Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Tam Gün Yasası ve Üniversiteler Sağlık Bakanlığının hazırladığı yasa taslağı bazı kesimlerde önemli bir araştırmayı başlatmıştır.
İyi bir sağlık hizmeti için tam gün yasası kesinlikle gereklidir, ancak tek başına yetersizdir. Daha önceki deneyimler de bunu kanıtlamıştır.
Aşağıdaki yazının birinci bölümünde tam gün yasasının başarısı için sağlanması gerekli ön koşullar ele alınacaktır. İkinci bölümünde ise yasa taslağının niçin üniversiteleri de mutlaka kapsaması gerektiğini tartışacağız.
I. BöLüM: YASANIN BAŞARISI İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR
1- Sağlık hizmetinin kar amacından ve piyasa koşullarından kurtarılması gereklidir.
Sağlıkta piyasalaştırma ve özelleştirmeyi temel alan politikalar başta ABD olmak üzere, bir çok ülkede sağlık harcamalarında büyük artışa neden olmakta, buna karşılık sağlık göstergelerinde iyileşme sağlanamamaktadır. Şimdiden ortaya çıktığı gibi, zaman içinde artan harcamaların hastalara ceplerinden ödettirilmesi ve yoksul kesimlerin yeterli sağlık hizmetine ulaşamama sorununun büyümesi kaçınılmazdır. Günümüzde SSK, Emekli Sandığı ve Yeşil kart'lı hastaların kamu tarafından finanse edilen sağlık hizmetlerinde, kaliteli hizmetin gerçek bedeli hastaneye ödenmemektedir. Kanserli hastaların radyoterapi, tomografi randevuları 18-12 ay uzamakta, acil hastalar yatak bulamamakta ve yoğun bakım hizmeti alamamaktadırlar.
Diğer mal ve hizmetlerde itici güç olan kar amacı ve müşteri memnuniyeti sağlıkta geçerli değildir. örnek vermek gerekirse; bir hastane yaptığı çok sayıda sezaryen ameliyatı ile çok karlı bir işletme olabilir. Hatta hastalar o hastanenin verdiği hizmetten son derece memnun da olabilirler. Ancak burada temel alınacak gösterge, normal doğum yapan kadınların oranı ve hastanede daha az gün yatmalarıdır.
ödeme gücü olmayanların da eşit ve üst düzeyde sağlık hizmeti alması amacının sözde değil, özde benimsenmesi, ve tüm sağlık sisteminin buna göre yeniden düzenlenmesi,kar dışında gerçek sağlık göstergelerine göre denetlenmesi gerekir.
2- İhale, personel ve çalışma yasalarında değişiklikler gereklidir.
İhale yasasına tabi olan kamu hastaneleri en kaliteli cihaz ve malzemeyi en kısa zamanda temin etme imkanından yoksundurlar. Uzayan ihale sürecinde hizmet verilememekte, satın almak zorunda kaldıkları ucuz cihaz ve malzeme ile hizmetin kalitesi düşmektedir.
Devlet personel yasası hastane yöneticisini yetkisizleştirmekte, çalışma disiplini önünde engel oluşturmaktadır. Bu yasa hem çalışanların demokratik haklarını ve yönetime katılmalarını, hem de yöneticinin çalışanlar üzerinde yönlendirici etki yapabilme gücünü engellemektedir.
üst düzey yöneticiler dışında tüm çalışanları kapsayan grev ve toplu sözleşme hakkına sahip bir çalışma ve sendika yasası gereklidir. Bu yolla çalışanların hakları korunurken, idari mahkemelerin bu günkü işleyişi gibi kamu yöneticisini yetkisiz kılan engeller de ortadan kaldırılmalıdır.
Çalışanların birikimini ve emeğini adil bir şekilde ödüllendiren bir ücretlendirme sistemi geliştirilmeli, çalışma barışını sağlayacak şekilde saydam ve denetime açık olmalıdır. Çalışanların hakları emeklilik sürelerini de kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
3- Çağdaş yönetim bilimlerinden yararlanılmalıdır.
