güzel olan nedir, kime göre güzeldir?
''Neyin güzel olduğu ile ilgili çok açık bir tanım ya da bir formül olmadığından söz etmiştim. Öte yandan bir şeyin güzel olabilmesi için mutlaka olması gerekenler vardır; biraz onları anlatacağım. Bu anlatacaklarım illa bir şeyin güzel olmasını sağlamaz; ama bunlar olmadan da bir şeyin güzel olması çok zordur.''
Basit bir örnekle başlayalım. Tasarlanan bir güzellikten değil de ilk önce zaten var olan ve hepimizin uzlaştığı bir güzellikten söz edelim. Hepimizin güzel bulduğu bir çiçek elbette vardır; bu çiçeği düşünelim. Onunla açtığı ortamda ilk kez tanıştığımızı hayal edelim. Toprakta, kırda, çayırda, ait olduğu yerde. İlk güzelliğini aldığı yerde düşünelim. Etrafında çimenler, belki az ötesinde bir ağaç, mevsimine göre uçuşan kelebekler, yeni açtığı sabah güneşinin ışığının altında. Bu güzelliği, yani tam da o andaki güzelliği bu bütünün oluşturduğunu düşünebiliriz. Saydıklarımın tümü, bu güzellikteştek başına çiçeğin bizim algıladığımız güzelliğinde- söz sahibidir. Onu koparıp götürdüğünüzde bile artık tüm bunların esintisini birlikte taşımaya başlarsınız. Bu, karanlıkta bile bir portakalı, portakal rengi olarak algılamanız gibi bir durum. Bildiğiniz gibi ölçseniz gri renk dalga boyu çıkacaktır.
Biz çiçekle ilk tanışma anımıza geri dönelim. Onu beğendiğiniz ilk ana. O an bu güzellikten haz almanız için öncelikle çiçekle aranızda bir mesafe olması gerekir. Ne çok uzak, ne çok yakşn. şşte bu mesafe meselesi güzellik için gerekli ilk konu. Herhangi bir şeyden haz alabilmek için ona bu hazzş yaratabileceşi uygun mesafede olmak gerekir. Evinizde de farkına vardığınız oluyordur. Kimi zaman dergide görüp çok beğendiğiniz bir nesne veya bir renk, siz onu evinize uyguladığınızda size aynı hazzı vermiyordur. Çünkü ilk tanışma anınızdaki o bütünü oluşturanlar ve onunla aranızdaki mesafeyi evinize sığdıramadığınız oluyordur veya tam tersi. Uzun bir koridorun sonunda görüp beğendiğiniz ayna, sizin evinizde böyle bir çevre olmadığı için ve hep görece yakınından izlemek zoruna kaldığınızdan, size beklediğiniz hazzı veremez.
Bu güzelliği oluşturan bütün ve ona olan mesafeniz konusunda sizi kandırmaya çalışan çok reklamla da karşılaşıyorsunuzdur. En basiti giyinme odaları ve sistemleri ile ilgili reklamlar. Tüm gömleklerin kolalı ve beyaz olduğu kombinasyonu evde yaratmanız mümkün olmadığı gibi; hiç bir firma da sizin ayırabildiğiniz yer ile sınırlı kalarak mizansen hazırlamaz. Hep bir çatı penceresinden gelen ılık gün ışığı vardır, hep daha on katı kılık kıyafet sığacak kadar yer vardır. Vitrindeki ayakkabı ile sizin ayağınızda durduğu zaman algıladıklarınız farkı gibi. Vitrinde her zaman en uygun numara ve kendini en iyi gösterdiği açı vardır. Ayakkabınıza siz öncelikle üstten bakarsınız. Bunun bile kendi içinde garip bir hayal kırıklığı vardır.
Güzellikle ilgili buraya kadar ele aldıklarımızın ayrıntılarına da bir bakalım. Mesela var sayalım çiçekle doğada değil de çiçekçide tanıştınız. Bu biraz önceki vitrin örneğine yakın. Her zaman satışa sunulan ürün, kendini iyi gösterebilmesi adına gerekli yardımcılarla donatılmıştır. İyi bir ışık çok önemlidir. Çiçekçide toplamı 120 tane olan çiçeklerden bir düzine de alsanız yine de sizi ilk vuran anın hazzını yakalayamazsınız. Doğa bu konuda daha cömerttir, kırdan topladığınız çiçekler beraberlerinde daha çok şey getirirler. Evinizi güzelleştirmek için de bu konularda dikkatli davranmanız gerekecektir. Bu her şeyden önce biraz el yordamıyla olan bir şeydir. Tam da yemek yaparken, tarifte belirtilenin dışında, sizin kokusundan, kaynamasının kabarcığından anlayıp da kattıklarınızla tadını tutturmaktaki beceriniz gibi bir durumdan söz ediyorum. Hamur yoğurmak gibi, az su mu, biraz daha un mu, ne eklerseniz hamur tam kıvamına gelecekş Bunu belki deneyerek öğrendiniz; ama aynş parmak ucu duyarlılığını evinizi yaşatırken de geliştirmelisiniz.
