[bluemoon24]

Doç. Dr. Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nörolojinin insanların hareketlerini düzenleyen, hissetmesini, dünyayı algılamasını sağlayan bir sistem olduğunu belirtti. Yıldız, Bu sistem düzgün çalıştığı zaman, görüyoruz, duyuyoruz, işitiyoruz, hissediyoruz, düşünüyoruz, plan yapıyoruz, öğreniyoruz, hatırlıyoruz, hareket ediyoruz, yürüyoruz, koşuyoruz şeklinde konuştu.Günlük egzersizlerine, beslenmesine, kilosuna dikkat eden, stresten uzak duran, sosyal aktivitelere katılan, uykusu düzenli olan ve çok ciddi genetik problemi olmayanların nörolojik hastalıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti:

Ancak nörolojik hastalıklarla tanışmamak mümkün değil. örneğin genç yaşlarda hemen herkesin en az birkaç kez karşılaştığı baş ağrısı, ileri yaşlarda da unutkanlık gibi durumlar herkesin karşılaşabileceği sorunlar.

Haftada üç gün 45 dakikadan az olmamak kaydıyla spor, en azından yürüyüş yapmak gerekiyor. Sebze, meyve ağırlıklı beslenmek, fast food ve margarinden uzak durmak, kırmızı eti daha az, beyaz eti daha çok tüketmek çok önemli. Bunun dışında da mutlaka aktif bir hayat, sürekli ve çok yorucu olmayan şeylerle uğraşmak, ilgilenmek gerekiyor.Teknolojideki gelişmelerin birçok noktada hayatı kolaylaştırdığını, ancak bir yandan da bazı şeyleri kaybettirdiğini anlatan Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:

Saatlerce bilgisayar başında oturmak, sürekli araçla bir yerden bir yere gitme alışkanlığına sahip olmak, televizyon başında saatlerce hareketsiz bir şekilde oturmak gibi bizi hareketsizliğe iten, sosyal yaşamdan da kopartan alışkanlıklar, hastalıklara neden olan bir bütünün parçaları. İyi değerlendirilemeyen erken emeklilik dönemi bir riske sebep oluyor. Erken emekli olup, sürekli televizyon başında vakit geçirmek, nörolojik hastalıklara davetiye çıkartıyor.