Baharda soğuk algınlığına dikkat!

[bluemoon24]

Soğuk algınlığı özellikle mevsim geçişlerinde en çok rastladığımız hastalık türüdür. İlkbaharda soğuk algınlığına polenlerin sebep olduğu alerji de eklenince insanı rahatsız eden tablolar ortaya çıkar. Kulak burun boğaz hastalıkları uzmanımız Dr. Hüseyin Çolakoğlu, özellikle bu mevsimde soğuk algınlığının kış aylarından bile daha çok görüldüğünden bahsediyordu. Dr. Hüseyin Çolakoğlu, soğuk algınlığı ve buna bağlı hastalıkları sizin için anlattı. Çok bulaşıcı olan ve virüs olarak tanımladığımız organizmalar vücuda girerek nezle, burun akıntısı, boğazda yanma, hafif ateş ve eklem ağrılarına neden olur. 200 kadar virüsün sebep olabildiği soğuk algınlığı normal şartlarda özel bir tedavi, en önemlisi antibiyotik kullanımı gerektirmeden ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınır, ateş üç gün içinde normale döner ve 4 - 5 gün içinde hastalık düzelir. Griple karıştırmayın Gribal enfeksiyon denilen durum, grip değildir. Soğuk algınlığının daha ağır seyrettiği, ateşin daha yüksek görülebildiği, öksürük ve koyu burun akıntısının ortaya çıkabildiği durumlardır. Bu gibi durumlarda hastalık 4 - 5 gün sürer ve düzelme görülmezse doktora başvurmak ve bakteriyel bir süper enfeksiyon olasılığına karşı tedbirli olmak gerekir. Bu durum zamanında tedavi edilmezse akut faranjit, sinüzit, zatüree gibi daha ciddi enfeksiyonlara dönüşebilir. Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların tedavilerinde hemen antibiyotik kullanımına başvurulmamalıdır. Sıcak buhar banyosu, sıcak içecekler ve bal tüketmek, burnu tuzlu suyla yıkamak gibi basit ama etkili yöntemler ise yabana atılmamalıdır. ölüme yol açabilir Grip başlı başına ayrı bir hastalıktır ve soğuk algınlığı veya yukarıda anlatılan gribal enfeksiyonla ilgisi yoktur. Grip çok özel bir enfeksiyonun tanımıdır, influenza adındaki özel bir virüsün sebep olduğu grip, özellikle direnci düşük hastalarda ölüme bile yol açabilir. Influenza virüsünün A, B, C diye adlandırılan üç ana grubu vardır. Kuş gribi diye adlandırılan hastalığa da sebep olan influenza virüsüdür. Hastalık ani olarak başlar ve 39 - 40 dereceleri bulan ateş, halsizlik, yoğun kas ağrılarıyla ortaya çıkar ve ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Zatürree, kalp iltihabı, beyin iltihabı, orta kulak enfeksiyonları, bu komplikasyonlara örnektir. Hasta özellikle ilk 24 - 48 saat içinde doktora başvurursa bazı özel ilaçların kullanımı, hastalığın hafif geçmesinde yarar sağlayabilir. Sinüzit neden gelişir? Sinüzit ise özel bir üst solunum yolu enfeksiyonunun adıdır. özellikle gribal enfeksiyonları takiben sinüs kanallarının tıkanması, burun içi enfeksiyonların sinüs adı verilen boşluklara yayılması anlamına gelir. Koyu burun akıntısı, yoğun baş ağrısı, akut dönemlerinde halsizlik ve ateş baş gösterir. Bu gibi durumlarda vaktinde ve uygun antibiyotik kullanımı sinüzitin tamamen iyileşmesini sağlar. Aksi taktirde sinüzitin kronikleşmesi ve sık sık tekrarlanan tetkikler mevcuttur. Kronik sinüzitte dönem dönem akut alevlenmeler akut sinüzite benzerlik gösterir. Diğer zamanlarda kronik halsizlik, baş ağrıları, geniz akıntısı burundan nefes almada sıkıntılar kronik sinüziti düşündürmelidir. Teşhis koymakta endoskop denilen ince, kıvrılabilir bir aletle sinüs boşluklarının içinin görülmesi ve bilgisayarlı tomografi çok önemlidir.Tedavi yöntemi de elde edilen sonuçlara göre belirlenir ilaç tedavisi veya cerrahi müdahele y olları konusunda doktorunuz karar verir. Sinüzit durumunda yani yukarıda tarif edilen akıntılı durum başlamışsa, zamanında doktorunuz a başvurmak, uzun süren ve tedavisi pek kolay olmayan bir rahatsızlığa neden olabilecek kronik sinüzitin önlenmesi bakımından çok önemlidir. Sinüzit nedenleri Akut sinüzit çoğunlukla soğuk algınlığı veya grip gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında gelişir. Ayrıca yüzme, dalma, diş apsesi veya diş çekimi de akut sinüzite yol açabilir. Saman nezlesi gibi alerjik rahatsızlıklar da sinüzite neden olabilir.

Kronik sinüzitte etken, çoğunlukla tedavi edilmemiş ve sık sık tekrarlayan akut sinüzittir. Sinüslerin yetersiz havalanması, enfeksiyonun kronikleşmesini kolaylaştırır. Hastada burun eti, burunda yabancı cisim, tümör varlığı veya burun kemiğinin yamuk olması gibi anatomik bozukluklar da sinüzit gelişimini kolaylaştırır.Bazı hastalıkları olan kişilerde de sinüzite daha sık rastlanır. Bu hastalıklar arasında; şeker hastalığı, reflü, HIV/AIDS, kistik fibroz ve kronik bademcik iltihabı sayılabilir. Sigara veya hava kirliliğine maruz kalınması, tahriş sonucunda sinüzitteki tıkanıklığı kötüleştirir ve kronik sinüzite geçişe yardımcı olabilir. Kaynak:Milliyet