Atlar Tarih boyunca Savaşlardan Tarıma, Taşımacılıktan Haberleşmeye İnsanoğlunun hep yanında olmakla kalmamış, sosyal alanda da İnsanoğlunun yanında olmuştur.
Attan yararlanılarak yapılan bir çok Spor dalı mevcuttur.
Burada sizlere bu sporları tanıtıyoruz…
Not: buradaki yazılar
http://www.atkolik.com'dan alıntıdır
CİRİT OYUNU
Cirit, bir diğer adı ile Çavgan; Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları bir Ata sporudur. Türkler bu Atlı oyunu Orta Asya dan günümüze taşımışlardır. 16. yüzyılda bir savaş oyunu olarak kabul edilmişti. 19. yüzyılda Osmanlı ülkesi ve sarayının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit aynı zamanda tehlikeli bir oyun olması sebebi ile 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasaklanmıştır. Daha sonraları tekrar popüler bir gösteri oyunu olarak yaygınlaştı. Bugün Anadolu'da pek çok ilimizde ilgiyle izlenen ve oynanan Cirit oyunu ve kuralları şu şekildedir: Cirit , 120x40m.'lik beyaz çizgilerle bölünmüş bir alanda oynanır. Oyun süresi 35 dakikalık 2 devreden toplam 70 dakikadır. Oyun alanının boyu 32 m. Eni 40m. Arkasındaki yasak alan 6m, alay durağı 6m.dir. Cirit sopası uzunluğu 110 cm.dir.
Alay Durağı: Takımın tek dizi halinde durduğu 6m. derinliğindeki bölge.
Yasak Alan: Alay durağı ile atış sahası arasında çizgilerle sınırlı orta sahaya 5m. derinliğindeki alandır. Burada karşı takımdan 2 atlı bulunabilir. Fazlasına eksi bir puan verilir.
Atış Alanı: Yasak alanın son çizgisinden oyun alanının ortasına 7m. derinliğinde alandır. Alaya hücum eden sporcu bu alana girip cirit atma mecburiyetindedir. Bunun dışında atış yaparsa eksi bir puan alır. Her takım 7 atlıdan oluşur. Her takımın 2 yedek oyuncusu vardır. Bunlar hakeme haber vermek koşulu ile oyunun herhangi anında değişim yapabilir. Oyundan çıkan bir daha oyuna giremez. Oyun puanlamalara göre sonuçlanır. Eksi puanlar artı puanlardan çıkarılır. Toplam puanı yüksek olan takım galip sayılır.
PUAN ALINAN HAREKETLER:-Alay durağında ve oyun esnasında isabetli her türlü cirit vurmaya 6 puan.-Rakibi yakalamaya ve önünü kesmeye 3 puan
-Eyeri boşaltarak rakibin cirit'ini boşa çıkartmaya 3 puan.
-Rakibin cirit'ini oyun alanında tutmaya 3 puan.
EKSİ PUAN ALINAN HAREKETLER:
- 5 m.'den yakın mesafeden cirit atmak -3 puan
- Atını rakibine kasten çarptırmaya - 3 puan
- Ciritle kendi atına da olsa kasten vurmaya -3 puan
- Atı ile karşı alaya girmek -1 puan
- Yan çizgi ihlali -1 puan
- Atış sahası dışından atış yapmak -1 puan
- Karşı alaya 45 sn. içinde hamla yapamamak -1 puan
- Erken çıkış -1 puan
- Attan düşme -3 puan
- İkinci kez attan düşme -6 puan
- Karşı alaya kasten dalma -3 puan
- Hakemlerin kararına itiraz eden ve disiplinsizlik sergileyen oyuncu ihtar alır, tekrarında ise oyundan ihraç edilir.