Kamu hastaneleri yöneticilerinin atamalarında herhangi bir eğitim, donatım ve liderlik becerisi aranmamaktadır. Oysa sağlık hizmeti, diğer hizmet türlerinden çok büyük farklılıklar taşıyan özgün ve komplike bir hizmettir. Hastane yöneticiliği ülkemizde ve dünyadada lisans ve lisansüstü eğitim birimidir. Hastanelerin mimarisi, çalışan personelin ve hastaların güvenliği, ekiplerin organizasyonu, sonuç göstergeleri, etkinlik, verimlilik konusunda dünyadaki bilimsel birikimden yararlanmak şarttır. Kamu hastanelerinin yönetiminin bu anlamda değişmesi gereklidir.
Sonuç olarak yukarıdaki koşulları sağlamadan getirilecek bir tam gün yasası geçmişte olduğu gibi hedeflenen başarıya ulaşamayacaktır.
II.BöLüM: TAM GüN YASASI üNİVERSİTELERİ DE KAPSAMALIDIR
Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı yasa taslağının üniversiteleri de kapsaması son derece sevindiricidir. Çünkü tam gün çalışmaya, üniversitelerin diğer hastanelerden çok daha fazla ihtiyacı vardır.
üniversiteler diğer hastanelerden daha geniş kapsamlı ve özgün işlevlere sahiptir. Diğer hastaneler sadece sağlık hizmeti ve kısmi olarak uzmanlık eğitimi verirken üniversite hastaneleri aynı anda üç farklı amacı gerçekleştirmektedirler: Hizmet-eğitim-araştırma.
1. Eğitim tam gün sürmelidir.
Yaşanan deneyimler, öğrenci ve asistan eğitiminin yarı zamanlı çalışmayla bağdaşmadığını kanıtlamıştır. Hastanelerde öğleden önce yoğun sağlık hizmeti verilmekte, eğitim faaliyetleri ise öğleden sonraya kaydırılmaktadır. Yarı-zamanlı çalışmada öğretim üyesinin uygulamaya yönelik eğitim vermesi için yeterli zaman kalmamaktadır. öğrenci ve asistan, öğretim üyesiyle usta-çırak ilişkisi geliştirememekte, onun verdiği hasta hizmetini izleyememekte, aklına gelen soruları sormak istediğinde eğiticisine ulaşamamaktadır.
2. Bilimsel araştırma için tam gün odaklanma şarttır.
Bilimsel araştırma yapmak için ilgilendiğiniz konuya tam olarak ve uzun zamanlı odaklanmanız gerekir. TüBİTAK ve TUBA'nın saptamalarına göre, ülkemizin bilimsel araştırmalar konusunda aynı ulusal gelirdeki bir çok ülkeden daha geride kalmasının başlıca nedeni, tam gün çalışan araştırmacı sayısının azlığıdır. üniversitelerin araştırma işlevini yerine getirmesi, toplumumuza özgü bir çok sorunun çözülmesini sağlayacak ve büyük bir artı değer yaratacaktır.
3. üçüncü basamak sağlık hizmeti tam gün çalışma ve özenli emek gerektirir.
üniversite hastaneleri birinci basamak ve ikinci basamakta çözümlenemeyen sağlık sorunları konusunda daha yetkin ve daha donatımlı bir hizmete yönelecektir. Tüm sağlık birimlerinden üniversitelere sevk edilen daha ağır ve riskli hastalar, daha büyük ameliyatlar ve komplike durumlar, öğretim üyesinin tam gün emeğini ve sürekli ulaşılabilir olmasını gerektirmektedir.
Sonuç olarak üniversitelerin diğer devlet hastanelerinden farklı olarak üstlendikleri lisans ve lisansüstü eğitimleri, araştırma ve 3. basamak sağlık hizmetinin yarı zamanlı bir çalışma ile verilmesi mümkün değildir.
4. öğretim üyesinin birikimi ve seçkin emeği tam gün olarak değerlendirilmelidir.
