Yapılan çalışmalar; insanların yaklaşık yarıdan fazlasının bel ağrısından yakındığını ve bunun büyük iş gücü kaybına neden olduğunu ortaya koymaktadır. Bel ağrıları çeşitli sebeplerle ortaya çıkan, bel bölgesinde ve belin üst kısmında duyulan, ani başlayan, şiddetli, bazen uzun seyirli, kunt ve bazen de zaman zaman kaybolup, sonra tekrar ortaya çıkan ağrılardır. Bu tip ağrıların en önemli ve çok görülen nedeni; omurgayı oluşturan omurlar arasındaki fıtıklanmalar, disk dejenerasyonları ve dar kanal durumlarıdır. Bu durumlar kliniğe siyatalji olarak yansıdığından bel ağrısı yerine bel-bacak ağrıları terimi de kullanılabilir. Diğer sebepler içinde; doğuştan omurga bozuklukları, omurganın normal postural eğriliğinde
artma, sırtta kamburlaşma, osteoporoz (omurlarda kalsiyum azalması), kalça sakro-iliyak eklemindeki bozukluklar, karın ve pelvis organlarının enfeksiyon ve diğer hastalıklar ile psikojen nedenler ve kötü oturma alışkanlıkları sayılabilir. Nöroloji (sinir hastalıkları bilim dalı) pratiğinde sık rastladığımız bel fıtığı (herni diskal) denilen durumda; iki omur kemiği (vertebra) arasında bulunan ve etrafı bağ dokusu ile sarılmış bulunan jelatinimsi kıvamdaki çekirdek, alışılmamiş bir bel hareketi ve özellikle eğilerek ağırlık kaldırma sonucu etrafındaki bağ dokusunu yırtarak içinden omur iliğin geçtiği kanala girer, buradaki sinir köklerini bastırarak bel ve bacak ağrısına neden olur. Fıtıklaşma en çok 4.-5., ve 3.-4. bel omurları arasında ve 5. bel omuru ile 1. sakral omur arasında görülür. Hastalar çoğunlukla travma tanımlarlar.
Ağrı belden, kalça ve o taraf bacağa yayılır. Bu klinik tablo "Siyatalji" olarak bilinir. Sırt üstü yatan normal bir kişide bacak 70 dereceye kadar ağrısız kaldırıldığı halde, siyataljili hastadan, başının derecesine gore bacak 30-50 dereceler arasinda kaldırıldığında, sinir gerilmesine bağli dayanılmaz ağrılar ortaya çıkar. Özellikle kadınlarda görülen, sırt ve bel hastalarında birçok gergin noktalar, sertlik, yaygın ve sızlayıcı kas ağrıları, primer fibro-miyalji sendromu olarak tanımlanır. Genellikle 30-40 yaşlarında ortaya çıkar.
Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, kalıtsal, psikolojik durum, travma ve uyku düzensizliğinin ve aşırı yorgunluğun etkisinin olabileceği ileri sürülmüştür. Kötü postur (örneğin; uzun süre TV seyredenlerde, sürekli bilgisayar kullananlarda, baş, boyun, sırt ve bel ağrıları sık görülebilir) uygun olmayan çalışma koşulları ve stresin uzun süreli aşırı kas yüklenmesine neden olarak kas gerilimini arttırdığı saptanmıştır.
Bel ağrılarında tedavi: Öncelikle bel ağrısının sebebi saptanmalıdır. Sebebe yönelik tedavinin yanısıra; ani
ve uzun süren bel ağrılarında pratik tedaviler önerilirken üç hedef göz önüne alınmalıdır.
1.Belirtilerin kontrolü: En önemlisi omurga üzerindeki stresi azaltmaktır.
a)Mümkün olduğu kadar erken yürümeye başlanması.
b)Bel ağrısı yaratıyorsa oturmaktan kaçınılması.
c)Ayakta yemek yenmesi, kilo alınmaması önerilir.
Hafif analjezikler, aspirin, kas gevşeticiler, nonsteroid Anti enflamatuar ilaçlar ve sedatifler yararlıdır.
2.Fonksiyonun restorasyonu: En şidddetli ağrısı olanlarda bile 3 günlük yatak istirahatinden sonra ayakta durma ve yürüme egzersizi, inaktiviteden kaçınmak için çok yararlıdır. Oturmayı elden geldiğince kısıtlamak ve bele daha az yük getiren yürüme, yüzme, üstten kol destekli egzersiz
i çevirmek önerilebilir. Eğer yukardaki önlemlere ve tedavilere rağmen bel ağrısı geçmiyor ise ağrının nedeni; kemik, eklem ve sinirlerle tümör, infeksiyon, romatizmal hastalıklar, metabolik kemik hastaliklari yönünden araştırılmalıdır.
Prof. Dr.Kemal BAYÜLKEM