DRESAJ
Dresajın(Türkçe'de dresaja at terbiyesi de denir) temel amacı binicisini kolaylıkla taşıyabilen , dengeli, düzgün bir kas yapısına sahip, aktif, duyarlı, binicisinin komutlarına uyan bir at oluşturmaktır. At kendini dengede tutabilmeli, kendisinin ve üzerindeki binicinin ağırlığını kuvvetini arka ayaklarına vererek taşıyabilmelidir. Bu anlamda dresaj tüm binicilik dallarının temelidir. Dresajın temel mantığını ve prensiplerini öğrenmeden , belli başlı hareketleri uygulamadan gerek atın gerekse binicinin diğer binicilik dallarında başarılı olması beklenemez. Dresajda binicinin atın altında ne yaptığını hissetmesi çok önemlidir. Atın doğru pozisyonda , sakin, itaatkar, istekli olması gereklidir. Dresaj eğitimi oldukça zordur. Sabır, emek ve azim ister.Ancak tüm bu zorluklar yanında atın müzik eşliğinde dans edercesine yaptığı tüm o zarif hareketleri seyretmenin de zevki elbette bir başkadır….
DRESAJIN TARİHÇESİ
Binicilik ve atın binek hayvanı olarak eğitimine yönelik ilk çalışma MÖ 4.yy'da Yunanlı Xenephon tarafından yazılan bir kitaptır.Bu kitap öncesinde at eğitimi daha çok atın arabalara koşulmasına yönelikti. Binicilik özellikle 16.yy' dan itibaren Avrupa'da gelişmeye başladı. 19.yy' da atın ileri hareket etmesi, biniciye itaati, kuvvetini arka ayaklarına vererek ağırlığını taşıması gibi yüzyıllar öncesinden gelen temel ilkeler uygulanmaya başlandı. Dresajın tüm dünyada yaygınlaşmasına ise Viyana'da bulunan İspanyol Binicilik Okulu ustaları ve Fransa'daki Cadre Noir'daki eğiticiler ön ayak oldular. Böylece dresaj uluslararası bir spor olarak yapılmaya başlandı ve bir çok binici için de gerçek bir tutku oldu.
ULUSLARARASI BİR SPOR OLARAK DRESAJ
Dresaj müsabakaları FEI (Uluslararası Binicilik Federasyonu) yönetiminde düzenlenmektedir. Olimpik bir spor dalıdır. Başlangıç, orta ve usta gibi değişik seviyelerde koşulur. Dresaj testleri etrafı 30-40cm yüksekliğindeki küçük çitlerle çevrili dikdörtgen şeklindeki alanın içerisinde koşulur.Dresaj sahaları başlangıç seviyesindeki dresaj testleri için 20m*40m,daha ileri seviyelerdeki dresaj testleri için ise 20m*60m ebadındadır.Başlangıç seviyesindeki testlerde,her hareket serisini ayrı ayrı puanlayan ve atın gidiş şekli ile binicinin performansı için de genel bir puan veren bir hakem vardır. Daha ileri seviyelerdeki testlerde ise hakem sayısı 3 ila 5 arasındadır. Hakemler sahanın bir kenarına sıralanır. Her hakem kendi puanını verir.Her hakem atı farklı açıdan gördüğü için puanlar da birbirinden oldukça farklı olabilir. Tüm hakemlerin puanlarının ortalaması ise dresaj testinin nihai sonucunu oluşturur.Orta ve ileri seviyelerde koşulan dresaj testlerinde pasaj, piaf, piruet ,yanaşma, omuz içeri, sağrı içeri, havada ayak değiştirme gibi komplike hareket serileri bulunmaktadır.
ENDURANS (DAYANIKLILIK)
Uzun mesafeli binicilikte 2 tür vardır:
1)- Endürans (FEI statüsündedir)
2)- İz binişi.
İz binişi yarışmayı içermez. Amaç, belirlenen izi siz ve atınız iyi bir durumdayken bitirebilmektir. Burada iz 40 -160 km. Olur.
Endüransta ise; bir rekabet vardır. Atın hızını ve dayanıklılığını ölçen zamanlı bir müsabakadır. Aynı zamanda binicinin tekniğini, yürüyüş seçimini ve hem kendisinin hem de atının iyi durumda olup olmadığını da sınar. Her müsabaka etaplara ayrılmıştır. Etaplar 40 km. dir. Her etabın sonunda atlar veteriner kontrolünden geçerler. Sırtlarında ve ağızlarında yara olup olmadığına, genel durumlarına ve nabızlarına bakılır.