öğretim üyeleri bu toplumun çok önemli değerleridir. Onların bireysel olarak, bu mesleği seçmelerindeki temel neden öğrenci yetiştirmek, araştırma yapmak ve üstün sağlık hizmeti sunmaktır. Büyük maddi ve manevi birikimlerle yetişen öğretim üyesinin seçkin emeği, yetiştirdiği öğrenci ve asistanlarla binlere katlanarak topluma döner. öğretim üyesinin verdiği üst düzey sağlık hizmeti, diğer sağlık birimlerinde çözümlenmeyen sorunlarda son çare ve ümit kaynağıdır. Yaptığı araştırmalar ise toplumun ve insanlığın yolunu aydınlatır. Tam gün olarak değerlendirilmesi gerekli bu seçkin ve üstün emek, yarı-zamanlı çalışmada herhangi bir uzman hekimin verebileceği sıradan hasta hizmetinde tüketilmektedir. Bu gerek birey, gerekse toplum açısından büyük bir savurganlıktır. üst düzey nitelik gerektirmeyen rutin hasta hizmetinin yanında, öğretim üyesi muayenehane kirası, sekreter çalıştırma ve muhasebe gibi işlerle de değerli zamanını harcamak zorunda kalmaktadır.
Tam gün çalışmada öğretim üyesinin bilgisi ve birikimi ülke ve toplum için artı-değer yaratacak şekilde değerlenir.
5. Tam gün çalışan öğretim üyesi, birikiminin ve emeğinin maddi karşılığını almalıdır.
Kamu hastanelerinde emeklerinin karşılığını alamayan öğretim üyeleri zorunlu olarak yarı zamanlı çalışmaya yönelmişlerdir. İki yerde çalışmanın verdiği yorgunluk, bölünmüşlük ve ideallerini gerçekleştirememenin verdiği mutsuzluk ile tükenmektedirler.
Kamu kurumlarının modern bir yönetime kavuşması ve emeğinin hakkaniyetle ödüllendirilmesi söz konusu olursa seve seve tam gün çalışmayı tercih edeceklerdir. Emeğin hakkaniyetle ödüllendirilmesi için adil ve saydam bir performans sistemi uygulanması esastır. Bu performans sisteminde öğretim üyesinin hasta hizmetinin yanında, eğitim ve araştırma konusundaki emeği ve başarıları da ödüllendirilmelidir. öğretim üyesine bu üç alandan birini odaklanacağı ağırlıklı alan olarak seçme hakkı verilmelidir. Maddi kazanımlar emekliliğe de yansımalıdır.
6. Yarı-zamanlı çalışma kurumsallıkla bağdaşmaz.
Bir kurumun gelişmesi için çalışanların, o kuruma aidiyet ve adanmışlık duygusuyla bağlı olmaları şarttır. Yarı-zamanlı çalışmada kurumu geliştirme motivasyonu doğal olarak ortadan kalkmaktadır. öğretim üyesinin, çalıştığı üniversite hastanesinin gelişmesinden hiçbir maddi çıkarı olmamakta, tam aksine hastaların özele yönlendirme gerekçesi ortadan kalktığı için maddi zararı olmaktadır. Aynı seçkin kişi iki rakip kuruma hizmet vermek durumunda kalmaktadır.
Çıkar çatışması ve rekabet öğretim üyelerinin birliğini bozmakta, dolayısıyla kuruma ve kurumsallığa büyük zarar vermektedir.
Tam gün çalışmayla herkes aynı yöne bakacak ve tüm emeğini kurumunu geliştirmeye harcayacaktır.
Tam gün karşıtları bu uygulamanın öğretim üyelerini kayıtdışı çalışmaya yönelteceğini iddia ediyorlar. Ancak yetki ve sorumlulukla donatılmış yöneticiler göz yummadıkları takdirde kayıtdışı çalışma söz konusu olamaz. öğretim üyesi sadece teknik bilgisiyle değil, aynı zamanda tutum ve davranışları ile de eğitim vermekte, erdemleriyle gençlere örnek olmaktadır. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |