parasını güzellik malzemesine yatırır. Yatağa girmeden önce uyguladığı cilt bakımı ritüellerinden kocasına fenalık gelmiş. Benim uzmanlık alanım onlardan farklı. Ben onların telefon ve danışma defteriyim. Nerede ucuz döşemeci, marangoz, boyacı var bana sorulur. Kime yemeğe misafir gelecekse mönü bana hazırlatılır. Onlarda olmayan servis tabağı, peçetelik, masa örtüsü bende vardır ve hemen ihtiyacı olana yetiştirilir. Hatta sıkışanlara sofra bile hazırlanır.

Lafı uzatmadan işe başlamalıyım. Balkon temizlenmeli, eşyalar yerleştirilmeli, masa hazırlanmalı. Üzerime oğlanın basket şortunu giyip ayağıma parmak aralarını geçireyim. Bir kova su, süpürge ve eldivenler beni bekliyor. Bu sene balkona IKEA'dan aldığım tül perdeleri asacağım. Kızlar yine 'ah şu antika fikirlerin yok mu?' diye eğlenecekler benimle. Ama bahar yağmurundan sonra topraktan yükselen kokuyu içlerine çekip rüzgarla oynaşan perdeleri seyretmek onlara keyif verecek. Hadi artık, iPod'u kulağıma takıp (belki de çıplak ayaklarla) sularla oynaşarak balkonu yıkamaya başlayayım?





Uçuşan gazetelere çözüm





Ah şu sürekli uçuşan gazeteler? Rejisör koltuğumuzu ve gazetelerimizi alır, güneşli bir pazar günü atarız kendimizi çayıra çime. Fakat gazetelerimiz rüzgarda öyle bir dağılır ki keyif yapmak mümkün değil. O halde meraklısına benim çözümümü öneriyorum. Perşembe Pazarı'ndan birkaç metre düz tel alın. Bu teller çeşitli kalınlıklarda satılıyor. Çok kalın olanını seçmeyin kıvırırken zorlanırsınız. Bu teli elinizdeki yuvarlak bir malzemeye (sprey kutusu, perde çubuğu vs.) dolayarak uzun bir spiral elde edin. İşte size gazeteliğiniz. Dilediğiniz koltuğun kenarına takın ve gazeteleri içine yerleştirin.







Vazoda çiçekler





Çiçekleri vazolarıma bu şekilde yerleştirmeyi modern buluyorum. ma en önemlisi çok ekonomik olması. adece bir demet çiçek alarak bu görünüme sahip oluyorum. vimde her zaman taze çiçekler var ve bütçemi zorlamıyor? u yerleştirmeye her çiçek uygun değil papatya şeklinde yayvan olanları tercih etmenizi öneririm.







Eskiyen ayakkabınızdan vazgeçmeyin!





En sevdiğiniz ayakkabılarınız eskidi diye onlardan tabi ki vazgeçmeyeceğiz. Önce onları çamaşır makinesinde yıkayıp tertemiz yapıyoruz daha sonra çiçekçinizden aldığınız köklü bir çiçeği içine

ekiyoruz. Dilerseniz kapı girişinde, dilerseniz yürüyüş yolunuzda veya masanızda keyifle kullanınız. Sadece sularken dikkat etmeliyiz.

Gerektiğinden fazla su verirsek deliği olmadığı için çiçeğimizi çürütebiliriz. Sulama talimatını çiçekçinizden alabilirsiniz.





Bahar dallarında aile ağacı





Soy ağacını bahçenize taşıyın ve modernize edin. Fotoğrafları vesikalık değil de mekanda çekilenlerden seçin. Bahçenizden kopardığınız veya çiçekçiden aldığınız bir bahar dalına büyük kırtasiyelerde satılan ataçlarla asın. Bu bahar dalını bir misafir sofranıza yerleştirerek nostaljik bir sohbet konusu açabilir ve eski anılarınızı tekrardan yaşayabilirsiniz. Ara sıra geçmişimizi hatırlamak hepimize iyi gelmez mi?









Kaynak:Evdergisi