Müsabakalarda iz uzunluğu değişir ancak bir günden uzun süren uluslararası müsabakalarda bir günlük iz 80-100 km.dir. bir günlük bir şampiyonada ise iz yaklaşık 160 km. olur ve kazanan yarışmacı yaklaşık 10-12 saat at üstünde kalır.
BU SPORUN GELİŞİMİ
Yüzyıllar boyu atlar uzun mesafelerde ulaşımı sağlamak için kullanılmıştır. Çoğu ülke büyük dayanıklılık müsabakalarındaki yetenekleriyle övünür. Ancak endürans müsabakası 1950lerden önce resmi spor müsabakası değildi.
Günümüzde endürans binişi atın rahatını sıkı veteriner kontrolleri aracılığıyla ön planda tutar. Yetkililer atı çok yıpranmış, iyi durumda olmayan bir biniciyi diskalifiye etme hakkına sahiptir. Önceden yapılmış uzun mesafeli yarışlar atın dayanıklılık sınırını ölçmede yol gösterir. Endürans müsabakalarına olan ilgi hızla Avrupa ve Amerika'da yayılmıştır. İlk endürans müsabakaları aslında değişik türdeki atların süvari binişi için uygunluğunu kanıtlamak için düzenlenmiştir.
1955 yılında Kaliforniya'da Endürans müsabakaları başladı. Buna olan ilginin kıvılcımları Wendall T. Robbie'nin ve arkadaşlarının üstlendiği bir binişte çıktı. Bu grup eski madenci ve göçebe gruplarının izlediği , Squaw Vadisi'nden Sierra Nevada'ya ordan da Auburn'e uzanan 160 km.nin üzerinde bir yol izlediler. Bu iz dünyanın ilk resmi endürans binişinin izi oldu ve Batı Eyaletleri İz Binişi olarak adlandırıldı.
1982'den itibaren uluslararası bir disiplin olarak kabul edilen günümüzün popüler sporlarından olan endürans binişi FEI tarafından idare edilmektedir.
ENDÜRANS ATI
Herhangi bir endürans atında bulunması gereken temel özellikler güçlü bir kemik yapısı, güçlü ve sağlıklı tırnaklar ve ne ile karşılaşırsa karşılaşsın istekli ve kendinden emin olmasıdır. Çünkü uzun mesafede doğal risklerin her türlüsüyle karşılaşacaktır. Hafif bir yürüyüşü olmalı ve her tür yolda yere iyi basan dengeli bir at olmalıdır. Süratli ve dörtnal temposu sabit olmalıdır ve minimum temasta gevşek dizginle bile bu tempoyu ve dengeyi koruyabilmelidir. Endürans binişine birçok değişik at cinsi uygundur.
TAKTİKLER
Endüransta başarılı olmak için atınızla ve ekibinizle iyi bir ilişkiniz olmalı ve kazanma taktiklerini bilmelisiniz. Önünüzde ve arkanızda kimin olduğu, yürüyüş şeklini iyi biçimde devam ettirip ettirmediğiniz, atınızı aşırı yormamanız önemlidir. Yorgun bir at size yardım edemez. Kontrol ve buluşma noktalarındaki seçilecek yer atınızın dinlendirilip rahatlatılacağı yerler olmalıdır. Kimin atının bitiş için atağa kalkabilecek durumda olduğu, ona olan uzaklığınız ve sizin son atağa nerede kalkacağınız da çok önemlidir.
MALZEMELER VE DESTEK EKİBİ
Eyerin altına koyacağınız keçe veya jel ped ve endürans eyeri, yaralanmaları ve ağrıları engelleyecektir. Stock veya Western tarzı eyerler binicinin de rahatını sağladığından tercih edilir. Atların çoğunda kantarmanın olmadığı hekamor kullanılır ki bu da yaralanmayı engeller. Ancak bunun kullanımı teknik ve deneyim gerektirir.