Bu en az deneyim kadar, her şeye gereken ilgiyi ve zamanı da ayırmakla olabilecek bir şey. Bu nedenle her zaman önerim bu konuda çok aceleci olmamak. Her ne kadar insan her şeyin hemen ve en güzel olmasına karşı önünde duramadığı bir dürtüye sahipse de; yanılmanın verdiği sıkıntıyla baş etmekte de çok zayıftır.
En basit çare, bir şeyi beğendiğinizde ona demin anlattıklarım doğrultusunda bakabilmeniz. Aldığınız hazzın ne kadarının neden oluştuğunu ayrıştırabilmeniz. Bu sizi anlık kararlar ve sonuçlarından koruyacağı gibi alışverişinize de zevk ve güven katacaktır. Kır yürüyüşünde belki birçok çiçeğin yanından geçiyorsunuz, farkına bile varmadığınız birçok güzellik arasında da dolaşıyorsunuzdur. Beğenme anı, bir şeyi güzel bulma anı biraz da bu anlamda bir arayışınız olup olmadığı ile ilgilidir. Eğer yürüyüşünüzde geri dönüş yolunun trafik sıkıntısını düşünüyorsanız; o zaman güzel bir şeye rastlama olasılığınızı da azaltıyorsunuzdur. Daha bilinçli bir geziden söz edelim; tek istediğiniz güzel bir çiçek bulmak olsun. Yine de tam anlamı ile buna odaklanmadığınız zaman veya gördüklerinize değişik açılardan bakamadığınız zaman yine tam aradığınız bulamayabilirsiniz. Eviniz ile ilgili olarak da durum çok farklı değil. Zaman ayırdınız ve bir eksiğiniz için en uygun, bunun da ötesinde sizi en mutlu edecek çözümü arıyorsunuz. Unutmayın ki o çözüm yer yüzünde bir yerde var ve büyük olasılık çok yakınınızda üstelik. Aradığınızı iyi bildiğiniz ve onu kendinize yeterince tanımladığınız zaman onu bulmayı kolaylaştırırsınız. En azından karşınıza çıkan birçok şeyin aradığınız şey olmadığını bilerek onlardan arındığınızda hedefe daha da yakınlaşırsınız.
Biraz konforunuzu bozmak zorundayım; ama gerçek böyle. Aradığınız giriş holünüze koymak için bir küçük mobilya olduğunda sadece benim şimdi anlattığım kadar bir tanımla yola çıkıyorsunuz çoğunlukla. şGirişe koymak için küçük bir mobilyaş Eğer bundan daha fazlasını söyleyemiyorsanız, emin olun ne istediğinizi tam olarak bilmiyorsunuz demektir. Daha fazlası aklınızda var gibi geliyor size ve onu gördüğünüz anda şişte buş diyebilirsiniz belki; ama işi şansa bırakmak yerine bu konudaki tanımınızı incelemeniz ve geliştirmeniz gerekiyor. Mesela: şLoş ve pek de büyük olmayan giriş holü için, ahşap, açşk renk cilalş, parlak da deşil balmumu cilalş, köşeleri yuvarlatşlmşş olsun ki gelip geçerken çarpmayayşm, tek göz çekmecesi olan bir mobilyaya ihtiyacşm varş demek daha doğru ve bunu evden çıkmadan yapmak gerek. Karşılaştıklarınızın sizi bu anlamda etkilemesinin önüne geçmeniz gerekecektir.
Başımdan geçen bir örnek anlatayım. Eski çalışma masamın tablasını orta sehpa olarak kullanmak istemiştim. Aradığım, bu tablayı taşıyacak bir ayaktı. 120X80 bir tablayı sehpa yüksekliğinde ortadan ayakla taşıtmak güçtür. Gerçekten buna ayırabilecek fazla param yoktu; çünkü asıl sehpayı cilasının kazınması için yollamıştım, bu geçici süre için ayırabileceğim bir bütçe aslında yoktu. Ikeaşda ucuz sehpalara baktım, onların ayaklarından yararlanabilir miyim diye; ama nereden baksanız 100 YTL gibi bir bedel. Üstelik yola çıkarken o tablaya yakıştırdığım ayak sisteminin varla yok arası bir şey olması gerektiğine de karar vermiştim. Mesela demir bir ayak olabilirdi ve en ince profilden. Hatta bunu yaptırabileceğimi de düşünmüştüm; ama bir an evvel, o akşamüstü, bu işi bitirmek istiyordum. Değişik açılardan bakmak işimi kolaylaştırdı ve sonunda Ikeaşda bir çamaşır sepeti iskeleti buldum, 1X3 cm demir profilden yapılmıştı ve üstelik çamaşır torbası olmadan da satılıyordu. O an yaşadığım haz hala her sehpaya baktığımda devam ediyor; iyi bir çözümdü. İki adet iskelet için ödediğim para sadece 19 YTL'ydi. Ama biliyorum ki yola çıkarken onun resmini çizmiştim ve onun peşindeydim. Çok sürmedi bulmam. Bu arada şimdilerde bu sehpa asıl orta sehpası olarak hizmet veriyor.
Kaynak:Evdergisi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |