Dünya Kadınlar Günü :Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Sağlık

[bluemoon24]

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Hülya Biriken, ''Kadının toplumsal cinsiyet bağlamında yaşadığı eşitsizlikler, ayrımcı uygulamalar yaşama hakkını bile kullanamamasının ortamını hazırlamaktadır'' dedi.



Hülya Biriken, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu tarafından Dünya Kadınlar Günü nedeniyle hazırlanan ''Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Sağlık'' konulu raporu TTB Genel Merkezi'nde açıkladı. Biriken, cinsiyet nedeniyle toplumun kadına biçtiği rol ve beklentilerin bazı hakların kullanılamamasına yol açtığını, bu durumun da kadın sağlığı için kısır döngü oluşturduğunu belirtti.



Kadınların erkeklere göre daha uzun yaşadıklarını, ancak kadınların hastalık yükünün erkeklere göre daha fazla olduğunu anlatan Biriken, ''Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının en çarpıcı olumsuz sonucu sağlık hizmetlerinden yararlanmada ortaya çıkmaktadır'' dedi.



ülkede kadınların eğitim düzeyi yükseldikçe doğum öncesi bakım alma ve sağlıklı koşullarda doğum yapma oranlarının arttığını ifade eden Biriken, eğitim düzeyi çok düşük olanlar arasında doğum öncesi bakım alma oranının yüzde 37.6, sağlıklı doğum oranı yüzde 54.8 iken, ortaokul ve üzerinde öğrenim görmüş olanlarda bu oranların sırasıyla yüzde 96 ve yüzde 99.7 olduğuna işaret etti.



Kadına yönelik şiddetin öncelikli bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Biriken, ''Kadının toplumsal cinsiyet bağlamında yaşadığı eşitsizlikler, ayrımcı uygulamalar yaşama hakkını bile kullanamamasının ortamını hazırlamaktadır. Bu açıdan ülkemizde var olan ve kadına yönelik şiddetin en uç noktası olan namus cinayetleri dikkat çekici düzeydedir'' şeklinde konuştu.



2000-2005 yılları arasında namus cinayeti nedeniyle yaklaşık 500 kadının öldürüldüğünü ifade eden Biriken, bekaret kontrolünün de kadının insan haklarının ihlal edilmesi olduğunu söyledi.



ülkedeki sağlık hizmetlerinde bölgeler ve cinsiyetler arası farklılığı giderici yaklaşımların uygulanması ve bu amaçla sağlık yatırımlarının yapılması gerektiğini belirten Biriken, kadın sağlığına bütüncül bir yaklaşımda bulunulması gereğine de işaret etti.



Türkiye'de göreceli tüm iyileştirmelere karşın, kadının toplumsal statüsünün sağlığını ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını önemli ölçüde etkileyecek kadar düşük olduğunun altını çizen Biriken, Sağlıkta Dönüşüm Projesi, aile hekimliği ve genel sağlık sigortası uygulamalarının kadın sağlığını olumsuz etkileyeceğini savundu.



CİNSİYETLER ARASI EŞİTSİZLİK-

TTB'nin raporunda, Türkiye'de erkeklerde okur-yazarlık oranının yüzde 89, kadınlarda ise yüzde 72 olduğu, sosyal yaşamda yer almada ve fırsatların kullanılmasında cinsiyetler arası eşitsizliğin sadece Türkiye'de değil, tüm gelişmekte olan ülkelerde görüldüğü belirtildi.



Kız çocukların cinsiyeti nedeniyle ihmal, hizmetten yararlanamama gibi sağlıklarını etkileyen olumsuzluklar yaşadıkları, ergenlik döneminde ise toplumsal baskı, cinsel taciz ve istismar, istenmeyen gebelik ve düşüklerle karşılaştıkları bildirilen raporda, erişkinlik ve daha ileriki dönemlerde de anemi, paralı seks ve şiddet gibi sorunlarla yüz yüze kaldıkları ifade edildi.