1-3 kişiden oluşan iyi bir destek ekibi bir edndürans müsabakası süresince şarttır. Onların da sizin kadar harita okumaktan anlamaları gerekir. Böylece aynı rotayı takip edersiniz ve aynı buluşma noktasına varırsınız. Bu ekip atın ve binicinin yol boyunca ihtiyaç duyabileceği her şeyi taşırlar. (yemek, su, yem, kıyafet, yedek malzemeler, özellikle keçe ve yedek kolon nal, ilk yardım malzemeleri, malzeme tamir takımı, el feneri ve tımar takımı ile havlular)
Çok zor ancak bir o kadarda keyifli bir spor ( maceradan hoşlananlara)…
THREE DAYS EVENT (KONKUR KOMPLE)
3 gün süren ve binicilik sporunun 3 branşını birlikte içeren müsabaka şeklidir.
1. gün : DRESAJ
2. gün : CROSS COUNTRY
3. gün : ENGEL ATLAMA Branşlarında yarışılır.
Konkur Komple müsabakaları; gerek At gerek Binici için biniciliğin tüm dallarını içeren bir Test’tir. Dresaj testi; atın sakin,uyumlu ve itaatkar olduğunu Engel Atlama Testi; engel atlarken atın dikkatini, Cross Country testi ise cesaretini, hızını ve gücünü ölçer.
Konkur Komple ; ilk olarak Avrupa da şövalyelerin at eğitimlerinde ortaya çıkmıştır. Olimpiyatlarda ilk konkur komple 1912 yılında koşuldu. Bu yıllarda Asker binicilerin önderliğinde düzenlenen uluslar arası Askeri müsabakalarla ülkeden ülkeye yayıldı. Sivillerinde bu spora ilgisiyle de yaygınlaştı.
Üç günlük müsabakada atlar öncelikle veteriner kontrolünden geçirilirler. Herhangi bir aksaklığı yada rahatsızlığı görülen atlar yarışa başlamadan diskalifiye edilir. İlk gün Dresaj etabından sonra 2. gün yapılan cross country en zor etaptır. Atların hız ve dayanıklılığı çok önemlidir. Bu bölümde atlar, sabit engellerden oluşan uzun parkuru belirli bir zamanda tamamlamak durumundadırlar. Üçüncü gün ise engel atlama testi koşulur. Yarışmacıların üç günlük aldıkları puanlara göre dereceler belirlenir.
Üç günlük yarışların farklı kategorileri bulunmaktadır.
Bir yıldız; Acemi seviyesi
İki yıldız ; Başlangıç seviyesi
Üç yıldız ; Başlangıç seviyesinden, usta seviyesine kadar.
Dört yıldız; Usta ve Şampiyona seviyeleri.
Cross country etabının hatasız veya en az ceza puanı ile bitirilmesi gereklidir. Üç günlük konkur komple de dereceye girebilmek için bu etabı en az ceza puanı ile tamamlamış olmak önemlidir.
POLO OYUNU
TARİHÇESİ : Polonun kökleri, tarihin derinliklerinde kaybolmuş olsada, bugün Polonun en eski takım sporu olduğunu biliyoruz. Yaklaşık 2000 yıl önce Asya dabulunan göçebe Türkmen kabilelerince oynandı. Doğuda Kralların oyunu olarak bilinen Polo sahaları Semerkant da hala görülmektedir. Hindistan'daki İngiliz çay yetiştiricileri 1800'lü yılların başında bu oyunu gördüler. 1850'li yıllarda İngiliz süvariler bu sporun kurallarını oluşturdular. 1869 da İngilterede oynanmaya başladı. James Gordon Bennet 1876'da bu sporu New York'a taşıdı. 10 yıl içinde Amerikada yaygınlaşmaya başladı.günümüzde Amerikada 300 kadar Polo klübü ve 3000 den fazla polo oyuncusu bulunmaktadır. Polo uluslar arası bir oyundur.
Yaz sezonunda İngiltere-Hurling, Sonbahar sezonunda Palermo,Buanes-aires, Kış sezonunda Palm Beach' de Amerika, Arjantin, Zimbabwe, Kanada, Yeni Zelanda, Pakistan, Meksika, Fransa, Avustralya, Güney Afrika, İngiltere başta olmak üzere birçok ülkeden polo sporcuları gelerek yarışırlar.
POLO NASIL OYNANIR ?
Dünyanın en hızlı top sporudur. 4 atlı sporcu bir takımı oluşturur. Topa bir sopa aracılığı ile vurulur. Polo; 150 - 250m. veya 180 - 280m. genişliğinde düz bir sahada oynanır. Sahanın her iki ucunda birer kale bulunur.amaç buraya gol atmaktır. Oyun 6 devreden oluşur. Her devre 7 dakika sürer. Bu devrelere "CUKKA" adı verilir. Her gol olduğunda takımlar kale değiştirir. Cukka sonrasında 3'er dakikalık ara vardır. Her takım numara sırasına göre sahaya dizilir, Hakem iki takım oyuncuları arasına topu yuvarlar ve oyun başlar. Faul olduğunda, at yada binici düştüğünde, yaralandığında, malzemeler koptuğunda, kask düştüğünde ve top oyun sahasından çıktığında zaman durdurulur. Sopa kırıldığında oyun durmaz oyuncu yeni bir sopa almak için saha dışına çıkabilir.
Kale direkleri arası; 7,5m. direklerin yüksekliği, 2,80mdir ve üst direk yoktur. Penaltı noktası kalden 30m uzaktadır. Her oyuncunun iki atı vardır. Oyunu iki hakem yönetir. Ceza atışı yapılırken oyuncular 25m uzakta dururlar. Polo'da başlıca 4 vuruş şekli vardır:
FOREHAND : Oyun arkadaşına pas verme.
BACKHAND : Topu karşılamak ve gidişini aksi yöne çevirmek.
NECKSHOT : Atın boynunun altından yapılan vuruş.
TAILSHOT : Topa atın sağrısından yapılan vuruş.
Polo ; malzemeler açısından en pahalı sporlardan birisidir. Bu malzemeler :
TOP : Bambu'dan yapılmış olup, 7 cm. çapındadır.
SOPA : Bambu - hazeran dan yapılmıştır. 120 - 130cm uzunluğundadır.
KASK : Baş ve yüzü korumak amaçlıdır.
Beyaz binici pantolonu, eldiven, polo T- Shirt, kısa bot ve dizlik kullanılır.
Atın yele ve kuyruğunun örülmesi, ayaklarına bandaj sarılması zorunludur.
RAHVAN ve RAHVAN YARIŞI
RAHVAN ; atın 'tek ayak' koşma stiline verilen isimdir. Atın aynı taraftaki ayaklarının birlikte hareket ettiği ve binicisini sarsmayan bir koşu şeklidir. Atı rahvan yürütmekten amaç; üzerindeki binici ve teçhizat yükünü en uzun mesafeye, en kısa zamanda biniciyi yormadan ve en az enerji harcayarak yürütülmesini sağlamaktır.
RAHVAN AT YARIŞLARI: Bütün Türkiye'de yaygın olmasına rağmen, tanıtımı fazla yapılamadığından fazla tanınmayan Rahvan At Yarışlarına sadece yerli ırk atlar katılabiliyor. Ege Bölgesine has bir yarış olarak tanınır. En büyük yarışlar Balıkesir Karapürçek, Kütahya Örencik ve İzmir Çaylı'da oluyor. Yıl içinde birkaç yerde yapılsa da en önemlisi İzmir Ödemiş Çaylı koşularıdır. Hem rahvan yarışlarının buradan başlayarak Türkiye'ye yayılması hem de küçük Menderes ovasının sağladığı doğal koşu pistinin rahvan için bulunamaz olması Çaylı koşusunu bir numara yapıyor. Zaten Türkiye Cumhuriyeti'nin elli yıldır yapılan rahvan yarışlarına ilk defa resmilik kazandırarak, Çaylı koşusunu 1. Rahvan Türkiye Şampiyonası ilan etmesi bunun göstergesidir. Yarışma, tıpkı Kırkpınar güreşlerinde olduğu gibi dualarla başlıyor ve atlar şu kategorilerde yarışıyorlar:
DESTE : 3 yaşlı taylar (1200m.)
AYAK : 4 yaşlı atlar (1400m)
KÜÇÜK ORTA : 5 yaş atlar (1800m)
BÜYÜK ORTA : 5 ve yukarı yaşlı atlar, 3 defa küçük orta kazanmış atlar.(2000m)
BAŞALTI : 5 ve yukarı yaş atlar,3 defa büyük orta kazanmış atlar (2200m)
BAŞ : 5 ve yukarı yaş atlar,3 defa başaltı kazanmış atlar(2400m)
Ayrıca yine güreşlerde olduğu gibi bir de yarış ağası seçilmekte.
Rahvan yarışlarında atlar dörtnala koşmuyor. Yürüme ile koşma arasında bir stille yarışan atlar; yarış anında dört kez ayak değiştirirse, meraklılarının tabiriyle ''Köpekleme'' yaparsa, pist dışına çıkarsa veya stili bozuk dörtnala koşarsa, yarış dışı kalıyor. Atın bu ritmik koşusunu binicileri, ''Rahvan koşan atın üzerinde kahve içsen Kahvenden bir damla dökülmez'' diye tarif ediyor.
Rahvan yarışlarında hipodromlardaki gibi çok büyük ödül de verilmiyor. En büyük ödül en fazla 200-500 milyon lira. Bu da at sahibinin ancak masrafını karşılamakta. Bu yarışlarda önemli olan para kazanmak değil, şan, şeref ve ödülle birlikte verilen Türk Bayrağıdır. Yarışı kazanan at sahibinin aldığı bayrak, atın boynuna asılır. Bu onun için ödüllerin en büyüğüdür
VOULTING (VOLTİJ)
Voltij basitçe at sırtında jimnastik olarak tanımlanabilir. 1982'den bu yana FEI tarafından yönetilen uluslararası bir müsabaka çeşidi olsa da acemi binicilere atın hareketlerini tanıtmak,denge ve güven hissi yaratmak için çok eskilerde kullanılan bir teknik'tir. Süvari okulları voltij egzersizlerini acemi erlerin at hareket halindeyken dengelerini geliştirmeleri için uygular. Voltij aynı zamanda biniciler için güçlendirici ve sıkılaştırıcı olduğu kadar binicilere at üzerinde güven aşılayan iyi bir egzersizdir.
GEREKLİ BECERİLER
Eğer bir volter olmak istiyorsanız iyi bir doğal dengeniz , doğuştan atletik bir yapınız olmalı, hünerli ve kendinize güvenli olmalısınız.
Atın ise sakin, güçlü, ani tepkiler vermeyen ve çalışma boyunca lonjda sabit, ritmik ve dengeli dörtnal yapabilecek bir at olması gerekir.
Bu sporun en büyük dezavantajı volter'ın her zaman atı lonj yapacak bir yardımcıya ihtiyacının olmasıdır. Müsabakaya katılmasanız bile bir partnere ve en azından 8 kişilik bir ekibe ihtiyacınız vardır. Voltijle ilgilenen binicilerin her ne kadar tahta bir at üzerinde temel jimnastik hareketlerini yapma imkanları olsa da bir klüpe üye olmaları gereklidir. Voltij binicileri at üstüne çıkmadan önce ısınma hareketleri yaparlar ve bunun için de tahta bir at kullanırlar.
MÜSABAKALAR
Uluslararası voltij müsabakaları takım, ferdi ve çiftler olarak ayrılır. Takım volter'ları için üst yaş sınırı 18'dir. Ancak ferdi olarak yarışan binicilerde yaş sınırı yoktur. Bir takımda 8 binici, 1 at , 1 yedek binici ve 1 lonjcu bulunur. Hem ferdi hem de takım müsabakaları hem zorunlu hem de serbest testler hareketler içerir.
At her zaman sol yanda, dörtnal yürüyüşünde ve en az 13m. Çapında bir dairede lonj olur.
2 çeşit uluslararası müsabaka vardır: CVI tek yıldız ve CVI çift yıldız. Dünya Şampiyonası her 2 yılda bir yapılır. Ayrıca erkekler, bayanlar ve karışık takımlardan oluşan kıtalararası müsabakalar da vardır.
GÖSTERİ TAKIMLARI
Voltij takımları müsabakalar dışında gösterilerde şov yapmaları için de aranan takımlardır. Bu tür gösteriler gerçekten heyecan verici, zarif, hoş ve renklidir.
AT ARABASI YARIŞLARI
Yıllar boyu atlar, arabalara koşularak günlük yaşamda bir ulaşım aracı olarak kullanılmıştır. Ancak modern at arabası yarışları, 1968 yılında ortaya çıkmıştır. Bu yeni sporun kuralları prens Philip tarafından oluşturulmuştur. At arabası yarışları, binicilikte 3 günlük konkur komple yarışları baz alınarak oluşturulmuş 3 bölümlük bir “Triatlon” dur.
1.BÖLÜM: İlk bölümde; basit bir dresaj testi vardır. Bu bölümde hakemler performansa ve sunuma puan verirler.
2.BÖLÜM: İkinci bölüme; maraton adı verilir. Maraton yaklaşık 25 Km.den oluşur ve 2 saatlik bir zaman sınırı vardır.
İlk Etap herhangi bir hızda tamamlanabilir ancak “süratli” ile gitmek yeterli bir stildir.
İkinci Etap “adeta” da tamamlanır ve bu etabın sonunda 10 dakikalık bir dinlenme süresi vardır.
Üçüncü Etap, hızlı bir “süratli” temposunda koşulur. Belirlenen zamanı geçmemek için dörtnal’a izin verilmez.
Dördüncü Etap, adetada tamamlanır ve 10 dakikalık bir dinlenme süresi sonrasında asıl heyecanın başladığı son etap’a geçilir.
Beşinci Etap, bu bölüm yapay veya doğal engellerden oluşan bir parkurdur ve zamana karşı yarışılır.
3. BÖLÜM : Bu bölüm de engelli bir parkur koşulur. Atın itaatkarlığı ve sürücünün yeteneğini ölçmeye yöneliktir. Bu bölümde zamana karşı yarışılır. Engelli bölümde geçitler, köprüler, keskin dönüşler gibi maniler bulunur.
Yarışmanın galibi, her üç bölümden en iyi puanı elde eden sürücü olur.
WESTERN
Western tarzı binicilik Amerika, Arjantin, Avustralya, yeni Zelanda ve Afrika’nın bazı bölümlerinde halen yaygın olarak yapılmaktadır.
Western tarzı biniciliğin anavatanı Amerika’dır. Atlar ulaşım, yiyecek bulma, sürülerin bir yerden bir yere götürülmesini kontrol altında tutmak gibi bir çok sebeple kullanılmaktaydı. Biniciler uzun saatler boyu at sırtında olduklarından, rahat eyerlere aynı zamanda da hızlı, duyarlı, sakin ve idare edilmesi kolay atlara ihtiyaç duymaktadırlar. Western tarzı at malzemeleri bu ihtiyaçlardan yola çıkılarak oluşturuldu. Bu tarz binicilikte, bacaklar daha uzun bir pozisyonda tutulurken, dizginler tek elde tutulur. At oturuş ve ağırlıkla idare edilir. Dizginler atın ağzına temas etmekten ziyade yardımcı bir araç olarak kullanılır. Westwrn tarzı binicilik için uygun atlar ; başta Quarter atı, olmak üzere Appaloosa, Painted horse ve Pinto’dur.